• en flag English
    • tr flag Turkish

Search

English Turkish Sentence Translations Page 156655

English Turkish Film Name Film Year Details
That's really... I think that's rough. Sorry! Bu gerçekten çok zor. Üzgünüm. Summer-5 1986 info-icon
TUESDAY, JULY 3 3 TEMMUZ SALI Summer-5 1986 info-icon
Manuella! Manuella! Summer-5 1986 info-icon
Hi, Delphine. How are you? Selam, Delphine. Nasılsın? Summer-5 1986 info-icon
Can we go elsewhere? It hurts my eyes here. Başka bir yere gidelim mi? Güneş gözümü alıyor. Summer-5 1986 info-icon
Sorry, but let's move into the shade. Kusura bakma ama şöyle gölgeye geçelim. Summer-5 1986 info-icon
There sure is. Tabi ki var. Summer-5 1986 info-icon
Caroline told me last night she's not going on vacation with me. Dün akşam Caroline benimle tatile çıkamayacağını söyledi. Summer-5 1986 info-icon
What'll you do? I don't know. Ne yapacaksın? Bilemiyorum. Summer-5 1986 info-icon
Go with someone else. Başka biriyle git. Summer-5 1986 info-icon
There's no one. Not for the moment, anyway. Hiç kimse yok. Ayrıca zaman da yok. Summer-5 1986 info-icon
You'll find people. Birilerini bulursun. Summer-5 1986 info-icon
In 2 weeks? I doubt it. İki hafta içinde mi? Sanmam. Summer-5 1986 info-icon
Sure you can find people in 2 weeks. İki haftada mutlaka birilerini bulursun. Summer-5 1986 info-icon
You going with anyone? Sen kiminle gidiyorsun? Summer-5 1986 info-icon
With Antoine. Antoine'nla. Summer-5 1986 info-icon
There is a guy who'd love to go with you. Geniş bir yazlığı var. Seninle gitmek isteyecek bir adam var. Summer-5 1986 info-icon
He's got a big vacation house for you. Geniş bir yazlığı var. Summer-5 1986 info-icon
Are you out of your mind? Raoul! Sen aklını mı kaçırdın? Raoul! Summer-5 1986 info-icon
Listen, he's really charming. Dinle, gerçekten çekici biri. Summer-5 1986 info-icon
OK, then go alone. Tamam, o zaman yalnız git. Summer-5 1986 info-icon
It's rough, going alone. Yalnız gitmek zor. Summer-5 1986 info-icon
You're sure to meet people there. Oralarda birilerini bulursun. Summer-5 1986 info-icon
Where? You don't realize... Nerede? Anlamıyorsun... Summer-5 1986 info-icon
Go to my grandmother's in Spain. İspanya'ya, büyükannemlere git. Summer-5 1986 info-icon
Yeah, sure. No joke. Evet, tabi! Şaka yapmıyorum. Summer-5 1986 info-icon
She has a big house on the beach. She'll rent you a room. Sahilde büyük bir evleri var. Sana bir oda kiralarlar. Summer-5 1986 info-icon
In a city? Bunu düşüneceğim. Tek başına İspanya! Şehirde mi? Summer-5 1986 info-icon
In a small village. Küçük bir köyde. Summer-5 1986 info-icon
I'll have to think it over. Alone in Spain! Bunu düşüneceğim. Tek başına İspanya! Summer-5 1986 info-icon
You'll meet tourists. Turistlerle tanışırsın. Summer-5 1986 info-icon
I'm not the adventurous type. Ben maceracı bir tip değilim. Summer-5 1986 info-icon
That's just it: this year you have to try. Bu yıl bunu denemelisin. Yapacağın bu. Summer-5 1986 info-icon
You could meet a guy you'll like. Hoşlanacağın birine rastlayabilirsin. Summer-5 1986 info-icon
He should appeal to you. He's handsome. Seni etkileyebilir. Yakışıklı. Summer-5 1986 info-icon
A little dirty, maybe, but he's magnificent. Belki biraz pis ama olağanüstü. Summer-5 1986 info-icon
Look at those calves! Şu baldırlara bir bak! Summer-5 1986 info-icon
WEDNESDAY, JULY 4 4 TEMMUZ ÇARŞAMBA Summer-5 1986 info-icon
Orange juice, grandpa? Portakal suyu, büyükbaba? Summer-5 1986 info-icon
Weird, no? What is? Tuhaf değil mi? Ne? Summer-5 1986 info-icon
Weird weather for July. Sure isn't warm. Temmuz için tuhaf bir hava. Evet, sıcak değil. Summer-5 1986 info-icon
What do you do on vacation? Tatilde ne yapıyorsun? Summer-5 1986 info-icon
Nothing. I'm retired, on a pension. Hiçbir şey. Ben bir emekliyim. Summer-5 1986 info-icon
So I keep house. That's all I have to do. Asla. Yani, evi bekleyeceğim. Yapacağım bu. Summer-5 1986 info-icon
Don't you ever leave Paris? Hiç Paris'ten ayrılmadın mı? Summer-5 1986 info-icon
I used to go to the mountains for 2 months, Bir keresinde iki aylığına... Summer-5 1986 info-icon
just this side of the Swiss border. ...İsviçre sınırındaki dağlara gitmiştim. Summer-5 1986 info-icon
Have you spent a lot of Augusts in Paris? Ağustos aylarını hep Paris'te mi geçirdin? Summer-5 1986 info-icon
I started taking vacations very late, Tatil yapmaya çok geç başladım... Summer-5 1986 info-icon
because I was a hard worker. ...çünkü fazla çalışıyordum. Summer-5 1986 info-icon
When I saw the sea for the first time I was around 60. Denizi ilk gördüğümde 60 yaşlarındaydım. Summer-5 1986 info-icon
You don't get many vacations when you work alone. Tek başına çalışınca fazla tatil yapamazsın. Summer-5 1986 info-icon
I was a cabbie, which didn't give me any 2 month vacations. Taksi şoförüydüm, iki ay tatil yapma lüksüm yoktu. Summer-5 1986 info-icon
Later I took long vacations Sonraları, taşrada birinin evinde... Summer-5 1986 info-icon
at someone's place in the country. ...uzun tatiller yapmaya başladım. Summer-5 1986 info-icon
I took care of the livestock, and I tended Çiftlik hayvanlarına baktım, bahçeyle ilgilendim... Summer-5 1986 info-icon
the garden, and I stayed 2 months. ...böylece iki ay orada kaldım. Summer-5 1986 info-icon
You liked the Alps? Alpleri sevdin mi? Summer-5 1986 info-icon
No, I didn't. Why not? Hayır, sevmedim. Neden? Summer-5 1986 info-icon
I'm so used to driving in Paris, Paris'te o kadar çok araba kullandım ki... Summer-5 1986 info-icon
those ravines scared me. ...o vadiler beni korkuttu. Summer-5 1986 info-icon
A Parisian! A real Parisian! Bir Parisli! Gerçek bir Parisli! Summer-5 1986 info-icon
Paris is nice. It's nice in Paris. Paris güzeldir. Paris'te olmak güzeldir. Summer-5 1986 info-icon
There's everything you need here for an outing: a big park... Gezmek için gereken her şey burada var. Büyük bir park... Summer-5 1986 info-icon
It doesn't have nature, or the sea. Doğal güzellikler ve deniz yok. Summer-5 1986 info-icon
We don't have the sea, but there's the Seine! Same thing. Denizimiz yok ama Seine nehri var, aynı şey. Summer-5 1986 info-icon
No, that's not enough. Kafi değil. Summer-5 1986 info-icon
Sure it is! To me, the Seine... Kafi! Bana göre Seine... Summer-5 1986 info-icon
Who needs the sea? Kimin denize ihtiyacı var ki? Summer-5 1986 info-icon
I get into water up to my ankles and I'm scared. I can't swim. Boğazıma kadar suya girsem korkuyorum. Yüzme bilmem. Summer-5 1986 info-icon
THURSDAY, JULY 5 5 TEMMUZ PERŞEMBE Summer-5 1986 info-icon
And in summer? Yaz ayında mı? Summer-5 1986 info-icon
Sure, sometimes it rains, but it's nice too. Evet, bazen yağmur yağar ama o da ayrı güzel. Summer-5 1986 info-icon
We mostly go there because Alaric hates heat, Genellikle oraya gidiyoruz çünkü Alaric sıcağı sevmiyor... Summer-5 1986 info-icon
so we prefer places that aren't too hot. ...biz de o yüzden serin yerleri tercih ediyoruz. Summer-5 1986 info-icon
How do you go? Where? Nasıl gidiyorsunuz? Nerede kalıyorsunuz? Summer-5 1986 info-icon
We go camping. Kamp yapıyoruz. Summer-5 1986 info-icon
You go to a bed and breakfast place if you can. İstersen yatak ve kahvaltı veren bir yerde kalabilirsin. Summer-5 1986 info-icon
But it won't rain all the time. Ama sürekli de yağmur yağmaz. Summer-5 1986 info-icon
We go in July August. Isabelle... Temmuz Ağustos döneminde gideriz. Isabelle... Summer-5 1986 info-icon
knows better than l... ...yağmur yağıp yağmayacağını... Summer-5 1986 info-icon
if it rains or not. I've gone in July ...benden iyi bilir. Temmuzda gitmiştim... Summer-5 1986 info-icon
and the weather was fine. ...hava gayet güzeldi. Summer-5 1986 info-icon
lf we're lucky, maybe it'll be nice this time too. Şanslıysak, hava yine güzel geçer. Summer-5 1986 info-icon
So you just show up there with the tent and everything? Yani, öylece çadır ve eşyaları alıp, gidiyor musunuz? Summer-5 1986 info-icon
You're allowed to camp anywhere there. Not like in France. İstediğin yerde kamp yapabilirsin. Orası Fransa gibi değil. Summer-5 1986 info-icon
Camp grounds are rare. Kamp yerleri az. Summer-5 1986 info-icon
The West coast is unspoiled, easy to camp in. Batı sahili el değmemiş, kamp için ideal. Summer-5 1986 info-icon
Are the people nice? Can they... İnsanlar hoş mu? Onlar... Summer-5 1986 info-icon
Don't you camp on someone's land? Birilerinin arazisinde mi kamp yapıyorsunuz? Summer-5 1986 info-icon
We ask permission of whoever's around. Hem de oldukça. Sorun değil. Etraftakilerden izin alıyoruz. Summer-5 1986 info-icon
And the people are nice? İnsanları hoş mu? Summer-5 1986 info-icon
Very nice. No problem. Hem de oldukça. Sorun değil. Summer-5 1986 info-icon
He knows a lot of them. O çoğunu tanıyor. Summer-5 1986 info-icon
We have addresses, everything. Elimizde adresler falan var. Summer-5 1986 info-icon
He knows a lot of people we can go to. Gidebileceğimiz bir sürü insanı tanıyor. Summer-5 1986 info-icon
There's always somebody... Her zaman birileri vardır... Summer-5 1986 info-icon
We know people everywhere. Besides, there's Isabelle. Her yerde birilerini tanıyoruz. Ayrıca Isabelle var. Summer-5 1986 info-icon
Dublin's not the best part, huh? En iyi tarafı Dublin değil, ha? Summer-5 1986 info-icon
You glad to be going, dear? Gittiğine memnun musun, canım? Summer-5 1986 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 156650
  • 156651
  • 156652
  • 156653
  • 156654
  • 156655
  • 156656
  • 156657
  • 156658
  • 156659
  • …
  • »
  • »»
Restricted Mode:   
  • Contribute
  • About Us
  • Disclaimer
  • Contact