Search
English Turkish Sentence Translations Page 15677
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
You're moving up through the ranks, and he's failing. | Sıralamada onu geride bırakman ve başarısız olması... Senin derecen yukarı çıkıyor, onunki ise düşüyor. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
It makes him hate himself and it makes him hate you. | ...bunlar onun kendisinden ve senden nefret etmesini sağlıyor. Bu da onu hem kendinden hem de senden nefret ettiriyor. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
He's just afraid. | O sadece korkuyor. Korkuyor sadece. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Everyone's afraid. | Herkes korkuyor. Herkes korkuyor. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
I know, but fear does something strange to people like Al. | Biliyorum, ama korku Al gibilerine garip şeyler yaptırır. Biliyorum, ama korku Al gibi garip insanlara bir şey yapıyor. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
But not you. | Ama sana değil. Ama sana yapmıyor. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Fear doesn't shut you down, it wakes you up. | Korku seni durdurmaz, seni hareketlendirir. Korku seni uyutmuyor, seni uyandırıyor. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
I've seen it. | Bunu gördüm. Gördüm. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
You should lie down. | Uzanmalısın. Uzanmalısın. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Get some sleep. Yeah. | Biraz uyu. Tamam. Uyu biraz. Evet. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
I'll take the floor. | Ben yerde yatarım. Yerde ben yatarım. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
How you feeling? | Nasıl hissediyorsun? Nasılsın? | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Better. | Daha iyi. Daha iyiyim. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Where'd you go yesterday? | Dün nereye gittin? Dün nereye gittin? | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
To see my brother. | Kardeşimi görmeye gittim. Kardeşimi görmeye. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
It's getting a little boring for you here, is it? | Burası senin için sıkıcı olmaya mı başladı yoksa? Burada olmak seni sıkmaya başladı mı? | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
My brother said that... | Kardeşim bana... Kardeşim dedi ki... | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
He thinks erudite is planning to overthrow abnegation. | ...Bilgelik'in Fedakarlık'ı devirmeye çalışacağını düşündüğünü söyledi. Kardeşim, Bilgelerin Fedakârları yok etmeye çalıştığını düşünüyor. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Do you think they could do that? | Sence bunu yapabilirler mi? Sence yapabilirler mi? | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Yeah, I do. I think it's possible. | Evet. Bence mümkün. Evet, bence yapabilirler. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Depends how far they're willing to go. | Ne kadar istediklerine bağlı. Ne kadar ileri gitmek istediklerine bağlı. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
I'm worried about my parents. | Ailem hakkında endişeleniyorum. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Yeah. | Tabii. Evet. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
But I think you got other things you need to worry about. | Ama endişenlenmen gereken başka şeyler de var. Ama bence endişelenmen gereken başka şeyler de var. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Don't you? | Öyle değil mi? Öyle değil mi? Evet. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
I should go. | Ben gideyim. Gitmem gerek. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Is that your sweater? | Bu senin hırkan mı? Bu senin hırkan mı? | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
So what happened to you last night? | Dün gece sana ne oldu? Dün gece ne oldu sana? | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Tris, can I talk to you for a second? | Tris, biraz konuşabilir miyiz? Tris, seninle konuşabilir miyim biraz? | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Listen, I just wanted to say that I'm sorry. | Dinle, sadece çok üzgün olduğumu söylemek istedim. Dinle, sadece üzgün olduğumu söylemek istiyorum. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
I don't know what's wrong with me. | Sorunum ne anlamıyorum. Benim neyim var bilmiyorum. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Please, can you ever forgive me? | Lütfen, beni affeder misin? Lütfen, affedebilir misin beni? | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
If you ever come close to me again, I will kill you. | Bir daha yakınıma yaklaşırsan seni öldürürüm. Eğer bana bir daha yaklaşırsan, seni öldürürüm. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Tris... | Tris... Tris... | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
You need to stay away from me! | Benden uzak dur! Benden uzak dur! | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
You are a coward. | Korkağın tekisin. Sen bir korkaksın. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
I just can't believe he would do that. | Bunu yaptığına inanamıyorum. Bunu nasıl yapabildi inanamıyorum. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
It's not like him at all. | Öyle biri değil. Hiç de öyle biri değildi. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
What's that? | Neler oluyor? Bu da ne? | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Come on. | Hadi acele edin! Hadi. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Oh, my God! | Aman Tanrım! Tanrım! | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Guess he just jumped. 1 | Sanırım atlamış. Sanırım öylece atlamış. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Tris! | Tris. Tris! | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Leave me alone. | Beni yalnız bırak. Yalnız bırak beni. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
I'm sorry about Al. | Al için üzgünüm. Al için üzgünüm. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
It's my fault that he's dead. | Ölmesi benim suçum. Hayır, senin yüzünden değil. Ölümü benim suçum. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
No, it's not because of you. He made his own choice. | Hayır senin suçun falan değil. Kendi seçimini kendi yaptı. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
He would have been factionless. | Korkusuz olamayacaktı. Final testini geçemeyecekti. Fraksiyonsuz olacaktı. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
He was not gonna pass that final test. | Son testi geçemeyecekti. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Neither am I. | Ben de öyle. Ben de geçemeyeceğim. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Why do you say that? | Neden böyle söyledin? Neden öyle söylüyorsun? | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
You know why. | Neden olduğunu biliyorsun. Nedenini biliyorsun. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
And as soon as all the others find out, they're gonna kill me. | Diğerleri anladığı zaman beni öldürecekler. Ve diğerleri de öğrendikleri anda, beni öldürecekler. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
I'm not gonna let that happen. | Bunun olmasına izin vermeyeceğim. Bunun olmasına izin vermeyeceğim. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Shut the door. | Kapıyı kapat. Kapat kapıyı. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
You're gonna practice. | Alıştırma yapacaksın. Pratik yapacaksın. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
In my fear landscape? No. | Korku dünyamda mı? Hayır. Korku bahçemde mi? Hayır, benim korku bahçemde. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
In mine. | Benimkinde. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Have you ever done this before? | Bunu daha önce yaptın mı? Bunun daha önce hiç yaptın mı? | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
No, I haven't. | Hayır, yapmadım. Hayır. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
You sure you want to? | Bunu yapmak istediğine emin misin? Yapmak istediğine emin misin? | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Why wouldn't I? | Neden istemeyeyim ki? Neden olmayayım? | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
You haven't told me anything about yourself | Bana kendin hakkında hiçbir şey anlatmadın... Hakkında bana hiçbir şey söylemedin, öylece kafana girmeme izin mi vereceksin? | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Are you afraid of that? | Bundan korktun mu? Korkuyor musun bundan? Sen korkmuyor musun? | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
You're not? | Sen korkmadın mı? | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Fear of heights. | Yükseklik korkusu. Yükseklik korkusu. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
It's not real. | Bu gerçek değil. Gerçek değil. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
No. We could just jump. | Atlayabiliriz. Olmaz. Hayır, atlayabiliriz. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Divergent would jump. | Uyumsuzlar atlardı. Uyumsuzlar atlar. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Dauntless would get to that building. | Korkusuzlar şu binaya giderdi. Korkusuzlar ise şu binaya gider. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
If you want to pass, if you want to avoid discovery, | Eğer sınavı geçmek ve tespit edilmek istemiyorsan... Eğer geçmek istiyorsan, eğer keşfedilmekten korkuyorsan... | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
you have to do everything the way a dauntless would do it. | ...bütün her şeyi bir Korkusuz'un yapacağı gibi yapmalısın. ...her şeyi Korkusuzların yaptığı gibi yapman gerek. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
You have to find some tool, some method to survive. | Hayatta kalmak için bazı araçlar ve yöntemler bulmalısın. Bir araç bulman gerek, hayatta kalmak için bir metot. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Fear of confinement. | Kapalı alan korkusu. Hapsedilme korkusu. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
You have to find a way of stopping it. | Durdurmanın bir yolunu bulmalıyız. Bunu durdurmanın bir yolunu bulman gerek. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
What would a dauntless do? | Bir Korkusuz ne yapardı? | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
I'm just enjoying myself in this shrinking box. | Sallanan bu kutunun tadını çıkarıyorum. Bu kutuda kendimi eğlendiriyorum sadece. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
As a dauntless soldier, you have to follow orders | Bir Korkusuz askeri olarak katılmasan da... Bir Korkusuz asker olarak, onaylamadığın her emre uymak zorundasın. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
you don't always agree with. | ...her zaman emirleri yerine getirmelisin. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Who is she? | O kim? Kim o? | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
She's an innocent. | O bir masum. O bir masum. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
I have to kill her. | Onu öldürmek zorundayım. Onu öldürmeliyim. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
But I can never do it. | Ama bunu asla yapamam... Ama asla yapamam. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Unless I look away. | ...başka tarafa bakmadığım müddetçe. Bakmazsam tabii. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Why are we in abnegation? | Neden Fedakarlık'tayız? Neden Fedakârlardayız? | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Your last fear is your worst fear. | Son korkun en kötüsüdür. Son korkun, en büyük korkun. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
It lives in the deepest part of your mind. | Zihnin en derinlerinde yatar. Zihninin en derin yerlerinde yatıyor. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Marcus had a son. | Marcus'un bir oğlu vardı. Marcus'un bir oğlu var. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
What was his name? | Adı neydi? Adı ne? | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Tobias. | Tobias. Tobias. Tobias. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Tobias... | Tobias. Tobias... | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
I'm just trying to help you to be better. | Tobias, daha iyi olman için sana yardım ediyordum. Daha iyi olmana yardım ediyorum sadece. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Four? | Dört? Dört mü? | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Four fears? | Dört korku. Dört korku mu? | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Four then, four now. | Önceden dörttü, şimdi de dört. Dört o zamanlar, dört şimdi. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
I keep going in there, but I don't think you ever lose them. | Oraya gitmeyi sürdürüyorum ama onları kaybettiğini düşünmüyorum. Oraya girip duruyorum, ama onları kaybedeceğini düşünmüyorum. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
Sure. | Elbette. Tabii. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
What's your tattoo? | Ne dövmen var? Dövmen ne? | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
You wanna see it? | Görmek ister misin? Görmek mi istiyorsun? | Divergent-1 | 2014 | ![]() |
It's amazing. | İnanılmaz. Harika. | Divergent-1 | 2014 | ![]() |