• en flag English
    • tr flag Turkish

Search

English Turkish Sentence Translations Page 150956

English Turkish Film Name Film Year Details
Jarheads. Yaşlı denizci. Yaslï denizci. Sniper 3-2 2004 info-icon
Kill him! Öldür onu! ÖIdür onu! Sniper 3-2 2004 info-icon
Marines Deniz kuvvetleri Sniper 3-2 2004 info-icon
Beckett, let's go! Let's get out of here! Beckett, gidelim! Gidelim buradan! Sniper 3-2 2004 info-icon
Goddamn, they're getting close! Love it! Kahretsin, yaklaşıyorlar! Harika! Kahretsin, yaklasïyorlar! Harika! Sniper 3-2 2004 info-icon
Just cover my ass, Beckett. Sen arkamı kolla Beckett. Sen arkamï kolla Beckett. Sniper 3-2 2004 info-icon
Lay him down. Yatırın şöyle. Yatïrïn söyle. Sniper 3-2 2004 info-icon
You'll be okay, Tommy. You're going to be okay. İyileşeceksin Tommy. İyileşeceksin. Lyileseceksin Tommy. Lyileseceksin. Sniper 3-2 2004 info-icon
Welcome to the tunnels, Tommy. Tünellere hoşgeldin Tommy. Tünellere hosgeldin Tommy. Sniper 3-2 2004 info-icon
Can't see a goddamn thing. Hiçbir şey göremiyorum. Hiçbir sey göremiyorum. Sniper 3-2 2004 info-icon
You'll get used to it. It's where the real shit happens, man. Here, take this. Buna alışacaksın. İşin özü bu oğlum. Hadi, al şunu. Buna alïsacaksïn. Isin özü bu oglum. Hadi, al sunu. Sniper 3-2 2004 info-icon
Good luck. Took it off a gook a couple of days ago. Uğurdur. Birkaç gün önce Vietnamlı bir askerden almıştım. Ugurdur. Birkaç gün önce Vietnamlï bir askerden almïstïm. Sniper 3-2 2004 info-icon
NVA motherfuckers! Kuzey Vietnam pislikleri! Sniper 3-2 2004 info-icon
You didn't answer, Master Guns. Your door was unlocked. Cevap vermedin çavuş. Kapın kilitliydi. Cevap vermedin çavus. Kapïn kilitliydi. Sniper 3-2 2004 info-icon
If I wanted clowns to wake me up, I would've joined the circus. Soytarılar tarafından uyandırılmak istesem sirke katılırdım. Soytarïlar tarafïndan uyandïrïlmak istesem sirke katïlïrdïm. Sniper 3-2 2004 info-icon
With all due respect, Master Guns, you should've been a comedian. Saygısızlık etmek istemem ama, komedyen olmalıymışsın. Saygïsïzlïk etmek istemem ama, komedyen olmalïymïssïn. Sniper 3-2 2004 info-icon
We have orders to take you in to see the brass, Master Gunnery Sergeant. Seni üst düzey subayların huzuruna çıkarmamız emredildi. Seni üst düzey subaylarïn huzuruna çïkarmamïz emredildi. Sniper 3-2 2004 info-icon
Yeah, well, I don't want to see the brass. İyi de ben onları görmek istemiyorum. Lyi de ben onlarï görmek istemiyorum. Sniper 3-2 2004 info-icon
Let's get him in the shower. Onu duşa sokun. Onu dusa sokun. Sniper 3-2 2004 info-icon
Sir, you could have your pick of a dozen of the Corps' best snipers. Deniz kuvvetlerindeki en iyi nişancılardan birini seçebilirdiniz. Deniz kuvvetlerindeki en iyi nisancïlardan birini seçebilirdiniz. Sniper 3-2 2004 info-icon
Corporal Evers is particularly good. Onbaşı Evers özellikle iyi. Onbasï Evers özellikle iyi. Sniper 3-2 2004 info-icon
I'm not interested in him. I'm interested in Thomas Beckett. Onunla ilgilenmiyorum. Ben Thomas Beckett'le ilgileniyorum. Sniper 3-2 2004 info-icon
This is NSA Deputy Director William Avery. NSA Müdür Yardımcısı William Avery. NSA Müdür Yardïmcïsï William Avery. Sniper 3-2 2004 info-icon
We know each other, Captain. We served together. Tanışıyoruz yüzbaşı. Birlikte askerlik yaptık. Tanïsïyoruz yüzbasï. Birlikte askerlik yaptïk. Sniper 3-2 2004 info-icon
A lifetime ago, sir. Uzun zaman önceydi. Sniper 3-2 2004 info-icon
Best goddamn sniper I had the privilege of working with. Birlikte çalışma ayrıcalığına eriştiğim en iyi nişancı. Birlikte çalïsma ayrïcalïgïna eristigim en iyi nisancï. Sniper 3-2 2004 info-icon
Well, thank you, sir. What can I do for you? Teşekkürler efendim. Sizin için ne yapabilirim? Tesekkürler efendim. Sizin için ne yapabilirim? Sniper 3-2 2004 info-icon
Tom, I want you on a plane tomorrow. Tom, yarın bir uçağa binmeni istiyorum. Tom, yarïn bir uçaga binmeni istiyorum. Sniper 3-2 2004 info-icon
To where, sir? Vietnam. Nereye gideceğim? Vietnam'a. Nereye gidecegim? Vietnam'a. Sniper 3-2 2004 info-icon
A mountain warlord from Phum Bat. He and his rogue army... Pum Bat'lı bir dağ eşkıyası. O ve çetesi... Pum Bat'lï bir dag eskïyasï. O ve çetesi... Sniper 3-2 2004 info-icon
are running opium, weapons, anything they can get their hands on. afyon, silah ve ellerine ne geçerse alıp satıyorlar. afyon, silah ve ellerine ne geçerse alïp satïyorlar. Sniper 3-2 2004 info-icon
Sounds like a pain in the ass for the Vietnamese, sir. Vietnamlılar için tam bir baş belası olmalı. Vietnamlïlar için tam bir bas belasï olmalï. Sniper 3-2 2004 info-icon
Why are we getting involved? Biz neden karışıyoruz? Biz neden karïsïyoruz? Sniper 3-2 2004 info-icon
He's graduated to bigger and better things. Daha önemli şeyler yapabilir. Daha önemli seyler yapabilir. Sniper 3-2 2004 info-icon
We have intelligence that leads us to believe... İstihbarata göre, İslami Cephe ile... Istihbarata göre, Islami Cephe ile... Sniper 3-2 2004 info-icon
he's been talking business with the Jamaah Islamiyah. iş konuşuyormuş. is konusuyormus. Sniper 3-2 2004 info-icon
What kind of business? Terrorism. Nasıl bir iş? Terörizm. NasïI bir is? Terörizm. Sniper 3-2 2004 info-icon
He's ventured into the big leagues. Büyük oynamaya başladı. Büyük oynamaya basladï. Sniper 3-2 2004 info-icon
Well, with all due respect, sir, there's not very much here. Saygısızlık etmek istemem efendim, ama elimizde fazla bir şey yok. Saygïsïzlïk etmek istemem efendim, ama elimizde fazla bir sey yok. Sniper 3-2 2004 info-icon
Do we even know what he looks like? Neye benzediğini biliyor muyuz bari? Neye benzedigini biliyor muyuz bari? Sniper 3-2 2004 info-icon
Captain Laraby, would you mind excusing us? Yüzbaşı Laraby, bize izin verir misin? Yüzbasï Laraby, bize izin verir misin? Sniper 3-2 2004 info-icon
Of course not, sir. Elbette efendim. Sniper 3-2 2004 info-icon
Thanks, Tom. Teşekkür ederim Tom. Tesekkür ederim Tom. Sniper 3-2 2004 info-icon
His body was shipped home. Cesedi eve gönderilmişti. Cesedi eve gönderilmisti. Sniper 3-2 2004 info-icon
What was left of the body. A body. Vücudundan geri kalanlar. Bir ceset. Sniper 3-2 2004 info-icon
It's a long story, Tom. Let me try to explain some of it. Uzun hikaye Tom. Bir kısmını açıklayayım. Uzun hikaye Tom. Bir kïsmïnï açïklayayïm. Sniper 3-2 2004 info-icon
During the last days before the fall of Saigon, Paul Finnegan was recruited. Paul Finnegan, Saygon'un düşmesinden hemen önce işe alınmıştı. Paul Finnegan, Saygon'un düsmesinden hemen önce ise alïnmïstï. Sniper 3-2 2004 info-icon
Recruited by who? The CIA. Kim tarafından? ClA. Kim tarafïndan? CIA. Sniper 3-2 2004 info-icon
His first op was to help the Khmer Rouge run heroin out of the highlands. İlk işi, Kızıl Kmer'lerin dağdan eroin kaçırmasına yardım etmekti. Ilk isi, KïzïI Kmer'lerin dagdan eroin kaçïrmasïna yardïm etmekti. Sniper 3-2 2004 info-icon
His cut financed the covert operations. Eline geçen pay, gizli faaliyetler için kullanıldı. Eline geçen pay, gizli faaliyetler için kullanïldï. Sniper 3-2 2004 info-icon
As the years passed, our interests changed. Yıllar geçtikçe çıkarlarımız değişti. Yïllar geçtikçe çïkarlarïmïz degisti. Sniper 3-2 2004 info-icon
Finnegan was offered a new op but the jungle had changed him. Finnegan'a yeni bir görev verildi, ama orman onu değiştirmişti. Finnegan'a yeni bir görev verildi, ama orman onu degistirmisti. Sniper 3-2 2004 info-icon
That patriotic fervour had changed into something else... O vatansever duygular başka bir şeye dönüşmüştü. O vatansever duygular baska bir seye dönüsmüstü. Sniper 3-2 2004 info-icon
something that makes him dangerous. Bu da onu tehlikeli kılıyordu. Bu da onu tehlikeli kïlïyordu. Sniper 3-2 2004 info-icon
He's a threat. To you, me, his family, and his country. Bu adam bir tehdit. Sana, bana, ailesine ve bu ülkeye karşı bir tehdit. Bu adam bir tehdit. Sana, bana, ailesine ve bu ülkeye karsï bir tehdit. Sniper 3-2 2004 info-icon
What the hell's he doing here? Onun burada ne işi var? Onun burada ne isi var? Sniper 3-2 2004 info-icon
Is there any other way to handle this? Bu mesele başka türlü ele alınamaz mı? Bu mesele baska türlü ele alïnamaz mï? Sniper 3-2 2004 info-icon
A deal or an arrangement? Bir anlaşma yapılamaz mı? Bir anlasma yapïlamaz mï? Sniper 3-2 2004 info-icon
There's no other way. We've learned the Ho Chi Minh Police... Başka yolu yok. Ho Şi Min polisinin onu yakalamak için... Baska yolu yok. Ho Si Min polisinin onu yakalamak için... Sniper 3-2 2004 info-icon
have set up a sting to capture him. That cannot happen. operasyon başlattığını öğrendik. Bu olmamalı. operasyon baslattïgïnï ögrendik. Bu olmamalï. Sniper 3-2 2004 info-icon
If he is identified, you can imagine the problems that we might face. Eğer kimliği öğrenilirse, karşılaşacağımız sorunları tahmin edebilirsin. Eger kimligi ögrenilirse, karsïlasacagïmïz sorunlarï tahmin edebilirsin. Sniper 3-2 2004 info-icon
The explanations. Not to mention the effect on his family... Açıklamalar... Ailesini ve oğlunu nasıl etkileyeceğinden... Açïklamalar... Ailesini ve oglunu nasïI etkileyeceginden... Sniper 3-2 2004 info-icon
his son... söz etmeye gerek yok... Sniper 3-2 2004 info-icon
You're asking me to kill the man who saved my life. Hayatımı kurtaran kişiyi öldürmemi istiyorsunuz. Hayatïmï kurtaran kisiyi öldürmemi istiyorsunuz. Sniper 3-2 2004 info-icon
I know how incredibly bizarre this must seem to you, Tom... Bunun sana ne kadar tuhaf göründüğünü biliyorum Tom... Bunun sana ne kadar tuhaf göründügünü biliyorum Tom... Sniper 3-2 2004 info-icon
but believe me, this is not the man that you once knew. ama inan bana, bir zamanlar tanıdığın kişi değil o. ama inan bana, bir zamanlar tanïdïgïn kisi degil o. Sniper 3-2 2004 info-icon
Over the years, he has become a cold blooded killer. Yıllar geçtikçe soğukkanlı bir katile dönüştü. Yïllar geçtikçe sogukkanlï bir katile dönüstü. Sniper 3-2 2004 info-icon
And I'm ashamed to say, we bear some responsibility for that... Söylemeye utanıyorum, ama bunun sorumluluğu biraz da bizde. Söylemeye utanïyorum, ama bunun sorumlulugu biraz da bizde. Sniper 3-2 2004 info-icon
and an obligation to rectify the mistake. Hatamızı telafi etmeliyiz. Hatamïzï telafi etmeliyiz. Sniper 3-2 2004 info-icon
As a sniper, you have the option to refuse the mission. Bir nişancı olarak, görevi reddetme hakkına sahipsin. Bir nisancï olarak, görevi reddetme hakkïna sahipsin. Sniper 3-2 2004 info-icon
But I need an answer, Tom. By 0800. Ama bir cevap istiyorum Tom. Sabah 8'e kadar. Sniper 3-2 2004 info-icon
I'll understand if you can't do this. I'll find somebody else. Bunu yapamazsan, anlayışla karşılarım. Ama başkasını bulurum. Bunu yapamazsan, anlayïsla karsïlarïm. Ama baskasïnï bulurum. Sniper 3-2 2004 info-icon
No. Hayır. Hayïr. Sniper 3-2 2004 info-icon
I'll do it. Alone. Yapacağım. Tek başıma. Yapacagïm. Tek basïma. Sniper 3-2 2004 info-icon
I want no observer with me. Yanımda gözlemci istemiyorum. Yanïmda gözlemci istemiyorum. Sniper 3-2 2004 info-icon
I don't want anybody else's hand in it. Başka kimsenin karışmasını istemiyorum. Baska kimsenin karïsmasïnï istemiyorum. Sniper 3-2 2004 info-icon
How can you be so sure he'll do it when the time comes? Vakti gelince bunu yapacağından nasıl bu kadar emin olabilirsin? Vakti gelince bunu yapacagïndan nasïI bu kadar emin olabilirsin? Sniper 3-2 2004 info-icon
One way or another, he will get the job done. Öyle ya da böyle, görevi yerine getirecektir. Sniper 3-2 2004 info-icon
It's all he's got left. Elinde başka hiçbir şey kalmadı. Elinde baska hiçbir sey kalmadï. Sniper 3-2 2004 info-icon
His life isn't worth a damn unless he's risking it, or taking someone else's. Riske girmedikçe veya başka birinin canını almadıkça hayatının hiçbir değeri yok. Riske girmedikçe veya baska birinin canini almadikça hayatinin hiçbir degeri yok. Sniper 3-2 2004 info-icon
First time in Ho Chi Minh? Ho Şi Min'e ilk gelişiniz mi? Ho Si Min'e ilk gelisiniz mi? Sniper 3-2 2004 info-icon
Last time I was here, it was called Saigon. Buraya son gelişimde adı Saygon'du. Buraya son gelisimde adï Saygon'du. Sniper 3-2 2004 info-icon
Welcome to Ho Chi Minh, Mr. Beckett. First time in Vietnam? Ho Şi Min'e hoşgeldiniz Bay Beckett. Vietnam'a ilk gelişiniz mi? Ho Si Min'e hosgeldiniz Bay Beckett. Vietnam'a ilk gelisiniz mi? Sniper 3-2 2004 info-icon
Do you want anything, sir? If you know what I mean, you know? Bir şey ister misiniz bayım? Ne demek istediğimi anlatabildim mi? Bir sey ister misiniz bayïm? Ne demek istedigimi anlatabildim mi? Sniper 3-2 2004 info-icon
Yeah, I know what you mean, and thanks but no thanks. Evet, seni anladım, sağol, ama istemem. Evet, seni anladïm, sagol, ama istemem. Sniper 3-2 2004 info-icon
Sure? Because Ky Mam can get you anything. Emin misiniz? Çünkü Ki Mem size her şeyi temin edebilir. Emin misiniz? Çünkü Ki Mem size her seyi temin edebilir. Sniper 3-2 2004 info-icon
Anything that you want. Any good massage? Ne isterseniz. İyi bir masaja ne dersiniz? Ne isterseniz. Lyi bir masaja ne dersiniz? Sniper 3-2 2004 info-icon
Thank you, sir. Teşekkür ederim efendim. Tesekkür ederim efendim. Sniper 3-2 2004 info-icon
Your bag has arrived, sir. Çantanız geldi efendim. Çantanïz geldi efendim. Sniper 3-2 2004 info-icon
You must have the wrong room. I already have my bags. Yanlış odaya geldiniz herhalde. Çantalarım yanımda. Yanlïs odaya geldiniz herhalde. Çantalarïm yanïmda. Sniper 3-2 2004 info-icon
Not this one, Master Gunnery Sergeant Thomas Beckett. Bu değil, Nişancı Çavuş Thomas Beckett. Bu degil, Nisancï Çavus Thomas Beckett. Sniper 3-2 2004 info-icon
My name is Quan. Detective, Ho Chi Minh City Police. Adım Kuan. Ho Şi Min polisinde dedektifim. Adïm Kuan. Ho Si Min polisinde dedektifim. Sniper 3-2 2004 info-icon
Also your operations contact. Like I give a shit about some badge. Operasyon bağlantınız benim. O kimlik kartları umurumda değil. Operasyon baglantïnïz benim. O kimlik kartlarï umurumda degil. Sniper 3-2 2004 info-icon
What's the operation code name? Cobra. Operasyonun kod adı ne? Kobra. Operasyonun kod adï ne? Kobra. Sniper 3-2 2004 info-icon
Come on in. İçeri gir. Lçeri gir. Sniper 3-2 2004 info-icon
Interesting choice of shirt. You look like a Canadian tourist. İlginç bir gömlek. Kanadalı bir turiste benziyorsunuz. Ilginç bir gömlek. Kanadalï bir turiste benziyorsunuz. Sniper 3-2 2004 info-icon
You'll find what you need here. İhtiyacınız olan şeyi burada bulacaksınız. Lhtiyacïnïz olan seyi burada bulacaksïnïz. Sniper 3-2 2004 info-icon
They say you can make million to one shot. You are the go to guy. Yes? Milyonda birlik atışlar yapıyormuşsunuz. Zor işlerin adamıymışsınız. Milyonda birlik atïslar yapïyormussunuz. Zor islerin adamïymïssïnïz. Sniper 3-2 2004 info-icon
They say a lot of things. Çok şey söylüyorlar. Çok sey söylüyorlar. Sniper 3-2 2004 info-icon
You rest after your trip, then we have some dinner. We talk. Yoldan geldiniz, dinlenin. Akşam yemeğinde konuşuruz. Yoldan geldiniz, dinlenin. Aksam yemeginde konusuruz. Sniper 3-2 2004 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 150951
  • 150952
  • 150953
  • 150954
  • 150955
  • 150956
  • 150957
  • 150958
  • 150959
  • 150960
  • …
  • »
  • »»
Restricted Mode:   
  • Contribute
  • About Us
  • Disclaimer
  • Contact