Search

English Turkish Sentence Translations Page 167569

English	Turkish	Film Name	Film Year	Details
did you ever think about kissing me?	Hiç beni öpmeyi düşündün mü?	The Mudge Boy-1	2003
You're crazy, Duncan.	Sen delisin, Duncan.	The Mudge Boy-1	2003
Is that what you want? Huh?	İstediğin bu mu?	The Mudge Boy-1	2003
You're a fucking faggot, Duncan.	Sen lanet bir topsun, Duncan.	The Mudge Boy-1	2003
Where the hell you been, Perry?	Hangi cehennemdeydin, Perry?	The Mudge Boy-1	2003
Just out smoking.	Sadece sigara içtim.	The Mudge Boy-1	2003
Just out smoking, huh?	Sadece sigara mı içtin?	The Mudge Boy-1	2003
What does "lights out" mean, Perry?	"Işıklar söndü" senin için ne ifade ediyor, Perry?	The Mudge Boy-1	2003
I know I, I know I...	Biliyorum, biliyorum.	The Mudge Boy-1	2003
I know I�ve said it, but I just...	Bunu söylediğimi biliyorum. Ama...	The Mudge Boy-1	2003
just can't seem to remember.	...hatırlamamışa benziyorsun.	The Mudge Boy-1	2003
Out wandering around time?	Dışarıda gezme zamanı?	The Mudge Boy-1	2003
Out raising hell time?	İtiraz etme zamanı?	The Mudge Boy-1	2003
Just out smoking time?	Sigara içme zamanı?	The Mudge Boy-1	2003
Yeah, guess that's it. Bedtime.	Evet, haklısın. Yatma zamanı.	The Mudge Boy-1	2003
Good girl. Good girl.	Aferin. Aferin.	The Mudge Boy-1	2003
Oh, I thought they were 75.	75 cent sanmıştım.	The Mudge Boy-1	2003
Chick, chick?	Tavukcuk, tavukcuk?	The Mudge Boy-1	2003
Hey, chicken boy.	Selam tavuk çocuk.	The Mudge Boy-1	2003
I like your chicken.	Tavuğunu çok sevdim.	The Mudge Boy-1	2003
Don't you guys like his chicken?	Siz de sevmediniz mi çocuklar?	The Mudge Boy-1	2003
Let me see her?	Bakabilir miyim?	The Mudge Boy-1	2003
Sure, Duncan, buddy.	Tabii, Duncan, dostum.	The Mudge Boy-1	2003
Let me see her. Give her to me, Travis.	Bırak göreyim. Onu bana ver, Travis.	The Mudge Boy-1	2003
You want her? Ha ha ha.	İstiyor musun?	The Mudge Boy-1	2003
Are we hanging out tonight, Duncan?	Bu akşam takılmıyor muyuz, Duncan?	The Mudge Boy-1	2003
It ain't a party without you.	Sensiz olmaz parti.	The Mudge Boy-1	2003
Hey, Scotty, let me see her?	Scotty, bırak bakayım.	The Mudge Boy-1	2003
How you doing? It's good to see you.	Nasıl gidiyor? Seni görmek güzel.	The Mudge Boy-1	2003
Scotty, give her to me. Scotty, please.	Onu bana ver Scotty. Lütfen.	The Mudge Boy-1	2003
Something is wrong with her, Duncan.	Sanırım onun bir sorunu var, Duncan.	The Mudge Boy-1	2003
Scotty, please.	Scotty, lütfen.	The Mudge Boy-1	2003
She don't look too good.	Çok iyi gözükmüyor.	The Mudge Boy-1	2003
Is she sick, Scotty? I think she might be.	O hasta mı, Scotty? Bence, olabilir.	The Mudge Boy-1	2003
Aw, chicken boy lost his chick.	Tavuk çocuk tavuğunu kaybetmiş.	The Mudge Boy-1	2003
Take her, Perry. You want her?	Al onu, Perry.	The Mudge Boy-1	2003
what the fuck you looking at?	Ne boka bakıyorsun?	The Mudge Boy-1	2003
Perry, what happened?	Perry, ne oldu?	The Mudge Boy-1	2003
What are you, a moron?	Nesin sen? Geri zekâlı mı?	The Mudge Boy-1	2003
What do you think happened?	Ne oldu sanıyorsun?	The Mudge Boy-1	2003
[Brent]: Perry, put your shirt down, man.	Perry, indir tişortunu dostum.	The Mudge Boy-1	2003
Faggot.	Homo.	The Mudge Boy-1	2003
I'm not a faggot.	Ben homo değilim.	The Mudge Boy-1	2003
Oh, ha, the truth hurts,	Gerçek acıdır...	The Mudge Boy-1	2003
doesn't it, ass humper?	...öyle değil mi, götoş?	The Mudge Boy-1	2003
I'm not!	Değilim.	The Mudge Boy-1	2003
Scotty, no. Scotty.	Scotty, hayır. Scotty.	The Mudge Boy-1	2003
Scotty? Scotty, don't.	Scotty? Scotty, yapma.	The Mudge Boy-1	2003
What's wrong, chicken? We're just fucking with you.	Sorun ne, tavuk? Sadece oynuyoruz seninle.	The Mudge Boy-1	2003
Oh, Perry.	Perry.	The Mudge Boy-1	2003
Break its neck. Kill it, fucking kill it.	Boynunu kır. Öldür şu lanet şeyi.	The Mudge Boy-1	2003
Perry... Perry...	Perry. Perry.	The Mudge Boy-1	2003
Perry, no.	Perry, hayır.	The Mudge Boy-1	2003
What the fuck are you talking about, man?	Ne bok diyorsun sen, dostum?	The Mudge Boy-1	2003
Brent, what the fuck, Brent?	Ne oluyor, Brent?	The Mudge Boy-1	2003
Whoa. What the fuck are you doing, Perry?	Ne halt yapıyorsun, Perry?	The Mudge Boy-1	2003
You ain't no fucking fun any more, Peraldo.	Artık eğlenceli bir değilsin, Peraldo.	The Mudge Boy-1	2003
Yeah, dude, you're such a wet	Evet ahbap. Oyun bozan...	The Mudge Boy-1	2003
noodle or wet blanket or whatever.	...gibisin veya neşe kaçıran ya da her neyse.	The Mudge Boy-1	2003
Wet something, man. Wet something.	Her şeyi bozan, dostum. Her şeyi bozan.	The Mudge Boy-1	2003
I'm not a faggot, Perry.	Ben homo değilim, Perry.	The Mudge Boy-1	2003
Why don't you show us how you suck it, fudge boy?	Nasıl emdiğini neden bize göstermiyorsun, aptal çocuk?	The Mudge Boy-1	2003
Woo, yeah!	Evet!	The Mudge Boy-1	2003
Why don't you suck it like your mother showed you?	Neden annenin gösterdiği gibi emmiyorsun?	The Mudge Boy-1	2003
Excuse me, Mrs. Mudge,	Afedersin, Bay Mudge...	The Mudge Boy-1	2003
can you teach me how to suck a dick?	...bir alet nasıl yalanır bana öğretir misiniz?	The Mudge Boy-1	2003
Oh, shit, he did it. Ha ha ha.	Sıçayım, gösterdi.	The Mudge Boy-1	2003
Motherfuck,	A... kodumun.	The Mudge Boy-1	2003
tastes like chicken.	Tavuk gibi tadı.	The Mudge Boy-1	2003
Oh, fuck. You weren't kidding, Perry.	Sikeyim. Haklıymışsın, Perry.	The Mudge Boy-1	2003
Hey, Duncan, what are you doing later? You got any plans?	Hey, Duncan. İleride ne yapacaksın. Planın var mı?	The Mudge Boy-1	2003
Oh, shit, man.	Sıçayım.	The Mudge Boy-1	2003
Fucking a, ha ha ha.	Sikeyim.	The Mudge Boy-1	2003
Oh, Jesus Christ.	İsa aşkına.	The Mudge Boy-1	2003
You are cold blooded, chicken boy.	Çok acımasızsın, tavuk çocuk.	The Mudge Boy-1	2003
What did you go and do? Huh?	Gidip ne yaptın?	The Mudge Boy-1	2003
I got to go deal with it.	Bununla ilgileneyim.	The Mudge Boy-1	2003
Let me go. Let me go!	Bırak beni. Bırak beni.	The Mudge Boy-1	2003
Shh, no.	Hayır.	The Mudge Boy-1	2003
keeper of the dead...	Ölülerin bekçisi.	The Mummy-1	1999
lmhotep and his priests broke into her crypt and stole her body.	lmhotep ve rahipleri onun vücudunu çaldılar...	The Mummy-1	1999
and resting place for the wealth of Egypt.	...Mısır'ın ebedi dinlenme yeri.	The Mummy-1	1999
where he took the black Book of the Dead from its holy resting place.	Ölüler Kitabını yerinden aldı.	The Mummy-1	1999
he was condemned to endure the Hom Dai...	lanetlerin en kötüsü, Hom Dai...	The Mummy-1	1999
one so horrible it had never before been bestowed.	...bu daha önce hiç yapılmamıştı.	The Mummy-1	1999
and the glory of invincibility.	...olacaktı.	The Mummy-1	1999
''Sacred Stones.''	"Eski Eserler.	The Mummy-1	1999
Help. Ooh.	İmdat.	The Mummy-1	1999
Sons of the pharaohs!	Pharaoh'ın oğulları adına!	The Mummy-1	1999
You... are a catastrophe!	Beni, seni küçük pislik. Neredeydin?	The Mummy-1	1999
l put up with you because your father and mother were our finest patrons.	Seni kovmuyorum çünkü annen ve baban en iyi müşterilerimizdi.	The Mummy-1	1999
Now, l don't care how you do it, l don't care how long it takes.	Nasıl ve ne kadar süreceği umurumda değil!	The Mummy-1	1999
Mohammed?	Kötü mumya...	The Mummy-1	1999
l'll have you... know...	...söylemek zorundayım...	The Mummy-1	1999
lf l have to take one more piece of junk to the curator to try and...	Bir parça daha alacak olursam müze müdürü...	The Mummy-1	1999
sell for you	...senin için....	The Mummy-1	1999
He was the second pharaoh of the 19th dynasty...	2.Pharaoh tüm 19 hanedanın...	The Mummy-1	1999
l like him very much. l've already dated the map.	Beni böyle bırakamazsınız.	The Mummy-1	1999
No one's ever found it.	Kimse onu asla bulamadı.	The Mummy-1	1999
Most... have never returned.	Birçoğu geri dönemedi.	The Mummy-1	1999