Search
English Turkish Sentence Translations Page 157813
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| I only hope I'm not crushed to death in this car. | Umarım bu araçla ölümcül bir kaza geçirmem. | Swindled-1 | 2004 | |
| I know you feel like shit and want to kick my head in. | Kendini sik gibi hissettiğinin farkındayım, benim beynimi de patlatmak istiyorsun. | Swindled-1 | 2004 | |
| But, ironically, I'm all you've got. | Şaka gibi ama, elindeki tek varlığın benim. | Swindled-1 | 2004 | |
| I'm your only chance for getting back your money! | Paranı geri kazanabilmek için tek şansın! | Swindled-1 | 2004 | |
| So you have to trust me, | Yani istesen de istemesen de, | Swindled-1 | 2004 | |
| Iike it or not. | bana güvenmek zorundasın. | Swindled-1 | 2004 | |
| Guzman, | Guzman, | Swindled-1 | 2004 | |
| they've screwed us. | bize çalım attılar. | Swindled-1 | 2004 | |
| Be very careful. Call me. | Çok dikkatli ol. Beni ara. | Swindled-1 | 2004 | |
| Where are you, Federico? | Neredesin Federico? | Swindled-1 | 2004 | |
| Guzman! | Guzman! | Swindled-1 | 2004 | |
| My God! They're going to kill all of us. | Tanrım! Hepimizi teker teker öldürecekler. | Swindled-1 | 2004 | |
| It's strange how things change. | İşlerin değişmesi çok tuhaf. | Swindled-1 | 2004 | |
| They used to pack my cases, now I have to do it. | Benim eşyalarımı toplayacaklardı, şimdiyse kendim toparlanıyorum. | Swindled-1 | 2004 | |
| But not anymore. | Son taşınmamız olacak. | Swindled-1 | 2004 | |
| Why don't we drink to our future? | Geleceğimize içelim mi? | Swindled-1 | 2004 | |
| I'll make up for everything you've done for me. | Benim için yaptığın herşeyi telafi edeceğim. | Swindled-1 | 2004 | |
| Yes? Just a minute. | Efendim? Bir dakika. | Swindled-1 | 2004 | |
| Drain your glass. | Sen içkini bitir. | Swindled-1 | 2004 | |
| It's all OK? | Her şey yolunda mı? | Swindled-1 | 2004 | |
| Darling, I don't know what... | Hayatım, anlayamadım ama... | Swindled-1 | 2004 | |
| I'll be at the port at 6.00. | Saat 6:00'da havaalanında olurum. | Swindled-1 | 2004 | |
| Pilar, did you say "l" will be? | Pilar, "olacağım" mı dedin? | Swindled-1 | 2004 | |
| Take your filthy hands off me! | Çek şu pis ellerini üstümden! | Swindled-1 | 2004 | |
| What's wrong, my love? | Aşkım neyin var? | Swindled-1 | 2004 | |
| I can't stand you. | Seni çekemem artık. | Swindled-1 | 2004 | |
| You disgust me. | İğreniyorum senden. | Swindled-1 | 2004 | |
| I can't bear to see you, listen to you or be touched by you. | Sana, sesine, bana dokunmana katlanamıyorum artık. | Swindled-1 | 2004 | |
| I'm your husband, I demand an explanation. | Senin kocanım, hemen açıkla bunları. | Swindled-1 | 2004 | |
| You can't demand anything, my love. | Hiç bir şey isteyecek durumda değilsin tatlım. | Swindled-1 | 2004 | |
| Not when you're bankrupt. | İflas etmişken hem de. | Swindled-1 | 2004 | |
| Waiting. | Bekliyoruz. | Swindled-1 | 2004 | |
| Give me time. | Biraz süre ver bana. | Swindled-1 | 2004 | |
| There's a machine at the bar. | Barda sigara makinası var. | Swindled-1 | 2004 | |
| How do I know you won't vanish? Get the fucking cigarettes! | Sıvışmayacağını nerden bileceğim? Git al şu siktiğimin sigarasını! | Swindled-1 | 2004 | |
| Where's the briefcase? | Çanta nerede? | Swindled-1 | 2004 | |
| The briefcase, Ernesto? | Çanta dedim, Ernesto? | Swindled-1 | 2004 | |
| Full of newspaper cuttings. | İçinden gazete kağıdı çıktı. | Swindled-1 | 2004 | |
| ls this a joke? No, it's not. | Şaka mı bu? Hayır, değil. | Swindled-1 | 2004 | |
| Someone did the swap before we got to the washroom. | Tuvalete gitmeden önce birisi değiştirmiş olmalı. | Swindled-1 | 2004 | |
| I've never been so glad to see you, I mean it. | Seni gördüğüme hiç bu kadar sevinmemiştim, gerçekten. | Swindled-1 | 2004 | |
| They killed Gypsy and Guzman, | Çingene ve Guzman'ı öldürdüler, | Swindled-1 | 2004 | |
| and sent the police after me in the airport. | havaalanında peşimden de polis yollamışlar. | Swindled-1 | 2004 | |
| I'll ask once more. | Bir kez daha soruyorum. | Swindled-1 | 2004 | |
| Where is the briefcase? | Çanta nerede? | Swindled-1 | 2004 | |
| Bastard, where is my money? | Piç kurusu, param nerede? | Swindled-1 | 2004 | |
| Tell him what was in the briefcase. | Çantadan çıkanları söylesene. | Swindled-1 | 2004 | |
| Bits of newspaper. | Bir parça gazete. | Swindled-1 | 2004 | |
| I want my money. Why is he here? | Paramı istiyorum. Ne işi var burada? | Swindled-1 | 2004 | |
| I was sure you'd tricked me. | Beni oyuna getirdiğine nerdeyse emindim. | Swindled-1 | 2004 | |
| Would I be here if I had the briefcase? | Çanta bende olsa ne işim olurdu burada? | Swindled-1 | 2004 | |
| If it wasn't you or me... | Sen de ben de değilsek... | Swindled-1 | 2004 | |
| No, it wasn't Pilar! It's obvious. | Hayır, Pilar olamaz! Çok aşikar. | Swindled-1 | 2004 | |
| She screwed you once. | Seni bir kez dolandırmıştı. | Swindled-1 | 2004 | |
| It's not odd that she'd do it again. | Tekrarlaması çok doğal bence. | Swindled-1 | 2004 | |
| It can't have been her! | O olamaz! | Swindled-1 | 2004 | |
| Oh, no? | O değil mi? | Swindled-1 | 2004 | |
| How could an idiot like you have cheated me? | Sizin gibi gerzekler nasıl dolandırdı beni? | Swindled-1 | 2004 | |
| First we have to find Pilar. | İlk işimiz Pilar'ı bulmak olacak. | Swindled-1 | 2004 | |
| Take your hands off me. | Çek ellerini. | Swindled-1 | 2004 | |
| It had to be when I fainted. | Bayıldığım zaman olmalı. | Swindled-1 | 2004 | |
| You must have let go of the briefcase. | Çantadan gözlerini ayırmış olmalısın. | Swindled-1 | 2004 | |
| I don't like your tone, thief. | Ses tonun hoşuma gitmiyor Bay Hırsız. | Swindled-1 | 2004 | |
| Did you let go of it or not? Fuck you! | Vazgeçecekmisin şundan, yoksa? Siktir git! | Swindled-1 | 2004 | |
| That's enough, stop! | Dur artık, yeter! | Swindled-1 | 2004 | |
| We'll put him in the trunk. | Bagaja koyalım. | Swindled-1 | 2004 | |
| What can I do for you, gentlemen? | Sizler için ne yapabilirim beyler? | Swindled-1 | 2004 | |
| We're looking for Pilar. Too late. | Pilar'a bakmıştık. Geç kaldınız. | Swindled-1 | 2004 | |
| Federico? Do I know you? | Federico? Tanışıyor muyuz? | Swindled-1 | 2004 | |
| I am Jorge Durante. | Ben Jorge Durante. | Swindled-1 | 2004 | |
| I've been in a coma for six months, | Altı aydır komadaydım, | Swindled-1 | 2004 | |
| my poor wife will be kicked out by my children once I'm dead, | öldüğüm zaman zavallı eşim çocuklarım tarafından dışlanacaktı, | Swindled-1 | 2004 | |
| and before that tragedy happens | bu felaket gerçekleşmeden önce... | Swindled-1 | 2004 | |
| she's tricked a former partner and lover into pulling a scam. | eski iş ortağı ve aynı zamanda sevgilisini dolandırdı. | Swindled-1 | 2004 | |
| Now do you recognize me? | Şimdi tanıştık mı? | Swindled-1 | 2004 | |
| Where's Pilar? | Pilar nerede şimdi? | Swindled-1 | 2004 | |
| I supposed she was with you. | Sizinle sanıyordum. | Swindled-1 | 2004 | |
| But as I was clearly wrong, | Ama tamamen yanılmışım, | Swindled-1 | 2004 | |
| it obvious my adorable wife has conned the three of us. | belli ki tapılası karım üçümüzü birden dolandırmış. | Swindled-1 | 2004 | |
| Where is she? A strange question. | Nerede? Tuhaf bir soru. | Swindled-1 | 2004 | |
| I'm her loving husband and I should know. | Onun biricik kocasıyım ve haberim olması lazım. | Swindled-1 | 2004 | |
| She said so many things, I don't know. | Bilmediğim o kadar çok şey söyledi ki. | Swindled-1 | 2004 | |
| First I want a share of the money. | Öncelikle o paradan pay isterim. | Swindled-1 | 2004 | |
| Forget about the money, idiot! | Parayı unut şimdi ahmak! | Swindled-1 | 2004 | |
| She screwed both of us, but me only once. | İkimizi de sikti attı, ama en azından beni bir kere. | Swindled-1 | 2004 | |
| Someone called and they arranged to meet at the port. | Birisi aradı, havaalanında buluşacaklarmış. | Swindled-1 | 2004 | |
| Who called? | Arayan kimdi? | Swindled-1 | 2004 | |
| Who the fuck called? | Kim aradı? | Swindled-1 | 2004 | |
| Federico, stop it! | Federico, yeter! | Swindled-1 | 2004 | |
| Lousy parasite! | Asalak herif! | Swindled-1 | 2004 | |
| What took you so long? | Niye geç kaldın? | Swindled-1 | 2004 | |
| I thought you weren't coming. | Gelmeyeceğini düşünmeye başlamıştım. | Swindled-1 | 2004 | |
| This time, you won't get away with it. | Bu kez, izin vermeyeceğim. | Swindled-1 | 2004 | |
| Where's the money? What's wrong with you? | Para nerede? Neyin var senin? | Swindled-1 | 2004 | |
| Pilar, where is the money? | Pilar, para nerede? | Swindled-1 | 2004 | |
| The money wasn't enough, you had to kill them too. | O para, adamları öldürmeye değecek kadar çok mu gerçekten. | Swindled-1 | 2004 | |
| I don't have the money and I didn't kill anyone. | Para bende değil, ayrıca kimseyi de öldürmedim. | Swindled-1 | 2004 | |
| What's going on? Someone swapped the briefcases. | Ne çeviriyorsunuz? Birisi çantaları değiştirmiş. | Swindled-1 | 2004 | |
| And killed Gypsy and Guzman. | Çingene ve Guzman'ı da öldürmüş. | Swindled-1 | 2004 | |
| You think I'm stupid? | Beni salak mı sandınız? | Swindled-1 | 2004 |