Search
English Turkish Sentence Translations Page 150541
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| Who did this? | Bunu kim yaptı? | Smallville Lazarus-6 | 2010 | |
| It was one of his clones. | Onun klonlarından biriydi. | Smallville Lazarus-6 | 2010 | |
| Look, I know. I know this sounds insane... | Bunun kulaÄŸa delice geldiÄŸini biliyorum ama... | Smallville Lazarus-6 | 2010 | |
| ...but the real Lex was incubating dozens of them. | ...gerçek Lex düzinelercesini kuluçkaya yatırmış. | Smallville Lazarus-6 | 2010 | |
| I think he planned to use parts of their bodies to heal his own. | Sanırım kendi bedenini iyileştirmek için onların parçalarını kullanacaktı. | Smallville Lazarus-6 | 2010 | |
| Clark, but this one had to be 20 years older... | Clark, ama bu 20'li yaşlarında olmalı... | Smallville Lazarus-6 | 2010 | |
| ...and he destroyed the rest of them. | ...Geri kalan hepsini yok etti. | Smallville Lazarus-6 | 2010 | |
| Why are you still alive? | Sen neden hala hayattasın? | Smallville Lazarus-6 | 2010 | |
| He told me to give you a message. | Sana bir mesaj iletmemi söyledi. | Smallville Lazarus-6 | 2010 | |
| He said that you'd come save me and that when you did... | Beni kurtarabileceğini söyledi ve bunu yaptığın zaman... | Smallville Lazarus-6 | 2010 | |
| ...it was finally time for the two of you to face off. | ...ikinizin karşı karşıya gelecek zamanı olacakmış. | Smallville Lazarus-6 | 2010 | |
| He's in Lawson's Field. | O Lawson'un Tarlası'nda. | Smallville Lazarus-6 | 2010 | |
| "And would that I might endure his agony, as well as mine." | Onun acısına kendiminmiş gibi dayanacağım. | Smallville Lazarus-6 | 2010 | |
| The Scarlet Letter. | Utanç Sembolü. | Smallville Lazarus-6 | 2010 | |
| Of course, the letter is a mark of shame. | Elbette bu sembol utancı temsil ediyor. | Smallville Lazarus-6 | 2010 | |
| At least it was when I found Clark... | En azından 10 sene önce Clark'ı... | Smallville Lazarus-6 | 2010 | |
| ...tied to that post 10 years ago. | ...tam burada asılı bulduğumda öyleydi. | Smallville Lazarus-6 | 2010 | |
| You know Clark? | Clark'ı tanıyor musun? | Smallville Lazarus-6 | 2010 | |
| I saved him that day. | O gün onu ben kurtarmıştım. | Smallville Lazarus-6 | 2010 | |
| Right here in this very spot. | Tam bu noktada. | Smallville Lazarus-6 | 2010 | |
| And all he did was betray me. | Onunsa tek yaptığı bana ihanet etmekti! | Smallville Lazarus-6 | 2010 | |
| Lex. Hmm. | Lex. Hmm. | Smallville Lazarus-6 | 2010 | |
| I've evolved. | GeliÅŸtim. | Smallville Lazarus-6 | 2010 | |
| And with age comes wisdom. Hmm? | YaÅŸ beraberinde bilgelik de getiriyor.. Hmm? | Smallville Lazarus-6 | 2010 | |
| You see, Lois, you are his greatest weakness. | Lois sen onun, zayıf noktasısın. | Smallville Lazarus-6 | 2010 | |
| Or should I say, the Blur's greatest weakness. | Ya da sen Görüntü'nün zayıf noktasısın mı demeliyim? | Smallville Lazarus-6 | 2010 | |
| Your death will break him. | Ölümün onu çok üzecek. | Smallville Lazarus-6 | 2010 | |
| Where's the real Lex? | Gerçek Lex nerede? | Smallville Lazarus-6 | 2010 | |
| The Creator died two years ago. | Yaratıcı iki sene önce öldü. | Smallville Lazarus-6 | 2010 | |
| Nasty truck explosion. | Kötü bir patlama sonucu. | Smallville Lazarus-6 | 2010 | |
| If he's not alive, then why...? LEX: Why am I? | Eğer o hayatta değilse neden...? Neden ben hayattayım? | Smallville Lazarus-6 | 2010 | |
| He created us to heal himself. | O bizi kendini iyileştirmek için yarattı. | Smallville Lazarus-6 | 2010 | |
| He just didn't live long enough to reap the benefits. | Ürünleri toplamaya zamanı yetmedi. | Smallville Lazarus-6 | 2010 | |
| You remember this place, don't you? | Bu yeri hatırlıyorsun, değil mi? | Smallville Lazarus-6 | 2010 | |
| Not far from where we first met. | İlk tanıştığımız yerden çok uzak değil. | Smallville Lazarus-6 | 2010 | |
| The bridge. | Köprü. | Smallville Lazarus-6 | 2010 | |
| Lex would have died if I hadn't pulled him out of that car. | Evet eğer onu arabadan çıkarmasaydım Lex orada ölmüş olacaktı. | Smallville Lazarus-6 | 2010 | |
| And you never let me forget it. | Bunu asla unutmamamı sağladın. | Smallville Lazarus-6 | 2010 | |
| The truth is, by the time you dragged me to shore... | Gerçek şu ki, beni o kıyıya çıkardığın sırada... | Smallville Lazarus-6 | 2010 | |
| ...something new had crept into your heart. | ...kalbinde yeni bir şey ortaya çıktı. | Smallville Lazarus-6 | 2010 | |
| The most damning of the seven deadly sins. | Yedi ölümcül günahın en kötüsü. | Smallville Lazarus-6 | 2010 | |
| Now you wear that pride on your chest. | Åimdi o kibri göğsünde taşıyorsun. | Smallville Lazarus-6 | 2010 | |
| Right here, in that self righteous symbol. | Tam burada. O kendini beğenmiş sembolünde. | Smallville Lazarus-6 | 2010 | |
| But just beneath it lies the darkness in your heart. | Ama altında kalbinde karanlık bir kısım var. | Smallville Lazarus-6 | 2010 | |
| Just like me, you are your own worst enemy. | Aynı benim gibi. En büyük düşmanın kendin. | Smallville Lazarus-6 | 2010 | |
| I'm nothing like you. | Ben senin gibi deÄŸilim. | Smallville Lazarus-6 | 2010 | |
| We're more like brothers than you think. | Sandığından daha çok kardeşiz. | Smallville Lazarus-6 | 2010 | |
| That's why you could never stop me. | Bu yüzden beni asla durduramayacaksın. | Smallville Lazarus-6 | 2010 | |
| Because deep down inside, you know you brought death and destruction. | Çünkü içinde bir yerlerde sadece ölüm ve yıkım getirdiğini biliyorsun! | Smallville Lazarus-6 | 2010 | |
| The only reason anyone ever calls you a hero... | Sana kahraman demelerinin tek sebebi... | Smallville Lazarus-6 | 2010 | |
| ...is because you clean up the disasters you unleash. | ...ortaya çıkardığın felaketleri temizlemen. | Smallville Lazarus-6 | 2010 | |
| I am dying, Clark. | Ölüyorum Clark. | Smallville Lazarus-6 | 2010 | |
| But don't flatter yourself, you didn't do it. | Ama böbürlenme. Bunu sen yapmadın. | Smallville Lazarus-6 | 2010 | |
| I'm just sorry that this mutated body of mine won't last long enough... | Bu değişmiş bedenimin dünyanın sana sırt çevirdiğini... | Smallville Lazarus-6 | 2010 | |
| ...to see the world turn on you. | ...göremeyecek olması üzücü. | Smallville Lazarus-6 | 2010 | |
| What did you do? | Ne yaptın? | Smallville Lazarus-6 | 2010 | |
| There's an explosion rocking the roof of the Daily Planet. | Daily Planet'in çatısına bir patlayıcı yerleştirdim. | Smallville Lazarus-6 | 2010 | |
| You can stop that beacon... | O küreyi trafiğin tam ortasına... | Smallville Lazarus-6 | 2010 | |
| ...from plummeting into the rush hour traffic. | ...düşmeden durdurabilirsin | Smallville Lazarus-6 | 2010 | |
| ...you can save the woman you love. | ...sevdiğin kadını kurtarırsın. | Smallville Lazarus-6 | 2010 | |
| Even you aren't fast enough to save both. | İkisini de kurtaracak kadar hızlı değilsin. | Smallville Lazarus-6 | 2010 | |
| Today, the world will finally lose faith in its heretic hero. | Sonunda bugün dünya kahramanına olan inancını kaybedecek! | Smallville Lazarus-6 | 2010 | |
| Where I first saved you. | Seni ilk kurtardığım yerde. | Smallville Lazarus-6 | 2010 | |
| I refused to let him win... | Onun kazanmasını engelledim!... | Smallville Lazarus-6 | 2010 | |
| ...and I pushed myself harder than I ever have before. | ...ve Kendimi daha önce yapmadığım kadar zorladım! | Smallville Lazarus-6 | 2010 | |
| For a second... | Bir saniye için... | Smallville Lazarus-6 | 2010 | |
| ...I thought I was flying. | ...uçtuğumu sandım. | Smallville Lazarus-6 | 2010 | |
| But I saved everyone. | Herkesi kurtardım. | Smallville Lazarus-6 | 2010 | |
| I don't know how, but I saved them all. | Nasıl yaptım bilmiyorum ama herkesi kurtardım. | Smallville Lazarus-6 | 2010 | |
| I've finally become the hero you sent me here to be. | Sonunda bir kahraman oldum. | Smallville Lazarus-6 | 2010 | |
| JOR EL: Pride. Vanity. | Kibir, gösteriş... | Smallville Lazarus-6 | 2010 | |
| You almost took a man's life... | ...neredeyse bir adamı öldürüyordun. | Smallville Lazarus-6 | 2010 | |
| ...and you dare tell me you're following the path I set out for you? | Sonra gelmiÅŸ bana senin gitmeni istediÄŸim... | Smallville Lazarus-6 | 2010 | |
| You told me I had unfinished business here. | yolda gittiğini mi söylüyorsun? Bana burada bitmemiş bir işim olduğunu söyledin. | Smallville Lazarus-6 | 2010 | |
| An evil here that I had to face, and Lex. | Karşılaşmam gereken bir kötülük olduğunu!, ve Lex. | Smallville Lazarus-6 | 2010 | |
| JOR EL: The evil is you, Kal El. | O kötülük sensin, Kal El. | Smallville Lazarus-6 | 2010 | |
| The greatest threat Earth will face is coming. | Dünyanın karşılaşacağı en büyük tehdit yaklaşıyor. | Smallville Lazarus-6 | 2010 | |
| It preys on wavering souls like yours. | Senin gibi bocalayan ruhları avlayacak. | Smallville Lazarus-6 | 2010 | |
| Once this darkness consumes you, you will be Earth's greatest enemy. | Karanlık bir kere seni ele geçirince, dünyanın en büyük düşmanı sen olacaksın. | Smallville Lazarus-6 | 2010 | |
| That's not my fate. | Benim kaderim bu deÄŸil. | Smallville Lazarus-6 | 2010 | |
| JOR EL: You cannot be a beacon of hope when you have darkness in your heart. | Kalbinde karanlık varken umudun ışığı olamazsın. | Smallville Lazarus-6 | 2010 | |
| Then why did you send me back? Why did you give me a second chance? | O zaman beni neden geri getirdin? Neden bana ikinci bir ÅŸans verdin? | Smallville Lazarus-6 | 2010 | |
| JOR EL: I didn't. | Ben vermedim.. | Smallville Lazarus-6 | 2010 | |
| It was not my decision to give you back your life. | Seni hayata döndürmek benim kararım değildi. | Smallville Lazarus-6 | 2010 | |
| You may not see me as a hero... | Sen beni bir kahraman olarak görmeyebilirsin ama... | Smallville Lazarus-6 | 2010 | |
| ...but the rest of the world does. | ...dünyanın geri kalanı öyle görüyor! | Smallville Lazarus-6 | 2010 | |
| JOR EL: I regret, as a father, my faith in you blinded me to the truth. | Sana olan inancım gerçeği, görmemi engellediği için bir baba olarak çok pişmanım. | Smallville Lazarus-6 | 2010 | |
| You will never be Earth's savior. | Asla dünyanın kurtarıcısı olamayacaksın. | Smallville Lazarus-6 | 2010 | |
| FLAGG: Oh, it's your lucky day, Shamrock. | Bugün şanslı günün Shamrock. | Smallville Lazarus-6 | 2010 | |
| I'm letting you go. | Gitmene izin vereceÄŸim. | Smallville Lazarus-6 | 2010 | |
| Just like that, huh? | Öylece mi?, huh? | Smallville Lazarus-6 | 2010 | |
| See, now I'm disappointed. | Hayal kırıklığına uğradım. | Smallville Lazarus-6 | 2010 | |
| I was kind of holding out for a goodbye kiss from you. | Sana elveda öpücüğü vermek istiyordum. | Smallville Lazarus-6 | 2010 | |
| We're not done. | İşimiz bitmedi. | Smallville Lazarus-6 | 2010 | |
| I will hunt you and I will find you. You understand? | Senin peşinden gelip, seni bulacağım, Anladın mı? | Smallville Lazarus-6 | 2010 | |
| FLAGG: You don't even know who I am. | Kim olduÄŸumu bile bilmiyorsun ama... | Smallville Lazarus-6 | 2010 | |
| But I know who you are. | ...ben seni tanıyorum. | Smallville Lazarus-6 | 2010 | |
| And I will be watching, Green Arrow. | Seni izliyor olacağım, Green Arrow. | Smallville Lazarus-6 | 2010 | |
| Chores, Clark. | İşler, Clark. | Smallville Lazarus-6 | 2010 | |
| Work keeps a man honest. | Çalışmak insanın doğru kalmasını sağlar. | Smallville Lazarus-6 | 2010 |