• en flag English
    • tr flag Turkish

Search

English Turkish Sentence Translations Page 156421

English Turkish Film Name Film Year Details
What is this? A letter. Bu ne dedim? Mektup gibi görünüyor, Ne bu dedim. Mektup. Submarine-1 2010 info-icon
I don't know what's in it. I think you do. ...ama içinde ne yazıyor bilmiyorum. Bence biliyorsun. İçinde ne var bilmiyorum. Hayır biliyorsun. Submarine-1 2010 info-icon
Why did you write this, Oliver? Neden bunu yazdın, Oliver? Niye böyle bir şey yazdın Oliver? Submarine-1 2010 info-icon
This isn't funny. Hiç komik değil. Komik değil. Submarine-1 2010 info-icon
If I did write it, and I'm not as yet admitting that I did, Eğer yazdıysam ki yazdığımı itiraf ediyor değilim, Eğer bunu ben yazdıysam, ki yazdım demiyorum, Submarine-1 2010 info-icon
it'd be because I spoke to Dad. This is what he wants. ...sebebi babamla konuşmuş olmam olurdu. Onun istediği bu babamla konuştuğum içindir çünkü bunlar onun düşünceleri. Submarine-1 2010 info-icon
You spoke to Dad? He knows he's been imperfect. Babanla mı konuştun? Kusursuz olmadığının farkında. Babanla mı konuştun? Mükemmel olmadığını biliyor. Submarine-1 2010 info-icon
What did you talk about, Oliver? Ne hakkında konuştunuz, Oliver? Babanla ne hakkında konuştun Oliver? Submarine-1 2010 info-icon
he still finds you attractive. seni hâlâ çekici buluyor. Seni hala çekici buluyor. Submarine-1 2010 info-icon
He still wants to make love to you. Hâlâ seninle sevişmek istiyor. Seninle özel vakit geçirmek istiyor. Submarine-1 2010 info-icon
Are you making this up? Bunu uyduruyor musun? Uyduruyor musun bunları? Submarine-1 2010 info-icon
Me and Dad have discussed it. We both want to make this marriage work. Babamla bunu tartıştık. İkimiz de bu evliliğin sürmesini istiyoruz. Babamla iyice konuştuk. İkimizde evlilik devam etsin istiyoruz. Submarine-1 2010 info-icon
Are you with us? Bize katılıyor musun? Sen de istiyor musun? Submarine-1 2010 info-icon
JlLL: Going to the beach with Graham. I will not be back tonight. Graham'le sahile gidiyorum. Akşam gelmem. Graham'la sahile iniyorum. Bu gece gelmeyeceğim. Submarine-1 2010 info-icon
OLlVER: On New Year's Eve, everyone from town goes to the beach. Yılbaşı arifesinde kasabadaki herkes sahile iner. Yeni yıl gecesi, herkes sahile iniyor. Submarine-1 2010 info-icon
Chip said, if a girl won't get off with you on New Year's Eve, Chip diyor ki yılbaşı arifesinde kızlar sana iş atmıyorsa, Chip'e göre eğer bir kız bile Yeni Yıl gecesi senle takılmazsa Submarine-1 2010 info-icon
you may as well cut it off. ...kesip at daha iyi. ölmek daha iyi. Submarine-1 2010 info-icon
I'm start.ing to think that we may grow apart.. Yavaş yavaş koptuğumuzu düşünmeye başlıyorum. Düşünüyorum da aramız açılıyor. Submarine-1 2010 info-icon
I don't want a mystic ninja as a stepdad. Mistik bir ninjanın üvey babam olmasını istemiyorum. Submarine-1 2010 info-icon
I don't want to be from a broken home like Chip's, Chip'inki gibi iflas etmiş bir aileden olmak, mont yerine eşofman üstü giymek... Chip'inkiler gibi parçalanmış bir aile istemiyorum. Submarine-1 2010 info-icon
wearing tracksuit tops instead of coats and taking gateway drugs in shopping malls. Sürekli eşofman giyip uyuşturucuya bulaşan anne baba istemiyorum. Submarine-1 2010 info-icon
I want my family back. Ailemi geri istiyorum. Sadece ailemi geri istiyorum. Submarine-1 2010 info-icon
I don't want anything to change. Hiçbir şeyin değişmesini istemiyorum. Hiçbir şey değişsin istemiyorum. Submarine-1 2010 info-icon
The celebrations are really kicking in, right? Kutlamalar da akıyor, değil mi? Kutlamalar çok iyi, değil mi? Submarine-1 2010 info-icon
Yeah. Evet. Evet öyle. Submarine-1 2010 info-icon
It distresses tiny animals. Küçük hayvanları rahatsız ediyor. Küçük hayvanları korkutuyor. Submarine-1 2010 info-icon
You can relax, right? Mm. Biraz rahatlamak istersin, değil mi? Hıı. Rahatlayabilirsin biliyorsun. Mm. Submarine-1 2010 info-icon
There's some lovely massage oils. Great. OK. Çok hoş masaj yağları var. Harika. Olur. Çok güzel masaj yağları var. Güzel. Submarine-1 2010 info-icon
In you get. Geç bakalım. Gir içeri hadi. Submarine-1 2010 info-icon
All right. Pekâlâ. Pek ala. Submarine-1 2010 info-icon
I have no idea what I'm hoping to achieve by breaking into Graham's house. Graham'ın evine zorla girerek neyi başarmayı umduğuma dair hiçbir fikrim yok. Graham'ın evine girerek neyi başaracağım bilmiyorum. Submarine-1 2010 info-icon
I just want to give him the idea that I'm deranged Sadece dengesiz olduğumu ve bu yüzden de her şeyi yapabilecek... Sadece sinirli olduğumu ve her şeyi Submarine-1 2010 info-icon
and therefore capable of anything. ...durumda olduğumu bilsin istiyorum. yapabileceğimi anlasın yeter. Submarine-1 2010 info-icon
This will probably involve me urinating or something. Bu da herhalde çiş yapmam falan demek. Muhtemelen işemem falan gerekecek. Submarine-1 2010 info-icon
I need a fucking drink. Zıkkımlanmam lazım. İçki gibi bir şey lazım. Submarine-1 2010 info-icon
I'm doing it. Just do it. Yapıyorum. Yap gitsin. Yapıyorum. Yapıcam. Submarine-1 2010 info-icon
Just do it... Yap gitsin... Hadi... Submarine-1 2010 info-icon
Just do it. Yap gitsin... Hadi geliyor. Submarine-1 2010 info-icon
Feel my piss. Çişimi hisset. Sidiğimi hissediyorum. Submarine-1 2010 info-icon
Oh, come on. Ah, haydi ama. Oh, hadi ama. Submarine-1 2010 info-icon
Oh, for fuck... Sıçacağım ama... Sikicem ama. Submarine-1 2010 info-icon
Fuck. Siktir. Hasiktir. Submarine-1 2010 info-icon
It's fine. Önemli değil. Neyse sorun yok. Submarine-1 2010 info-icon
Come on. Just... Haydi. Altı üstü... Hadi, hemen... Submarine-1 2010 info-icon
Fucking piss on your face, you fucking freak. O yüzüne işiyorum, sıçtığımın tipsizi. Yüzüne işiyicem pis şerefsiz. Submarine-1 2010 info-icon
For fuck's sake, just come on. Loosen up. Tanrı aşkına, haydi be. Gevşe. Sikicem ama gel hadi. Submarine-1 2010 info-icon
Oh, here we go. Haydi bakalım. Oh, geliyor. Submarine-1 2010 info-icon
OK, that'll do it. Tamam, bu kadarı yeterli olur. Tamam bu kadar yeter. Submarine-1 2010 info-icon
Jesus Christ. Daha neler. Aman tanrım. Submarine-1 2010 info-icon
Kim Lin? Kim Lin? Submarine-1 2010 info-icon
Do you still have a key? Başka anahtarın mı vardı? Hala anahtarım sende mi? Submarine-1 2010 info-icon
That's very naughty. Bu, çok terbiyesizce. Çok ayıp. Submarine-1 2010 info-icon
Oh, this is fun, isn't it? Eğleniyorsun demek, öyle mi? Çok eğlendin, değil mi? Submarine-1 2010 info-icon
What kind of protest's this, then, eh? Ne biçim protesto bu böyle? Nasıl bir protesto bu şimdi? Submarine-1 2010 info-icon
Huh? Haa? Huh? Submarine-1 2010 info-icon
How much more of this bizarre behaviour do I have to endure? Daha ne kadar bu uygunsuz davranışa katlanmam gerekiyor? Daha ne kadar manyak davranışa şahit olmam gerekecek. Submarine-1 2010 info-icon
(Exhales) Nearly went red there. Az daha kızıllaşıyordum. Az kalsın kendimi kaybediyordum. Submarine-1 2010 info-icon
Come on, up you get, sweetheart. Haydi bakalım, kalk ufaktan, canım. Tamam hayatım, kalk hadi. Submarine-1 2010 info-icon
I'm just try... Sadece yar... Sadece işleri yo... Submarine-1 2010 info-icon
My name is not Kim Lin. İsmim Kim Lin değil. Adım Kim Lin değil. Submarine-1 2010 info-icon
My name is Oliver Tate. İsmim Oliver Tate. Adım Oliver Tate. Submarine-1 2010 info-icon
Hello! Kim o?! Kim o? Submarine-1 2010 info-icon
LLOYD: Knock, knock. Tak, tak. Tık, tık. Submarine-1 2010 info-icon
How are you feeling? Keyfin nasıl? Nasıl hissediyorsun? Submarine-1 2010 info-icon
I saw Mum with Graham at the beach. Annemi Graham'le sahilde gördüm. Dün annemle Graham'ı sahilde gördüm. Submarine-1 2010 info-icon
Mm. Mum told me everything. Mm. Annen her şeyi bana anlattı. Mm. Annen her şeyi anlattı. Submarine-1 2010 info-icon
Did she say she went into the van with his face on it? Üzerinde yüzü olan karavana onunla girdiğini söyledi mi? Graham'ın kamyonetine bindiğini söyledi mi? Submarine-1 2010 info-icon
Did she say what happened in the van with his face on it? Üzerinde yüzü olan karavanda ne olduğunu söyledi mi? Graham'ın kamyonetinde ne olduğunu söyledi mi? Submarine-1 2010 info-icon
Aren't you angry? Sinirlenmedin mi? Sinirli misin? Submarine-1 2010 info-icon
Worse things have happened at sea, Ol. Denizde beterin beteri vardır, evlat. Çok daha kötü şeyler oluyor denizlerde Oliver. Submarine-1 2010 info-icon
What did happen? That's between your mother and l. Ne oldu? Orası annenle benim aramda. Ne oldu? O annenle benim aramda. Submarine-1 2010 info-icon
JlLL: Lloyd, I think it best we be honest. Lloyd, bence açık olsak en iyisi. Lloyd, dürüst olsak daha iyi olur. Submarine-1 2010 info-icon
Sweet pea, Yavrucuğum, Canımın içi, Submarine-1 2010 info-icon
I gave Graham a handjob. Graham'e mastürbasyon yaptım. Graham'a mastürbasyon yaptırdım. Submarine-1 2010 info-icon
Is there anything you'd like to say about that? Bununla ilgili söylemek istediğin bir şey var mı? Söylemek istediğin bir şey var mı? Submarine-1 2010 info-icon
Lloyd, do you want to add anything? No. Lloyd, eklemek istediğin bir şey var mı? Yok. Lloyd, eklemek istediğin bir şey? Hayır. Submarine-1 2010 info-icon
OK. Well, I was drunk and I was trying to relax Graham. Tamam. Şey, sarhoştum ve Graham'ı rahatlatmaya çalışıyordum. Tamam, sarhoştum ve Graham'ı rahatlatmaya çalışıyordum. Submarine-1 2010 info-icon
It was a silly thing to do. Mm. Aptalca bir şeydi. Mm. Submarine-1 2010 info-icon
Your father and I have discussed it Babanla konuştuk... Babanla bu konuyu tartıştık Submarine-1 2010 info-icon
and if it's OK with everyone, that's the last we'll say about it. ...ve herkes için uygunsa, bir daha o konuyu açmayacağız. ve eğer herkes tamam derse bu konuyu bir daha açmayacağız. Submarine-1 2010 info-icon
OK? Thank you. Tamam mı? Teşekkür ederim. Tamam mı? Teşekkürler. Submarine-1 2010 info-icon
Is there anything you'd like to talk about now, huh? Şimdi konuşmayı dilediğin bir şey var mı peki? Söylemek istediğin bir şey var mı hayatım? Submarine-1 2010 info-icon
Me and Jordana are having relationship problems. Jordana'yla ilişkimizde sorunlar var. Jordana'yla ilişki problemlerimiz var. Submarine-1 2010 info-icon
Oh. It's difficult. Ah. Zor mevzular. Oh. Çok zor. Submarine-1 2010 info-icon
I suppose it won't matter when I'm 38 but... Sanıyorum 38'ime gelince önemi kalmayacak, Eminim 38 olduğumda umursamayacağım bile ama... Submarine-1 2010 info-icon
I'm upset about it. ...ama beni alt üst etti. Üzgünüm yine de. Submarine-1 2010 info-icon
You should be more angry with her. Ona daha fazla kızmalısın. Ona kızgın olman lazım. Submarine-1 2010 info-icon
Why would I be angry with Jordana? Jordana'ya niye ben kızayım? Neden Jordana'ya kızgın olayım ki? Submarine-1 2010 info-icon
Oh, you mean me. Ah, beni diyorsun. Oh, onu kastediyorsun. Submarine-1 2010 info-icon
Yes. No, no. Well, you know, I am. Evet. Yok, yok. Şey, yani, kızgınım. Evet, hayır, yani. Üzgünüm sadece. Submarine-1 2010 info-icon
Yeah, I'm upset. Evet, alt üst oldum. Evet, üzüldüm. Submarine-1 2010 info-icon
We should go back to sleep, though. Ama artık uykuna dönmen lazım. Tekrar yatağa dönmeliyiz ama. Submarine-1 2010 info-icon
We're not going to punish you now but we're going to talk about what you've done. Seni şimdi cezalandırmayacağız, ama yaptığın hakkında konuşacağız. Sana şimdi ceza vermeyeceğiz ama yaptığın hakkında da konuşacağız. Submarine-1 2010 info-icon
What about what you've done? Belki de senin ne yaptığını konuşmamız gerekiyordur. Senin yaptığından ne haber? Submarine-1 2010 info-icon
OK, don't push it, Ol. Tamam, şansını zorlama, evlat. Tamam, üzerine gitme. Submarine-1 2010 info-icon
Well, we'll talk about that too but you should go back to sleep now, OK? Şey, onun hakkında da konuşacağız, ama şimdi uykuna dönmelisin, tamam mı? Tamam onun hakkında da konuşuruz ama şimdilik uyumana bak. Submarine-1 2010 info-icon
OK. Mm? Tamam. Mm? Submarine-1 2010 info-icon
Right. Doğru. Peki. Submarine-1 2010 info-icon
JORDANA: Dear Oliver, I tried to tell you Sevgili Oliver, sana söylemeye çalıştım, Değerli Oliver, yüzüne söyleyecektim Submarine-1 2010 info-icon
but I figure you'll only probably believe me if it's in writing. It's over. ...ama fark ettim ki bana inanmanın tek yolu yazıya dökülmesi. Yollarımız ayrıldı. ama yazıyla yazmazsam inanmayacağını biliyorum. Bitti artık. Submarine-1 2010 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 156416
  • 156417
  • 156418
  • 156419
  • 156420
  • 156421
  • 156422
  • 156423
  • 156424
  • 156425
  • …
  • »
  • »»
Restricted Mode:   
  • Contribute
  • About Us
  • Disclaimer
  • Contact