Search
English Turkish Sentence Translations Page 152610
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| I know, in the Expanse. | Biliyorum, Alan'ın içindeyken. | Star Trek: Enterprise Azati Prime-1 | 2004 | |
| You know about the alien we found? | Bulduğumuz yabancıyı biliyor musun? | Star Trek: Enterprise Azati Prime-1 | 2004 | |
| ARCHER: The test subject? | Şu test deneği olanı? | Star Trek: Enterprise Azati Prime-1 | 2004 | |
| He belongs to the same race that built the spheres. | Küreleri yapanlarla aynı ırktan. | Star Trek: Enterprise Azati Prime-1 | 2004 | |
| They're altering this space to make it habitable for their species. | Kendi türleri için yaşanabilir yapmak için bu alanı değiştiriyorlar. | Star Trek: Enterprise Azati Prime-1 | 2004 | |
| It's a prelude to invasion. We came to the same conclusion. | Bu işgalin başlangıcı. Aynı sonuca varıyoruz. | Star Trek: Enterprise Azati Prime-1 | 2004 | |
| It's getting harder and harder to surprise you, Captain. | Seni şaşırtmak gittikçe zorlaşıyor, Kaptan. | Star Trek: Enterprise Azati Prime-1 | 2004 | |
| I've brought you to a monumental event in history... | Tarihteki muazzam bir olayın içine getirdim seni... | Star Trek: Enterprise Azati Prime-1 | 2004 | |
| the Battle of Procyon 5... | Procyon 5 savaşına... | Star Trek: Enterprise Azati Prime-1 | 2004 | |
| where the Federation engaged the sphere builders. | Federasyon'un küre yapıcılarla çarpıştığı yere. | Star Trek: Enterprise Azati Prime-1 | 2004 | |
| The Federation? You've mentioned them before. | Federasyon mu? Bundan daha önce de bahsetmiştin. | Star Trek: Enterprise Azati Prime-1 | 2004 | |
| Vulcans, Andorians, lthenites, Klingons. Dozens of species, including humans... | Vulcanlar, Andorianlar, ltheniteler, Klingonlar.İnsanlar da dahil olmak üzere... | Star Trek: Enterprise Azati Prime-1 | 2004 | |
| all unified in a powerful alliance. | hepsi güçlü bir ittifak altında birleşmiş durumda. | Star Trek: Enterprise Azati Prime-1 | 2004 | |
| Sphere builders. | Küre yapıcılar. | Star Trek: Enterprise Azati Prime-1 | 2004 | |
| The Federation wins the battle. | Federasyon savaşı kazanıyor. | Star Trek: Enterprise Azati Prime-1 | 2004 | |
| They drive the enemy back into their trans dimensional realm. | Düşmanı kendi trans boyutlu bölgelerine geri püskürtüyorlar. | Star Trek: Enterprise Azati Prime-1 | 2004 | |
| If the Federation had lost... | Eğer Federasyon kaybetseydi... | Star Trek: Enterprise Azati Prime-1 | 2004 | |
| the sphere builders would have spread throughout the galaxy... | küre yapıcılar galaksi boyunca yayılıp... | Star Trek: Enterprise Azati Prime-1 | 2004 | |
| they would have wiped out everything. | herşeyi silip süpürürlerdi. | Star Trek: Enterprise Azati Prime-1 | 2004 | |
| This species has technology... | Bu tür alternatif zaman çizgilerini... | Star Trek: Enterprise Azati Prime-1 | 2004 | |
| which allows them to examine alternate timelines. | incelemek için gerekli olan teknolojiye sahip. | Star Trek: Enterprise Azati Prime-1 | 2004 | |
| They've seen this future... | Bu geleceği gördüler... | Star Trek: Enterprise Azati Prime-1 | 2004 | |
| and they want to change the outcome. | ve bu sonucu değiştirmek istiyorlar. | Star Trek: Enterprise Azati Prime-1 | 2004 | |
| DANIELS: So they contacted the Xindi... | Bu yüzden Xindi ile iletişime geçtiler... | Star Trek: Enterprise Azati Prime-1 | 2004 | |
| and convinced them that humanity was a dangerous threat. | ve insanlığın tehdit oluşturduğuna onları ikna ettiler. | Star Trek: Enterprise Azati Prime-1 | 2004 | |
| They want the Xindi to destroy us. | Xindiler'in bizi yok etmelerini istiyorlar. | Star Trek: Enterprise Azati Prime-1 | 2004 | |
| Without humanity, the Federation will never exist. | İnsanlar olmadan Federasyon hiç varolmayacak. | Star Trek: Enterprise Azati Prime-1 | 2004 | |
| You have to make the Xindi understand that humanity isn't the enemy. | Xindiler'i insanların düşman olmadığına inandırman gerekiyor. | Star Trek: Enterprise Azati Prime-1 | 2004 | |
| It's humanity that will protect them... | Aslında,onları bu savaş kazanıldığında... | Star Trek: Enterprise Azati Prime-1 | 2004 | |
| from the sphere builders when this battle is won. | küre yapıcılardan koruyacak olan insanlar. | Star Trek: Enterprise Azati Prime-1 | 2004 | |
| Contact them. Make peace. | Görüş onlarla.Barış yap. | Star Trek: Enterprise Azati Prime-1 | 2004 | |
| They're about to deploy their weapon. | Silahı konuşlandırmak üzereler. | Star Trek: Enterprise Azati Prime-1 | 2004 | |
| DANIELS: I know. ARCHER: I can't let that happen. | Biliyorum. Bunun olmasına izin veremem. | Star Trek: Enterprise Azati Prime-1 | 2004 | |
| If you destroy their weapon, they will only build another. | Eğer silahı yok edersen başka bir tane daha yapacaklardır. | Star Trek: Enterprise Azati Prime-1 | 2004 | |
| You are the only one who can convince them of what I have told you. | Onları benim sana anlattığım şeylere inandırabilecek olan tek kişi sensin. | Star Trek: Enterprise Azati Prime-1 | 2004 | |
| It is crucial to history that you do not sacrifice yourself. | Kendini feda etmemen tarih için çok önemli. | Star Trek: Enterprise Azati Prime-1 | 2004 | |
| My concern is with preventing the deaths of billions of people. | Benim endişem milyarlarca insanların ölümünü önleyebilmek. | Star Trek: Enterprise Azati Prime-1 | 2004 | |
| If that's a problem for history, then history will have to suffer. | Eğer bu tarih için sorun olacaksa,o zaman tarih buna katlanmak zorunda kalacak. | Star Trek: Enterprise Azati Prime-1 | 2004 | |
| Then send someone else to I won't do that! | O zaman bu iş için bir başkasını... Bunu yapmayacağım! | Star Trek: Enterprise Azati Prime-1 | 2004 | |
| Captain, you have to believe me. | Kaptan, bana inanmak zorundasın. | Star Trek: Enterprise Azati Prime-1 | 2004 | |
| You are making a catastrophic mistake. | Feci bir hata yapıyorsun. | Star Trek: Enterprise Azati Prime-1 | 2004 | |
| You've made your share of mistakes. This isn't one of them. | Sen hatalardan payına düşeni yapmıştın. Bu onlardan biri değil. | Star Trek: Enterprise Azati Prime-1 | 2004 | |
| Send me back. | Beni geri gönder. | Star Trek: Enterprise Azati Prime-1 | 2004 | |
| ARCHER: Send me back now! | Beni hemen geri gönder! | Star Trek: Enterprise Azati Prime-1 | 2004 | |
| Take this. It's Xindi. | Al bunu.Xindiler'e ait. | Star Trek: Enterprise Azati Prime-1 | 2004 | |
| A family medal that belongs to one of the crewmen on this ship. | Bu gemideki mürattabattan birinin aile madalyası. | Star Trek: Enterprise Azati Prime-1 | 2004 | |
| There are Xindi serving aboard Enterprise J. | Atılgan J'de hizmet eden Xindiler var. | Star Trek: Enterprise Azati Prime-1 | 2004 | |
| Why are you giving this to me? | Bunu bana neden veriyorsun? | Star Trek: Enterprise Azati Prime-1 | 2004 | |
| In case you change your mind. | Belki fikrini değiştirirsin diye. | Star Trek: Enterprise Azati Prime-1 | 2004 | |
| I'll have this quantum dated. | Bunun üzerinde quantum tarih testi yapacağım. | Star Trek: Enterprise Azati Prime-1 | 2004 | |
| We both know it's from the future. | Gerek yok,ikimiz de biliyoruz ki bu gelecekten geliyor. | Star Trek: Enterprise Azati Prime-1 | 2004 | |
| I'm going ahead with the mission. | Göreve devam edeceğim. | Star Trek: Enterprise Azati Prime-1 | 2004 | |
| You don't think I should? | Sence yapmamalı mıyım? | Star Trek: Enterprise Azati Prime-1 | 2004 | |
| He said you're the only one who can end the conflict with the Xindi. | Söylediğine göre Xindi ile husumetimizi bitirebilecek olan tek kişi senmişsin. | Star Trek: Enterprise Azati Prime-1 | 2004 | |
| You can't do that if you're dead. | Eğer ölürsen bunu yapamazsın. | Star Trek: Enterprise Azati Prime-1 | 2004 | |
| That's if you accept Daniels' version of the future. | Daniel'in gelecek hakkındaki yorumunu kabul edersen öyle. | Star Trek: Enterprise Azati Prime-1 | 2004 | |
| He's in a position to know. | Bunu bilebilecek bir pozisyonda. | Star Trek: Enterprise Azati Prime-1 | 2004 | |
| I thought you were the skeptical one when it came to time travel. | Konu zaman yolculuğuna geldiğinde şüpheci olduğunu sanıyordum. | Star Trek: Enterprise Azati Prime-1 | 2004 | |
| Our recent visit to Detroit has tempered my scepticism. | En son Detroit'e olan ziyaretimiz şüphelerimi azalttı. | Star Trek: Enterprise Azati Prime-1 | 2004 | |
| You should reconsider your decision. What am I supposed to do? | Xindiler'e konuşmak istediğimizi mi söyleyeyim? Kararını tekrar gözden geçirmelisin. Ne yapacağım o zaman? | Star Trek: Enterprise Azati Prime-1 | 2004 | |
| Fly a shuttle into the system and knock on the door? | Mekikle o sisteme uçup kapılarını mı çalayım? | Star Trek: Enterprise Azati Prime-1 | 2004 | |
| Tell the Xindi we want to talk? | Xindiler'e konuşmak istediğimizi mi söyleyeyim? | Star Trek: Enterprise Azati Prime-1 | 2004 | |
| The weapon is too close to being launched. | Silah fırlatılmaya çok yakın. | Star Trek: Enterprise Azati Prime-1 | 2004 | |
| If the situation were different, maybe I'd consider it, but I can't. | Eğer şartlar farklı olsaydı,bunu değerlendirebilirdim,şu anda bunu yapamam. | Star Trek: Enterprise Azati Prime-1 | 2004 | |
| It's not necessary. | Bu gerekli değil. | Star Trek: Enterprise Azati Prime-1 | 2004 | |
| I wish that were true. | Keşke öyle olsaydı. | Star Trek: Enterprise Azati Prime-1 | 2004 | |
| COMMANDER: I want four ships to accompany the weapon. | Silaha eşlik etmeleri için dört gemi istiyorum. | Star Trek: Enterprise Azati Prime-1 | 2004 | |
| We'll have to generate an extremely large vortex... | Bu kadar çok geminin geçebileceği kadar büyük... | Star Trek: Enterprise Azati Prime-1 | 2004 | |
| to accommodate that many vessels. | bir girdap oluşturmamız lazım. | Star Trek: Enterprise Azati Prime-1 | 2004 | |
| COMMANDER: Even after Earth is destroyed... | Dünya yok edildikten sonra bile... | Star Trek: Enterprise Azati Prime-1 | 2004 | |
| there will be a residual presence in this system. | bu sistemde kalan artıkları olacaktır. | Star Trek: Enterprise Azati Prime-1 | 2004 | |
| I intend to hunt down... | Sahip oldukları her mülteci kervanını... | Star Trek: Enterprise Azati Prime-1 | 2004 | |
| and eradicate every refugee caravan... | her ileri karakolu ve... | Star Trek: Enterprise Azati Prime-1 | 2004 | |
| every colony... | her koloniyi... | Star Trek: Enterprise Azati Prime-1 | 2004 | |
| every last outpost they have. | bulup yok etmeye niyetliyim. | Star Trek: Enterprise Azati Prime-1 | 2004 | |
| A vortex of that size will be very unstable. | Bu büyüklükte bir girdap çok dengesiz olacaktır. | Star Trek: Enterprise Azati Prime-1 | 2004 | |
| You could lose one or more vessels. | Bir veya daha fazla gemiyi kaybedebilirsiniz. | Star Trek: Enterprise Azati Prime-1 | 2004 | |
| See that we don't. | Gör bak kaybetmeyeceğiz. | Star Trek: Enterprise Azati Prime-1 | 2004 | |
| A message for you. | Sana bir mesaj var. | Star Trek: Enterprise Azati Prime-1 | 2004 | |
| SOLDIER: Commander, we've lost contact with one of the lunar outposts. | Kumandan, ay karakollarından biriyle bağlantıyı kaybettik. | Star Trek: Enterprise Azati Prime-1 | 2004 | |
| COMMANDER: How long ago? | Ne kadar süre geçti? | Star Trek: Enterprise Azati Prime-1 | 2004 | |
| SOLDIER: Two hours. | İki saat? | Star Trek: Enterprise Azati Prime-1 | 2004 | |
| COMMANDER: Send a patrol. | Bir devriye gönderin. | Star Trek: Enterprise Azati Prime-1 | 2004 | |
| We will resume this when I return. | Döndüğümde devam ederiz. | Star Trek: Enterprise Azati Prime-1 | 2004 | |
| Someone once said that dealing with Reptilians... | Birisi bir zamanlar Sürüngenler'le uğraşmanın güneşle pazarlık... | Star Trek: Enterprise Azati Prime-1 | 2004 | |
| is like bargaining with the sun. | etmeye benzediğini söylemişti. | Star Trek: Enterprise Azati Prime-1 | 2004 | |
| ARBOREAL: You make no progress... | Hiç bir ilerleme kaydedemezsin... | Star Trek: Enterprise Azati Prime-1 | 2004 | |
| and you come away burned. | ve ne yapacağını bilemezsin. | Star Trek: Enterprise Azati Prime-1 | 2004 | |
| The last time I saw you like this was when you delivered the first weapon. | En son seni ilk silahın teslimatını yaparken böyle görmüştüm. | Star Trek: Enterprise Azati Prime-1 | 2004 | |
| That one only killed 7 million. | O yalnızca 7 milyon kişiyi öldürdü. | Star Trek: Enterprise Azati Prime-1 | 2004 | |
| This one will destroy an entire world. | Bu bütün bir dünyayı yok edecek. | Star Trek: Enterprise Azati Prime-1 | 2004 | |
| Better their world than ours. | Bizimkinin yok olmasından iyidir. | Star Trek: Enterprise Azati Prime-1 | 2004 | |
| That's what I keep telling myself. | Benim de kendi kendime söyleyip durduğum şey bu zaten. | Star Trek: Enterprise Azati Prime-1 | 2004 | |
| But the reality is a good number of the dead will be innocents... | Ancak gerçek ölecek olanların çoğunun masumlar ve... | Star Trek: Enterprise Azati Prime-1 | 2004 | |
| and children. | çocuklar olması. | Star Trek: Enterprise Azati Prime-1 | 2004 | |
| It's best not to think about it. | En iyisi bunu hiç düşünmemek. | Star Trek: Enterprise Azati Prime-1 | 2004 | |
| It's difficult when you have children of your own. | Kendi çocukların olduğu zaman bunu yapmak çok zor. | Star Trek: Enterprise Azati Prime-1 | 2004 | |
| What we do is for them... | Yaptığımız herşey onlar için... | Star Trek: Enterprise Azati Prime-1 | 2004 | |
| for our children's future. | çocuklarımızın geleceği için. | Star Trek: Enterprise Azati Prime-1 | 2004 | |
| I wonder how they'll remember us. | Merak ediyorum,acaba bizi nasıl hatırlayacaklar? | Star Trek: Enterprise Azati Prime-1 | 2004 |