Search
English Turkish Sentence Translations Page 15673
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Man! | Lanet olsun! | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
You're kinda good at this. | Bunda iyice gelişiyorsun. Bunda iyisin. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
That was pathetic. | Acınasıydı. Bu çok acınasıydı. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
It slipped. | Elimden kaydı. Elimden kaydı. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Well, go get it! | Git al! Git al o zaman. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
What, while they're throwing? | Fırlatırlarken mi? Korktun mu? Onlar fırlatırken mi? | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Are you afraid? | Korkuyor musun? Uçan bıçakların saplanmasından mı? Evet. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Of getting stabbed by an airborne knife? Yeah. | Bıçaklanmaktan? Evet. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Everybody stop. | Herkes dursun. Herkes dursun. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Stand in front of the target. | Hedefin önünde dur. Hedefin önünde dur. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Four, gimme a hand here. | Dört, bir el atsana. Four, yardım et bana. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
You're gonna stand there while he throws those knives. | O bıçakları atarken orada dur. O bıçakları fırlatırken orada duracaksın. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
And if I see you flinch, you're out. | Eğer kaçtığını görürsem, elenirsin. Eğer kaçarsan, gidersin. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
One thing you will learn here | Burada öğreneceklerinizden biri de emirlerin birer tercih olmadığıdır. Burada öğrenmen gereken şeylerden biri de; emirlerin sorgulanmayacağıdır. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Anyone can stand in front of a target. It doesn't prove anything. | Hedefin önünde herkes durabilir. Bu bir şey kanıtlamaz. Herkes bir hedefin önünde durabilir. Bu bir şeyi kanıtlamaz. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Then it should be easy for you to take his place. | Öyleyse onun yerine geçmek senin için kolay olacaktır. O halde onun yerini almak senin için kolay olmalı. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Same rules apply. | Aynı kurallar. Aynı kurallar uygulanıyor. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Oh, come on, four. | Hadi Dört! Hadi, four. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
You can get closer than that. | Bundan daha yakına atabilirsin. Yaklaşabilirsin. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
You want me to give her a little trim? | Biraz saç kesmemi ister misin? Belki üstlerden. Kızı budamamı mı istiyorsun? | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Yeah, maybe just a little off the top. | Evet, biraz yukarıdan belki de. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Points for bravery, stiff. | Cesaretin için puan, tutucu. Cesurluğun için puanlar, Zoraki. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Not as many as you just lost for opening your mouth. | Çeneni açtığın için kaybettiklerin kadar değil. Çeneni açtığın için kaybettiğin puanlar kadar çok değil tabii. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Now watch yourself. | Dikkatli ol. Şimdi kendine iyi bak. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
We train soldiers, not rebels. | Asker yetiştiriyoruz, asi değil. Biz asker yetiştiririz, asi değil. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
But we're done for today. Get out. | Bugünlük bu kadar yeter. Gidin. Bugünlük bu kadar yeter, gidin. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
You all right? You cut me. | İyi misin? Beni vurdun. Sen iyi misin? Kestin beni. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
I meant to. | Öyle yaptım. Kesmek istedim çünkü. Öyle mi? | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
You meant to? | İsteyerek mi? | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
You think he was gonna let you off without a scratch? | Yaralanmadan seni bırakacağını mı zannetmiştin? Ufak bir sıyırık atmadan seni bırakacağını mı sandın? | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
You'd still be standing there if I hadn't hit you. | Sana vurmuş olmasam halen orada duruyor olurdun. Eğer seni vurmasaydım hala orada duruyor olurdun. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
So am I supposed to thank you? | Teşekkür etmem mi gerekiyor? Sana teşekkür mü etmeliyim yani? | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
You're supposed to be smart. | Akıllı olmalısın. Akıllı olman gerek. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
If I wanted to hurt you, I would have. | Eğer seni incitmek isteseydim, yapardım. Eğer sana zarar vermek isteseydim, verirdim. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
There she is. | İşte geldi! İşte burada. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
You do have a death wish. | Son dileğin var mı? Ölümlerden ölüm beğen. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
I can't believe you said that to Eric. | Onu Eric'e söylediğine inanamıyorum. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
You're the only one who's ever stood up to him. | Ona karşı duruş sergileyen sadece sen varsın. Ona karşı duran tek kişi sensin. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Look at your ear. Let's get you cleaned up. | Kulağına bak, hadi seni temizleyelim. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Hey, tris. | Tris. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
That was cool. | Bu iyiydi. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Impressive, stiff. Congrats. | Etkileyiciydi, Zoraki. Tebrikler. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Shut up. | Kapa çeneni. Ne var? Artık tanınan birisin. Kapat çeneni. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
What? Hey, you're famous now. | Ne oldu? Artık bir ünlüsün. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Hold up. | Durun. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
I mean, not because of the thing with Eric. | Eric'le olanlar yüzünden değil. Haberlere çıkmışsın, dinle. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
You're in the news. Yeah, listen. | Haberlerdesin. Evet, dinleyin. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
"The recent transfers of Beatrice and Caleb prior, | "Andrew Prior'ın çocukları, Beatrice ve Caleb Prior'ın... "Andrew Prior'un çocukları Beatrice ve Caleb Prior'un son transferleri... | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
"children of Andrew prior, | ...transferleri, Fedakarlık grubunun değer ve öğretilerinin... | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
"call into question the soundness | ... fedakârların öğretileri ve değerlerinin sağlamlığı hakkında soruları akla getirdi. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
"What prompted them to leave? | "Onları ayrılmaya iten neydi? | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
"Perhaps the answer lies in the corrupted ideal | "Belki de cevap bütün grubun yozlaşmış ideallerinde yatmaktadır." "Belki de cevap; bütün fraksiyonun yozlazmış düşünceleri içerisinde yatıyor. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
"The theft of resources, the general incompetence, | "Kaynakların çalınması, genel yeteneksizlik,... "Kaynakların yağmalanması, genel yeteneksizlik... | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
"the abuse of their children." | "...ve çocuklarının suistimali." "...çocuklara istismar. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Did they beat you, like Marcus eaton's kid? | Sizi dövdüler mi, Marcus Eaton'un çocukları gibi? | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
They didn't beat anyone. They're good people. | Asla. Onlar iyi insanlar. Kimseyi dövmediler. Onlar iyi insanlar. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Right. And that's why you left? | Peki, ayrılmanın nedeni bu muydu? Doğru, bu yüzden mi ayrıldın peki? | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Was it something I said? | Yanlış bir şey mi söyledim? Söylediğim bir şey yüzünden mi? | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
He's an idiot. Yeah. | Salağın teki. Aynen. O bir aptal. Evet. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Yeah. That's okay. | Doğru. Sıkıntı değil. Evet, sorun değil. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
What's she doing at dauntless? | Korkusuzlarda ne işi var? O korkusuzlarda ne yapıyor? | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Prior. | Pryor. Prior. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
You're Andrew prior's daughter, aren't you? | Andrew Pryor'ın kızısın, değil mi? Sen Andrew Prior'un kızısın, değil mi? | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Beatrice. | Beatrice. Artık sadece Tris. Beatrice. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
It's just tris now. | Artık Tris adım. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Tris, I like that. | Tris. Hoşuma gitti. Tris, sevdim. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
You made an impressive choice, tris, despite your parents. | Anne ve babana rağmen çok etkileyici bir seçim yaptın. Etkileyici bir seçim yaptın Tris, ailene karşın. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
And your test result. | Ayrıca test sonuçlarına göre de. Ve test sonucuna karşın. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
You've seen my test result? | Test sonuçlarımı gördünüz mü? Test sonucumu gördünüz mü? | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Of course. | Elbette. Tabii. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
I'm glad you were smart enough to know your own mind. | Kendi aklını bilecek kadar zeki olmana sevindim. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Let me know if you ever need anything. | Bir şeye ihtiyacın olursa haberim olsun. Bir şeye ihtiyacın olursa bana haber ver. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Well, that was weird. | Bu garipti. Pekâlâ, bu garipti. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Yeah. | Aynen. Evet. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
What do you think is goin' on? | Neler döndüğünü düşünüyorsun? Neler oluyor sence? Kesin uyumsuzları avlıyorlar. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
I bet they're hunting divergents. | İddaa girerim, Uyumsuzların peşindelerdir. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
That's all they talk about at erudite these days. | Bugünlerde, Bilgelik'in tek konuştuğu şey bu. Bilgelerin bu günlerde konuştuğu tek konu bu. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Wait. Divergents are real? | Bir dakika. Uyumsuzlar gerçek mi? Bekle. Uyumsuzlar gerçek mi? | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Come on, Al. | Hadi, Al. Hadi, Al. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
First fight. Peter versus tris. | İlk dövüş. Tris'e karşı Peter. İlk dövüş. Peter vs. Tris. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
It's Eric. | Eric'in işi. Eric işte. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
He's just trying to get back at you. | Senden öç almaya çalışıyor. Arkanı kollamak istiyor sadece. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Hey. What? | Ne oldu? Ne var? | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Remember what I said about attack? | Saldırı hakkında sana söylediklerimi hatırlıyor musun? Saldırı hakkında dediğimi unutma. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
First shot, right to the throat. | Kaldır, boğazına vur. Önce vur, sonra boğaza. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
And you watch him. | Ve onu izle. Ve onu izle. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
He steps before he punches. | Yumruk atmadan önce adım atıyor. Yumruklardan önce adım atıyor. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
All right there, stiff? | İyi misin, tutucu? Sen iyi misin, Zoraki? | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Look like you're about to cry. | Neredeyse ağlayacakmış gibi görünüyorsun. Ağlayacak gibisin de. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Might take it easy on you if you cry. | Ağlarsan belki fazla zorlamam. Eğer ağlarsan daha kolay olur. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Come on, tris. | Hadi, Tris. Hadi, Tris. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Get up. Get up. | Ayağa kalk, kalk. Kalk, kalk. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Come on. Stop playin' with each other. | Hadi. Birbirinizle oynaşmayı kesin. Hadi, birbirinizle oynamayı bırakın. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Wow. You look... | Vay, şey görünüyorsun... | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Look bad. | ...berbat. Kötü görünüyor. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
How long have I been here? | Ne kadardır buradayım? Ne zamandır buradayım? | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
About a day. | 1 gün kadar. Bir gündür falan. Bir gün mü? | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
A day? | 1 gün mü? | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Have you seen the scoreboard? Where am I? | Puan tablosunu gördünüz mü? Skorboardu gördünüz mü? Neredeyim ben? | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
You got below the line. | Çizginin altına düştün. Sınırın altındasın. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |