• en flag English
    • tr flag Turkish

Search

English Turkish Sentence Translations Page 172641

English Turkish Film Name Film Year Details
Alas, the storm is come again! Hay Allah, yine fırtına geliyor. Olamaz, yine fırtına geliyor! The Tempest-4 2010 info-icon
My best way is to creep under his gaberdine Şunun paltosunun altına sığınayım bari. Ben en iyisi, şunun paltosunun altına sığınayım. The Tempest-4 2010 info-icon
She loved not the savour of tar nor of pitch Ziftle katranın kokusuna hiç gelemezdi... Ziftle katranın kokusuna hiç gelemezdi ama. The Tempest-4 2010 info-icon
yet a tailor might scratch her ...ama kaşınan yerini kaşıyan... ...kaşınan yerini kaşıyan terziyse... The Tempest-4 2010 info-icon
where'er she did itch ...terziyse ses etmezdi. ...ses etmezdi. The Tempest-4 2010 info-icon
Have we devils here? Cinler mi bastı burayı? Burada şeytanlar mı var? The Tempest-4 2010 info-icon
Do not torment me, prithee l'll bring my wood home faster Ne olur acı bana, incitme beni. Odunu hemen getiriyorum. Ne olur acı bana, incitme beni! Odunu hemen getiriyorum! The Tempest-4 2010 info-icon
You cannot tell who's your friend Open your chaps again Dostunun kim olduğunu söyleyemez durumdasın. Aç ağzını bir kez daha. Dostunu anlayacak durumda değilsin. Aç ağzını bir daha. The Tempest-4 2010 info-icon
l should know that voice! lt should be... but he is drowned: and these are devils Bu ses yabancı değil. Bu ses ama o boğuldu. Cin bunlar! Bu ses yabancı değil. Bu ses... Ama o boğuldu. Bunlar da şeytan! The Tempest-4 2010 info-icon
O, defend me Ah, imdat! Yardım edin! The Tempest-4 2010 info-icon
Come Hadi. Haydi. The Tempest-4 2010 info-icon
Mercy, mercy! This is a devil, and no monster l will leave him Aman yarabbi! Şeytan bu, canavar filan değil! Gitmeliyim onun yanından. Aman Tanrım! Şeytan bu, canavar filan değil! Hemen gitmeliyim. The Tempest-4 2010 info-icon
O Stephano, two Neapolitans 'scaped! Şu işe bak Stephano; iki Napolili kurtuluyor! Şu işe bak Stephano, iki Napolili kurtuldu! The Tempest-4 2010 info-icon
That's a brave god and bears celestial liquor Bu cesur bir tanrı. Yanında da tanrısal bir içki taşıyor. Bu cesur bir Tanrı. Yanında da ilahi bir içki var. The Tempest-4 2010 info-icon
l will kneel to him Önünde diz çökerim ben onun. Önünde diz çökeceğim. The Tempest-4 2010 info-icon
l'll swear upon that bottle to be thy true subject O şişe üzerine yemin ediyorum, sana kul olmaya hazırım... O şişe üzerine yemin ediyorum, sana kul olmaya hazırım. The Tempest-4 2010 info-icon
for the liquor is not earthly ...çünkü o içki dünyasal değil. Çünkü o içki bu dünyadan değil. The Tempest-4 2010 info-icon
Here, kiss the book Hadi o zaman, öp şu kitabı. Haydi o zaman, öp kitabı. The Tempest-4 2010 info-icon
O Stephano. Hast thou any more of this? Öf be Stephano. Daha var mı bundan? Stephano. Daha var mı bundan? The Tempest-4 2010 info-icon
How now, mooncalf! Ne haber zirzop? Ne haber, zirzop? The Tempest-4 2010 info-icon
How does thine ague? Üşümen geçti mi? Üşümen geçti mi bakalım? The Tempest-4 2010 info-icon
Out o' th' moon, l do assure thee Hayır, aydan indim, inan bana. Aydan indim, emin olabilirsin. The Tempest-4 2010 info-icon
and l do adore thee ...ve sana tapıyordum. ...ve sana tapıyordum! The Tempest-4 2010 info-icon
The Man i' the Moon! A most poor credulous monster! Aydaki adam! Çok şapşal bir canavar! Aydaki adam! Çok şapşal, zavallı bir canavar! The Tempest-4 2010 info-icon
l'll show thee every fertile inch o' th' island Adanın bereketli köşelerini karış karış gösteririm sana... Adanın bereketli köşelerini karış karış gösteririm... The Tempest-4 2010 info-icon
Come on then Down, and swear! Hadi o zaman, diz çök ve yemin et. Haydi o zaman. Diz çök ve yemin et. The Tempest-4 2010 info-icon
l shall laugh myself to death at this puppy headed monster Bu et kafa canavar beni gülmekten çatlatacak. Bu et kafa canavar beni gülmekten öldürecek! The Tempest-4 2010 info-icon
But that the poor monster's in drink Come, kiss ...ama zavallı canavar içkiyi fazla kaçırdı. Hadi öpsene! Ama zavallı canavar içkiyi fazla kaçırdı. Haydi iç! The Tempest-4 2010 info-icon
l'll show thee the best springs En güzel pınarları gösteririm sana... Sana en güzel pınarları gösteririm. The Tempest-4 2010 info-icon
A most ridiculous monster to make a wonder of a poor drunkard! Çok komik bir canavar bu, ayyaş herifi harika yaptı çıktı. Çok komik bir canavar bu, zavallı ayyaşı harika yaptı. The Tempest-4 2010 info-icon
l prithee, let me bring thee where crabs grow Elmanın iyisi neredeyse oraya götürürüm seni... Yalvarıyorum, elmanın iyisi neredeyse oraya götürürüm seni... The Tempest-4 2010 info-icon
and sometimes l'll get thee young scamels from the rock ...ve bazen kayalardan midye toplarım sana. ...ve bazen de kayalardan midye toplarım sana. The Tempest-4 2010 info-icon
A howling monster! A drunken monster! Uluyan bir canavar bu! Ayyaş bir canavar! Uluyan bir canavar! Ayyaş bir canavar! The Tempest-4 2010 info-icon
No more dams l'll make for fish Su kesmek yok artık, balık tutalım diye Su kesmek yok artık, balık tutalım diye... The Tempest-4 2010 info-icon
This my mean task would be as heavy to me as odious Bu yaptığım iş zorlu olduğu kadar tatsız da olabilirdi... Bu yaptığım iş, zorlu olduğu kadar tatsız da olabilirdi. The Tempest-4 2010 info-icon
but the mistress which l serve quickens what's dead ...ama hanımımı düşününce en sıkıcı iş bile bana tatlı geliyor... Ama hanımımı düşününce en sıkıcı iş bile bana tatlı geliyor... The Tempest-4 2010 info-icon
l forget: but these sweet thoughts do even refresh my labours Unutuyorum ama bu hoş düşünceler bana güç veriyor, aklım ne kadar başka yerde... Unutuyorum ama bu hoş düşünceler bana güç veriyor. The Tempest-4 2010 info-icon
most busiest, when l do work ...olursa işim o kadar kolaylaşıyor. En çok da çalışırken geliyor. The Tempest-4 2010 info-icon
l would the lightning had burnt up those logs that you are enjoin'd to pile! Keşke sana taşıttığı şu kütüklere şimşek çarpsa da hepsini yaksa! Keşke sana taşıttığı şu kütüklere şimşek çarpsa da yaksa! The Tempest-4 2010 info-icon
My mother is hard at study Annem çalışmalarına gömülmüş... Annem çalışmalarına gömülmüş. The Tempest-4 2010 info-icon
pray now, rest yourself she's safe for these three hours ...lütfen biraz dinlen, daha üç saat tehlike yok ondan. Lütfen biraz dinlen, daha üç saat gelmez. The Tempest-4 2010 info-icon
lf you'll sit down, l'll bear your logs the while Eğer oturursan, biraz da ben taşırım odunları. Oturursan, biraz da ben taşırım odunları. The Tempest-4 2010 info-icon
for my good will is to it, and yours it is against ...çünkü ben bu işi seve seve yaparım, ama senin için durum farklı. Çünkü seve seve yapacağım ama senin için durum farklı. The Tempest-4 2010 info-icon
and many a time the harmony of their tongues hath into bondage brought ...çoğu zaman da, çaresiz, tatlı dillerinin kölesi olmuştur... Birçok kez çaresiz, tatlı dillerinin kölesi olmuştur... The Tempest-4 2010 info-icon
O you, so perfect and so peerless ...ah sen öyle kusursuzsun ki, tanrı her insanın en iyi yönünü... ...sen, öyle kusursuzsun ki... The Tempest-4 2010 info-icon
are created of every creature's best! ...almış seni öyle yaratmış olmalı. ...Tanrı her insanın en iyi yönünü alıp seni öyle yaratmış. The Tempest-4 2010 info-icon
l know only one more of my sex no young woman's face remember Sadece bir tek kadın yüzü biliyorum, hiçbir genç kadın yüzü hatırlamıyorum. Sadece bir kadının yüzünü biliyorum. Hiç genç kadın yüzü hatırlamıyorum. The Tempest-4 2010 info-icon
save from my glass, mine own nor have l seen Tabii, aynada gördüğüm kendi yüzüm hariç. Aynada gördüğüm kendi yüzüm dışında. The Tempest-4 2010 info-icon
nor can imagination form a shape, besides yourself, to like of ...senden daha hoşuma gidecek birini de canlandıramıyorum hayalimde. Senden daha hoşuma gidecek birini de canlandıramam hayalimde. The Tempest-4 2010 info-icon
But l prattle something too wildly and my mother's precepts Ama biraz fazla konuştum galiba ve babamın öğütlerini de... Ama biraz fazla konuştum galiba ve annemin öğütlerini de unuttum yine. The Tempest-4 2010 info-icon
The very instant that l saw you, did my heart fly to your service Seni gördüğüm anda gönlüm hizmetine koştu... Seni gördüğüm anda, gönlüm hizmetine koştu. The Tempest-4 2010 info-icon
and for your sake am l this patient log man ...ve senin hatırına sabırlı bir oduncu oldum. Ve senin hatırına sabırlı bir oduncu oldum. The Tempest-4 2010 info-icon
O heaven, O earth, bear witness to this sound Gökyüzü, yeryüzü tanık olsun sözlerime... Ey gökyüzü, ey yeryüzü, tanık olun sözlerime. The Tempest-4 2010 info-icon
l am a fool Ben bir aptalım... Ben bir aptalım. The Tempest-4 2010 info-icon
But this is trifling Neyse bu önemsiz aslında... Bu önemsiz aslında... The Tempest-4 2010 info-icon
l am your wife, if you will marry me Eğer benimle evlenirsen, eşinim. Benimle evlenirsen, eşin olurum. The Tempest-4 2010 info-icon
To be your fellow you may deny me İstersen eşin olurum, istemezsen olmam... İstersen eşin olurum ama istesen de istemesen de hizmetindeyim. The Tempest-4 2010 info-icon
My mistress, dearest And l thus humble ever Hanımım, canım ve ben sonsuza kadar seninim. Hanımım, canım, ben sonsuza kadar seninim. The Tempest-4 2010 info-icon
Ay, with a heart as willing as bondage e'er of freedom Evet, özgürlük hasreti çeken köle gibi. Evet. Özgürlük hasreti çeken köle gibi. The Tempest-4 2010 info-icon
Till half an hour hence Yarım saat içinde görüşmek üzere. Yarım saate görüşmek üzere. The Tempest-4 2010 info-icon
A thousand thousand! Binlerce hoşça kal, binlerce! Binlerce hoşça kal! The Tempest-4 2010 info-icon
No occupation: all men idle, all and women too Kimse çalışmazdı, herkes aylak olurdu. Kadın erkek herkes... Kimse çalışmazdı, herkes aylak olurdu. Herkes, kadınlar da. The Tempest-4 2010 info-icon
Nature, without sweat or endeavour would bring forth, of its own kind Doğa zahmet ve ter olmadan, her şeyi kendi üretir... Doğa, zahmet ve ter olmadan, her şeyi kendi üretir... The Tempest-4 2010 info-icon
l do well believe your Majesty Ekselansları çok haklı... Ekselansları çok haklı. The Tempest-4 2010 info-icon
and did it to minister occasion to these gentlemen ...şu beylere fırsat çıksın diye konuşuyorum. Şu beylere fırsat çıksın diye konuşuyorum. The Tempest-4 2010 info-icon
who are of such sensible and nimble lungs O kadar duyarlı ve işgüzar ki akciğerleri... Akciğerleri o kadar duyarlı ve işgüzar ki... The Tempest-4 2010 info-icon
l am very heavy Bana çok ağırlık bastı. Üzerime bir ağırlık çöktü. The Tempest-4 2010 info-icon
l find they are inclined to do so Galiba kapanıyorlar. Galiba gerçekten de kapanıyorlar. The Tempest-4 2010 info-icon
lt seldom visits sorrow when it doth, it is a comforter Hüznü ziyarete kolay kolay gitmez ama gittiğinde huzur verir. Hüznü ziyarete pek gitmez ama gittiğinde huzur verir. The Tempest-4 2010 info-icon
We two, my lord, will guard your person Siz dinlenirken biz ikimiz nöbet tutar... Siz dinlenirken biz ikimiz nöbet tutar ve sizi koruruz efendim. The Tempest-4 2010 info-icon
Why doth it not then our eyelids sink? Bizim göz kapaklarımız niye ağırlanmıyor peki? Bizim göz kapaklarımız neden ağırlaşmadı? The Tempest-4 2010 info-icon
l find not myself disposed to sleep Nor l my spirits are nimble Benim hiç uykum varmış gibi değil. Benim de. Dipdiri hissediyorum kendimi. Hiç uyuyacakmış gibi bir halim yok. Benim de. Kendimi dipdiri hissediyorum. The Tempest-4 2010 info-icon
They fell together, as by consent They dropp'd, as by a thunder stroke Sanki anlaşmış gibi birlikte yıkıldılar. Yıldırım çarpmış gibi düştüler. Sanki anlaşmış gibi birlikte yıkıldılar. The Tempest-4 2010 info-icon
What might, worthy Sebastian O, what might? Ne olurdu, soylu Sebastian, ne olurdu? Ne olabilir, soylu Sebastian, acaba ne olabilir? The Tempest-4 2010 info-icon
and my strong imagination sees a crown dropping upon thy head ...ve hayalimde başına inen tacı görebiliyorum. ...ve güçlü hayalimde başına inen tacı görebiliyorum. The Tempest-4 2010 info-icon
What is it thou didst say? Ne demiştin ha? Ne demiştin az önce? The Tempest-4 2010 info-icon
l am more serious than my custom Her zamankinden çok daha ciddiyim ben. Her zamankinden çok daha ciddiyim. The Tempest-4 2010 info-icon
Do so. To ebb hereditary sloth instructs me İyi bari, çekilmesini de. Doğuştan gelme miskinliğim öğretiyor çünkü. Öğret. Doğuştan gelme miskinliğim çekilmemi emrediyor. The Tempest-4 2010 info-icon
Thus, sir Peki öyleyse, bayım. Peki öyleyse. The Tempest-4 2010 info-icon
No hope that way is another way so high a hope O yönde bir ümit yoksa öbür yönde öyle bir yüce ümit var ki... O yönde bir ümit yoksa, öteki yönde öyle bir yüce ümit var ki... The Tempest-4 2010 info-icon
He's gone Then, tell me O artık yok. O halde söyle bakalım... Öldü o. O halde söyle. The Tempest-4 2010 info-icon
Claribel She that is Queen of Tunis Claribel. Yani, dünyanın öbür ucunda... Claribel. Dünyanın öbür ucunda... The Tempest-4 2010 info-icon
she that from whom we all were sea swallow'd though some cast again Onu ziyaretten dönerken hepimizi deniz yuttu baksana. Onu ziyaretten dönerken hepimizi deniz yuttu ve bazılarımızı geri çıkardı. The Tempest-4 2010 info-icon
What a sleep were this for your advancement! Do you understand me? Yükselmen için şu uykudan âlâsı olamazdı! Beni anlıyor musun? Yükselmen için şu uykudan iyisi olamaz! Beni anlıyor musun? The Tempest-4 2010 info-icon
now they are my men ...şimdi ise hepsi benim adamlarım. ...şimdi hepsi adamlarım. The Tempest-4 2010 info-icon
But, for your conscience Ay, sir: where lies that? Peki ama vicdanın... Evet, bayım. Vicdan nerede bulunur? Peki ama vicdanın... Evet, bayım. Hangi vicdan? The Tempest-4 2010 info-icon
Twenty consciences, that stand 'twixt me and Milan Milano ile aramda, her biri bir buz parçası yirmi vicdan birden olsa ve... Milano ile aramda, her biri bir buz parçası yirmi vicdan birden olsa... The Tempest-4 2010 info-icon
candied be they and melt, ere they molest! ...hepsi eriyip aksa, yine rahatsız etmezdi beni. ...ve hepsi eriyip aksa, yine de beni rahatsız etmezdi. The Tempest-4 2010 info-icon
and l the King shall love thee ...ve ben kralın sevgisini kazanacaksın. ...ve benim, kralın, sevgisini kazanacaksın. The Tempest-4 2010 info-icon
Draw together, and when l rear my hand, do you the like Birlikte çekelim. Ben kolumu kaldırdığımda sen de kaldır... Birlikte çekelim. Ben kolumu kaldırdığımda, sen de kaldır... The Tempest-4 2010 info-icon
open eyed conspiracy ...kuyunu kazıyor hainler yanında. ...açıkça kuyunu kazıyor... The Tempest-4 2010 info-icon
'Tis best we stand upon our guard, or that we quit this place Bence en iyisi çok dikkatli olalım, hatta buradan gidelim. En iyisi çok dikkatli olalım, hatta buradan gidelim. The Tempest-4 2010 info-icon
Thou liest, most ignorant monster Seni yalancı, kafasız canavar. Seni yalancı! Seni kafasız canavar! The Tempest-4 2010 info-icon
Lo, how he mocks me! Ya, bana nasıl hakaret ettiğine bak! Bak nasıl da alay ediyor! The Tempest-4 2010 info-icon
Wilt thou let him, my lord? Bunu yapmasına izin verecek misin, efendim? Buna izin verecek misin, efendim? The Tempest-4 2010 info-icon
Lo, lo, again! bite him to death, l prithee Ya, ya, bak gene başladı. Ne olur, şunu ısır da ölsün. Bak yine başladı! Ne olur, şunu ısır da ölsün. The Tempest-4 2010 info-icon
l thank my noble lord Sağ ol soylu efendim. Sağ olun soylu efendim. The Tempest-4 2010 info-icon
Wilt thou be pleased to hearken once again to the suit l made to thee? Şikâyetimi bir daha anlatsam, dinlemek lütfunda bulunur muydun acaba? Şikayetimi bir daha anlatsam, dinlemek lütfunda bulunur muydun acaba? The Tempest-4 2010 info-icon
l am subject to a tyrant, a sorceress ...bir zorbanın kölesiyim. Büyücü... ...ben bir zorbanın kölesiyim. The Tempest-4 2010 info-icon
that by her cunning hath cheated me of the island ...olduğu için beni kandırıp adayı elimden aldı. Bir büyücü olduğu için beni kandırıp adayı elimden aldı. The Tempest-4 2010 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 172636
  • 172637
  • 172638
  • 172639
  • 172640
  • 172641
  • 172642
  • 172643
  • 172644
  • 172645
  • …
  • »
  • »»
Restricted Mode:   
  • Contribute
  • About Us
  • Disclaimer
  • Contact