Search
English Turkish Sentence Translations Page 168617
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| That's the guy who took our guns, Captain. And my shoes! | Silahlarımızı alan adam bu amirim. Ve benim ayakkabılarımı da aldı. Silahlarımızı alan adam bu, Komiser. Ayrıca ayakkabılarımı. Silahlarımızı alan adam bu, Komiser. Ayrıca ayakkabılarımı. Silahlarımızı alan adam bu, Komiser. Ayrıca ayakkabılarımı. Silahlarımızı alan adam bu, amirim. Ve benim ayakkabılarımı da aldı. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Wait a minute, wait a minute. Did you identify yourselves as police officers? | Polis olduğunuzu söylediniz mi? Bir dakika, bir dakika. Kendinizi polis memuru olarak tanıttınız mı? Bir dakika, bir dakika. Kendinizi polis memuru olarak tanıttınız mı? Bir dakika, bir dakika. Kendinizi polis memuru olarak tanıttınız mı? Bir dakika, polis olduğunuzu söylediniz mi? | The Other Guys-1 | 2010 | |
| What is this? | Bu ne anlama geliyor o zaman? Boynumdaki ne sence? Boynumdaki ne sence? Boynumdaki ne sence? Bu ne anlama geliyor acaba? | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Allen, tell me. Did you? No, we did not. | Tanıttınız mı Allen? Hayır, tanıtmadık. Allen, söyle. Tanıttınız mı? Hayır, tanıtmadık. Allen, söyle. Tanıttınız mı? Hayır, tanıtmadık. Allen, söyle. Tanıttınız mı? Hayır, tanıtmadık. Kendinizi tanıttınız mı Allen? Hayır, tanıtmadık. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Sorry, gentlemen. We thought you were abducting Mr. Ershon. | Kusura bakmayın beyler, biz sizin David Ershon'u kaçırdığınızı sandık. Üzgünüm, beyler. Bay Ershon'u kaçırdığınızı sandık. Üzgünüm, beyler. Bay Ershon'u kaçırdığınızı sandık. Üzgünüm, beyler. Bay Ershon'u kaçırdığınızı sandık. Kusura bakmayın beyler, biz sizin David Ershon'u kaçırdığınızı sandık. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| It's only protocol. | Sadece protokolü uyguladık. Sadece protokolü izledik. Sadece protokolü izledik. Sadece protokolü izledik. Sadece protokolü uyguladık. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Mr. Ershon has agreed to correct this scaffolding situation. The case is closed. | Ershon Beye yaptığınızdan ötürü dava kapandı. Bay Ershon, izinsiz iskele işini kabul etti. Dava kapandı. Bay Ershon, izinsiz iskele işini kabul etti. Dava kapandı. Bay Ershon, izinsiz iskele işini kabul etti. Dava kapandı. Ershon Beye yaptığınızdan ötürü dava kapandı. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| I've taken care of all necessary paperwork. | Bütün kağıt işleri halledildi. Gerekli evrak işlemlerini ben hallediyorum. Gerekli evrak işlemlerini ben hallediyorum. Gerekli evrak işlemlerini ben hallediyorum. Bütün kağıt işleri halledildi. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| And you fellas, at this point, should just be glad that | Ayrıca siz baylar da, bu noktada Bay Ershon'un... Bu noktada Ershon Bey sizden şikayetçi... Ayrıca siz baylar da, bu noktada Bay Ershon'un... Ayrıca siz baylar da, bu noktada Bay Ershon'un... | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Mr. Ershon is not pressing charges for excessive use of force. | Bu noktada Ershon Bey sizden şikayetçi olmadığı için ona teşekkür etmelisiniz. ...onu zorla götürdüğünüz için size dava açmamasına şükretmelisiniz. ...onu zorla götürdüğünüz için size dava açmamasına şükretmelisiniz. ...onu zorla götürdüğünüz için size dava açmamasına şükretmelisiniz. ...olmadığı için ona teşekkür etmelisiniz. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Thank you, Captain. You bet. | Teşekkürler Komiserim. Teşekkürler, Komiser. Teşekkürler, Komiser. Teşekkürler, Komiser. Teşekkürler Komiserim. Eminim öyledir. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Australian? | Australian? Avustralyalı mısın? Avustralyalı mısın? Avustralyalı mısın? Avustralyalı mısın? | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Special Forces, right? | Özel kuvvetlerdeydin, değil mi? Özel Kuvvetler, değil mi? Özel Kuvvetler, değil mi? Özel Kuvvetler, değil mi? Özel kuvvetlerdeydin, değil mi? | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Best watch your step, Detective. | Attığın adıma dikkat et dedektif. Ayağını denk alsan iyi olur, Dedektif. Ayağını denk alsan iyi olur, Dedektif. Ayağını denk alsan iyi olur, Dedektif. Attığın adıma dikkat et dedektif. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| There are three things I love in this world. | Bu dünyada sevdiğim 3 şey var. Bu dünyada sevdiğim üç şey vardır. Bu dünyada sevdiğim üç şey vardır. Bu dünyada sevdiğim üç şey vardır. Bu dünyada sevdiğim 3 şey var. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Kylie Minogue, | Kylie Minogue, Kylie Minogue... Kylie Minogue... Kylie Minogue... Kylie Minogue. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| small dimples just above a woman's buttocks... | Bayanların kalçasındaki küçük çukurlar ...kalçasında gamze olan kadınlar... ...kalçasında gamze olan kadınlar... ...kalçasında gamze olan kadınlar... Bayanların kalçasındaki küçük çukurlar. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Beautiful features. | Çok güzel oluyor. Bilmem mi. Çok güzel oluyor. Çok güzel oluyor. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| ...and the fear in a man's eye who knows I'm about to hurt him. | Canını yakacağım adamın gözlerindeki korku. ...ve onu pataklayacağımı bilen bir adamın gözlerindeki korku. ...ve onu pataklayacağımı bilen bir adamın gözlerindeki korku. ...ve onu pataklayacağımı bilen bir adamın gözlerindeki korku. Canını yakacağım adamın gözlerindeki korku. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Hey! Shake your dicks. This pissing contest is over. | Hey! Sidik yarışmanız burada bitmiştir. Aletlerinizi yerine koyun. Sidik yarışı sona erdi. Aletlerinizi yerine koyun. Sidik yarışı sona erdi. Aletlerinizi yerine koyun. Sidik yarışı sona erdi. Sidik yarışmanız burada bitmiştir. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Come on, man. | Hadi! Hadi dostum. Hadi dostum. Hadi dostum. Hadi! | The Other Guys-1 | 2010 | |
| All right, look, they returned your shoes. | Bunlar ayakkabılarınız, Tamam, ayakkabılarınızı geri getirdiler. Tamam, ayakkabılarınızı geri getirdiler. Tamam, ayakkabılarınızı geri getirdiler. Bunlar ayakkabılarınız... | The Other Guys-1 | 2010 | |
| And they returned your weapons. Here you go, Terry. | bunlarda silahlarınız. gidelim, Terry. Ayrıca silahlarınızı da getirdiler. Al bakalım, Terry. Ayrıca silahlarınızı da getirdiler. Al bakalım, Terry. Ayrıca silahlarınızı da getirdiler. Al bakalım, Terry. ...bunlarda silahlarınız. Al bakalım, Terry. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Allen, someone was nice enough to put linseed oil on it, | Allen,Senin tabancanı bezir yağıyla yağlamışlar. Allen, birisi bunu bezir yağıyla iyice yağlamış... Allen, birisi bunu bezir yağıyla iyice yağlamış... Allen, birisi bunu bezir yağıyla iyice yağlamış... Senin tabancanı bezir yağıyla yağlamışlar. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| some kind of stain on that, dark walnut or something. | Güzelce cilalanmış. ...ve üzerine cila sürmüş, karaceviz ya da öyle bir şey. ...ve üzerine cila sürmüş, karaceviz ya da öyle bir şey. ...ve üzerine cila sürmüş, karaceviz ya da öyle bir şey. Güzelce cilalanmış. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| You might wanna think about dropping them a thank you note. | Teşekkür borçlusun. Belki yaptıkları şeyi düşünüp bir teşekkür notu yazarsın. Belki yaptıkları şeyi düşünüp bir teşekkür notu yazarsın. Belki yaptıkları şeyi düşünüp bir teşekkür notu yazarsın. Belki onlara teşekkür notu bırakmak istersin. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Okay. | Okay. Tamam. Tamam. Tamam. Tamam. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| You're mad at us, huh, Gene? | Bize kızgınsın, değil mi Gene? Bize kızdın değil mi, Gene? Bize kızdın değil mi, Gene? Bize kızdın değil mi, Gene? Bize kızgınsın, değil mi Gene? | The Other Guys-1 | 2010 | |
| First off, don't call me Gene. I'm your captain. | Bana Gene deme. Ben senin üstünüm. Öncelikle bana Gene deme. Ben senin komiserinim. Öncelikle bana Gene deme. Ben senin komiserinim. Öncelikle bana Gene deme. Ben senin komiserinim. İlk olarak bana Gene deme. Ben senin başkomserinim. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Guys, do you remember the "Be Smart" speech? | "Akıllı olun" konuşmasını hatırlıyor musunuz? Çocuklar, size yaptığım "zeki davranın" konuşmasını hatırlıyor musunuz? Çocuklar, size yaptığım "zeki davranın" konuşmasını hatırlıyor musunuz? Çocuklar, size yaptığım "zeki davranın" konuşmasını hatırlıyor musunuz? Akıllı olun" konuşmasını hatırlıyor musunuz? | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Sure. All right. | Tabi ki. Peki Evet. Tamam. Evet. Tamam. Evet. Tamam. Tabii. Pekala. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Well, what did you do? What'd you do about it? | bu konu hakkında ne yaptınız? Peki ne yaptınız? Bu konuda ne yaptınız? Peki ne yaptınız? Bu konuda ne yaptınız? Peki ne yaptınız? Bu konuda ne yaptınız? Peki bu konu hakkında ne yaptınız? Ne yaptınız? | The Other Guys-1 | 2010 | |
| The opposite. We were not smart, Captain Gene. | Dürüst olmak gerekirse, pek akıllıca davranmadık Başkomiser Gene.. Tam tersini. Akıllı davranmadık, Komiser Gene. Tam tersini. Akıllı davranmadık, Komiser Gene. Tam tersini. Akıllı davranmadık, Komiser Gene. Dürüst olmak gerekirse, pek akıllıca davranmadık Başkomiser Gene. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| It's just "Captain." | "Başkomiser" yeterli. Sadece "Komiser." Sadece "Komiser." Sadece "Komiser." "Başkomiser" yeterli. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Just "Captain." It's not "Captain Gene." I don't have a kiddie show. | "Başkomiser" yeterli. Striptiz yapmıyorum ya burada. Komiser de yeter. Komiser Gene, değil. Çocuk programı yapmıyorum. Komiser de yeter. Komiser Gene, değil. Çocuk programı yapmıyorum. Komiser de yeter. Komiser Gene, değil. Çocuk programı yapmıyorum. Striptiz yapmıyorum ya burada. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| That sounds creepy, "Captain Gene." | Başkomiser Gene kulağa ürpertici geliyor. Kulağa kötü geliyor, "Komiser Gene." Kulağa kötü geliyor, "Komiser Gene." Kulağa kötü geliyor, "Komiser Gene." Başkomiser Gene kulağa ürpertici geliyor. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Police mistakenly arrest investment banker, David Ershon. | Polis yanlışlıkla yatırımcı bankacı David Ershon'u tutukladı. Polis yanlışlıkla yatırımcı bankacı David Ershon'u tutukladı | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Was he the victim of financial profiling? | Ershon finansal karakterinin kurbanı mı ? Acaba kendisi finansal durumlarının mı kurbanı oldu? Acaba kendisi finansal durumlarının mı kurbanı oldu? Acaba kendisi finansal durumlarının mı kurbanı oldu? Ershon finansal karakterinin kurbanı mı? | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Financial profiling? That's crazy. He broke the law and we arrested him. | Saçmalık bu. Adam kanunları çiğnedi, biz de onu tutukladık. Finansal durum mu? Bu delice. Adam yasaları çiğnedi ve onu tutukladık. Finansal durum mu? Bu delice. Adam yasaları çiğnedi ve onu tutukladık. Finansal durum mu? Bu delice. Adam yasaları çiğnedi ve onu tutukladık. Finansal karakteri mi? Saçmalık bu. Adam kanunları çiğnedi, biz de onu tutukladık. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| That wasn't a security team. He said, "Don't let these people take me." | Elimizde görüntü kayıtları yok ki. 'Bunların beni götürmesine izin vermeyin.' dedi. Onlar güvenlik ekibi değildi. Dedi ki, "Bu adamların beni almasına izin vermeyin." Onlar güvenlik ekibi değildi. Dedi ki, "Bu adamların beni almasına izin vermeyin." Onlar güvenlik ekibi değildi. Dedi ki, "Bu adamların beni almasına izin vermeyin." Onlar korumaları değildi. Adam, 'Bunların beni götürmesine izin vermeyin.' dedi. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| I mean, when you hear hooves, you think horses, not zebras. | Toynak deyince atlar aklına gelir zebralar değil. Yani toynak seslerini duyduğun zaman geleni at sanırsın, zebra değil. Yani toynak seslerini duyduğun zaman geleni at sanırsın, zebra değil. Yani toynak seslerini duyduğun zaman geleni at sanırsın, zebra değil. Toynak deyince atlar aklına gelir zebralar değil. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| What about donkeys or deer? | Eşekler ve geyiklerde de toynak var. Peki eşek ve geyiğe ne dersin? Peki eşek ve geyiğe ne dersin? Peki eşek ve geyiğe ne dersin? Eşekler ve geyiklerde de toynak var. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| They have hooves. What about bovine creatures? | Başka bildiğin toynaklı hayvan var mı? Onların da toynağı var. İnek gibi hayvanlara ne dersin? Onların da toynağı var. İnek gibi hayvanlara ne dersin? Onların da toynağı var. İnek gibi hayvanlara ne dersin? Başka bildiğin toynaklı hayvan var mı? | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Were you just thinking to yourself, "Fresh start"? | Yoksa sıfırdan başlamayı mı düşünüyorsun? Evet. Az önce yeni bir başlangıç yapmayı düşünüyordun, değil mi? Az önce yeni bir başlangıç yapmayı düşünüyordun, değil mi? Az önce yeni bir başlangıç yapmayı düşünüyordun, değil mi? Yoksa sıfırdan başlamayı mı düşünüyorsun? | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Yeah. Yeah. I could see it. | Yeah. Yeah. Halinden belli oluyor. Evet. Bunu tahmin etmiştim. Evet. Bunu tahmin etmiştim. Evet. Bunu tahmin etmiştim. Evet. Halinden belli oluyor. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Listen, why don't we just go over to my place? | Dinle, bu akşam benim evime gidelim Dinle, neden benim evime gitmiyoruz? Dinle, neden benim evime gitmiyoruz? Dinle, neden benim evime gitmiyoruz? Neden bu akşam benim eve gitmiyoruz. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| We'll talk the case down. | hem dosyadan konuşuruz, Dava hakkında konuşuruz. Dava hakkında konuşuruz. Dava hakkında konuşuruz. Dava hakkında konuşuruz. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| We can have a little dinner. You can meet Sheila. | hem yemek yeriz hem de Shelia ile tanışırsın. Bir akşam yemeği yeriz. Sheila ile tanışırsın. Bir akşam yemeği yeriz. Sheila ile tanışırsın. Bir akşam yemeği yeriz. Sheila ile tanışırsın. Yemek yeriz, Shelia ile tanışırsın. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Two cops talking down a case while eating food, all right? | İki polis dosyasını incelerken yemek yiyecek, tamam mı? İki polis davayı incelerken yemek yiyecek, tamam mı? İki polis davayı incelerken yemek yiyecek, tamam mı? İki polis davayı incelerken yemek yiyecek, tamam mı? İki polis dosyasını incelerken yemek yiyecek, tamam mı? | The Other Guys-1 | 2010 | |
| It's not dinner. Fine. | Bu bir akşam yemeği değil. güzel Akşam yemeği değil. Tamam. Akşam yemeği değil. Tamam. Akşam yemeği değil. Tamam. Bu bir akşam yemeği değil. Peki. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| And let me apologize in advance, okay, | Karımın üst sınıf bir orospu gibi davranma ihtimaline karşı Ayrıca karımın birinci sınıf bir orospu gibi... Ayrıca karımın birinci sınıf bir orospu gibi... Ayrıca karımın birinci sınıf bir orospu gibi... Karımın üst sınıf bir orospu gibi davranma ihtimaline karşı... | The Other Guys-1 | 2010 | |
| in case my wife acts like a world class bitch. | şimdiden senden özür dileyeyim. ...davranma ihtimaline karşın şimdiden özür dilerim. ...davranma ihtimaline karşın şimdiden özür dilerim. ...davranma ihtimaline karşın şimdiden özür dilerim. ...şimdiden senden özür diliyorum. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| She's a big old broad, and she likes to wield it. | Kocaman göğüsleri vardır ve sürülmeyi sever. Yaşlı ve biraz terbiyesizdir, ve bunu kullanmayı sever. Yaşlı ve biraz terbiyesizdir, ve bunu kullanmayı sever. Yaşlı ve biraz terbiyesizdir, ve bunu kullanmayı sever. Kocaman göğüsleri vardır ve sürülmeyi sever. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Okay, so I put together a little bio, complete with pictures of Mr. David Ershon. | David Ershon'un resimleriyle tam biyografisine bakalım.. Tamam, David Ershon hakkında küçük bir biyografi hazırladım. Tamam, David Ershon hakkında küçük bir biyografi hazırladım. Tamam, David Ershon hakkında küçük bir biyografi hazırladım. David Ershon'un resimleriyle tam biyografisine bakalım. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| I used Adobe Premiere. I like to do a little weekend editing. | Yeni bir program kullanıyorum. Hafta sonları slayt hazırlamak hoşuma gidiyor da. Eskiden başka bir program kullanırdım. Ama düzenleme yapmayı seviyorum. Eskiden başka bir program kullanırdım. Ama düzenleme yapmayı seviyorum. Eskiden başka bir program kullanırdım. Ama düzenleme yapmayı seviyorum. Adobe Premiere kullanıyorum. Hafta sonları slayt hazırlamak hoşuma gidiyor. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| I recently just cut three minutes out of Goodfellas. | Mesela geçen gün 3 dakikalık Goodfellas slaytı hazırladım. Geçenlerde üç dakikalık bir Goodfellas gösterimi yapmıştım. Geçenlerde üç dakikalık bir Goodfellas gösterimi yapmıştım. Geçenlerde üç dakikalık bir Goodfellas gösterimi yapmıştım. Mesela geçen gün 3 dakikalık Goodfellas slaytı hazırladım. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| David Ershon is currently the CEO of Ershon Consortium. | David Ershon, Ershom Konsorsiyum'un CEO'sudur. David Ershon, Ershon Konsorsiyum'unun CEO'sudur. David Ershon, Ershon Konsorsiyum'unun CEO'sudur. David Ershon, Ershon Konsorsiyum'unun CEO'sudur. David Ershon, Ershom Konsorsiyum'un CEO'sudur. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Who's that talking? | Kimin sesi bu? Konuşan kim? Konuşan kim? Konuşan kim? Kimin sesi bu? | The Other Guys-1 | 2010 | |
| It's the Frontline Narration App. It's only 99 cents. | Standart ses, 99kuruşa aldım. Bir anlatım programı. Sadece 99 cent. Bir anlatım programı. Sadece 99 cent. Bir anlatım programı. Sadece 99 cent. Anlatıcı programı, 99kuruşa aldım. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Ershon Consortium, current financial investments exceed $70 billion. | Ershon Konsorsiyum'un finansal getirisi 70 milyar doları bulmuştur. Ershon Konsorsiyum'unun mali bütçesi, 70 milyar doları aşmıştır. Ershon Konsorsiyum'unun mali bütçesi, 70 milyar doları aşmıştır. Ershon Konsorsiyum'unun mali bütçesi, 70 milyar doları aşmıştır. Ershon Konsorsiyum'un finansal getirisi 70 milyar doları bulmuştur. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| His largest clients include Schering Plough and Lendl Global. | Ershon Konsorsiyum şimdi Global Lendl ile ortak. En büyük müşterisi ise Schering Plough ve Lendl Global'dır. En büyük müşterisi ise Schering Plough ve Lendl Global'dır. En büyük müşterisi ise Schering Plough ve Lendl Global'dır. Ershon Konsorsiyum şimdi Global Lendl ile ortak. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Lendl Global has those TV ads where I can't figure out what they do. | Global Lendl'in TV'de reklamları var ama daha ne iş yaptıklarını çözemedim. Lendl Global'in televizyonda reklamları dönüyor, ne olduğunu daha çözemedim. Lendl Global'in televizyonda reklamları dönüyor, ne olduğunu daha çözemedim. Lendl Global'in televizyonda reklamları dönüyor, ne olduğunu daha çözemedim. Global Lendl'in TV'de reklamları var ama daha ne iş yaptıklarını çözemedim. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Yeah, oil, media, health care, you've probably heard their jingle. | Benzin, medya ve sağlık alanında çalışıyorlar. Sloganlarını biliyorsundur. Petrol, basın, sağlık işleri, muhtemelen şarkılarını duymuşsundur. Petrol, basın, sağlık işleri, muhtemelen şarkılarını duymuşsundur. Petrol, basın, sağlık işleri, muhtemelen şarkılarını duymuşsundur. Benzin, medya ve sağlık alanında çalışıyorlar. Sloganlarını biliyorsundur. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Lendl Global, we're in everything | "Lendl Global her şeyi halleder." Lendl Global, her yerde biz varız... Lendl Global, her yerde biz varız... Lendl Global, her yerde biz varız... "Lendl Global her şeyi halleder." | The Other Guys-1 | 2010 | |
| David Ershon is often found in the company of Judge Scalia... | David Ershon, Judge Scalea şirketinde David Ershon genelde Judge Scalia şirketinde... David Ershon genelde Judge Scalia şirketinde... David Ershon genelde Judge Scalia şirketinde... David Ershon, Judge Scalea şirketinde... | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Yeah. ...and the lead singer of Maroon 5. | ve Maroon 5 solistinin etrafında bulunur. ...ya da Maroon 5 solistinin çevresinde bulunur. ...ya da Maroon 5 solistinin çevresinde bulunur. ...ya da Maroon 5 solistinin çevresinde bulunur. Evet. ve Maroon 5 solistinin etrafında dolanır. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| I mean, this guy could be connected to drug cartels, | Bu adam uyuşturcu çeteleri ya da kara borsa organcılarıyla bağlantılı olabilir. Bu adam uyuşturucu kartelleriyle bağlantılı olabilir... Bu adam uyuşturucu kartelleriyle bağlantılı olabilir... Bu adam uyuşturucu kartelleriyle bağlantılı olabilir... Bu adam uyuşturcu çeteleri ya da... | The Other Guys-1 | 2010 | |
| black market organ sales, human trafficking, all of it. | İnsan kaçakçılığı, aklına ne geliyorsa. ...organ mafyalarıyla, insan ticaretiyle, her şeyle. ...organ mafyalarıyla, insan ticaretiyle, her şeyle. ...organ mafyalarıyla, insan ticaretiyle, her şeyle. kara borsa organcılarıyla bağlantılı olabilir. Aklına ne geliyorsa. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| How do you get that from anything I just said? | Ben bir şey demeden nasıl anladın? Bütün bu şeyleri hangi söylediğim şeyden çıkardın? Bütün bu şeyleri hangi söylediğim şeyden çıkardın? Bütün bu şeyleri hangi söylediğim şeyden çıkardın? Ben bir şey demeden nasıl anladın? | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Hey, guys! Soup's on. | Hey, Çorba hazır. Merhaba çocuklar. Çorba hazır. Merhaba çocuklar. Çorba hazır. Merhaba çocuklar. Çorba hazır. Çorba hazır, çocuklar. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| What do you mean? | Ne demek istiyorsun? Nasıl yani? Nasıl yani? Nasıl yani? Ne demek istiyorsun? | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Hi. | Hi. Merhaba. Merhaba. Merhaba. Merhaba. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Hi. You must be Terry. | Hi. sen Terry olmalısın Merhaba. Sen, Terry olmalısın. Merhaba. Sen, Terry olmalısın. Merhaba. Sen, Terry olmalısın. Merhaba. Sen Terry olmalısın. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| I'm sorry I've been hiding, honey, but this dinner was tricky. | Kusuruma bakma tatlım ama yemek süper olacak. Üzgünüm, saklanıyordum tatlım ama yemek çok güzel olacak. Üzgünüm, saklanıyordum tatlım ama yemek çok güzel olacak. Üzgünüm, saklanıyordum tatlım ama yemek çok güzel olacak. Sizden saklandığım için özür dilerim tatlım ama yemek süper olacak. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Who are you? I'm Dr. Sheila Gamble, his wife. | Sen kimsin? Ben Dr. Sheila Gamble, Allen'ın eşiyim. Sen kimsin? Dr. Sheila Gamble, karısıyım. Sen kimsin? Dr. Sheila Gamble, karısıyım. Sen kimsin? Dr. Sheila Gamble, karısıyım. Sen kimsin? Ben Dr. Sheila Gamble, Allen'ın eşiyim. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Come on, seriously. Who is that? His old lady. | Cidden o kim? Allen'ın karısıyım. Cidden. O kim? Onun yaşlı karısı. Cidden. O kim? Onun yaşlı karısı. Cidden. O kim? Onun yaşlı karısı. Cidden o kim? Allen'ın karısıyım. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Sweetie, it's a workstation. Got it. | Burada çalışıyoruz, tatlım. Tatlım, burada çalışıyoruz. Anladım. Tatlım, burada çalışıyoruz. Anladım. Tatlım, burada çalışıyoruz. Anladım. Burada çalışıyoruz, tatlım. Anladım. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| And you come in here, dressed like a hobo, it's distracting. | Kıyafetin de dikkat dağtıyor. Sonra da buraya yarı çıplak giyinerek geliyorsun, dikkat dağıtıcı bir şey. Sonra da buraya yarı çıplak giyinerek geliyorsun, dikkat dağıtıcı bir şey. Sonra da buraya yarı çıplak giyinerek geliyorsun, dikkat dağıtıcı bir şey. Buraya geliyorsun, çok da dikkat dağıtıcı bir şekilde giyinmişsin. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| I know you're working. I'm so sorry. | Çok işiniz var, biliyorum. Üzgünüm.. Çalıştığınızı biliyorum. Çok özür dilerim. Çalıştığınızı biliyorum. Çok özür dilerim. Çalıştığınızı biliyorum. Çok özür dilerim. Çok işiniz var, biliyorum. Üzgünüm. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Come on, seriously. Come on, what? | Hadi ama, cidden söyle. Ne söyleyeyim. Hadi ama, cidden. Cidden ne? Hadi ama, cidden. Cidden ne? Hadi ama, cidden. Cidden ne? Hadi ama, cidden söyle. Neyi söyleyeyim. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Who is that? | O kim? Kim o? Kim o? Kim o? O kim? | The Other Guys-1 | 2010 | |
| That's the old... That's the old ball and chain. | O benim karım. O..O benim prangam. O benim karım. O benim karım. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Get over here. | Pranga. Buraya gel bakayım. Buraya gel. Buraya gel. Buraya gel. Buraya gel bakayım. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Not... Not right now. Okay. | Şimdi olmaz. Okay. Şimdi olmaz. Tamam. Şimdi olmaz. Tamam. Şimdi olmaz. Tamam. Şimdi olmaz. Tamam. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Look, they're not all first round picks, okay? | Her zaman istediğini bulamıyorsun. O bilgilerin hepsi tahminden ibaret değil, tamam mı? O bilgilerin hepsi tahminden ibaret değil, tamam mı? O bilgilerin hepsi tahminden ibaret değil, tamam mı? Her zaman istediğini bulamıyorsun, tamam mı? | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Come on, are you gonna tell me who that is? | Kim bu cidden? Hadi ama, onun kim olduğunu bana söyleyecek misin? Hadi ama, onun kim olduğunu bana söyleyecek misin? Hadi ama, onun kim olduğunu bana söyleyecek misin? Bana onun kim olduğunu söyleyecek misin? | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Are you really Allen's wife? I know. | Gerçekten Allen'ın karısı mısın? biliyorum Gerçekten, Allen'in karısı mısın? Biliyorum. Gerçekten, Allen'in karısı mısın? Biliyorum. Gerçekten, Allen'in karısı mısın? Biliyorum. Gerçekten Allen'ın karısı mısın? Biliyorum. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| People are shocked because he's Episcopalian and I'm Catholic, | Herkes şaşırdı. Allen episkopalci, bense katoliğim. İnsanlar şok oluyor, çünkü o episkopalizm yanlısı ve ben de katoliğim... İnsanlar şok oluyor, çünkü o episkopalizm yanlısı ve ben de katoliğim... İnsanlar şok oluyor, çünkü o episkopalizm yanlısı ve ben de katoliğim... Herkes şaşırıyor. Allen episkopalci, bense katoliğim. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| but somehow it works. | Ama bizim için sorun yok. ...ama bir şekilde yürütüyoruz. ...ama bir şekilde yürütüyoruz. ...ama bir şekilde yürütüyoruz. Ama bizim için sorun yok. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Are you gonna change? I already did. | Üstünü değiştirecek misin? Zaten değiştirdim. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| It's no big deal. You look really, really nice. | çok kötü göründüğünü biliyorum. Önemli değil. Çok ama çok güzel görünüyorsun. Önemli değil. Çok ama çok güzel görünüyorsun. Önemli değil. Çok ama çok güzel görünüyorsun. Önemli değil. Çok hoş gözüküyorsun. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Terry, you don't have to be polite, okay? She looks kind of shitty. | Nazik olmana gerek yok Terry, Terry, kibar davranmana gerek yok, tamam mı? Çok rezil görünüyor. Terry, kibar davranmana gerek yok, tamam mı? Çok rezil görünüyor. Terry, kibar davranmana gerek yok, tamam mı? Çok rezil görünüyor. Nazik olmana gerek yok Terry, çok kötü görünüyor. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Don't speak to her like that, Allen. | Onunla öyle konuşma Allen. Sakın onunla böyle konuşma, Allen. Sakın onunla böyle konuşma, Allen. Sakın onunla böyle konuşma, Allen. Onunla öyle konuşma, Allen. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Look, if I put that in my Cosmo Fashion App, you'd probably get a D . | Eğer Cosmo'dan olsaydım sana 'D eksi' verirdim. Cosmo Moda dergisinin oylamasını ben yapsaydım, muhtemelen D eksi alırdın. Cosmo Moda dergisinin oylamasını ben yapsaydım, muhtemelen D eksi alırdın. Cosmo Moda dergisinin oylamasını ben yapsaydım, muhtemelen D eksi alırdın. Resmini moda uygulamama koysaydım 'D eksi' alırdın. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Allen and his apps. He loves them. | Allen programcılığı çok sever. Allen ve uygulamaları. Onları seviyor. Allen ve uygulamaları. Onları seviyor. Allen ve uygulamaları. Onları seviyor. Allen programcılığı çok sever. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| You know he's designed three of his own? One of them... Can I tell him? | Üç tane yaptı Hatta birisi, söyleyeyim mi? Üç tane de kendisinin var biliyor musun? Bir tanesi... Ona söyleyebilir miyim? Üç tane de kendisinin var biliyor musun? Bir tanesi... Ona söyleyebilir miyim? Üç tane de kendisinin var biliyor musun? Bir tanesi... Ona söyleyebilir miyim? Üç tane yaptı. Hatta birisi, söyleyeyim mi? | The Other Guys-1 | 2010 | |
| One of them, you can take a picture of anybody's face, | Birinin yüzünün fotoğrafını çek, İstediğin birisinin yüzünün fotoğrafını çekebilirsin... İstediğin birisinin yüzünün fotoğrafını çekebilirsin... İstediğin birisinin yüzünün fotoğrafını çekebilirsin... Birinin yüzünün fotoğrafını çek... | The Other Guys-1 | 2010 | |
| and it'll tell you what the back of his head looks like. | kafasının arkasını göstersin. ...ve ben de sana kafasının arkasının nasıl göründüğünü söylerim. ...ve ben de sana kafasının arkasının nasıl göründüğünü söylerim. ...ve ben de sana kafasının arkasının nasıl göründüğünü söylerim. ...kafasının arkasının nasıl olacağını söylüyor. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Faceback. Faceback. | "Arka yüz". "Arka yüz". Yüz arkası. Yüz arkası. Yüz arkası. Yüz arkası. Yüz arkası. Yüz arkası. "Arka yüz". "Arka yüz". | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Got some horrible reviews coming out of the gate. | Değerlendirmelerde bazı sorunlar yaşadık. Çok kötü yorumlar aldık. Değerlendirmelerde bazı sorunlar yaşadık. Değerlendirmelerde bazı sorunlar yaşadık. | The Other Guys-1 | 2010 |