Search
English Turkish Sentence Translations Page 168615
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| Try to stay out of trouble, boys. | Beladan uzak durmaya çalışın, çocuklar. Beladan uzak durmaya çalışın çocuklar. Beladan uzak durmaya çalışın çocuklar. Beladan uzak durmaya çalışın çocuklar. Beladan uzak durmaya çalışın, çocuklar. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| There's no chance you'd wanna go on that call, right? | Bunu kim üstlenmek istemez? Bu çağrıya cevap verme ihtimalin yok, değil mi? Bu çağrıya cevap verme ihtimalin yok, değil mi? Bu çağrıya cevap verme ihtimalin yok, değil mi? Bu olaya gitmemizin imkanı yok, değil mi? | The Other Guys-1 | 2010 | |
| No chance. Too busy. | Olmaz, Jeff, çok meşgulüm. Hayır. Çok meşgulüm. Hayır. Çok meşgulüm. Hayır. Çok meşgulüm. İmkanı yok, çok meşgulüm. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| All right, ladies. Starting to get the picture? We're about to lock shit down. | Pekâlâ, hanımlar. Olayı anlamaya başlayın. Şu şeyi halledelim. Tamam, kızlar. Hayal etmeye başladınız mı? Biz gidip şu işi bitireceğiz. Tamam, kızlar. Hayal etmeye başladınız mı? Biz gidip şu işi bitireceğiz. Tamam, kızlar. Hayal etmeye başladınız mı? Biz gidip şu işi bitireceğiz. Pekâlâ, hanımlar. Olayı anlamaya başlayın. Şunlar hapise atalım. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| That's right. You girls stay here and get your type on. | Siz burada kalıp, karalamaya devam edin. Doğru. Siz kızlar burada kalın ve dalganıza bakın. Doğru. Siz kızlar burada kalın ve dalganıza bakın. Doğru. Siz kızlar burada kalın ve dalganıza bakın. Doğru. Siz burada kalıp, karalamaya devam edin. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Go get them, guys. Lot of energy, lot of focus. | Yürüyün çocuklar. Daha çok enerji ve odakla. Bitirin işlerini çocuklar. Çok enerji, çok odaklanma. Bitirin işlerini çocuklar. Çok enerji, çok odaklanma. Bitirin işlerini çocuklar. Çok enerji, çok odaklanma. Yakalayın onları çocuklar! | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Shut up! | Kapa çeneni. Kapat çeneni! Kapat çeneni! Kapat çeneni! Kapa çeneni. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Allen, could I see you in the hallway for a second? | Allen, Bir saniye konuşabilir miyiz? Allen, benimle bir saniye koridora kadar gelir misin? Allen, benimle bir saniye koridora kadar gelir misin? Allen, benimle bir saniye koridora kadar gelir misin? Bir saniye konuşabilir miyiz? | The Other Guys-1 | 2010 | |
| I... I'm super busy right now, Terry. | Acayip meşgulüm şimdi. Hayır, hayır, biliyorum o yüzden hemen bitireceğim. Şu anda çok meşgulüm, Terry. Şu anda çok meşgulüm, Terry. Şu anda çok meşgulüm, Terry. Acayip meşgulüm şimdi. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| No, no, no, I know. This'll be real quick. | Hayır, hayır biliyorum. İşimiz hemen bitecek. Hayır, hayır, biliyorum o yüzden hemen bitireceğim. Hayır, hayır biliyorum. İşimiz hemen bitecek. Hayır, hayır biliyorum. İşimiz hemen bitecek. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| It's about the construction permits you were talking about. | İnşaat izniyle ilgili. Yasal olmayan şu inşaat belgesiyle alakalı bir durum. Yasal olmayan şu inşaat belgesiyle alakalı bir durum. Yasal olmayan şu inşaat belgesiyle alakalı bir durum. İnşaat izniyle ilgili. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| The scaffolding violations? This is our thing, yeah. | Scafelton olayı mı? Bu bizim olayımız, evet. Bina iskelesi ihlaliyle mi alakalı? Aynen onunla alakalı. Bina iskelesi ihlaliyle mi alakalı? Aynen onunla alakalı. Bina iskelesi ihlaliyle mi alakalı? Aynen onunla alakalı. Scaffolding olayı mı? Evet, bu bizim olayımız. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| So, what do you got? | Elimizde ne var? Eee, eline ne var? Eee, eline ne var? Eee, eline ne var? Elimizde ne var? | The Other Guys-1 | 2010 | |
| I got this! I'll put one right in your neck. | Tam boynunda.. Elimde bu var! Tam olarak da boğazına dayadım. Elimde bu var! Tam olarak da boğazına dayadım. Elimde bu var! Tam olarak da boğazına dayadım. İşte bu var. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| What are you doing? | Ne yapıyorsun? Ne yapıyorsun sen? Ne yapıyorsun sen? Ne yapıyorsun sen? Ne yapıyorsun? | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Let's go. We're going to that call. | Gidiyoruz. Gidelim. O çağrıya gideceğiz. Gidelim. O çağrıya gideceğiz. Gidelim. O çağrıya gideceğiz. O çağrıya gidiyoruz. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| What is this? Shut up. | Ne şimdi bu? Kapa çeneni. Bu ne böyle? Kapat çeneni. Bu ne böyle? Kapat çeneni. Bu ne böyle? Kapat çeneni. Bu ne? Kapa çeneni. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| We're going to the car, and we're going after this case. | Arabaya gidip göreve çıkacağız. Arabaya gideceğiz ve sonra da davayla ilgileneceğiz. Arabaya gideceğiz ve sonra da davayla ilgileneceğiz. Arabaya gideceğiz ve sonra da davayla ilgileneceğiz. Arabaya gidip, göreve çıkacağız. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| You're not gonna shoot me. I won't? | Beni vurmayacaksın. Beni vurmayacaksın. Öyle mi dersin? Beni vurmayacaksın. Öyle mi dersin? Beni vurmayacaksın. Öyle mi dersin? Beni vurmayacaksın. Öyle mi dersin? | The Other Guys-1 | 2010 | |
| No. I shot Jeter. | Öyle mi? Jeter'ı vurmuştum ama. Hayır. Jeter'i vurdum ama. Hayır. Jeter'i vurdum ama. Hayır. Jeter'i vurdum ama. Evet. Derek Jeter'ı vurmuştum ama. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| That was an accident. Was it? | O bir kazaydı. Öyle miydi dersin? O bir kazaydı. Öyle mi? O bir kazaydı. Öyle mi? O bir kazaydı. Öyle mi? O bir kazaydı. Kaza mıydı? | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Now move. Okay. | Yürü. Okay. Kımılda. Tamam. Kımılda. Tamam. Kımılda. Tamam. Şimdi yürü bakalım. Tamam. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Does anybody see this? He's got a gun on me. | Bunu görüyor musunuz? Bana silah doğrulttu. Bunu kimse görüyor mu? Bana silah doğrultmuş durumda. Bunu kimse görüyor mu? Bana silah doğrultmuş durumda. Bunu kimse görüyor mu? Bana silah doğrultmuş durumda. Bunu görüyor musunuz? Bana silah doğrulttu | The Other Guys-1 | 2010 | |
| I'm being kidnapped. | Beni alıkoydu. Kaçırılıyorum. Kaçırılıyorum. Kaçırılıyorum. Kaçırılıyorum. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Really, we're in a police station and no one is interested in this? | Cidden polis merkezinde kimsenin umrunda değil mi bu? Bir polis merkezindeyiz ve bu kimsenin umurunda değil mi? Bir polis merkezindeyiz ve bu kimsenin umurunda değil mi? Bir polis merkezindeyiz ve bu kimsenin umurunda değil mi? Cidden polis merkezindeki kimsenin umrunda değil mi bu? | The Other Guys-1 | 2010 | |
| So, then what happened? What do you think happened? | Ne oldu peki? Ne bekliyorsun Peki sonra ne oldu? Sence ne olmuştur? Peki sonra ne oldu? Sence ne olmuştur? Peki sonra ne oldu? Sence ne olmuştur? Ne oldu peki? Sence ne oldu? | The Other Guys-1 | 2010 | |
| I woke up, I took the belt off my neck, and I got in my car, and I got out of there. | uyandım, boynumdaki kemeri çıkarttım, arabaya atladım ve buradayım. Uyandım, boynumdaki kemeri çıkardım, arabama gittim ve oradan uzaklaştım. Uyandım, boynumdaki kemeri çıkardım, arabama gittim ve oradan uzaklaştım. Uyandım, boynumdaki kemeri çıkardım, arabama gittim ve oradan uzaklaştım. Uyandım, boynumdaki kemeri çıkarttım, arabaya atladım ve buradayım. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Talk about a wild weekend, right? | Sert bir haftasonu, ha? Çılgın bir hafta sonu olmuş, değil mi? Çılgın bir hafta sonu olmuş, değil mi? Çılgın bir hafta sonu olmuş, değil mi? Sert bir haftasonu, ha? | The Other Guys-1 | 2010 | |
| I thought I was gonna have to shoot my way out. | Vurmalıymışım sanırım. Bir an yolumdan sapacağımı sandım. Bir an yolumdan sapacağımı sandım. Bir an yolumdan sapacağımı sandım. Vurmak zorunda kalacağımı sanmıştım. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| What are you gonna do, though, you know? Bar mitzvahs. | Bar Mitzvahs'ta ne yapacaksın? Ne yaparsın ki işte? Yahudi yaş kutlaması. Ne yaparsın ki işte? Yahudi yaş kutlaması. Ne yaparsın ki işte? Yahudi yaş kutlaması. Bar Mitzvahs'ta ne yapacaksın? | The Other Guys-1 | 2010 | |
| What the hell is this? | Bu ne böyle ya? Bu ne böyle? Bu ne böyle? Bu ne böyle? Bu ne böyle ya? | The Other Guys-1 | 2010 | |
| It's my car. It's a Prius. | Arabam. Prius model. Arabam. Bir Prius. Arabam. Bir Prius. Arabam. Bir Prius. Arabam. Prius. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| I feel like we're literally driving around in a vagina. | Sanki dev bir vajinadan geçiyormuşuz gibi. Nedense ben senin vajinanın etrafında geziniyormuşum gibi hissettim. Nedense ben senin vajinanın etrafında geziniyormuşum gibi hissettim. Nedense ben senin vajinanın etrafında geziniyormuşum gibi hissettim. Sanki dev bir vajinadan geçiyormuşuz gibi. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Detective Hoitz and Gamble are on that 518 on East 10th. | Dedektif Hoitz ve Gamble, 518 Doğu 10. izindeyiz. Dedektif Hoitz ve Gamble, 10. Sokak'taki olay mahalline gidiyoruz. Dedektif Hoitz ve Gamble, 10. Sokak'taki olay mahalline gidiyoruz. Dedektif Hoitz ve Gamble, 10. Sokak'taki olay mahalline gidiyoruz. Dedektif Hoitz ve Gamble, 518 Doğu 10. izindeyiz. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Negatory, Martin and Fosse, two minutes out. | Olumsuz, Martin ile Fuzzy zaten peşinde, çıkın. Olumsuz, Martin ve Fosse iki dakika mesafede. Olumsuz, Martin ve Fosse iki dakika mesafede. Olumsuz, Martin ve Fosse iki dakika mesafede. Olumsuz, Martin ile Fuzzy zaten peşinde, çıkın. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| We'll just see who's there first. | İlk biz gördük. Bakalım oraya önce kim ulaşacak. Bakalım oraya önce kim ulaşacak. Bakalım oraya önce kim ulaşacak. Bakalım ilk kim gidecek. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| You stay out of our crime scene! You hear me? | Suç mahallinden uzak durun! Suç mahallinden uzak dur! Beni duydun mu? Suç mahallinden uzak dur! Beni duydun mu? Suç mahallinden uzak dur! Beni duydun mu? Olay mahallinden uzak durun! | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Go, go, go! | Sür!Sür!Sür! Gazla, gazla, gazla. Gazla, gazla, gazla. Gazla, gazla, gazla. Sür! | The Other Guys-1 | 2010 | |
| You feel that, Allen? That tingling in your balls? | hissettin mi Allen? Toplarındaki titreşimleri Bunu hissediyor musun, Allen? Toplarındaki o karıncalanmayı? Bunu hissediyor musun, Allen? Toplarındaki o karıncalanmayı? Bunu hissediyor musun, Allen? Toplarındaki o karıncalanmayı? Toplarındaki titreşimleri... | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Big metal butterflies fluttering around in your stomach? | ve koca midendeki kelebekleri hissettin mi? Midenin içinde uçuşan kelebekleri? Midenin içinde uçuşan kelebekleri? Midenin içinde uçuşan kelebekleri? ...ve midendeki koca metal kelebekleri hissettin mi? | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Are you sure you don't have testicular cancer? | Testis kanserin olmadığına emin misin? Testis kanseri olmadığına emin misin? Testis kanseri olmadığına emin misin? Testis kanseri olmadığına emin misin? Testis kanserin olmadığına emin misin? | The Other Guys-1 | 2010 | |
| I got something to get you going. | Yanımda bir şey var. Seni havaya sokacak bir şeyim var. Seni havaya sokacak bir şeyim var. Seni havaya sokacak bir şeyim var. Yanımda bir şey var. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Let's go do some damage! | Biraz hasar yaratalım. Gidip biraz zarar verelim! Gidip biraz zarar verelim! Gidip biraz zarar verelim! Biraz hasar yaratalım. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Nope. | sorun değil Hayır. Hayır. Hayır. Hayır. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| What the hell is that? | Bu ne lan böyle? Bu ne böyle ya? Bu ne böyle ya? Bu ne böyle ya? Bu ne lan böyle? | The Other Guys-1 | 2010 | |
| LRB. Little River Band. | LRB. Little River Band. KNG. Küçük Nehir Grubu. KNG. Küçük Nehir Grubu. KNG. Küçük Nehir Grubu. LRB. Little River Band. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| This music makes me feel like I'm going shopping for a training bra. | Mağazaya sütyen almaya gitmişim gibi. Bu müzik beni eğitim için sütyen almaya gitmişim gibi hissettiriyor. Bu müzik beni eğitim için sütyen almaya gitmişim gibi hissettiriyor. Bu müzik beni eğitim için sütyen almaya gitmişim gibi hissettiriyor. Mağazaya sütyen almaya gitmişim gibi. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| You know what? We go with no music, okay? | O zaman, müzik falan yok, tamam mı? Biliyor musun? Müziksiz gidelim, tamam mı? Biliyor musun? Müziksiz gidelim, tamam mı? Biliyor musun? Müziksiz gidelim, tamam mı? O zaman, müzik falan yok, tamam mı? | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Fine. Say bye. | güzel selam söyle Tamam. Hoşça kal, de. Tamam. Hoşça kal, de. Tamam. Hoşça kal, de. Peki. Hoşçakal, de. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| No, no, no, don't say bye... | hayır hayır hayır söyleme Hayır, hayır, hayır sakın atma... Hayır, hayır, hayır sakın atma... Hayır, hayır, hayır sakın atma... Hayır, hayır, hayır, bu olmaz. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| You just signed your own death warrant, Hoitz! | Ölüm fermanını şimdi imzaladın! Az önce ölüm fermanını imzaladın, Hoitz! Az önce ölüm fermanını imzaladın, Hoitz! Az önce ölüm fermanını imzaladın, Hoitz! Biraz önce ölüm fermanını imzaladın, Hoitz. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Allen, punch that accelerator or I will shoot you in the foot! | Allen, Gaza bas yoksa topuğuna sıkarım! Allen, gaza bas yoksa seni ayağından vururum! Allen, gaza bas yoksa seni ayağından vururum! Allen, gaza bas yoksa seni ayağından vururum! Allen, Gaza bas yoksa topuğuna sıkarım! | The Other Guys-1 | 2010 | |
| America! | America! Amerika! Amerika! Amerika! Amerika! | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Allen! Allen, hit the brake! | Allen! Allen, Frenle! Allen! Allen, fren yap! Allen! Allen, fren yap! Allen! Allen, fren yap! Frene bas! | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Seriously, slow the car down! We're approaching the crime scene! | Arabayı yavaşlat. İçinde biz varız! Ciddiyim, yavaşla! Suç mahalline yaklaştık. Ciddiyim, yavaşla! Suç mahalline yaklaştık. Ciddiyim, yavaşla! Suç mahalline yaklaştık. Arabayı yavaşlat. Olay mahalline gireceğiz. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Terry, I'm coming in. | Terry, geliyorum Terry, geliyorum. Terry, geliyorum. Terry, geliyorum. Geliyorum, Terry. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| You're gonna smash right through the tape! Allen! | Banttan içeri gireceksin, Allen! Olay yeri şeridini ezeceksin, Allen. Banttan içeri gireceksin, Allen! Banttan içeri gireceksin, Allen! | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Dude! What... | ne. Dostum! Ne... Dostum! Ne... Dostum! Ne... Birader! Ne ol... | The Other Guys-1 | 2010 | |
| That's a lot of cocaine. | Amma kokain var. Çok fazla kokain var. Çok fazla kokain var. Çok fazla kokain var. Amma kokain varmış. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Did you yell "America" when you hit the accelerator? | Hızlanırken "Amerika" mı dedin? Gaza bastığın zaman "Amerika" diye mi bağırdın? Gaza bastığın zaman "Amerika" diye mi bağırdın? Gaza bastığın zaman "Amerika" diye mi bağırdın? Hızlanırken "Amerika" mı dedin? | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Nope. No. No. | Yok, hayır. Hayır. Hayır, bağırmadım. Hayır. Hayır, bağırmadım. Hayır. Hayır, bağırmadım. Yok, hayır. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| I've never actually put my foot all the way down | Hiçbir zaman gaz pedalına tamamen yüklenmemiştim. Hiçbir zaman gaz pedalına... | The Other Guys-1 | 2010 | |
| to the ground with the accelerator like that. | muhteşemdi ...tamamen yüklenmemiştim. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| It got me slightly aroused. | Adrenalinimi arttırdı. Muhteşemdi. Adrenalinimi arttırdı. Adrenalinimi arttırdı. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Here we go. | gidelim İşte başlıyoruz. İşte başlıyoruz. İşte başlıyoruz. Gene başlıyoruz. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Way to put your stamp on the crime scene, guys. | Olay yerine damganızı vurmuşsunuz, çocuklar. Suç mahalline damganızı vurmuşsunuz, çocuklar. Suç mahalline damganızı vurmuşsunuz, çocuklar. Suç mahalline damganızı vurmuşsunuz, çocuklar. Olay yerine damganızı vurmuşsunuz, çocuklar. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Prius, huh? Yep, yep. | Prius mu aldın? Evet. Demek Prius. Evet, öyle. Demek Prius. Evet, öyle. Demek Prius. Evet, öyle. Prius mu aldın? Evet. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Good mileage? | İyi basıyor mu Kilometre performansı iyi mi? Kilometre performansı iyi mi? Kilometre performansı iyi mi? İyi basıyor mu? | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Outstanding. Yeah. | Hem de nasıl. Yeah. Müthiş. Evet. Müthiş. Evet. Müthiş. Evet. Hem de nasıl. Tabii. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Did this come with a dental dam? | Oral kondomu da var mı? Yanında prezervatifi de var mı? Yanında prezervatifi de var mı? Yanında prezervatifi de var mı? Oral kondomu da var mı? | The Other Guys-1 | 2010 | |
| No. Get it? | Çaktın mı? Hayır. Anladın mı? Hayır. Anladın mı? Hayır. Anladın mı? Hayır. Çaktın mı? | The Other Guys-1 | 2010 | |
| My Suburban shit one of these last night. | Dün bunlardan birinin üstüne kuş sıçtı. Dün gece arabam bunlardan birisinin üstüne sıçmıştı. Dün gece arabam bunlardan birisinin üstüne sıçmıştı. Dün gece arabam bunlardan birisinin üstüne sıçmıştı. Dün bunlardan birinin üstüne kuş sıçtı. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| I didn't know they put tampons on wheels. | Jantların üzerine orkid koyuyorlarmış. Tekerleklerin üstüne orkit koyduklarını bilmiyordum. Tekerleklerin üstüne orkit koyduklarını bilmiyordum. Tekerleklerin üstüne orkit koyduklarını bilmiyordum. Jantların üzerine orkid koyuyorlarmış. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| We've had our fun, huh? | Bugün çok eğlenceliler. Çok eğlendik, değil mi? Çok eğlendik, değil mi? Çok eğlendik, değil mi? Bugün çok eğlenceliler | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Looks like Scarface sneezed on your car. | Arabana sanki Yaralı Yüz hapşurmuş Arabana sanki Yaralı Yüz hapşırmış. Arabana sanki Yaralı Yüz hapşırmış. Arabana sanki Yaralı Yüz hapşırmış. Arabana sanki Yaralı Yüz hapşurmuş. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| All right, everybody! | Pekâlâ millet, Pekâlâ, millet! Pekâlâ, millet! Pekâlâ, millet! Pekâlâ millet! | The Other Guys-1 | 2010 | |
| I'm gonna need you all to back up now. We're taking over. | geri çekilin. Durum kontrol altında. Hepinizden geri çekilmenizi istiyorum. Bundan sonrasını biz alıyoruz. Hepinizden geri çekilmenizi istiyorum. Bundan sonrasını biz alıyoruz. Hepinizden geri çekilmenizi istiyorum. Bundan sonrasını biz alıyoruz. Geri çekilin. Durum kontrol altında. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| "At the crime scene, LOL." | "Olay mahallinde. :D" "Suç mahalli bizim, gülelim." "Suç mahalli bizim, gülelim." "Suç mahalli bizim, gülelim." "Olay mahallinde.:D" | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Good tweet, good tweet. Yeah, thanks. | Bundan güzel tweet olur. Yeah,teşekkür Güzel şaka, güzel şaka. Evet, teşekkürler. Güzel şaka, güzel şaka. Evet, teşekkürler. Güzel şaka, güzel şaka. Evet, teşekkürler. Bundan güzel tweet olur. Eyvallah. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| America has always been defined by its excess. | Amerika deyince akla 'aşırılık' gelir. Amerika her zaman "yükseliş" olarak tanımlanmıştır. Amerika her zaman "yükseliş" olarak tanımlanmıştır. Amerika her zaman "yükseliş" olarak tanımlanmıştır. Amerika deyince akla 'aşırılık' gelir. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| The Grand Canyon, professional sports contracts. | Büyük Kanyon, profesyönel sporcu kontratları.. Büyük Kanyon, profesyonel spor anlaşmaları. Büyük Kanyon, profesyonel spor anlaşmaları. Büyük Kanyon, profesyonel spor anlaşmaları. Büyük Kanyon, profesyönel sporcu kontratları... | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Wendy's Baconator, extra bacon. | ...Wendy'nin gazel boynuzu, fazla domuz pastırması. Ekstra pastırmalı hamburgerler. Ekstra pastırmalı hamburgerler. Ekstra pastırmalı hamburgerler. ...Wendy'nin gazel boynuzu, fazla domuz pastırması. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| I myself have 18 Lamborghinis | Kendimden örnek verirsem, 18 Lamborghinim var. Şahsım adına benim 18 tane Lamborghini arabam... Şahsım adına benim 18 tane Lamborghini arabam... Şahsım adına benim 18 tane Lamborghini arabam... Kendimden örnek verirsem, 18 Lamborghinim var. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| and a Subaru station wagon. | Bir de station wagon Subaru'm. ...ve bir de steyşın Subaru'm var. ...ve bir de steyşın Subaru'm var. ...ve bir de steyşın Subaru'm var. Bir de station wagon Subaru'm. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| And it's because of this excess that I have flourished. | Bütün bu aşırılık sayesinde ben istihdam sağlıyabiliyorum. Hepsi de bu yükselişi kullanıp, yatırım yaptığım için. Hepsi de bu yükselişi kullanıp, yatırım yaptığım için. Hepsi de bu yükselişi kullanıp, yatırım yaptığım için. Bütün bu aşırılık sayesinde ben istihdam sağlıyabiliyorum. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| I implore you, please, do not stop profiting. | Kâr yapmamızı engellemeyin, aşırı olun! Sizden rica ediyorum, lütfen yatırım yapmayı bırakmayın. Sizden rica ediyorum, lütfen yatırım yapmayı bırakmayın. Sizden rica ediyorum, lütfen yatırım yapmayı bırakmayın. Kâr yapmamızı engellemeyin! | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Live for excess. It's the American way. | Amerikalılar böyle yapar. Yükselişi yaşayın. Bu, Amerikan modelidir. Yükselişi yaşayın. Bu, Amerikan modelidir. Yükselişi yaşayın. Bu, Amerikan modelidir. Aşırı olun! Amerikalılar böyle yapar. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Hello. | Hello. Merhaba. Merhaba. Merhaba. Merhaba. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Mr. Ershon? I believe this call's for you. | Ershon Bey, telefon size. Bay Ershon? Bu telefon sizin için. Bay Ershon? Bu telefon sizin için. Bay Ershon? Bu telefon sizin için. Ershon Bey, telefon size. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Sir David. | Sir David. Sör David. Sör David. Sör David. Ershon David. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| David. You're not returning my calls, so I'd like you to meet Roger Wesley. | David, bana dönmedin, ben de sana Roger Wesley'i gönderdim David. Bir türlü aramalarıma cevap vermedin, bu yüzden Roger Wesley ile tanış. David. Bir türlü aramalarıma cevap vermedin, bu yüzden Roger Wesley ile tanış. David. Bir türlü aramalarıma cevap vermedin, bu yüzden Roger Wesley ile tanış. David, bana dönmedin, ben de sana Roger Wesley'i gönderdim. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| G'day, mate. Hey. | İyi akşamlar. Hey. Merhaba, dostum. Merhaba, dostum. Merhaba, dostum. İyi akşamlar. Selam. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Roger and his team are gonna babysit you because I don't trust you, | Sana güvenmediğim için Roger sana göz kulak olacak Roger ve takımı sana bakıcılık yapacaklar çünkü sana güvenmiyorum... Roger ve takımı sana bakıcılık yapacaklar çünkü sana güvenmiyorum... Roger ve takımı sana bakıcılık yapacaklar çünkü sana güvenmiyorum... Sana güvenmediğim için... | The Other Guys-1 | 2010 | |
| because I think you're going to take off. | Bu çok saçma, ben hiç bir yere gitmiyorum. ...ve çünkü kaçacağını düşünüyorum. ...ve çünkü kaçacağını düşünüyorum. ...ve çünkü kaçacağını düşünüyorum. ...Roger ve ekibi sana göz kulak olacak. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Pamela, this is ridiculous. I'm not going anywhere. | Lendl Corderly 26'da iş var. Paramı batırma. Pamela, bu saçmalık. Hiçbir yere gittiğim yok. Pamela, bu saçmalık. Hiçbir yere gittiğim yok. Pamela, bu saçmalık. Hiçbir yere gittiğim yok. Bu çok saçma, ben hiç bir yere gitmiyorum. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| David, listen, the Lendl quarterlies come out on the 26th. | David beni dinle, Lendl'in verileri ayın 26'sında açıklanacak. Lendl Corderly 26'da iş var. Paramı batırma. David beni dinle, Lendl'in verileri ayın 26'sında açıklanacak. David beni dinle, Lendl'in verileri ayın 26'sında açıklanacak. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| You have until then to give me my money. I'm not reporting any losses, David. | O zamana kadar paramı vermeni istiyorum. Hiçbir kaybı rapor etmeyeceğim, David. Bana paramı geri getirene kadar, hiç bir kayıbı rapor etmeyeceğim, David. O zamana kadar paramı vermeni istiyorum. Hiçbir kaybı rapor etmeyeceğim, David. O zamana kadar paramı vermeni istiyorum. Hiçbir kaybı rapor etmeyeceğim, David. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| I have zeroed in on a new investor. | Yeni bir yatırımcı buldum. Henüz hiçbir yeni yatırımcım yok. Henüz hiçbir yeni yatırımcım yok. Henüz hiçbir yeni yatırımcım yok. Yeni bir yatırımcı buldum. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Well, then, you get their money, make it disappear, and then pay us back. | O zaman parasını al ve bize borcunu öde. O zaman onların paralarını al, ortadan kaybol ve bize borcunu öde. O zaman onların paralarını al, ortadan kaybol ve bize borcunu öde. O zaman onların paralarını al, ortadan kaybol ve bize borcunu öde. O zaman parasını al ve bize borcunu öde. | The Other Guys-1 | 2010 | |
| Yes, yes, I'll tell him he doesn't need to keep watching me. | Tamam, ona bana göz kulak olmak zorunda olmadığını söylerim. Evet, beni izlemesine gerek olmadığını tabii ki ona söylerim. Evet, beni izlemesine gerek olmadığını tabii ki ona söylerim. Evet, beni izlemesine gerek olmadığını tabii ki ona söylerim. Tamam, ona bana göz kulak olmak zorunda olmadığını söylerim. | The Other Guys-1 | 2010 |