Search
English Turkish Sentence Translations Page 156051
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| Okay, show me | Peki, göster bana. | Still Life-1 | 2006 | |
| "Mango"? What cigarettes are these? | "Mango" mu? Nasıl bir sigara bu? | Still Life-1 | 2006 | |
| They were the best brand 16 years ago | 16 yıl önce en iyi markaydı. | Still Life-1 | 2006 | |
| You're nostalgic! | Nostaljiksin! | Still Life-1 | 2006 | |
| We remember our own pasts | Kendi geçmişimizi hatırlarız. | Still Life-1 | 2006 | |
| Present day society doesn't suit us... | Günümüz toplumu bize uymuyor... | Still Life-1 | 2006 | |
| ...because we're too nostalgic | ...çünkü bizler fazla nostaljiğiz. | Still Life-1 | 2006 | |
| Chow Yun Fat! Brother Fat! | Chow Yun Fat! Şişman kardeş! | Still Life-1 | 2006 | |
| Brother Fat | Şişman kardeş. | Still Life-1 | 2006 | |
| If something comes up, please help me | Bir gelişme olursa, lütfen bana haber ver. | Still Life-1 | 2006 | |
| Tell you what... | Sana bir şey diyeceğim. | Still Life-1 | 2006 | |
| I'll give you my mobile number... | Sana cep numaramı vereceğim... | Still Life-1 | 2006 | |
| Call me if you need me | ...bana ihtiyacın olduğunda ara. | Still Life-1 | 2006 | |
| We're buddies, I'll be there for you | Biz dostuz, senin için orada olurum. | Still Life-1 | 2006 | |
| Call my mobile | Cebimi ara. | Still Life-1 | 2006 | |
| You carry a mobile? | Cep telefonun üzerinde mi? | Still Life-1 | 2006 | |
| What's your number? | Nedir numaran? | Still Life-1 | 2006 | |
| What's that song? | Bu hangi şarkı? | Still Life-1 | 2006 | |
| "Bless Good hearted People" | "İyi kalpli insanları koru." | Still Life-1 | 2006 | |
| Fuck,"Good hearted People"! | Siktir, "İyi kalpli insanlar" mı? | Still Life-1 | 2006 | |
| None of those | Bu günlerde Fengjie'deki... | Still Life-1 | 2006 | |
| in Fengjie these days | ...hiç kimse iyi kalpli değil. | Still Life-1 | 2006 | |
| Okay, call my mobile | Peki, cebimi ara... | Still Life-1 | 2006 | |
| Listen to mine... | ...ve benimkini dinle. | Still Life-1 | 2006 | |
| Waves flow, waves pound | Dalgalar kabarır, vurur kıyıya... | Still Life-1 | 2006 | |
| The river runs for a thousand miles | ...nehir binlerce mil akar uzağa... | Still Life-1 | 2006 | |
| It surges through our world of woes | ...alır götürür dünyanın üzüntüsünü. | Still Life-1 | 2006 | |
| Third Phase Level: 156.7m | Üçüncü Faz Seviye:156.7 Metre | Still Life-1 | 2006 | |
| Mr Liu, | Bay Liu... | Still Life-1 | 2006 | |
| you have to sort this out | ...bu sorunu çözmek zorundasınız. | Still Life-1 | 2006 | |
| Brother, sit down | Kardeş, otur. | Still Life-1 | 2006 | |
| Mr Liu, we've seen a lawyer | Kardeşimin durumuyla ilgili... | Still Life-1 | 2006 | |
| about my brother's case | ...bir avukatla görüştük. | Still Life-1 | 2006 | |
| The law says | Yasaya göre... | Still Life-1 | 2006 | |
| you must pay him compensation | ...ona tazminat ödemelisiniz. | Still Life-1 | 2006 | |
| What kind of manager | Hangi yönetici... | Still Life-1 | 2006 | |
| turns his back on his own staff? | ...kendi çalışanına sırtına döner? | Still Life-1 | 2006 | |
| You must take the blame | Sorumluluğu üstlenmelisiniz. | Still Life-1 | 2006 | |
| About your brother's case... | Kardeşinin durumuna gelirsek... | Still Life-1 | 2006 | |
| He lost his arm at Yunyang Engineering Works | ...o kolunu Yunyang Mühendislik Atölyesi'nde kaybetti... | Still Life-1 | 2006 | |
| not here | ...burada değil. | Still Life-1 | 2006 | |
| So it's none of my business! | Yani bu bizi ilgilendirmez! | Still Life-1 | 2006 | |
| Talk to the people at Yunyang! | Yunyang'daki insanlarla görüş! | Still Life-1 | 2006 | |
| You sold our assets to that woman | Varlıklarımızı Fuijanlı... | Still Life-1 | 2006 | |
| from Fujian for next to nothing | ...kadına sattın. | Still Life-1 | 2006 | |
| If you hadn't sold this place... | Bu yeri satmasaydınız... | Still Life-1 | 2006 | |
| he wouldn't have gone to work at Yunyang | ....çalışmak için Yungyan'a gitmez... | Still Life-1 | 2006 | |
| and lost his arm! | ...ve kolunu kaybetmezdi! | Still Life-1 | 2006 | |
| I don't see the connection! | Bununla bir alâkası olduğunu görmüyorum! | Still Life-1 | 2006 | |
| We haven't been paid for months! | Bizlere aylardır ödeme yapılmıyor! | Still Life-1 | 2006 | |
| Give me the money, I'll hire a lawyer | Bana para verin, bir avukat tutacağım. | Still Life-1 | 2006 | |
| Yes, take the money | Tamam. parayı al... | Still Life-1 | 2006 | |
| and get out! | ...ve defol git! | Still Life-1 | 2006 | |
| We don't want your dirty money! | Kirli paranızı istemiyoruz! | Still Life-1 | 2006 | |
| Wang, what's going on out there? | Wang, neler oluyor orada? | Still Life-1 | 2006 | |
| Don't take away factory's propertty | Fabrikanın eşyalarını götürmeyin. | Still Life-1 | 2006 | |
| Protect our state's propertty | Devletimizin mallarını koruyun. | Still Life-1 | 2006 | |
| Who? We've already closed down | Kimi? Çoktan kapattık burayı. | Still Life-1 | 2006 | |
| He's from Shanxi he did your marketing | Shanxili. Pazarlama... | Still Life-1 | 2006 | |
| in Shanxi | ...işlerinizi yapardı | Still Life-1 | 2006 | |
| He used to guard the dam at Yichang | Yichang'daki barajı gözetirdi. | Still Life-1 | 2006 | |
| Another soldier there recommended him to you | Oradaki bir işçi size onu tavsiye etmişti. | Still Life-1 | 2006 | |
| Guo Bin | Guo Bin mi? | Still Life-1 | 2006 | |
| Right, Guo Bin | Evet, Guo Bin. | Still Life-1 | 2006 | |
| But you knew his name! | Ama adını bildiniz! | Still Life-1 | 2006 | |
| Don't know him! | Onu tanımıyorum! | Still Life-1 | 2006 | |
| Shop steward Liu someone wants Guo Bin | İşçi temsilcisi Liu, birisi Guo Bin'i soruyor. | Still Life-1 | 2006 | |
| Who wants Guo Bin? | Guo Bin'i kim soruyor? | Still Life-1 | 2006 | |
| I do | Ben. | Still Life-1 | 2006 | |
| You're looking for Guo Bin? | Guo Bin'i mi arıyorsunuz? | Still Life-1 | 2006 | |
| And you are? | Ve siz... | Still Life-1 | 2006 | |
| I'm his wife | Ben karısıyım. | Still Life-1 | 2006 | |
| His wife? How do you do! | Karısı mı? Tanıştığımıza memnun oldum! | Still Life-1 | 2006 | |
| How do you do | Ben de. | Still Life-1 | 2006 | |
| The works here closed down | Burası yıllar önce... | Still Life-1 | 2006 | |
| several years ago | ...kapatıldı. | Still Life-1 | 2006 | |
| No one's touched his things since then | O zamandan beri eşyalarına hiç kimse dokunmadı. | Still Life-1 | 2006 | |
| Are you here to go through them? | Eşyalarını alabilir misin? | Still Life-1 | 2006 | |
| Okay, I can do that | Tamam, bunu yapabilirim. | Still Life-1 | 2006 | |
| Do you have his phone number? | Sizde onun telefon numarası var mı? | Still Life-1 | 2006 | |
| No, but he seems to be doing well | Hayır, ama durumu iyi gibi görünüyor. | Still Life-1 | 2006 | |
| Haven't seen him for ages | Onu görmeyeli uzun zaman oldu. | Still Life-1 | 2006 | |
| Old Wang is still here? | İhtiyar Wang hâlâ burada mı? | Still Life-1 | 2006 | |
| Ma'am, do you know where Guo Bin is? | Hanımefendi, Guo Bin'in nerede olduğunu biliyor musunuz? | Still Life-1 | 2006 | |
| I've come a long way to find him | Onu bulmak için çok uzun bir yoldan geldim. | Still Life-1 | 2006 | |
| How come you've lost touch with him? | Nasıl oldu da kendisiyle irtibatı kopardınız? | Still Life-1 | 2006 | |
| He hasn't been home for two years | İki yıldan beri evde değil. | Still Life-1 | 2006 | |
| Two years! | İki yıl mı? | Still Life-1 | 2006 | |
| They're hopeless, these male comrades | Şu erkek yoldaşlar umutsuz. | Still Life-1 | 2006 | |
| You must be angry, stuck at home alone | Evde çakılıp kaldığınız için çok kızmış olmalısınız. | Still Life-1 | 2006 | |
| Any idea what he's doing? | Ne yaptığıyla ilgili bir bilgi var mı? | Still Life-1 | 2006 | |
| I don't know specifically... | Tam olarak bilmiyorum. | Still Life-1 | 2006 | |
| He lives on the other side of the river | Nehrin öbür yakasında kalıyor. | Still Life-1 | 2006 | |
| I never go there, | Oraya hiç gitmem... | Still Life-1 | 2006 | |
| even when I'm in town | ...kendi kasabamda olsam bile. | Still Life-1 | 2006 | |
| Damn it, I can't open this lock | Lanet olsun, bu kilidi açamıyorum. | Still Life-1 | 2006 | |
| It's rusted | Paslanmış. | Still Life-1 | 2006 | |
| Let me! | Bana bırakın! | Still Life-1 | 2006 | |
| Ma'am, you're a visitor, right? | Hanımefendi, siz ziyaretçisiniz değil mi? | Still Life-1 | 2006 | |
| I want to ask you something | Size bir şey sormak istiyorum. | Still Life-1 | 2006 |