Search
English Turkish Sentence Translations Page 151961
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
That's for Lisa. | Bu Lisa için. | Sparkhouse-2 | 2002 | ![]() |
This is for you. Open it. | Bu senin için. Aç onu. | Sparkhouse-2 | 2002 | ![]() |
It were me mother's. | Annemindi. | Sparkhouse-2 | 2002 | ![]() |
Oh, that's beautiful. Isn't it, eh? | Oh, bu çok güzel. Değil mi? | Sparkhouse-2 | 2002 | ![]() |
Right. Well, I'd best... | Pekala. Şey, ben... | Sparkhouse-2 | 2002 | ![]() |
Stop and have a drink. I can't. I've left my granddad in t'car. | Kal ve bir şey iç. Kalamam. Büyükbabamı arabada bıraktım. | Sparkhouse-2 | 2002 | ![]() |
Well, all t'best then. Yeah. | Peki, nasıl istersen o zaman. Evet. | Sparkhouse-2 | 2002 | ![]() |
I can't. What? | Alamam. Neyi? | Sparkhouse-2 | 2002 | ![]() |
Take this. Not if it were your mother's. | Al bunu. Annene ait bir şey olmaz. | Sparkhouse-2 | 2002 | ![]() |
Give it to me next Christmas if you feel t'same. | Bunu aynı şeyleri hissediyor olursan gelecek noelde verirsin. | Sparkhouse-2 | 2002 | ![]() |
I want you to have it now. I know you do. | Şimdi almanı istiyorum. İstediğini biliyorum. Bunu takdir ediyorum, fakat... | Sparkhouse-2 | 2002 | ![]() |
Look, Carol. I know last night weren't brilliant, | Bak, Carol. dün gecenin çok parlak geçmediğini biliyorum, | Sparkhouse-2 | 2002 | ![]() |
but it still meant a lot to me and it'll get better, it will. | fakat benim için hala değerli ve daha iyi olacak, olacak. | Sparkhouse-2 | 2002 | ![]() |
I want to give you something special. | Sana özel bir şey vermek istedim. | Sparkhouse-2 | 2002 | ![]() |
Last night I were behaving like a twat. I'm really fond of you but... | Dün gece tam bir dangalak gibi davrandım. Seni gerçekten seviyorum fakat... | Sparkhouse-2 | 2002 | ![]() |
You wish we hadn't. I'm not good enough for you. | Çıkmamış olmamızı dilerdin. Senin için yeterince iyi değilim. | Sparkhouse-2 | 2002 | ![]() |
You don't deserve me. Nobody does. | Benden bin kat iyisini hak ediyorsun. Seni hak etmiyorum. Kimseyi hak etmiyorum. | Sparkhouse-2 | 2002 | ![]() |
Why are you saying that? You don't know me. | Neden böyle söylüyorsun? Beni tanımıyorsun. | Sparkhouse-2 | 2002 | ![]() |
You think you do, but you don't. | Tanıdığını sanıyorsun, fakat tanımıyorsun. | Sparkhouse-2 | 2002 | ![]() |
I'm bad. I do things you wouldn't... Carol. | Ben kötüyüm. Bazı şeyler yap... Carol. | Sparkhouse-2 | 2002 | ![]() |
I can't go out with you. Don't give me this. It's too nice. | Seninle çıkamam. Bana bunu verme. Bu çok değerli. | Sparkhouse-2 | 2002 | ![]() |
(Kate's mum) Who would do a thing like that? | Böyle bir şeyi kim yapar? | Sparkhouse-2 | 2002 | ![]() |
It's appalling. It's sickening. | Bu korkunç. Bu iğrenç. | Sparkhouse-2 | 2002 | ![]() |
It's wicked. | Haince bir şey. | Sparkhouse-2 | 2002 | ![]() |
It's evil. It could have been an accident. | Şeytanca. Bir kaza olabilir. | Sparkhouse-2 | 2002 | ![]() |
Dogs don't hang themselves. Seems unlikely. | Köpekler kendilerini asamazlar. Mümkün görünmüyor. | Sparkhouse-2 | 2002 | ![]() |
Did you ring the police? | Polisi aradınız mı? | Sparkhouse-2 | 2002 | ![]() |
You should. Well... | Aramalısınız. Şey... | Sparkhouse-2 | 2002 | ![]() |
Oh, Kate. | Oh, Kate. | Sparkhouse-2 | 2002 | ![]() |
I'm sorry. He was my best friend. | Üzgünüm. Benim en iyi arkadaşımdı. | Sparkhouse-2 | 2002 | ![]() |
Who was? The dog. | Kim? Köpek. | Sparkhouse-2 | 2002 | ![]() |
(Kate's mum) Oh, dear. Should I...? | Oh, canım. Ben...? | Sparkhouse-2 | 2002 | ![]() |
Andrew? I'm going out. | Andrew? Dışarı çıkıyorum. | Sparkhouse-2 | 2002 | ![]() |
She bled to death. Bull calf. It were too big for her. | Kan kaybından öldü. Yavru boğa. Onun için çok büyüktü. | Sparkhouse-2 | 2002 | ![]() |
We bury 'em. We're not supposed to only we can't afford knackers. | Onları gömdük. Yapmamız gerekmezdi ancak kasap fiyatını karşılayamayız. | Sparkhouse-2 | 2002 | ![]() |
I tried to write to you a thousand times. | Sana yazmayı binlerce kez denedim. | Sparkhouse-2 | 2002 | ![]() |
I never got them. I never sent them. | Hiç birini almadım. Onları göndermedim. | Sparkhouse-2 | 2002 | ![]() |
When you told me about... about Lisa... | Bana anlattığında...Lisa hakkındaki şeyi. | Sparkhouse-2 | 2002 | ![]() |
.. it was like having your insides ripped out. | Beynimin içinde çığlıklar atılıyor gibiydi. | Sparkhouse-2 | 2002 | ![]() |
I couldn't breathe. I couldn't think. | Nefes alamadım. Düşünemedim. | Sparkhouse-2 | 2002 | ![]() |
Don't, please. | Gitme, lütfen. | Sparkhouse-2 | 2002 | ![]() |
None of it's worth anything without you. You know that. | Sensiz hiçbir şeyin kıymeti yok. Bunu biliyorsun. | Sparkhouse-2 | 2002 | ![]() |
I walk down the street every day and every day I'm thinking, | Her gün sokak boyunca yürüyorum ve düşünüyorum, | Sparkhouse-2 | 2002 | ![]() |
if there's one person I'd die to see coming the other way... | karşıdan geldiğini görmek için canımı vereceğim biri varsa... | Sparkhouse-2 | 2002 | ![]() |
You're dead as far as I'm concerned. | Benim için öldün sen. | Sparkhouse-2 | 2002 | ![]() |
You've been dead for four months. | Benim için dört ay önce öldün. | Sparkhouse-2 | 2002 | ![]() |
Did you shag him last night? Did you? | Dün gece onunla seviştin mi? Seviştin mi? | Sparkhouse-2 | 2002 | ![]() |
If you want to get in hole wi't'cow, I'll bury you and finish t'job off. | İnekle beraber gömülmek istiyorsan, seni gömer ve işini bitiririm. | Sparkhouse-2 | 2002 | ![]() |
How long you been seeing him? You started it snogging that shithead. | Onunla ne zamandır görüşüyorsun? O bok kafalıyı öperek bunu sen başlattın. | Sparkhouse-2 | 2002 | ![]() |
You shagged him, didn't you? | Onunla seviştin, değil mi? | Sparkhouse-2 | 2002 | ![]() |
You let him put himself inside you. Didn't you? | Onun içine girmesine izin verdin. Değil mi? | Sparkhouse-2 | 2002 | ![]() |
(Dad) Oh, hello, Elsie. | Oh, merhaba, Elsie. | Sparkhouse-2 | 2002 | ![]() |
Let you out for Christmas, have they? | Seni Noel için mi dışarı bıraktılar? | Sparkhouse-2 | 2002 | ![]() |
I was just leaving. Oh, dear. | Gidiyordum. Oh, canım. | Sparkhouse-2 | 2002 | ![]() |
Mind how you go. | Nasıl gittiğine dikkat et. | Sparkhouse-2 | 2002 | ![]() |
Mind the...! God! | Dikkat...! Tanrım! | Sparkhouse-2 | 2002 | ![]() |
(Laughs) Nice trip, love. | İyi çelme, aşkım. | Sparkhouse-2 | 2002 | ![]() |
Piss off! Is he talking to me? | Bas git! Benimle mi konuşuyor? | Sparkhouse-2 | 2002 | ![]() |
You're an animal, you are. You're worse than an animal. | Sen bir hayvansın, öylesin. Hayvandan daha betersin. | Sparkhouse-2 | 2002 | ![]() |
Is that right? You want putting down, you do. | Bu doğru mu? Susturmak istiyorsun, değil mi. | Sparkhouse-2 | 2002 | ![]() |
Slowly. You want castrating. | Yavaşça. Hadım etmek istiyorsun. | Sparkhouse-2 | 2002 | ![]() |
Go on, get off home, you little turd. | Git, evine git, seni küçük bok. | Sparkhouse-2 | 2002 | ![]() |
Before I stuff you up t'turkey's arse. | Kafanı hindinin kıçına sokmadan önce. | Sparkhouse-2 | 2002 | ![]() |
Is your Andrew in? No. | Andrew içerde mi? Hayır. | Sparkhouse-2 | 2002 | ![]() |
Oh. Well, when will he be... | Oh. Peki, ne zaman gelecek... | Sparkhouse-2 | 2002 | ![]() |
in... then? | o zaman? | Sparkhouse-2 | 2002 | ![]() |
He's gone. Gone where? | O gitti. Nereye gitti? | Sparkhouse-2 | 2002 | ![]() |
Back to university. I'm going to close the door now. | Üniversiteye döndü. Ne zaman? Artık kapıyı kapatacağım. | Sparkhouse-2 | 2002 | ![]() |
I want you to go away. No, I just... | Gitmeni istiyorum. Hayır, Ben sadece... | Sparkhouse-2 | 2002 | ![]() |
Have you got an address for him? | Adresi var mı? Bunu gönderebilmem için. | Sparkhouse-2 | 2002 | ![]() |
I thought it had been made clear that you're not supposed to come here. | sana bir süre önce buraya gelmemen gerektiğinin söylendiğini sanıyordum. | Sparkhouse-2 | 2002 | ![]() |
Yeah, I know. He's finished with you. | Evet, biliyorum.Ben sadece... Seninle ilişkisini bitirdi. | Sparkhouse-2 | 2002 | ![]() |
He wants nothing to do with you. | Seninle hiçbir şey yapmak istemiyor. | Sparkhouse-2 | 2002 | ![]() |
He doesn't want to see you and he doesn't want to hear from you | Seni görmek istemiyor senin hakkında bir şey duymak istemiyor | Sparkhouse-2 | 2002 | ![]() |
and he certainly doesn't want any nasty, illiterate letters from you. | ve özellikle senden nahoş, baştan aşağı cahillik dolu mektuplar almak istemiyor. | Sparkhouse-2 | 2002 | ![]() |
I'm not illiterate. Was that it then? | Ben cahil değilim. Bu yaptığın ne o zaman? | Sparkhouse-2 | 2002 | ![]() |
I just want an address. Well, I'm not going to give it to you. | Sadece bir adres istiyorum. Evet, ve onu sana vermeyeceğim. | Sparkhouse-2 | 2002 | ![]() |
Why have you always hated me? | Neden benden her zaman bu kadar nefret ettin? | Sparkhouse-2 | 2002 | ![]() |
Does it need spelling out? No. I mean right from the start. | Açıklamama gerek var mı? Hayır. Demek istediğim en başından beri. | Sparkhouse-2 | 2002 | ![]() |
I were ten years old and you decided I was shit, didn't you? | On yaşındaydım ve sen o zaman bir bakışta benim boktan biri olduğuma karar verdin, değil mi? | Sparkhouse-2 | 2002 | ![]() |
Well, you are. Now bugger off! | Evet öylesin. Şimdi defol! | Sparkhouse-2 | 2002 | ![]() |
Have you got a bonus card? No. | Bonus kartın var mı? Hayır. | Sparkhouse-2 | 2002 | ![]() |
Where the bloody hell have you been? | Hangi cehennemdeydin? | Sparkhouse-2 | 2002 | ![]() |
Nowhere. Why? | Hiçbir yerde. Neden? | Sparkhouse-2 | 2002 | ![]() |
Eh? I just went in to Hebden Bridge. | Sadece Hebden Bridge'e gittim. | Sparkhouse-2 | 2002 | ![]() |
Another bastard heifer's dead! | Öbür lanet olası düve de öldü! | Sparkhouse-2 | 2002 | ![]() |
You don't take that Land Rover anywhere without my permission! | Land Rover'ı asla benim iznim olmadan alma! | Sparkhouse-2 | 2002 | ![]() |
Do you get it?! | Anladın mı?! | Sparkhouse-2 | 2002 | ![]() |
What the hell on earth are you doing? | Sen ne yaptığını sanıyorsun? | Sparkhouse-2 | 2002 | ![]() |
Lauren, run and get the headmistress. | Lauren, koş ve müdireyi getir. | Sparkhouse-2 | 2002 | ![]() |
What are we doing? Leaving. | Ne yapıyoruz? Gidiyoruz. | Sparkhouse-2 | 2002 | ![]() |
Say sorry. Sorry. | Üzgün olduğunu söyle. Üzgünüm. | Sparkhouse-2 | 2002 | ![]() |
Louder! Sorry! | Daha yüksek sesle! Üzgünüm! | Sparkhouse-2 | 2002 | ![]() |
What have you done to your head? Fell over. | Başına ne yaptın? Düştüm. | Sparkhouse-2 | 2002 | ![]() |
We're going to the seaside. | Deniz kenarına gideceğiz.Sen ne sanıyordun? | Sparkhouse-2 | 2002 | ![]() |
In the middle of winter? Yeah. | Kışın ortasında mı? Evet. | Sparkhouse-2 | 2002 | ![]() |
How long we going for? Forever. | Ne kadar kalacağız? Sonsuza dek. | Sparkhouse-2 | 2002 | ![]() |
Where's Carol? She's gone. | Carol nerede? Gitti. | Sparkhouse-2 | 2002 | ![]() |
She buggered off. | Defolup gitti. | Sparkhouse-2 | 2002 | ![]() |
She's taken everything. | Her şeyi almış. | Sparkhouse-2 | 2002 | ![]() |