Search
English Turkish Sentence Translations Page 15487
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
"let's hope for a great future" | Bırak gelecek muhteşem olsun. | Dil Ne Jise Apna Kaha-1 | 2004 | ![]() |
"It's over in moments, full of excitement..." | Her an heyecan dolu. | Dil Ne Jise Apna Kaha-1 | 2004 | ![]() |
"while we sleep and awake, we're through our journey of life" | Uyurken uyanıkken, hayatın tadını çıkaralım. | Dil Ne Jise Apna Kaha-1 | 2004 | ![]() |
"Life is a blessing" | Hayat bir armağan. | Dil Ne Jise Apna Kaha-1 | 2004 | ![]() |
Twice within one year, the Dillinger mob struck at South Bend. | Dillinger çetesi, bir yıl içinde ikinci kez South Bend'de ortaya çıktı. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
This time, the Fifth National Bank. | Bu seferki hedef, 5. Ulusal Banka oldu. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
After brutally slugging the guards, the armored truck was stolen. | Güvenlik görevlilerinin hunharca öldürülüp, zırhlı araç çalındı. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
Months later, it was dragged from a nearby swamp... | Araç aylar sonra bulunduğunda... | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
... where the Dillinger mob had dumped it. | ...Dillinger çetesinin terkettiği bir bataklıkta sürükleniyordu. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
Needless to add, it was empty. | Eklemek gereksiz olur, aracın içi boşaltılmıştı. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
Both bandits and money had vanished. | Haydutlar ve para, ikisi beraber sırra kadem basmışlardı. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
Then began the relentless chase to apprehend these notorious criminals. | Kötü şöhretli bu suçluları yakalamak için amansız bir takip başlatıldı. 1 | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
Dillinger's bloody trail had led from Indiana... 1 | Dillinger'in kan damlayan izleri Indiana'dan başlıyor... | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
... to the northwest woods and back again to Indiana. | ...kuzeybatı ormanlarına kadar ilerleyip geri tekrar Indiana'ya dönüyordu. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
Ladies and gentlemen, you have just seen some of the highlights... | Hanımefendiler ve beyefendiler, sizler John Dillinger'in suç geçmişinin... | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
...during the span of John Dillinger's life of crime. | ...sadece önemli noktalarından bir bölüm izlediniz. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
You will now hear from the man you have been waiting to see. | Şimdi de Onu, görmek için beklediğiniz adamdan dinleyeceksiniz. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
I'm John Dillinger's father. | Ben John Dillinger'in babasıyım. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
John was born in 1903 on a farm... | John 1903'te Indianapolis'in... | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
...about 20 miles south of Indianapolis, Indiana. | ...yaklaşık 35 km güneyindeki bir çiftlikte doğdu. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
He finished country school and went to high school for a while. | Köydeki okulu bitirdi ve biraz da liseye gitti. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
He played and worked and went swimming just like the other boys. | Aynı diğer çocuklar gibi, oyun oynadı, çalıştı ve yüzmeye gitti. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
Looked like he'd marry one of the local girls and settle down... | Bu bölgede yaşayan herkesin yaptığı gibi, kızlardan biriyle evlenecek.. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
...like all the folks who live in our parts. | ...ve buraya yerleşecek zannediyorduk. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
But John couldn't seem to get used to doing the same thing... | Fakat John her Allahın gününde hep... | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
...day in and day out. | ...aynı şeyleri yapmaya bir türlü alışamadı. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
One morning, he came down to breakfast all packed. | Bir sabah, kahvaltıya valizleriyle birlikte indi. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
John wasn't the sort you could argue with... | John tartışabilecek biri değildi öyle olunca da ben en iyisinin... | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
...so I figured it'd be best to give him his head. | ...kendi kararını kendisinin vermesi olacağını düşündüm. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
He didn't tell me much. | Bana pek birşey anlatmazdı. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
All he said, he was going to Indianapolis to become a big broker. | Söylediği hep, Indianapolis'e gidip büyük bir borsacı olmaktı. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
So I told him that little town wasn't big enough to hold me. | Bu yüzden ona bu küçük kasaba beni tutmak için hiç büyük değil dedim. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
And nothing's going to stop me here either. | Ve hiçbirşey beni burada durduramaz. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
Look, the market is down. Everybody's selling short. | Bak, pazar aşağıda. Herkes gömlek satıyor. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
But me, I'm buying. | Fakat, ben alıyorum. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
Honey, you're wonderful. You see, it's this way. | Tatlım, sen harikasın. Anlıyorsun, işte böyle. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
No matter how low public utilities go, they'll still be solid... | Küçük kamu işletmelerinin neyle çalıştığı önemli değil, onlar hala katı yakıtta kalacaklar... | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
...because people always need electricity, gas and water. | ...çünkü insanların hep elektriğe gaza ve suya ihtiyaçları olacak. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
Honey, you're wonderful. Now you take the oil situation. | Tatlım, sen harikasın. Şimdi sen petrol işine girersin. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
Do you know what it costs to drill a new well? | Yeni kuyu açmak kaça patlar biliyor musun? | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
First, let's have another drink. | Önce, bir içki daha alalım. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
Mac, two more. | Mac, iki daha ver. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
That'll be 2 bucks in advance. | 2 doları peşin alayım. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
Well, you heard the lady. Two more. | Hanımefendiyi duydun. iki tane daha. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
Oh, pay him, honey. | Oo. Ver parasını, tatlım. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
We don't take checks. | Çek kabul etmiyoruz. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
Say, what kind of a dump is this? Why, you two bit chiseler. | Söylesene, nasıl bir pislik yer burası? Vay, sizi gidi dolandırıcılar sizi. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
Let's get out of here. I want another drink. | Hadi buradan çıkalım Ben bir içki daha istiyorum. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
I wouldn't buy another drink in this dump. Oh, don't be that way, honey. | Bu çöplükten başka bir içki alamazsam. Yapma böyle tatlım | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
I want another drink. Please. | Ben bir içki daha istiyorum. Lütfen. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
I'll be right back. | Hemen geri döneceğim. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
Yeah? I'd like to buy a pack of cigarettes. | Buyrun? Bir paket sigara almak istiyorum. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
What kind do you want? What kind do you got? | Hangi markadan olsun? Elinizde hangi markalardan var? | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
Every kind. | Her markadan var. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
This is a stickup. Open the register. | Bu bir soygundur. Aç kasayı. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
Only 7 dollars? | Sadece 7 dolar mı? | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
And 20 cents. | Ve 20 sent. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
If you know what's good for you, you won't call the cops. | Eğer senin için neyin iyi olduğunu biliyorsan, polislere haber vermeyeceksin. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
Where's the fire? I didn't do nothing. | Yangın mı var, nereye böyle? Ben hiçbir şey yapmadım. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
What have you got there? Nothing. | Ordan ne aldın? Hiçbir şey. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
Just a minute, let me see that. | Dur bir dakika, sana bir bakayım şöyle. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
I didn't do nothing. Police, police, police! | Ben hiçbir şey yapmadım. Polis, polis, polis. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
He just robbed me. | Az önce dükkanımı soydu. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
Took my last 7 dollars and 20 cents. | Son 7 dolar 20 sentimi aldı. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
You're cutting off the light. | Işığımı kesiyorsunuz. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
So what? So step aside. | Ne olmuş yani? Kenara çekil diyorum. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
Who's going to make me? You, blinky? | Bana bunu kim yaptıracak? Yarı çinli, yarı zenci olan sen mi? | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
I'll take that. | Onu ben alacağım. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
You heard me. | Duydun beni. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
That wasn't very polite. | Bu hiç nazik olmadı. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
You crazy? You know who you took that potato from? | Çıldırdın mı sen? O patatesi kimden aldın biliyor musun? | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
The smartest bank man in the country, Specs Green. | Ülkenin en akıllı bankacısı, Specs Green. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
Have a smoke? | Bir sigara alır mısın? | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
That's not my brand. | Bu içtiğim marka değil. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
I'm sorry about the potato. | Patates olayı için üzgünüm. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
My name's John Dillinger. | Benim adım John Dillinger. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
John who? Dillinger. | John Kim? Dillinger. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
I'm in for a stickup. | Soygundan yatıyorum. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
Really? Yeah. | Gerçekten mi? Öyle. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
I knocked off a joint. | Bir dükkan soydum. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
Shot it out with the cops, but, you know, they had me 20 to one. | Polislere karşı koydum, fakat, bilirsin işte, 20'ye karşı bir tek ben. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
Fancy that. | Hayal gibi. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
What are you in for? A stickup. | Sen niye içerdesin? Soygun. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
How much did you get? Seventy thousand dollars. | Ne kadar çalmıştın. 70 bin dolar. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
Seventy thousand dollars? | 70 bin dolar mı? | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
How much did you get? Oh, I got... | Ya sen ne kadar almıştın? Ben mi... | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
Seventy thousand dollars. | 70 bin dolar. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
First society gets careless with the criminal... | Önce toplum suçlulara karşı umursamaz olur... | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
...and then the criminal gets careless. | ...ardından suçlular umursamaz olurlar. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
First guy to gum things up is the trigger happy punk. | Önce serseriler silah sıkıp eğlenerek herşeyi berbat ettiler. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
Personally, I have no use for a punk. | Şahsen, serserileri hiç yanımda istemem. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
Some fellas, if you pat them on the back, they'll kill a man for you. | Bazı adamlar var, eğer sırtlarını okşarsan senin için adam öldürürler. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
If you treat a punk right, you can get the biggest man in the world killed. | Bir serseriye düzgün davranırsan, dünyanın en büyük adamını öldürüp sana getirir. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
However, it's my opinion if a man kills a man, he should have a reason for it. | Halbuki, eğer biri adam öldürüyorsa, bence, bunun için bir sebebi olmalıdır. 1 | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
Hey, that's just what I think, Mr. Green. 1 | Bende aynı şeklide düşünüyorum, Bay Green. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
Good boy, John. | İyi çocuksun, John. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
Gentlemen, I want you to meet my cellmate, Mr. Dillinger. | Beyefendiler, sizi koğuş arkadaşım Bay Dillenger ile tanıştırmak istiyorum. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
John, this is Mr. Minelli, Doc Madison, Mr. Kirk. | John bu Bay Minelli, Doc Madison ve Bay Kirk. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
Hiya. I've been looking forward to meeting you guys. | Merhaba, Bende arkadaşlarla tanışmayı çok istiyordum. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |
What's on your mind? Well, this is the way I look at it, fellas. | Aklından ne geçiyor? Arkadaşlar, bende olaya şöyle bakıyorum. | Dillinger-1 | 1945 | ![]() |