Search
English Turkish Sentence Translations Page 164010
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| You sound as corny as Dad does. | Babam kadar ruhsuz anIatıyorsun. Babam kadar ruhsuz anlatıyorsun. Babam kadar ruhsuz anlatıyorsun. | The Goonies-1 | 1985 | |
| My dad tells the truth. Know what he said? | Babam gerçekIeri anIattı. Ne dedi biIiyor musun? Babam gerçekleri anlattı. Ne dedi biliyor musun? Babam gerçekleri anlattı. Ne dedi biliyor musun? | The Goonies-1 | 1985 | |
| He said One Eyed Willy and his bunch were down there for years. | Tek Göz WiIIy ve adamIarının yıIIarca orada kaIdığını söyIedi. Tek Göz Willy ve adamlarının yıllarca orada kaldığını söyledi. Tek Göz Willy ve adamlarının yıllarca orada kaldığını söyledi. | The Goonies-1 | 1985 | |
| They were digging tunnels and caves. | TüneIIer ve mağaraIar kazmışIar. Tüneller ve mağaralar kazmışlar. Tüneller ve mağaralar kazmışlar. | The Goonies-1 | 1985 | |
| Setting booty traps. Booby traps. | Buji tuzakIarı kurmuşIar. Bubi tuzakIarı. Buji tuzakları kurmuşlar. Bubi tuzakları. Buji tuzakları kurmuşlar. Bubi tuzakları. | The Goonies-1 | 1985 | |
| Setting booby traps so anybody who tried to get in would die. | İçeri girmeye çaIışanIar öIsün diye bubi tuzakIarı kurmusIar. . İçeri girmeye çalışanlar ölsün diye bubi tuzakları kurmuşlar. İçeri girmeye çalışanlar ölsün diye bubi tuzakları kurmuşlar. | The Goonies-1 | 1985 | |
| Then he killed all his men. | Sonra tüm adamIarını öIdürmüs. . Sonra tüm adamlarını öldürmüş. Sonra tüm adamlarını öldürmüş. | The Goonies-1 | 1985 | |
| Why? Why kill all of them? | Neden? Neden hepsini öIdürmüş? Neden? Neden hepsini öldürmüş? Neden? Neden hepsini öldürmüş? | The Goonies-1 | 1985 | |
| So they wouldn't get his treasure. | Hazinesini aImasınIar diye. Hazinesini almasınlar diye. Hazinesini almasınlar diye. | The Goonies-1 | 1985 | |
| If he killed all his men, how did the map get out? | Tüm adamIarını öIdürdüyse bu harita nasıI dısarı cıktı? . . Tüm adamlarını öldürdüyse bu harita nasıl dışarı çıktı? Tüm adamlarını öldürdüyse bu harita nasıl dışarı çıktı? | The Goonies-1 | 1985 | |
| My dad said one of the guys must have gotten out with the map. | Babam, adamIardan biri haritayIa oradan çıkmış oImaIı, diyor. Babam, adamlardan biri haritayla oradan çıkmış olmalı, diyor. Babam, adamlardan biri haritayla oradan çıkmış olmalı, diyor. | The Goonies-1 | 1985 | |
| Hey, Mikey, I believe you. I don't believe you at all. | Hey, Mikey, sana inanıyorum. Ben sana hiç inanmıyorum. Hey, Mikey, sana inanıyorum. Ben sana hiç inanmıyorum. Hey, Mikey, sana inanıyorum. Ben sana hiç inanmıyorum. | The Goonies-1 | 1985 | |
| What did you break this time, Chunk? | Bu sefer ne kırdın, Dobiş? | The Goonies-1 | 1985 | |
| Hey, you guys, look at this. | Hey, çocukIar, şuna bakın. Hey, çocuklar, şuna bakın. Hey, çocuklar, şuna bakın. | The Goonies-1 | 1985 | |
| You ever hear of this guy? | Bu adamı hiç duydunuz mu? | The Goonies-1 | 1985 | |
| Chester Copperpot. Look what it says. | Chester Copperpot. Bakın, ne yazıyor: | The Goonies-1 | 1985 | |
| "Chester Copperpot, missing while in pursuit of local legend. | Chester Copperpot, yereI efsaneyi ararken kayboIdu. Chester Copperpot, yerel efsaneyi ararken kayboldu. Chester Copperpot, yerel efsaneyi ararken kayboldu. | The Goonies-1 | 1985 | |
| Reclusive scavenger claims, 'I have the key... | Köşesine çekiIen mezar yağmacısı: 'Tek Göz WiIIy hazinesinin. . . Köşesine çekilen mezar yağmacısı: 'Tek Göz Willy hazinesinin... Köşesine çekilen mezar yağmacısı: 'Tek Göz Willy hazinesinin... | The Goonies-1 | 1985 | |
| ...to One Eyed Willy.' " | . . .anahtarı bende.' dedi. ...anahtarı bende.' dedi. ...anahtarı bende.' dedi. | The Goonies-1 | 1985 | |
| Wow, do you guys realize what we could do? | NeIer yapabiIeceğimizin farkında mısınız? Neler yapabileceğimizin farkında mısınız? Neler yapabileceğimizin farkında mısınız? | The Goonies-1 | 1985 | |
| Nobody ever found nothing. Why would this map be in this attic... | Kimse bir şey buIamadı. Bu bir banka kasasında oIabiIecekken. . . Kimse bir şey bulamadı. Bu bir banka kasasında olabilecekken... Kimse bir şey bulamadı. Bu bir banka kasasında olabilecekken... | The Goonies-1 | 1985 | |
| ...when it could be in some safe deposit box, right? | . . .tavan arasında ne işi var, değiI mi? ...tavan arasında ne işi var, değil mi? ...tavan arasında ne işi var, değil mi? | The Goonies-1 | 1985 | |
| Right. If Chester Copperpot didn't find it, how would we find it? | ÖyIe. Chester Copperpot hazineyi buIamadıysa, biz nasıI buIacağız? Öyle. Chester Copperpot hazineyi bulamadıysa, biz nasıl bulacağız? Öyle. Chester Copperpot hazineyi bulamadıysa, biz nasıl bulacağız? | The Goonies-1 | 1985 | |
| But what if? You guys... | Ya buIursak? CocukIar. . . . Ya bulursak? Çocuklar... Ya bulursak? Çocuklar... | The Goonies-1 | 1985 | |
| ...what if this map can lead to One Eyed Willy's rich stuff? | . . .ya bu harita bizi Tek Göz WiIIy'nin hazinesine götürürse? ...ya bu harita bizi Tek Göz Willy'nin hazinesine götürürse? ...ya bu harita bizi Tek Göz Willy'nin hazinesine götürürse? | The Goonies-1 | 1985 | |
| We wouldn't have to leave the Goon Docks. | Goon Dock'tan ayrıImamız gerekmez. Goon Dock'tan ayrılmamız gerekmez. Goon Dock'tan ayrılmamız gerekmez. | The Goonies-1 | 1985 | |
| Come on, Mike. | Haydi Mike. | The Goonies-1 | 1985 | |
| I don't want to go on any more of your Goonie adventures. | O Goonie maceraIarından birini daha yaşamak istemiyorum. O Goonie maceralarından birini daha yaşamak istemiyorum. O Goonie maceralarından birini daha yaşamak istemiyorum. | The Goonies-1 | 1985 | |
| Where are you going? You don't want to do this? | Nereye gidiyorsunuz? Bunu yapmak istemiyor musunuz? | The Goonies-1 | 1985 | |
| 1632. | 1 632. 1632. 1632. | The Goonies-1 | 1985 | |
| Can I help you? | Yardımcı oIabiIir miyim? Yardımcı olabilir miyim? Yardımcı olabilir miyim? | The Goonies-1 | 1985 | |
| Hello, little guys. I'm Mr. Perkins, Troy's father. | SeIam çocukIar. Ben Bay Perkins'im, Troy'un babası. Selam çocuklar. Ben Bay Perkins'im, Troy'un babası. Selam çocuklar. Ben Bay Perkins'im, Troy'un babası. | The Goonies-1 | 1985 | |
| We know Troy, he's a cheap guy. | Troy'u tanırız, adi çocuğun teki. Babam evde değiI Bay Perkins. Troy'u tanırız, adi çocuğun teki. Babam evde değil Bay Perkins. Troy'u tanırız, adi çocuğun teki. Babam evde değil Bay Perkins. | The Goonies-1 | 1985 | |
| Is your mommy here? | Anneniz burada mı? | The Goonies-1 | 1985 | |
| No, she's down at the market buying Pampers for all us kids. | Hayır, bize bez aImak için markete kadar gitti. Hayır, bize bez almak için markete kadar gitti. Hayır, bize bez almak için markete kadar gitti. | The Goonies-1 | 1985 | |
| Papers. | BeIgeIer. Belgeler. Belgeler. | The Goonies-1 | 1985 | |
| Well, you can give these papers to your father to read through and sign. | Bu beIgeIeri babanıza verin, okusun ve imzaIasın. Bu belgeleri babanıza verin, okusun ve imzalasın. Bu belgeleri babanıza verin, okusun ve imzalasın. | The Goonies-1 | 1985 | |
| We'll be by to pick them up in the morning. | BunIarı yarın sabah aImaya geIeceğiz. Bunları yarın sabah almaya geleceğiz. Bunları yarın sabah almaya geleceğiz. | The Goonies-1 | 1985 | |
| Thank you. Thank you. | Tesekkür ederim. . Ben tesekkür ederim. . Teşekkür ederim. Ben teşekkür ederim. Teşekkür ederim. Ben teşekkür ederim. | The Goonies-1 | 1985 | |
| What is that? It's Dad's business. | BunIar ne? Babamı iIgiIendirir. Bunlar ne? Babamı ilgilendirir. Bunlar ne? Babamı ilgilendirir. | The Goonies-1 | 1985 | |
| But what is it? | İyi de bunIar ne? İyi de bunlar ne? İyi de bunlar ne? | The Goonies-1 | 1985 | |
| I told you it was Dad's business. | Babamı iIgiIendirir, dedim. Babamı ilgilendirir, dedim. Babamı ilgilendirir, dedim. | The Goonies-1 | 1985 | |
| Look at them smiling. | SırıtısIarına bak. . Sırıtışlarına bak. Sırıtışlarına bak. | The Goonies-1 | 1985 | |
| They can't wait till tomorrow to foreclose on whatever it's called. | Haciz mi her neyse yapmak için yarına kadar bekIeyemiyorIar. Haciz mi her neyse yapmak için yarına kadar bekleyemiyorlar. Haciz mi her neyse yapmak için yarına kadar bekleyemiyorlar. | The Goonies-1 | 1985 | |
| Trash the Goon Docks. | Goon Docks'ı yıkacakIar. Goon Docks'ı yıkacaklar. Goon Docks'ı yıkacaklar. | The Goonies-1 | 1985 | |
| I hope they make our house a sand trap. | Umarım evimiz kum cukuru oIur. . Umarım evimiz kum çukuru olur. Umarım evimiz kum çukuru olur. | The Goonies-1 | 1985 | |
| And never get their balls out. | Ve topIarını asIa çıkaramazIar. Ve toplarını asla çıkaramazlar. Ve toplarını asla çıkaramazlar. | The Goonies-1 | 1985 | |
| You know, I think they made me lose my appetite. | BiIiyor musun, gaIiba istahımı kacırdıIar. . . Biliyor musun, galiba iştahımı kaçırdılar. Biliyor musun, galiba iştahımı kaçırdılar. | The Goonies-1 | 1985 | |
| Come on, before you catch a real cold. | Üşütmeden geI haydi. Üşütmeden gel haydi. Üşütmeden gel haydi. | The Goonies-1 | 1985 | |
| You're sure of yourself. | Kendinden cok eminsin. . Kendinden çok eminsin. Kendinden çok eminsin. | The Goonies-1 | 1985 | |
| The foreclosure is a definite. | Haciz kesin. | The Goonies-1 | 1985 | |
| Oh, God, am I depressed. | Tanrım, çok üzüIdüm. Tanrım, çok üzüldüm. Tanrım, çok üzüldüm. | The Goonies-1 | 1985 | |
| If I found One Eyed Willy's rich stuff, I'd pay all my dad's bills. | Tek Göz WiIIy'nin hazinesini buIsam, babamın tüm borcIarını öderdim. . Tek Göz Willy'nin hazinesini bulsam, babamın tüm borçlarını öderdim. Tek Göz Willy'nin hazinesini bulsam, babamın tüm borçlarını öderdim. | The Goonies-1 | 1985 | |
| Then he could sleep at night... | Burada kaImamız için bir yoI düşüneceğine geceIeri uyuyabiIirdi. Burada kalmamız için bir yol düşüneceğine geceleri uyuyabilirdi. Burada kalmamız için bir yol düşüneceğine geceleri uyuyabilirdi. | The Goonies-1 | 1985 | |
| Me too. Me three. | Ben de. Aynen. Ben de. Aynen. Ben de. Aynen. | The Goonies-1 | 1985 | |
| Forget any adventures, limp lungs. | Macerayı unutun. | The Goonies-1 | 1985 | |
| If I let you out, Mom will ground me, and I've got a date with Andy. | Sizi dışarı bırakırsam, ceza yerim. Andy'Ie randevum var. Sizi dışarı bırakırsam, ceza yerim. Andy'le randevum var. Sizi dışarı bırakırsam, ceza yerim. Andy'le randevum var. | The Goonies-1 | 1985 | |
| You're dreaming, dude. No way. | Sen hayaI görüyorsun. İmkansız. Sen hayal görüyorsun. İmkansız. Sen hayal görüyorsun. İmkansız. | The Goonies-1 | 1985 | |
| Her mom has to drive, and then you gotta make it with her and her mom. | Arabayı annesi kuIIanmak zorunda, sonra ikisiyIe de çıkarsın. Arabayı annesi kullanmak zorunda, sonra ikisiyle de çıkarsın. Arabayı annesi kullanmak zorunda, sonra ikisiyle de çıkarsın. | The Goonies-1 | 1985 | |
| Shut up, Mouth. Yeah, Mouth. | Kes sesini, Çene. Evet, Çene. Kes sesini, Çene. Evet, Çene. Kes sesini, Çene. Evet, Çene. | The Goonies-1 | 1985 | |
| Shut up, Data. | Kes sesini, Data. | The Goonies-1 | 1985 | |
| What'll we do about that country club? It's killing our parents. | Şehir kuIübü konusunda ne yapacağız? Bu anne ve babamızı mahvediyor. Şehir kulübü konusunda ne yapacağız? Bu anne ve babamızı mahvediyor. Şehir kulübü konusunda ne yapacağız? Bu anne ve babamızı mahvediyor. | The Goonies-1 | 1985 | |
| If we don't do something... | Bir şey yapmazsak. . . Bir şey yapmazsak... Bir şey yapmazsak... | The Goonies-1 | 1985 | |
| ...there'll be a golf course where we're standing. | . . .buIunduğumuz yerde goIf parkuru oIacak. ...bulunduğumuz yerde golf parkuru olacak. ...bulunduğumuz yerde golf parkuru olacak. | The Goonies-1 | 1985 | |
| Brand, how far can you stretch that? | Brand, onu ne kadar uzatabiIirsin? Brand, onu ne kadar uzatabilirsin? Brand, onu ne kadar uzatabilirsin? | The Goonies-1 | 1985 | |
| It's not that hard. | O kadar zor değiI. O kadar zor değil. O kadar zor değil. | The Goonies-1 | 1985 | |
| Get off me, Chunk. | ÇekiI üzerimden, Dobiş. Çekil üzerimden, Dobiş. Çekil üzerimden, Dobiş. | The Goonies-1 | 1985 | |
| Get off me! I got you. | CekiI üzerimden! . YakaIadım. Çekil üzerimden! Yakaladım. Çekil üzerimden! Yakaladım. | The Goonies-1 | 1985 | |
| It took his 376 lawn mowing jobs to pay for it. | Onu aIabiImek icin 37 6 kez . cim bicti. . . Onu alabilmek için 376 kez çim biçti. Onu alabilmek için 376 kez çim biçti. | The Goonies-1 | 1985 | |
| It's his favorite thing in the world. | En sevdiği şey. | The Goonies-1 | 1985 | |
| Now it's his flattest. Let's go! | Şimdi en patIak şey oIdu. GideIim! Şimdi en patlak şey oldu. Gidelim! Şimdi en patlak şey oldu. Gidelim! | The Goonies-1 | 1985 | |
| I'll hit you so hard, when you wake your clothes will be out of style! | Size öyIe sert vururum ki ayıIınca giysiIeriniz demode oIur! Size öyle sert vururum ki ayılınca giysileriniz demode olur! Size öyle sert vururum ki ayılınca giysileriniz demode olur! | The Goonies-1 | 1985 | |
| Mom. You've got to let me out of here. | Anne. Beni buradan kurtar. | The Goonies-1 | 1985 | |
| Can't you learn how to exercise like a normal kid? | NormaI bir çocuk gibi egzersiz yapamaz mısın? Normal bir çocuk gibi egzersiz yapamaz mısın? Normal bir çocuk gibi egzersiz yapamaz mısın? | The Goonies-1 | 1985 | |
| Look! You're hyperventrilicating. Where's your brother? | Bak! Yine nefesin kesiIdi. Kardesin nerede? . Bak! Yine nefesin kesildi. Kardeşin nerede? Bak! Yine nefesin kesildi. Kardeşin nerede? | The Goonies-1 | 1985 | |
| Rosalita, come here. | RosaIita, buraya geI. Rosalita, buraya gel. Rosalita, buraya gel. | The Goonies-1 | 1985 | |
| You gotta let me out of here. Rosalita! | Beni buradan kurtarmaIısın. RosaIita! Beni buradan kurtarmalısın. Rosalita! Beni buradan kurtarmalısın. Rosalita! | The Goonies-1 | 1985 | |
| Rosalita, come here. You gotta let me out of this. | RosaIita, buraya geI. Beni buradan kurtar. Rosalita, buraya gel. Beni buradan kurtar. Rosalita, buraya gel. Beni buradan kurtar. | The Goonies-1 | 1985 | |
| Hi, Mikey. Hi, Dad! | Merhaba, Mikey. Merhaba, baba! Merhaba, Mikey. Merhaba, baba! Merhaba, Mikey. Merhaba, baba! | The Goonies-1 | 1985 | |
| Hey, wait for me! | Hey, beni bekIe! Hey, beni bekle! Hey, beni bekle! | The Goonies-1 | 1985 | |
| If you don't bring your brother home, I'll commit Hare Krishna! | Kardeşini eve getirmezsen, Hare Krishna yaparım! | The Goonies-1 | 1985 | |
| That's hara kiri, Ma. | Ona hara kiri denir. | The Goonies-1 | 1985 | |
| That's exactly what I said. What? | Ben de öyIe dedim. Ne? Ben de öyle dedim. Ne? Ben de öyle dedim. Ne? | The Goonies-1 | 1985 | |
| My new tires! They popped my new tires, the son of... | Yeni IastikIerim! Yeni IastikIerimi patIatmış adi oros. . . Yeni lastiklerim! Yeni lastiklerimi patlatmış adi oros... Yeni lastiklerim! Yeni lastiklerimi patlatmış adi oros... | The Goonies-1 | 1985 | |
| I'm gonna kill... | Geberteceğim o. . . Geberteceğim o... Geberteceğim o... | The Goonies-1 | 1985 | |
| My bike! My bike! I owe you one. | BisikIetim! BisikIetim! Borcum oIsun. Bisikletim! Bisikletim! Borcum olsun. Bisikletim! Bisikletim! Borcum olsun. | The Goonies-1 | 1985 | |
| He's got my bike! I want my bike! | BisikIetimi aIdı! BisikIetim! Bisikletimi aldı! Bisikletim! Bisikletimi aldı! Bisikletim! | The Goonies-1 | 1985 | |
| Gold Rock Beach is around this next curve. | GoId Rock Beach bir sonraki virajın arkasında. Gold Rock Beach bir sonraki virajın arkasında. Gold Rock Beach bir sonraki virajın arkasında. | The Goonies-1 | 1985 | |
| I have a feeling about this. | İcimde bir his var. . İçimde bir his var. İçimde bir his var. | The Goonies-1 | 1985 | |
| Every time you have feeling, we get in trouble. | Ne zaman içinde bir his oIsa, başımız beIaya giriyor. Ne zaman içinde bir his olsa, başımız belaya giriyor. Ne zaman içinde bir his olsa, başımız belaya giriyor. | The Goonies-1 | 1985 | |
| You're the one who always gets us in trouble, 00 Negative. | Başımıza beIayı hep sen açıyorsun, 00 Negatif. Başımıza belayı hep sen açıyorsun, 00 Negatif. Başımıza belayı hep sen açıyorsun, 00 Negatif. | The Goonies-1 | 1985 | |
| I'm James Bond, 007, not 00 Negative. | James Bond'um, 007 ; 00 Negatif değiI. James Bond'um, 007; 00 Negatif değil. James Bond'um, 007; 00 Negatif değil. | The Goonies-1 | 1985 | |
| I'm hungry. When my stomach growls, there's trouble. | Acıktım. Midem guruIduyorsa, beIa yakın demektir. Acıktım. Midem gurulduyorsa, bela yakın demektir. Acıktım. Midem gurulduyorsa, bela yakın demektir. | The Goonies-1 | 1985 | |
| Shut up, Chunk! | Kes sesini, Dobiş! | The Goonies-1 | 1985 | |
| You made me go up this big hill and said give me a Twinkie. | Beni o yokuştan çıkardınız ve çikoIata vereceğinizi söyIediniz. Beni o yokuştan çıkardınız ve çikolata vereceğinizi söylediniz. Beni o yokuştan çıkardınız ve çikolata vereceğinizi söylediniz. | The Goonies-1 | 1985 | |
| I'll be late for dinner, and my mom'll yell at me. | Yemeğe geç kaIacağım ve annem bana bağıracak. Yemeğe geç kalacağım ve annem bana bağıracak. Yemeğe geç kalacağım ve annem bana bağıracak. | The Goonies-1 | 1985 | |
| She's not gonna let me eat dinner, and she's gonna punish me! | Yemek yememe izin vermeyecek ve beni cezaIandıracak! Yemek yememe izin vermeyecek ve beni cezalandıracak! Yemek yememe izin vermeyecek ve beni cezalandıracak! | The Goonies-1 | 1985 | |
| Anybody got a candy bar? A Baby Ruth? | Yanınızda sekerIeme var mı? . Bir Baby Ruth faIan? Yanınızda şekerleme var mı? Bir Baby Ruth falan? Yanınızda şekerleme var mı? Bir Baby Ruth falan? | The Goonies-1 | 1985 | |
| I can't believe it. That's it. | İnanamıyorum. İşte bu. | The Goonies-1 | 1985 | |
| Those three rocks out there. One, two, three. | Şuradaki üç kaya. Bir, iki, üç. | The Goonies-1 | 1985 |