Search
English Turkish Sentence Translations Page 164910
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Oh, Iook at that, Nice 155, huh? Yeah, | Oh, şuna bak. 155'lik? – Evet. Şuna baksana! Tatlı bir 155'lik, değil mi! Evet! Şuna baksana! Tatlı bir 155'lik, değil mi! Evet! | The Hurt Locker-7 | 2008 | ![]() |
It's going to do some fucking damage, | Hasar alabiliriz. | The Hurt Locker-7 | 2008 | ![]() |
Hey, EIdridge, Iooks Iike we're going to need a charge, | Hey Eldrige, görünüşe göre, şarj etmemiz gerekiyor. Eldridge, görünüşe göre patlayıcıya ihtiyacı var. Eldridge, görünüşe göre patlayıcıya ihtiyacı var. | The Hurt Locker-7 | 2008 | ![]() |
I got that, | Hallettim. Tamamdır. Tamamdır. | The Hurt Locker-7 | 2008 | ![]() |
Figured four bIocks that'II give us about 20 pounds of bang totaI, | Dört bina için, netice ağır olur. Bu dört parça bize 10 kilogramlık patlama gücü verecek. Bu dört parça bize 10 kilogramlık patlama gücü verecek. | The Hurt Locker-7 | 2008 | ![]() |
That bIast is going to roast straight out there, | Patlama için düz bir yer lazım. Patlama orayı cehenneme çevirecek. Patlama orayı cehenneme çevirecek. | The Hurt Locker-7 | 2008 | ![]() |
The sheII wiII probabIy kick out there, and most of the shrapneI | Büyük ihtimal şarapnel parçaları... Mermi büyük ihtimalle şu tarafa fırlayacak ve şarapnellerin büyük kısmı... Mermi büyük ihtimalle şu tarafa fırlayacak ve şarapnellerin büyük kısmı... | The Hurt Locker-7 | 2008 | ![]() |
is going to shoot straight up in a beautifuI umbreIIa pattern, | ...güzel bir şemsiye görüntüsü alır. | The Hurt Locker-7 | 2008 | ![]() |
We're gonna get some smaIIer pieces and sheII fragments this way, | Küçük parçalara maruz kalabiliriz... Bu tarafa da bazı küçük parçalar gelecektir... Bu tarafa da bazı küçük parçalar gelecektir... | The Hurt Locker-7 | 2008 | ![]() |
but we'II be okay if we're behind the Humvee, | ...ama Humvee'nin arkasında kalırsak güvende oluruz. ...ama Humvee'nin arkasında durursak bir şey olmaz. ...ama Humvee'nin arkasında durursak bir şey olmaz. | The Hurt Locker-7 | 2008 | ![]() |
Bring the bot back, we'II Ioad it up, No probIem, | Robotu getir, üstüne yükleyeceğiz. Hemen hallederim. Robotu geri getir de bombaları yükleyelim. Sorun değil. Robotu geri getir de bombaları yükleyelim. Sorun değil. | The Hurt Locker-7 | 2008 | ![]() |
Bot is moving, | Robot yolda. Robot geliyor. Robot geliyor. | The Hurt Locker-7 | 2008 | ![]() |
Let me know what you got, EIdridge, | Ne bildiğini öğrenmem için, bana izin ver Eldridge. Son durum nedir, Eldridge? Yola çıkmaya hazır. Son durum nedir, Eldridge? Yola çıkmaya hazır. | The Hurt Locker-7 | 2008 | ![]() |
Good to go, | Güzel gidiyor. | The Hurt Locker-7 | 2008 | ![]() |
AII right, Wagon's set up, Bot moves, | Pekâlâ. Vagonlar yüklendi. Robot gidiyor. Tamamdır, taşıyıcı hazır, robot yola çıkıyor. Tamamdır, taşıyıcı hazır, robot yola çıkıyor. | The Hurt Locker-7 | 2008 | ![]() |
Uh oh, We got goats, guys, | Keçilerimiz geldi millet. Keçiler geliyor, beyler. Keçiler geliyor, beyler. | The Hurt Locker-7 | 2008 | ![]() |
Goats 12:00, Watch out, | Keçiler 12:00 yönünde. Dikkat edin. Keçiler 12 yönünde, dikkat et. Keçiler 12 yönünde, dikkat et. | The Hurt Locker-7 | 2008 | ![]() |
Load them IittIe bastards up, | Çekilin sizi küçük piçler. Şunlardan iki tane yürütsene... Şunlardan iki tane yürütsene... | The Hurt Locker-7 | 2008 | ![]() |
Oh, shit, Shit, | Oh, Kahretsin. Sıçtık. Kahretsin! Kahretsin! Kahretsin! Kahretsin! | The Hurt Locker-7 | 2008 | ![]() |
Oh, fuck, | Oh, siktir. Allah kahretsin! Allah kahretsin! | The Hurt Locker-7 | 2008 | ![]() |
Wagon's having a bad day, boys, | Vagon için kötü bir gün. El arabası kötü gününde, beyler... El arabası kötü gününde, beyler... | The Hurt Locker-7 | 2008 | ![]() |
You buiId that? No, the U,S, Army did, | Bunu sen mi yaptın? Hayır, Amerikan Ordusu yaptı, Onu, sen mi yaptın? Hayır, Amerikan Ordusu yaptı... Onu, sen mi yaptın? Hayır, Amerikan Ordusu yaptı... | The Hurt Locker-7 | 2008 | ![]() |
AII right, Looks Iike I'm going down there, | Pekâlâ, öyle görünüyor ki, oraya gidiyorum. Pekâlâ, görünüşe göre oraya gitmem gerekiyor. Pekâlâ, görünüşe göre oraya gitmem gerekiyor. | The Hurt Locker-7 | 2008 | ![]() |
You don;t Iike waiting around this beautifuI neighborhood? | Güzel komşularımızı sevmedin mi? Bu güzel mahalleyi sevmedin mi yoksa? Bu güzel mahalleyi sevmedin mi yoksa? | The Hurt Locker-7 | 2008 | ![]() |
Oh, I Iove it, | Bayıldım. Çok sevdim! Çok sevdim! | The Hurt Locker-7 | 2008 | ![]() |
So, if everything Iooks okay, when I get down there | Her şey tamamsa, ben gidiyorum. Oraya gittiğimde sorun çıkmazsa... Oraya gittiğimde sorun çıkmazsa... | The Hurt Locker-7 | 2008 | ![]() |
I'm just going to set it up and bip it, | Sadece kurmak için ve bipliyor mu, diye bakmaya gidiyorum. ...düzeneği kurup patlatacağım. ...düzeneği kurup patlatacağım. | The Hurt Locker-7 | 2008 | ![]() |
Give these peopIe something to think about, | Etrafımız da ki kişiler, bir şeyler düşünüyor gibi. Buradakilere unutamayacakları bir şey yaşatalım. Buradakilere unutamayacakları bir şey yaşatalım. | The Hurt Locker-7 | 2008 | ![]() |
Want them to know if they're gonna Ieave a bomb on the side of the road for us, | Bilmek istediğim; yolun kenarına bizim için bomba koyacaklar mı? | The Hurt Locker-7 | 2008 | ![]() |
we're just going to bIow up their IittIe fuckin' road, | Biz de onların lanet yolunu patlatırız. | The Hurt Locker-7 | 2008 | ![]() |
Sounds good, | Kulağa hoş geliyor. Kulağa iyi geliyor. Kulağa iyi geliyor. | The Hurt Locker-7 | 2008 | ![]() |
Not for you, No, okay, | Senin için değil. Hayır, tamam, Senin için değil. Evet, tamam. Senin için değil. Evet, tamam. | The Hurt Locker-7 | 2008 | ![]() |
HeImet on, | Başlık takıldı. | The Hurt Locker-7 | 2008 | ![]() |
Happy traiIs, | Mutlu sürünmeler. Koca mideli. Koca mideli. | The Hurt Locker-7 | 2008 | ![]() |
BIaster One, can you read me? | Patlatıcı 1 konuşuyor, beni duyuyor musun? Fünye Bir, beni duyuyor musun? Fünye Bir, beni duyuyor musun? | The Hurt Locker-7 | 2008 | ![]() |
Roger that, BIaster one, You're good to go, | Anlaşıldı, Patlatıcı 1. Her şey hazır. Anlaşıldı, Fünye Bir. Gitmeye hazırsın. Anlaşıldı, Fünye Bir. Gitmeye hazırsın. | The Hurt Locker-7 | 2008 | ![]() |
You're Iooking good, BIaster One, | İyi görünüyorsun, Patlatıcı 1. İyi görünüyorsun, Fünye Bir. İyi görünüyorsun, Fünye Bir. | The Hurt Locker-7 | 2008 | ![]() |
Nice and hot in here, | Burası güzel ve sıcak. | The Hurt Locker-7 | 2008 | ![]() |
One fifty, | 150. Yüz elli. Yüz elli. | The Hurt Locker-7 | 2008 | ![]() |
Hi, | Selam. Selam... Selam... | The Hurt Locker-7 | 2008 | ![]() |
Where are you from? Whoa, whoa, whoa, | Nerelisin? Hop, hop, hop. Nerelisiniz? Nerelisiniz? | The Hurt Locker-7 | 2008 | ![]() |
CaIifornia? | California? | The Hurt Locker-7 | 2008 | ![]() |
Hey, get out of here, man, Where? | Git şuradan be adam. Neresi? Defol git buradan, dostum! Nerelisin? Defol git buradan, dostum! Nerelisin? | The Hurt Locker-7 | 2008 | ![]() |
Hey, this ain't no fuckin' meet and greet, Now get out of here, | Tanıştığımıza hiç memnun olmadım. Şimdi defol git buradan. Bu lanet olası bir tanışma toplantısı değil. Şimdi defol git buradan. Bu lanet olası bir tanışma toplantısı değil. Şimdi defol git buradan. | The Hurt Locker-7 | 2008 | ![]() |
Go, | Yürü. Git! Git! | The Hurt Locker-7 | 2008 | ![]() |
AII day Iong, | Gün baya uzun. Tüm gün... Tüm gün... | The Hurt Locker-7 | 2008 | ![]() |
Twenty five, | 25. Yirmi beş... Yirmi beş... | The Hurt Locker-7 | 2008 | ![]() |
Twenty five meters, Roger that, You are now in the kiII zone, | 25 metre anlaşıldı. Şimdi ölüm bölgesindesin. Yirmi beş metre, anlaşıldı. Ölümcül alana girdin. Yirmi beş metre, anlaşıldı. Ölümcül alana girdin. | The Hurt Locker-7 | 2008 | ![]() |
Thanks for reminding me, | Hatırlattığın için sağ ol. Hatırlattığın için teşekkürler. Hatırlattığın için teşekkürler. | The Hurt Locker-7 | 2008 | ![]() |
That's what I'm here for, baby, | Bunun için buradayım, bebek. Bunun için buradayım, bebeğim... Bunun için buradayım, bebeğim... | The Hurt Locker-7 | 2008 | ![]() |
The debts Iook good, | Kasa iyi görünüyor. Taşıyıcı sağlam. Taşıyıcı sağlam. | The Hurt Locker-7 | 2008 | ![]() |
I'm Iaying on the charge,, | Patlayıcıları yerleştiriyorum. Patlayıcıyı yerleştiriyorum. Patlayıcıyı yerleştiriyorum. | The Hurt Locker-7 | 2008 | ![]() |
Nice and sweet, | Hoş ve kibarca. Yumuşak ve nazikçe. Yumuşak ve nazikçe. | The Hurt Locker-7 | 2008 | ![]() |
We're good to go, | İşlem tamam . İşleme hazırız. İşleme hazırız. | The Hurt Locker-7 | 2008 | ![]() |
I'm coming back, | Geri geliyorum. | The Hurt Locker-7 | 2008 | ![]() |
Five meters out, Five meters, Roger that, | 50 metre kaldı. 50 metre, anlaşıldı. Beş metre uzaklıktayım. Beş metre, anlaşıldı. Beş metre uzaklıktayım. Beş metre, anlaşıldı. | The Hurt Locker-7 | 2008 | ![]() |
You know what this pIace needs? I'm Iistening, | Buranın ihtiyacı ne biliyor musun? Seni dinliyorum. Buranın neye ihtiyacı var biliyor musun? Dinliyorum. Buranın neye ihtiyacı var biliyor musun? Dinliyorum. | The Hurt Locker-7 | 2008 | ![]() |
Needs grass, | Çayıra, çimene ihtiyacı var. Çimene ihtiyacı var. Çimene ihtiyacı var. | The Hurt Locker-7 | 2008 | ![]() |
I'm going to seII the grass, you're going to cut it, | Ben çimleri satarım, sen de biçersin. Ben çim satacağım, sen de onları biçeceksin. Ben çim satacağım, sen de onları biçeceksin. | The Hurt Locker-7 | 2008 | ![]() |
It's going to be caIIed ''Sanborn and Sons'', | Böyle çağırırlar; "Sanborn ve Oğulları" Adı da "Sanborn ve Oğulları" olacak. Adı da "Sanborn ve Oğulları" olacak. | The Hurt Locker-7 | 2008 | ![]() |
We'II be rich, | Zengin oluruz. Zengin olacağız. Zengin olacağız. | The Hurt Locker-7 | 2008 | ![]() |
I Iike that, Crabgass, St, Augustine, man, | Beğendim. Kahrolası çimler. Bu hoşuma gitti, yabani otlar, St. Augustine, dostum. Bu hoşuma gitti, yabani otlar, St. Augustine, dostum. | The Hurt Locker-7 | 2008 | ![]() |
I'm a schoIar on this shit, | Bu bokun okulunu okudum. Bu konuda eğitimliyim. Bu konuda eğitimliyim. | The Hurt Locker-7 | 2008 | ![]() |
How about this? You seII it, I fertiIize it, (Laughs) | Peki bu nasıl? Sen sat, ben gübrelerim. Sen sat, ben de gübreliyim, buna ne dersin? Sen sat, ben de gübreliyim, buna ne dersin? | The Hurt Locker-7 | 2008 | ![]() |
25, 25 meters, Roger that, | 25. 25 metre, anlaşıldı. Yirmi beş. Yirmi beş metre, anlaşıldı. Yirmi beş. Yirmi beş metre, anlaşıldı. | The Hurt Locker-7 | 2008 | ![]() |
Why is EIdridge running? | Eldridge neden koşuyor? | The Hurt Locker-7 | 2008 | ![]() |
Come on, guys, TaIk to me, | Çocuklar, konuşun benimle. Hadi ama beyler, konuşsanıza... Hadi ama beyler, konuşsanıza... | The Hurt Locker-7 | 2008 | ![]() |
Hey, burn him, EIdridge, Burn him! | Vur onu Eldridge, Vur! Vur onu, Eldridge, vur onu! Vur onu, Eldridge, vur onu! | The Hurt Locker-7 | 2008 | ![]() |
Put down the ceII phone! EIdridge, burn him! | Cep telefonunu at! Eldridge, vur onu! Telefonu bırak! Eldridge, vur onu! Telefonu bırak! Eldridge, vur onu! | The Hurt Locker-7 | 2008 | ![]() |
Get out of the way, Drop your phone! | Yoldan çekil. Telefonu at! Yoldan çık hemen! At telefonu! Yoldan çık hemen! At telefonu! | The Hurt Locker-7 | 2008 | ![]() |
Come on, EIdridge! I can't get him in sight! | Hadi, Eldridge! Görüş alanımda değil! Hadi, Eldridge! Tam nişan alamıyorum! Hadi, Eldridge! Tam nişan alamıyorum! | The Hurt Locker-7 | 2008 | ![]() |
Anywhere's good, | Koy, bir yere gitsin. Her yer iyidir... Her yer iyidir... | The Hurt Locker-7 | 2008 | ![]() |
Is that everything? Yeah, | Hepsi bu mu? Evet. | The Hurt Locker-7 | 2008 | ![]() |
Sergeant James, | Çavuş James. | The Hurt Locker-7 | 2008 | ![]() |
JT Sanborn, my man, | JT Sanborn, adamım. JT Sanborn, adamım... JT Sanborn, adamım... | The Hurt Locker-7 | 2008 | ![]() |
Hey, Hi, how are you? WiII, I'm WiII, | Hey, nasılsın? Will, adım Will. Selam, nasılsın? Ben Will... Selam, nasılsın? Ben Will... | The Hurt Locker-7 | 2008 | ![]() |
WeIcome to Bravo Company; weIcome to Camp Victory, | Bravo Birliğine hoş geldiniz; Zafer Kampına hoş geldiniz. Zafer Taburu, Bravo Bölüğüne hoş geldin. Zafer Taburu, Bravo Bölüğüne hoş geldin. | The Hurt Locker-7 | 2008 | ![]() |
Camp Victory? I thought this was Camp Liberty, | Zafer Kampı? Ben "özgürlük" diye biliyordum. Zafer Taburu mu? Özgürlük Taburu sanıyordum. Zafer Taburu mu? Özgürlük Taburu sanıyordum. | The Hurt Locker-7 | 2008 | ![]() |
Oh, no, They changed that about a week ago, | Hayır. Bir hafta önce değiştirildi. Hayır, bir hafta kadar önce değiştirdiler. Hayır, bir hafta kadar önce değiştirdiler. | The Hurt Locker-7 | 2008 | ![]() |
Victory sounds better, | "Zafer" daha hoş geliyor. Zafer kulağa daha hoş geliyor. Zafer kulağa daha hoş geliyor. | The Hurt Locker-7 | 2008 | ![]() |
AII right, WeII, at Ieast I'm in the right pIace, right? Yeah, | Pekâlâ, en azından kamptayım. Evet. Neyse, en azından doğru yerdeyim, değil mi? Evet... Neyse, en azından doğru yerdeyim, değil mi? Evet... | The Hurt Locker-7 | 2008 | ![]() |
WhiIe you're here, can you heIp me move this thing reaI quick? | Hazır buradayken, bir şeyde yardım etsen? Hazır buradayken, şunları taşımama yardımcı olur musun? Hazır buradayken, şunları taşımama yardımcı olur musun? | The Hurt Locker-7 | 2008 | ![]() |
Yeah, no probIem, | Evet, tabii olur. Evet, tabii ki. Evet, tabii ki. | The Hurt Locker-7 | 2008 | ![]() |
Maybe you shouIdn't take this down, | Belki de öyle bırakmalısın. Belki onu çıkarmasan daha iyi olur. Belki onu çıkarmasan daha iyi olur. | The Hurt Locker-7 | 2008 | ![]() |
We get a Iot of mortars at night, | Geceleri bolca havan topu atarız. Geceleri çok havan topu saldırısı oluyor... Geceleri çok havan topu saldırısı oluyor... | The Hurt Locker-7 | 2008 | ![]() |
The pIywood on the windows heIp with the IateraI fray coming through, | Bu tahta onlar için koyuldu. Gelebilecek ölümcül şarapnel parçalarını önlemeye yardımcı oluyor... Gelebilecek ölümcül şarapnel parçalarını önlemeye yardımcı oluyor... | The Hurt Locker-7 | 2008 | ![]() |
That's why it's up there, | Bu nedenle o kadar yüksek. Bunun için suntayı cama yerleştirdik. Bunun için suntayı cama yerleştirdik. | The Hurt Locker-7 | 2008 | ![]() |
Yeah, weII, it's not going to stop a mortar round | Gelecekse, çatıdan da... Çatıdan gelebilecek bir havan mermisini... Çatıdan gelebilecek bir havan mermisini... | The Hurt Locker-7 | 2008 | ![]() |
from coming in through the roof, you know, | ...gelebilir biliyorsun. ...durdurabileceğini zannetmiyorum... ...durdurabileceğini zannetmiyorum... | The Hurt Locker-7 | 2008 | ![]() |
Besides, I Iike the sunshine, | Ayrıca güneş ışığına bayılıyorum. ...ayrıca güneşi de severim. ...ayrıca güneşi de severim. | The Hurt Locker-7 | 2008 | ![]() |
Hey, I'm sorry to hear about Thompson, | Thompson için üzüldüm. Thompson'a olanlara üzüldüm. Thompson'a olanlara üzüldüm. | The Hurt Locker-7 | 2008 | ![]() |
I know he was a good tech, Yeah, he was, | Biliyordum, iyi bir teknikerdi. Evet, öyleydi. İyi bir teknisyendi. Evet, öyleydi. İyi bir teknisyendi. Evet, öyleydi. | The Hurt Locker-7 | 2008 | ![]() |
He was a great team Ieader too, | Mükemmel takım lideriydi. Aynı zamanda iyi bir takım komutanıydı. Aynı zamanda iyi bir takım komutanıydı. | The Hurt Locker-7 | 2008 | ![]() |
Yeah, I'm not trying to fiII his shoes or anything, | Evet. Ben onun yerini doldurmayı falan denemiyorum. Onun boşluğunu doldurmaya çalışmıyorum... Onun boşluğunu doldurmaya çalışmıyorum... | The Hurt Locker-7 | 2008 | ![]() |
I'm just,,, I'm just going to do my best, | Sadece... Sadece en iyiyi yapmaya çalışıyorum. Elimden gelenin en iyisini yapacağım. Elimden gelenin en iyisini yapacağım. | The Hurt Locker-7 | 2008 | ![]() |
Appreciate it, AII right, | Takdir ettim. Pekâlâ. Buna sevinirim. Tamam. Buna sevinirim. Tamam. | The Hurt Locker-7 | 2008 | ![]() |
CooI, | Harika. Güzel. Güzel. | The Hurt Locker-7 | 2008 | ![]() |
Aren't you gIad the Army has aII these tanks parked here? | Ordunun bütün tanklarını buraya park etmesini nasıl buluyorsunuz? Bütün bu tankların burada olması hoşuna gitmiyor mu? Bütün bu tankların burada olması hoşuna gitmiyor mu? | The Hurt Locker-7 | 2008 | ![]() |
Just in case the Russians come we have to have a big tank battIe, | Rusya ile savaşırsak diye, büyük tanklara sahibiz. Her an Ruslar gelebilir, büyük bir tank savaşı yapabiliriz. Her an Ruslar gelebilir, büyük bir tank savaşı yapabiliriz. | The Hurt Locker-7 | 2008 | ![]() |
I'd rather be on the side with the tanks, just in case, rather than not have them, | Tankların yanında olmaktansa, onlara sahip olmayı isterdim. Tanksız olmaktansa, tankla savaşmayı tercih ederim. Tanksız olmaktansa, tankla savaşmayı tercih ederim. | The Hurt Locker-7 | 2008 | ![]() |