• en flag English
    • tr flag Turkish

Search

English Turkish Sentence Translations Page 158197

English Turkish Film Name Film Year Details
You know what I'd like as a wedding present? Evlilik hediyesi olarak ne isterim biliyor musun? Taken-2 2002 info-icon
I'd like to be a major. What? Binbaşılık rütbesi. Ne? Taken-2 2002 info-icon
A major. Anything less, Beni Wright Field'daki küçük projenin başına atadığın zaman... Taken-2 2002 info-icon
You won't see the inside of that laboratory. O Laboratuvarın içini görmeyeceksin. Katılmıyorum. Taken-2 2002 info-icon
It's an alloy unknown on this planet. Dünyaya ait olmayan bir alaşım. Üzerinde yazılı olan dil bu dünyaya ait değil. Taken-2 2002 info-icon
It was found at Pine Lodge, at the crash site. Pine Lodge'daki kaza bölgesinde bulundu. Taken-2 2002 info-icon
Either you give me exactly what I want, Ya bana istediğimi verirsin ya da herkes bunu öğrenir. Uçan daire tam kafanın üzerine çakılır. Baba. Taken-2 2002 info-icon
Enjoy your new promotion. Yeni rütbenin keyfini çıkar. Taken-2 2002 info-icon
I'd never do anything to hurt Anne. Asla Anne'i üzecek birşey yapmam. Taken-2 2002 info-icon
She's the sun and the moon to me. O benim ayım ve güneşim. Taken-2 2002 info-icon
Hey, Tyler, Hey Tyler, bardağın bugün dolması için ne yapmam lazım. Taken-2 2002 info-icon
Well, just hang on a minute, will you, Larry? Bir dakika bekle tamam mı Larry? Taken-2 2002 info-icon
Sally will be right there. Sally hemen geliyor. Taken-2 2002 info-icon
Sally, honey, you all right? Sally canım iyi misin? Taken-2 2002 info-icon
I'll be out in just a minute. Hemen çıkıyorum. Taken-2 2002 info-icon
Honey, what's the matter with you? Canım neyin var? Taken-2 2002 info-icon
Oh, hell, Tyler. Kahretsin Tyler. Taken-2 2002 info-icon
Well, Fred'll be proud. Fred havalara girecek. Taken-2 2002 info-icon
Oh. Honey, I'm sorry. Canım çok üzgünüm. Taken-2 2002 info-icon
My mother always talked to me a lot about the sky. Annem bana her zaman gökyüzünden bahsederdi. Taken-2 2002 info-icon
We would play a game sometimes... Arasıra, "Gökyüzünün Ötesinde Ne Var?" dediğimiz bir oyun oynardık. Taken-2 2002 info-icon
or something else that we didn't know how to name. ...bazen de isim koyamadığımız başka bir şeyi hayal ederdik. Taken-2 2002 info-icon
The sky just is. and it goes on and on. Sadece alabildiğine devam eden bir gökyüzü var. Korkarım babamın eşyalarına bakmanıza müsaade edemem. Taken-2 2002 info-icon
Previously on Taken... (Subtitle Revised by HchC) Taken'da daha önce... Taken-3 2002 info-icon
We took this craft apart more than ten years ago, Bu gemiyi dağıtalı on yıldan fazla oluyor. Hala nasıl çalıştığını anlayamadık. Taken-3 2002 info-icon
In fact, we know less now than when we found the damn thing. Bu lanet şey hakkında onu ilk bulduğumuzdan daha az şey biliyoruz. Taken-3 2002 info-icon
The power of mind that is the energy source Beyin gücü İşte bilim adamlarınızın bulamadığı güç kaynağı buydu. Taken-3 2002 info-icon
What do you suggest we do? Ne yapmamızı önerirsin? İnanılmaz beyin gücüne sahip bir başkasını bulun. Taken-3 2002 info-icon
I'm never gonna fly your saucer. Not ever. Senin uçan daireni asla uçurmayacağım. Asla. Taken-3 2002 info-icon
It'll go easier for your mum if you help me out. Eğer bana yardımcı olursan annen için daha kolay olur, biliyorsun. Taken-3 2002 info-icon
I'm not the only one that matters. Bu işte önemi olan sadece ben değilim. Taken-3 2002 info-icon
Your father was a real hero once. Baban bir zamanlar gerçek bir kahramandı. Taken-3 2002 info-icon
Jesse's in danger. I need to talk to him. Jesse tehlikede. Onunla konuşmam lazım. Bu olmayacak Russell. Taken-3 2002 info-icon
What I can't understand is ...bazen de isim koyamadığımız başka bir şeyi hayal ederdik. Anlayamadığım şey... Ben neden sağ kaldım? Taken-3 2002 info-icon
Maybe there's something in the blood... Belki de kanında seni özel kılan bir şey var. Taken-3 2002 info-icon
Can you keep them from coming back for me? Beni tekrar almalarını engelleyebilir misin? Denerim. Taken-3 2002 info-icon
Kate, Jesse's special. They're seeing if he's ready. Kate, Jesse özel bir çocuk. Hazır olup olmadığını anlamaya çalışıyorlar. Taken-3 2002 info-icon
Aah! Get a way from me! Aah! Çekilin üzerimden. Taken-3 2002 info-icon
Mr Crawford, look at me. Bay Crawford bana bakın. Taken-3 2002 info-icon
SALLY: He has to disappear. Ortadan kaybolması lazım. Eğer onu aramaya gelirlerse hiçbir iz bulamamaları lazım. Taken-3 2002 info-icon
That boy in Texas... Teksas'taki çocuk. Taken-3 2002 info-icon
HOWARD: There was a fire. Bir yangın çıkmış. Taken-3 2002 info-icon
The kid died, sir. Çocuk ölmüş efendim. Taken-3 2002 info-icon
SALLY: Keep this safe for me, okay? Bunu benim için sakla olur mu? Seni bir daha göremeyebilirim. Taken-3 2002 info-icon
JACOB: I love you, Mum. Seni seviyorum anne. Taken-3 2002 info-icon
ALLIE: My grandfather used to tell my mum Büyükbabam anneme "Çocukların beysbol’dan daha ciddi bir şeyle ilgilenmesine gerek yok." derdi. Taken-3 2002 info-icon
Everything you need to know is there. Bilmeniz gereken her şey orada var. Başarı ve başarısızlık var. Taken-3 2002 info-icon
moments where you come together Birlikte olduğunuz ve yalnız kaldığınız anlar var. Taken-3 2002 info-icon
And it has an ending. Ve bir sonu var. Diğer sporlar gibi süresi yok sonu var. Taken-3 2002 info-icon
And that. my grandfather used to say to my mum. Büyükbabam anneme böyle derdi: "Bu bütün çocukların yapması gereken bir şey." Taken-3 2002 info-icon
Can you even lift that bat? Sopayı kaldırabilecek misin? Taken-3 2002 info-icon
Two more like that, and we can go home. İki kere daha böyle yaparsan eve gidebiliriz. Taken-3 2002 info-icon
MAN : Hello, Jacob. Merhaba Jacob. Taken-3 2002 info-icon
You know my name? Adımı biliyorsun? Elbette. Taken-3 2002 info-icon
Everyone here calls me Jack. Burada herkes bana Jack der. Taken-3 2002 info-icon
You have certain capabilities. Bazı yeteneklerin var. Taken-3 2002 info-icon
We both know what I'm talking about. Neden bahsettiğimi ikimiz de biliyoruz. Taken-3 2002 info-icon
You mustn't use them again. Onları bir daha kullanmamalısın. Seni hasta eden onlar. Taken-3 2002 info-icon
What happens if I do use them? Kullanırsam ne olur? Taken-3 2002 info-icon
At best, you'll burn them out, En iyi ihtimalle, tüketirsin. Bir daha da geri gelmezler. Taken-3 2002 info-icon
At worst, they'll take your mind with them when they go, En kötü ihtimalle benliğini kaybedersin, bu da seni öldürür. Taken-3 2002 info-icon
I'm sorry. Üzgünüm. Sorun değil. Başka bir yol buluruz. Taken-3 2002 info-icon
Who's going to take the Series? Maçı kim kazanacak? Taken-3 2002 info-icon
The Yankees in seven. Yankees...7. Devrede. Bu tahmin mi yoksa başka bir şey mi? Taken-3 2002 info-icon
A guess. I think you're right. Tahmin. Sanırım haklısın. Taken-3 2002 info-icon
Jack? I'm Dr Benson. Jack? Ben Dr. Benson. Taken-3 2002 info-icon
I'm sorry I wasn't here to see you earlier, son, Daha erken gelemediğim için üzgünüm evlat. Ama 500 millik alandaki tek doktor olunca... Taken-3 2002 info-icon
everybody expects you to be in three places at once. ...herkes aynı anda 3 yerde olmanı bekliyor. Evet, şimdi bir bakalım... Taken-3 2002 info-icon
and see what's keeping you off the diamond. ...seni rahatsız eden şey neymiş. Taken-3 2002 info-icon
ALLIE: People like to examine the things that frighten them. İnsanlar korktukları şeyleri incelemeyi, onlara bakıp isim vermeyi severler. Taken-3 2002 info-icon
to look at them and give them names. Proje için ne yapman gerekiyorsa yaptın. Taken-3 2002 info-icon
so saints look for God. and scientists look for evidence. Azizler Tanrı'yı, bilim adamları kanıtları ararlar. Taken-3 2002 info-icon
They're both just trying to take away the mystery. Her ikisinin de amacı, sırları çözüp korkudan kurtulmaktır. Taken-3 2002 info-icon
PRESIDENT KENNEDY: Let me ask you this Eğer doğru hatırlıyorsam, raporda, gemide dört ceset olduğu yazılıydı değil mi? Taken-3 2002 info-icon
OWEN: The craft held five, Mr President. We brought back four. Gemide beş tane vardı sayın başkan. Biz dört tanesini getirdik. O sırada bu hala yaşıyordu. Taken-3 2002 info-icon
I don't know if you've seen the reports on that. Bunu raporda gördünüz mü bilmiyorum. Evet gördüm. Sizi bayağı uğraştırmış. Taken-3 2002 info-icon
And the fifth? Ya beşinci? Onu hiç bulamadık efendim. Taken-3 2002 info-icon
I see. Anlıyorum. Bize saldırma niyetleri olmadığı belli. Taken-3 2002 info-icon
What makes you say that, sir? Neden böyle dediniz efendim? Taken-3 2002 info-icon
Well, from what you told me, if that was their intention, Anlattıklarınıza göre, niyetleri bu olsaydı çoktan ölmüş olurduk. Taken-3 2002 info-icon
We have one month to prove to him that our visitors are a threat. Ona bu ziyaretçilerin tehlikeli olduğunu ispatlamak için tam bir ayımız var. Taken-3 2002 info-icon
After that, he's shutting us down and redirecting funds to the space program. Ondan sonra bizi kapatıp, bütün bütçeyi uzay programına aktaracak. Ukala orospu çocuğu. Taken-3 2002 info-icon
I need proof that there's a clear and present danger. Tehlikede olduğumu gösteren kanıt lazım. Dumanı tüten silah lazım beyler. Hemen şimdi lazım. Taken-3 2002 info-icon
My best subject in school was algebra. Okulda en sevdiğim ders cebirdi. Taken-3 2002 info-icon
People always say algebra's hard, Herkes cebirin ne kadar zor olduğunu söylüyordu. Çünkü onun ne kadar kolay olduğunu anlamıyorlardı. Taken-3 2002 info-icon
I just loved all those "Xs." X'lere bayılırdım. Taken-3 2002 info-icon
Anything you don't know, you just put down an "X." Bilmediğin her şeyin yerine X koyarsın, Y koyarsın, A koyarsın, B koyarsın. Taken-3 2002 info-icon
In real life, you have one plus one, Gerçek hayatta bir artı bir ikiye eşit olmuyorsa yandın demektir. Taken-3 2002 info-icon
But in algebra, it always works, no matter what the answer is. Ama cebirde fark etmez. Cevap ne olursa olsun tek yapman gereken X'in değerini bulmaktır. Taken-3 2002 info-icon
It's a very beautiful thing. Bu çok güzel bir şey. Taken-3 2002 info-icon
Oh, hey, honey, let me show you. Bu bir yere varacak mı? Gemileri beş kişi alıyor. Canım dur sana göstereyim. Bırak bir tanesini ben yapayım, sana göstereyim. Taken-3 2002 info-icon
Mum... Anne... Sorun yok canım. Annen şimdi halleder. Taken-3 2002 info-icon
Why don't you go and lie down? Olaya girmeye hazır gibisin hiç görevdeymiş gibi görünmüyorsun. Neden gidip uzanmıyorsun? Taken-3 2002 info-icon
"X" marks the spot. How many drinks have you had? X yeri gösterir. Kaç bardak içtin? Taken-3 2002 info-icon
Several. How many pills? Bir kaç bardak. Kaç tane hap aldın? Taken-3 2002 info-icon
Several. Bir kaç tane. Taken-3 2002 info-icon
Those pills are for your nerves, not to be taken willy nilly. O haplar sinirlerin için. Şeker gibi yiyesin diye değil. Şeker gibi ha? Taken-3 2002 info-icon
Lie down before you fall down! Düşmeden önce uzansana. Taken-3 2002 info-icon
Finish your schoolwork, boys. Ödevinizi bitirin çocuklar. Taken-3 2002 info-icon
OWEN: You're disgusting! İğrençsin. Taken-3 2002 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 158192
  • 158193
  • 158194
  • 158195
  • 158196
  • 158197
  • 158198
  • 158199
  • 158200
  • 158201
  • …
  • »
  • »»
Restricted Mode:   
  • Contribute
  • About Us
  • Disclaimer
  • Contact