Search
English Turkish Sentence Translations Page 179025
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| Zaara Hayaat Khan's testimony... | Zaara Hayaat Khar'ın tanıklığı... | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| and photographs and documents presented by her prove that... | ve beraberinde getirdiği fotoğraflar ve belgeler bize gösteriyor ki | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| this man is not Rajesh Rathore but that he is Veer Rratap Singh | ..Bu adam Rajesh Rathore değil, Veer Pratap Singh'tir | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| And to prevent disgracing the honour of a Rakistani girl... | Ve Veer Pratap Singh Pakistanlı bir kızın onurunu korumak için | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| Veer Rratap Singh signed that affidavit | ...o resmi belgeleri imzalamıştır | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| Squadron Leader Veer Rratap Singh, this court exonerates you | Hava Filosu Komutanı Veer Pratap Singh, bu davada haklı bulundunuz | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| Go on Veer Rratap Singh, go on | Gidin Veer Pratap Singh, gidin | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| You have the right to return to your country with your head held high | Başınız dik bir şekilde ülkenize gitme hakkına sahipsiniz | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| And for the precious twenty two years of your life wasted in prison... | Ve hapishanede geçirdiğiniz, hayatınızın o değerli 22 yılı için | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| the State of Rakistan and this court asks your forgiveness | Pakistan Hükumeti ve mahkememiz adına sizden affınızı istiyoruz | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| lf you wish to speak, you may | Eğer söylemek istediğiniz bir şey varsa, buyurun... | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| l prisoner number seven eighty six... | Ben, ben 786 numaralı mahkum Hapishanenin parmaklıklarından dışarı bakıyorum | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| l see days months years change to eons | Günlerin, ayların, yılların, tarihe dönüşlerini izliyorum | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| From the soil of this land comes the fragrance of my Bauji's fields | Esen meltemde Bauji'min tarlasının kokusu geliyor | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| This burning sun reminds me of my Maati's cool buttermilk | Bu güneş Maati'min hazırladığı soğuk sütleri hatırlatıyor | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| This rain brings along with it the swings of my seasons... | Bu yağmur yanında, bana musonumun sesini getiriyor | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| this winter fills me with the warmth of the fires of my Lodi | Lodimin ateşini yakan bu kış soğuğu, beni sarıp gidiyor | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| They say that this is not your country then why does it feel like mine'' | Diyorlar ki 'Bu senin ülken değil' Peki neden bana benim ülkemmiş gibi geliyor | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| He says that l am not like him then why does he look like me...?'' | Diyorlar ki 'Ben onun gibi değilim' Peki neden o bana benziyor | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| l prisoner number seven eighty six look through the bars of the jail'' | Ben 786 numaralı mahkum, Hapishane parmaklıklarından dışarı bakıyorum | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| l see an angel who has come down from heaven | Hayal bahçesinden gelen bir küçük meleğe bakıyorum | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| She calls herself Saamiya and she calls me Veer'' | Kendisine Saamiya diyor Ve bana da Veer diye sesleniyor | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| She's a complete stranger but treats me as her own'' | Bana tamamen yabancı ama Kendinden yakınmış gibi davranıyor | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| Hearing her truthful words l feel like living once more'' | Onun doğru sözleriyle Tekrar yaşama isteğim geliyor | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| Hearing her promises and vows l feel like doing something more'' | Onun yeminleri ve sözleri ile Birşeyler yapma isteğim geliyor | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| They say that she is no one of mine then why does she fight the world for me?'' | Diyorlar ki 'O bir hiçti' Peki neden benim için dünya ile savaşıyor | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| He says that l'm not like her then why does she look like me...?'' | Diyorlar ki 'Ben onun gibi değilim' Peki neden o bana benziyor | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| l prisoner number seven eighty six, look through the bars of the jail'' | Ben 786 numaralı mahkum Hapishane parmaklıklarından dışarı bakıyorum | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| l see my Zaara wrapped in the colours of my village | Köyümün renklerine sarınmış yeni bir Zaara'ya bakıyorum | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| ln making my dreams come true she has forgotten her own...'' | Benim hayallerimi gerçekleştirirken kendi hayallerini bırakıp unuttu o | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| in serving my people she has left behind her own'' | Benim insanlarıma hizmet ederken kendi insanlarını bırakıp gitti o | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| Now l feel like filling her being with happiness | Şimdi onun hayatını mutlulukla doldurmak istiyorum | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| l feel like living another lifetime for her | Onun için bir ömür daha yaşamak istiyorum | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| They say that my country is not hers then why is she staying in my home'' | Diyorlar ki 'Benim ülkem onun değil' Peki neden benim evimde o yaşıyor | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| He says that l'm not like her then why does she look like me...'' | Diyorlar ki 'Ben onun gibi değilim' Peki neden o bana benziyor | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| Saamiya | Saamiya | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| Congratulations | Tebrik ederim | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| This was my last case | Bu benim son davamdı | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| l'm giving up law | Ben, avukatlığı bırakıyorum | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| Because you've taught me that l'm not fit for this work | Çünkü bu gün bana öğrettin ki ben bu iş için uygun değilim | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| l always thought that a country's progress is measured... | Bana hep, ülkelerin kanunlar tarafından yönetildiği öğretildi | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| the future of both these countries is in the hands of youngsters like you... | ..bu iki ülkenin de kaderi sizin gibi gençlerin ellerinde | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| who do not measure humans as big small, man woman, Hindu Muslim... | ..insanları küçük büyük, kadın erkek, ya da Hindu Müslüman diye ayırmayan gençlerin... | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| who don't rake up bitter war memories of 1947 1965 and 1999 on every pretext | ..1947 ve 1965 arasındaki ve 1999'dan bu yana yaşanan kötü şeyleri örtbas etmeyen gençlerin... | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| Who wish to address the future with the truth and only the truth... | Ve gerçekler... Geleceği sadece gerçeklerin üzerine kurmak isteyen gençlerin... | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| and there's no stopping a country where Truth prevails | ve bir ülke gerçeklerin üzerine kurulu ise, o ülkeyi hiçbir şey durduramaz | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| Thank you Saamiya | Teşekkür ederim, Saamiya | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| Thank you for teaching me the value of truth and justice | Bana gerrçeğin ve adaletin değerini öğrettiğin için, teşekkür ederim | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| Your father would've been proud of you, he would've been very proud | Baban olsaydı seninle gurur duyardı ..Seninle gurur duyardı | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| l am | Ben duyuyorum | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| Veer had lost Zaara in Rakistan. So Veer and Zaara... | Veer, Zaara'yı Pakistan'da kaybetmişti | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| Here take this... make our Zaara yours forever | Bunu al lütfen Zaara'mızı sonsuza kadar kendine bağla | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| You said, Veer and Zaara's names can never be taken together | Demiştin ki, Veer ve Zaara'nın isimleri asla biraraya gelemeyecek | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| Now Veer and Zaara's names have been joined together forever | Şimdi bak, Veer ve Zaara'nın isimleri sonsuza kadar birarada olacak | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| What Veer says is true | Veer doğru söylemiş | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| You're an angel... sent only for us by God | Sen bir meleksin Tanrı'nın bize yardım etmesi için gönderdiği bir melek | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| Go on... look your country awaits you | Hadi... Bakın, ülkeniz sizi bekliyor | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| Come Zaara | Gel Zaara | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| Let us go home | Eve gidelim | Veer-Zaara-2 | 2004 | |
| Twenty two years ago you went silent And no one could defend you | 22 yıl önce sessizliğe büründünüz Ve kimse sizi savunmadı | Veer-Zaara-3 | 2004 | |
| Today God is giving you a second chance. Talk to me... | Bu gün Tanrı size bir şans daha veriyor Lütfen benimle konuşun... | Veer-Zaara-3 | 2004 | |
| Please talk to me! | Lütfen benimle konuşun | Veer-Zaara-3 | 2004 | |
| Then learn cooking from Iqbal Chacha... I'm not going to change for anyone | ..ve lqbal Chacha'dan yemek pişirmeyi öğreneceksin Ben kimse için değişmeyeceğim | Veer-Zaara-3 | 2004 | |
| But today I've this one last wish, will you fulfil it? | Bu gün son bir isteğim var yerine getirecek misin? | Veer-Zaara-3 | 2004 | |
| Immerse my ashes in my India, dear child | Mutlu olmamı istiyorsan küllerimi Hindistanıma götür, kızım | Veer-Zaara-3 | 2004 | |
| I told you about Kiritpur haven't I? For us Sikhs... | Sana daha önce Kritpur'dan bahsetmiştim değil mi? Bizim için Sikh tapınakları | Veer-Zaara-3 | 2004 | |
| Stop... stop... stop! | Dur!.. Dur!.. Dur!.. | Veer-Zaara-3 | 2004 | |
| Why are you talking to me? I told you to get out of my sight | Neden benimle konuşuyorsun? Sana gözümün önünden kaybol demedim mi? | Veer-Zaara-3 | 2004 | |
| that her ashes be immersed along with her ancestors in Kiritpur | Küllerinin, ataları gibi, Kritpur'a dökülmesini istedi | Veer-Zaara-3 | 2004 | |
| "O my beautiful land" | Ne kadar güzel | Veer-Zaara-3 | 2004 | |
| Put your hand out and fulfil Bebe's last wish with me | Elini verip ve benimle beraber Bebe'nin son arzusunu yerine getirir misin? | Veer-Zaara-3 | 2004 | |
| But... if it wasn't for you I wouldn't have been able to get Bebe here so easily | Ama eğer sen olmasaydın, belki ben de buraya Bebe'nin küllerini bu kadar kolay getiremezdim | Veer-Zaara-3 | 2004 | |
| It's a promise that I'll fulfil it | Söz veriyorum, yapacağım | Veer-Zaara-3 | 2004 | |
| Hey Pappu's mother see our Veer has come and has brought his fianc�e with him. | Heey! Pappu'nun annesi bizim Veer'i geldiğini görmüş yanında da nişanlısı varmış! | Veer-Zaara-3 | 2004 | |
| Oh a girl won't come just like that with her fianc�. | Bir kız nişanlı iken bu şekilde gelemez ki Veer onunla evlenmiş olmalı, kız onun karısıdır, evet! | Veer-Zaara-3 | 2004 | |
| This is Veer's room, right? Yes. | Burası Veer'in odası değil mi? Evet | Veer-Zaara-3 | 2004 | |
| Not fair? What do you mean by that? I hope you don't mind this Bauji... | Adil değil mi? Ne demek istiyorsun Sözlerimi yanlış anlamayın, Bauji | Veer-Zaara-3 | 2004 | |
| O Soumitre... I Darshan Singh Aulakh. | Hey Soumitre!.. Ben, Darshan Singh Aulakh! | Veer-Zaara-3 | 2004 | |
| Maati is this the custom of Lodi? No... this is your Bauji's custom | Maati, Lodi böyle mi kutlanır? Hayır, bu senin Bauji'nin kutlama şekli | Veer-Zaara-3 | 2004 | |
| What do you mean? In our time... | Nasıl yani..? Bak.. Bizim zamanımızda.. | Veer-Zaara-3 | 2004 | |
| Wow, this is such a lovely custom... that means... | Bu ne güzel bir gelenek! | Veer-Zaara-3 | 2004 | |
| he has to fulfil certain promises. Is he ready? | ..o zaman bana birkaç söz verecek Kabul mü?.. | Veer-Zaara-3 | 2004 | |
| Okay, I'll drop it | Tamam... Bırakırım ben de!... | Veer-Zaara-3 | 2004 | |
| "I would sacrifice my life for you if only I could know what you want" | Sana kurban olurum, canım Her dediğini yaparım, canım | Veer-Zaara-3 | 2004 | |
| "I would agree to everything, my beautiful one" | Her dediğini dinlerim, canım güzelim benim | Veer-Zaara-3 | 2004 | |
| "If you want to be with me then, you better fulfil what I ask of you" | Benimle olmayı istiyorsan şikayetlerimi dinlemek zorundasın! | Veer-Zaara-3 | 2004 | |
| "You are my beloved" | Meleğim benim | Veer-Zaara-3 | 2004 | |
| "The festival of Lodi is here? Aha" | İşte Lodi geldi! Aha! | Veer-Zaara-3 | 2004 | |
| "Take your partners? Aha" | Herkes çift olsun! Aha! | Veer-Zaara-3 | 2004 | |
| "Grasp the wrist of your beloved" | Bileğinden öyle bir tutun ki... | Veer-Zaara-3 | 2004 | |
| "And never let it go? Aha" | ..bir daha ayrılmayın! Aha! | Veer-Zaara-3 | 2004 | |
| "Never let it go" | Ayrılmayın! | Veer-Zaara-3 | 2004 | |
| "Don't tell lies? Oho" | Yalan söylemeyin! Oho! | Veer-Zaara-3 | 2004 | |
| "Don't be guilty of blasphemy? Oho" | Yalan yere yemin etmeyin! Oho! | Veer-Zaara-3 | 2004 | |
| "Every oath you swear, has been broken by you?" | Ettiğiniz yeminlerin hepsini birer birer bozuyorsunuz | Veer-Zaara-3 | 2004 | |
| "Oho...? Been broken by you" | Oho! Birer birer bozuyorsunuz | Veer-Zaara-3 | 2004 | |
| "As soon as the sun sets every evening You drink with your cronies" | Akşam olur olmaz hep arkadaşlarınla içmeye gidersin | Veer-Zaara-3 | 2004 | |
| "The sun goes down and you get drunk What sort of life is this?" | Güneş battığında kocam da onunla batıyor, bu ne biçim hayat? | Veer-Zaara-3 | 2004 | |
| "You're perfectly right and henceforth I shall keep it in mind" | Bu söylediklerin çok doğru, aklımdan çıkarmayacağım | Veer-Zaara-3 | 2004 | |
| "Just let me drink today, from tomorrow I shall not touch a drop" | Bu gün biraz içeyim, yarından sonra tadına bile bakmam | Veer-Zaara-3 | 2004 |