Search
English Turkish Sentence Translations Page 152614
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| Something else. | Bir şey daha. | Star Trek: Enterprise Babel One-1 | 2005 | |
| l want new quarters. ls that so? | Yeni bir kamara istiyorum. Öyle mi? | Star Trek: Enterprise Babel One-1 | 2005 | |
| For one thing, my room is too small. | Bir kere odam çok küçük. | Star Trek: Enterprise Babel One-1 | 2005 | |
| There are plasma conduits running across the ceiling. | Tavanın üstünden plazma kanalları geçiyor. | Star Trek: Enterprise Babel One-1 | 2005 | |
| lt"s noisy, it keeps me up all night. | Çok gürültülü, bütün gece uyutmuyor. | Star Trek: Enterprise Babel One-1 | 2005 | |
| Maybe you"d sleep better in the Cargo Bay. | Belki yük ambarında yatsan daha iyi olur. | Star Trek: Enterprise Babel One-1 | 2005 | |
| What did you say to me? This is a starship, not a luxury liner. | Sen bana ne dedin? Bu bir yıldız gemisi, lüks bir yolcu gemisi değil. | Star Trek: Enterprise Babel One-1 | 2005 | |
| lf you"re not satisfied with the accommodations... | Kaldığın yerden memnun değilsen... | Star Trek: Enterprise Babel One-1 | 2005 | |
| we can leave you behind in a shuttlepod. | seni bir mekikle geride bırakabiliriz. | Star Trek: Enterprise Babel One-1 | 2005 | |
| Maybe you"ll have better luck with whoever picks you up. | Belki seni bulanlarla şansın daha yaver gider. | Star Trek: Enterprise Babel One-1 | 2005 | |
| And if you don"t like Chefs food, don"t eat it. | Ve şefin yemeklerini beğenmiyorsan yeme. | Star Trek: Enterprise Babel One-1 | 2005 | |
| From the looks of things... | Bu davranış biçiminle... | Star Trek: Enterprise Babel One-1 | 2005 | |
| you should probably skip the dessert table while you"re at it. | bunları yaparken tatlı masasını atlasan iyi olur. | Star Trek: Enterprise Babel One-1 | 2005 | |
| That was a nice touch. | Bu ekleme iyiydi. | Star Trek: Enterprise Babel One-1 | 2005 | |
| l can"t believe l"m supposed to speak to their ambassador like that. | Büyükelçileri ile böyle konuşmam gerektiğine inanamıyorum. | Star Trek: Enterprise Babel One-1 | 2005 | |
| Tellarites always have a litany of complaints. | Tellaritlerin şikayetleri her zaman bir ayin gibidir. | Star Trek: Enterprise Babel One-1 | 2005 | |
| lt"s how they start arguments with people they"ve just met. | Yeni tanıştıkları kişilerle görüşmelere böyle başlarlar. | Star Trek: Enterprise Babel One-1 | 2005 | |
| Even if they have nothing to complain about? | Şikayet edecek bir şeyleri olmasa bile mi? | Star Trek: Enterprise Babel One-1 | 2005 | |
| ln that case, they will just insult you. | Böyle bir durumda hemen size hakaret edeceklerdir. | Star Trek: Enterprise Babel One-1 | 2005 | |
| Whatever they say, you have to respond in kind, otherwise they"ll take offense. | Ne derlerse desinler aynı şekilde karşılık vermelisiniz, aksi takdirde güceneceklerdir. | Star Trek: Enterprise Babel One-1 | 2005 | |
| A species that actually thrives on arguing. | Bunlar aslında tartışmayla beslenen bir tür. | Star Trek: Enterprise Babel One-1 | 2005 | |
| They probably make good politicians. | Herhalde iyi politikacı olurlar. | Star Trek: Enterprise Babel One-1 | 2005 | |
| Thanks for the dry run. Sir. | Prova için sağol. Efendim. | Star Trek: Enterprise Babel One-1 | 2005 | |
| l wasn"t kidding about Porthos. | Porthos hakkında şaka yapmıyordum. | Star Trek: Enterprise Babel One-1 | 2005 | |
| You think he"s mangy? No. | Uyuz olduğunu mu düşünüyorsun? Hayır. | Star Trek: Enterprise Babel One-1 | 2005 | |
| But you might want to keep him out of sight. | Ama onu gözlerden uzak tutmak isteyebilirsiniz. | Star Trek: Enterprise Babel One-1 | 2005 | |
| Tellarites consider canines something of a delicacy. | Tellaritler, köpekleri lezzetli bir yiyecek olarak görebilirler. | Star Trek: Enterprise Babel One-1 | 2005 | |
| Captain's Starlog, November 12, 21 54, | Kaptanın seyir defteri, 12 Kasım 2154. | Star Trek: Enterprise Babel One-1 | 2005 | |
| We've arrived in orbit of Tellar Prime, | Tellar Prime'ın yörüngesine girdik. | Star Trek: Enterprise Babel One-1 | 2005 | |
| Starfleet's ordered us to transport their ambassador,,, | Yıldız Filosu, Büyükelçilerini Dünya'nın arabulucuğunda... Yıldız Filosu, Büyükelçilerini Dünya'nın arabuluculuğunda... | Star Trek: Enterprise Babel One-1 | 2005 | |
| to a neutral planet designated as Babel,,, | Tellaritler ve Andorianlar arasındaki uzun süreden beri devam eden | Star Trek: Enterprise Babel One-1 | 2005 | |
| where Earth's mediators will try to settle a long standing trade dispute,,, | ticari anlaşmazlığı çözmeye çalışmak için Babil olarak tanımlanan... | Star Trek: Enterprise Babel One-1 | 2005 | |
| between the Tellarites and the Andorians, | tarafsız bir gezegene götürmemizi emretti | Star Trek: Enterprise Babel One-1 | 2005 | |
| Everything ready for our guests? Well, just about. | Konuklarımız için her şey hazır mı? Eh, hemen hemen. | Star Trek: Enterprise Babel One-1 | 2005 | |
| But my people are working triple shifts... | Adamlarımın hala üç vardiya halinde... | Star Trek: Enterprise Babel One-1 | 2005 | |
| trying to finish that mud bath they wanted. | istedikleri çamur banyosunu bitirmeye çalışıyor. | Star Trek: Enterprise Babel One-1 | 2005 | |
| Mud bath? | Çamur banyosu mu? | Star Trek: Enterprise Babel One-1 | 2005 | |
| Apparently, the Ambassador likes a good soak in the morning. | Anlaşılan Büyükelçi sabahları iyi bir banyodan hoşlanıyor. | Star Trek: Enterprise Babel One-1 | 2005 | |
| Something l don"t understand. | Anlamadığım bir şey var. | Star Trek: Enterprise Babel One-1 | 2005 | |
| These Tellarites have warp ships. | Tellaritlerin warp gemileri var. | Star Trek: Enterprise Babel One-1 | 2005 | |
| So why do we have to take them to the conference? | Peki neden onları toplantıya biz götürüyoruz? | Star Trek: Enterprise Babel One-1 | 2005 | |
| Babel"s on the far side of Andorian space. | Babil, Andorya uzayının uzak bir köşesindeki bulunuyor. | Star Trek: Enterprise Babel One-1 | 2005 | |
| They won"t allow Tellarite ships to pass through their territory. | Tellarite gemilerinin bölgelerinden geçmesine izin vermezler. | Star Trek: Enterprise Babel One-1 | 2005 | |
| Now we"re a shuttle service. | Şimdi de yolcu taşıma servisi olduk. | Star Trek: Enterprise Babel One-1 | 2005 | |
| When are we going to get back to exploring? | Keşfetmeye ne zaman döneceğiz? | Star Trek: Enterprise Babel One-1 | 2005 | |
| This trade dispute is a little more urgent. | Bu ticaret anlaşmazlığı biraz daha acil. | Star Trek: Enterprise Babel One-1 | 2005 | |
| lt could turn into a shooting war if the conference fails. | Toplantı başarısız olursa, bu gerçek bir savaşa dönüşebilir. | Star Trek: Enterprise Babel One-1 | 2005 | |
| You people are even uglier than l remember. | Halkınız, hatırladığımdan bile çirkin. | Star Trek: Enterprise Babel One-1 | 2005 | |
| Captain Jonathan Archer. Welcome aboard. | Kaptan Jonathan Archer. Gemiye hoşgeldiniz. Kaptan Jonathan Archer. Gemiye hoş geldiniz. | Star Trek: Enterprise Babel One-1 | 2005 | |
| Ambassador Gral. | Büyükelçi Gral. | Star Trek: Enterprise Babel One-1 | 2005 | |
| l"m told this ship is the pride of Starfleet. | Bana bu geminin, Yıldız Filosu'nun gurur kaynağı olduğu söylenmişti. | Star Trek: Enterprise Babel One-1 | 2005 | |
| l find it small and unimpressive. | Küçük ve hiç de etkileyici değil. | Star Trek: Enterprise Babel One-1 | 2005 | |
| l was about to say the same thing about you. | Ben de sizin için aynı şeyi söylemek üzereydim. | Star Trek: Enterprise Babel One-1 | 2005 | |
| You may show us to our quarters. | Kamaralarımızı gösterebilirsin. | Star Trek: Enterprise Babel One-1 | 2005 | |
| lt"s far too cold in here. | Burası çok fazla soğuk. | Star Trek: Enterprise Babel One-1 | 2005 | |
| We"re expected to stay on this ship for five days? | Beş gün boyunca bu gemide kalmamız mı bekleniyor? | Star Trek: Enterprise Babel One-1 | 2005 | |
| So he says, ""Well, l"m not really a pilot."" | Yani diyor ki, "Eh, ben gerçek bir pilot değilim." | Star Trek: Enterprise Babel One-1 | 2005 | |
| You don"t get it. | Anlamadınız. | Star Trek: Enterprise Babel One-1 | 2005 | |
| The Ambassador requested the temperature be increased. | Büyükelçi sıcaklığın arttırılmasını istedi. | Star Trek: Enterprise Babel One-1 | 2005 | |
| You know, l like these people more than l thought l would. | Biliyor musunuz, ben bu insanlardan düşündüğümden daha çok hoşlandım. | Star Trek: Enterprise Babel One-1 | 2005 | |
| They don"t hold anything back. lt"s refreshing. | Laflarını hiç sakınmıyorlar. Bu heyecan verici. | Star Trek: Enterprise Babel One-1 | 2005 | |
| Speaking your mind for a change. | Akıllarından geçeni söylüyorlar. | Star Trek: Enterprise Babel One-1 | 2005 | |
| You don"t feel free to speak your mind with the rest of us? | Bize aklından geçenleri söylemeye çekiniyor musun? | Star Trek: Enterprise Babel One-1 | 2005 | |
| You know what l mean. No. | Ne demek istediğimi biliyorsunuz. Hayır | Star Trek: Enterprise Babel One-1 | 2005 | |
| Maybe you"d like to explain it to me. | Belki bana bunu açıklamak istersin. | Star Trek: Enterprise Babel One-1 | 2005 | |
| Why don"t you change your uniform before you stink up the place? | Neden burayı kokutmadan önce üniformanı değiştirmiyorsun? | Star Trek: Enterprise Babel One-1 | 2005 | |
| Practicing your Tellarite. l get it. | Tellarite alıştırması. Çaktım. | Star Trek: Enterprise Babel One-1 | 2005 | |
| When in Rome.... l beg your pardon? | Roma'da Romalılar gibi davran. Efendim? | Star Trek: Enterprise Babel One-1 | 2005 | |
| The Ambassador wants to speak with you. | Büyükelçi sizinle konuşmak istiyor. | Star Trek: Enterprise Babel One-1 | 2005 | |
| What a surprise. | Aman ne şaşırdım. | Star Trek: Enterprise Babel One-1 | 2005 | |
| Have we crossed into Andorian space? A few minutes ago. | Andorya uzayına geçtik mi? Birkaç dakika önce. | Star Trek: Enterprise Babel One-1 | 2005 | |
| The last time l was here, l was on the Command Deck of one of our cruisers... | Son kez buradayken, kruvazörlerimizden birinin komuta güvertesinde... | Star Trek: Enterprise Babel One-1 | 2005 | |
| driving those blue demons back into their territory. | o mavi şeytanları kendi bölgelerine geri püskürtüyordum. | Star Trek: Enterprise Babel One-1 | 2005 | |
| The Andorians came to your aid during the Xindi crisis. | Andorianlar, Xindi krizi sırasında size yardıma gelmiş. | Star Trek: Enterprise Babel One-1 | 2005 | |
| They helped save my planet. | Gezegenimin kurtulmasına yardım ettiler. | Star Trek: Enterprise Babel One-1 | 2005 | |
| So why should we trust humans to mediate this dispute? | Öyleyse neden bu anlaşmazlıkta arabulucu olarak insanlara güvenelim? | Star Trek: Enterprise Babel One-1 | 2005 | |
| You owe them your lives. | Onlara hayatınızı borçlusunuz. | Star Trek: Enterprise Babel One-1 | 2005 | |
| Earth wants a peaceful outcome just as much as you do. | Dünya, en az sizin kadar barışçıl bir sonuç istiyor. | Star Trek: Enterprise Babel One-1 | 2005 | |
| That isn"t going to happen if we choose sides. | Taraf seçersek bu gerçekleşemez. | Star Trek: Enterprise Babel One-1 | 2005 | |
| Your people have no experience in interstellar affairs. | Halkının, yıldızlar arası konularda hiç deneyimi yok. | Star Trek: Enterprise Babel One-1 | 2005 | |
| lt doesn"t seem that you have a lot of other options. | Çok fazla seçeneğiniz varmış gibi görünmüyor. | Star Trek: Enterprise Babel One-1 | 2005 | |
| Your chef obviously went to a great deal of trouble. | Şefiniz belli ki epeyce uğraşmış. | Star Trek: Enterprise Babel One-1 | 2005 | |
| l"m told these are authentic Tellarite dishes. | Bunların özgün Tellarite yemekleri olduğu söylendi. | Star Trek: Enterprise Babel One-1 | 2005 | |
| lf l"d wanted to eat like this, l would have stayed at home. | Böyle yemekler yemek isteseydim evimde kalırdım. | Star Trek: Enterprise Babel One-1 | 2005 | |
| l was expecting to sample Earth cuisine on this journey. | Bu yolculukta Dünya mutfağından örnekler bekliyordum. | Star Trek: Enterprise Babel One-1 | 2005 | |
| l"ll have him whip something up. | Ona çabucak bir şeyler hazırlatırım. | Star Trek: Enterprise Babel One-1 | 2005 | |
| Captain Archer to the Bridge, | Kaptan Archer Köprü'ye. | Star Trek: Enterprise Babel One-1 | 2005 | |
| We"ve picked up a message on an Andorian channel. | Andorian kanalından bir mesaj aldık. | Star Trek: Enterprise Babel One-1 | 2005 | |
| ...Kumari calling lmperial Command, Been attacked, | ...Kumari İmparatorluk Komutanlığına sesleniyor. Saldırıya uğradık. | Star Trek: Enterprise Babel One-1 | 2005 | |
| ,,,primary systems have failed, Request immediate | ...ana sistemlerimiz çöktü. Acil yardım talep ... | Star Trek: Enterprise Babel One-1 | 2005 | |
| That"s it. | Hepsi bu kadar. | Star Trek: Enterprise Babel One-1 | 2005 | |
| They have no ships within range. | Menzilde hiç gemileri yok. | Star Trek: Enterprise Babel One-1 | 2005 | |
| How long to intercept them at maximum warp? | Maksimum warp hızında ulaşmamız ne kadar sürer? | Star Trek: Enterprise Babel One-1 | 2005 | |
| Alter course. | Rotayı değiştirin. | Star Trek: Enterprise Babel One-1 | 2005 | |
| Contact Babel. Let them know we"re going to be delayed. | Babil'le temas kurun. Gecikeceğimizi bildirin. | Star Trek: Enterprise Babel One-1 | 2005 | |
| Judging by the debris pattern, l"d say their reactor breached. | Enkazın yayılışına bakarak bir reaktör ihlali olduğunu söyleyebilirim. | Star Trek: Enterprise Babel One-1 | 2005 | |
| l"m detecting significant quantities of duranium alloy. | Büyük miktarda duranium alaşımı saptıyorum. | Star Trek: Enterprise Babel One-1 | 2005 | |
| This was most likely an Andorian combat vessel. | Büyük olasılıkla bir Andorya savaş gemisinden. | Star Trek: Enterprise Babel One-1 | 2005 | |
| Escape pods. Multiple bio signs. | Kaçış bölmeleri. Birçok yaşam sinyali. | Star Trek: Enterprise Babel One-1 | 2005 | |
| Bring them into the Launch Bay. | Onları fırlatma bölümüne alın. | Star Trek: Enterprise Babel One-1 | 2005 |