Search
English Turkish Sentence Translations Page 14766
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
So, Soniya called off the wedding? | Yani Soniya düğünü iptal mi etti? | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
l did. | ben iptal ettim. | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
You called it off? | Sen mi iptal ettin? | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
You called it off? | Sen iptal ettin, ha? | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
He called it off? | O iptal etti, öyle mi? | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
So you don't mind if l ask Soniya out to dinner, right? | O zaman Soniya'yı akşam yemeğine çıkarsam sorun olmaz, değil mi? | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
Dude, what the | Dostum, sen ne | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
What, she's hot man. | Ne var, hatun ateşli. | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
You got more? Cupboard. | Başka var mı? Dolapta. | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
So, you called up that guy | Demek şu adamı aradın | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
art director, what's his name? | hani şu sanat yönetmeni olan, neydi adı? | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
l'm done with that crap | O saçmalıkla işim bitti benim | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
l'm moving back home. | eve geri taşınıyorum. | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
l can't make the fucking rent, that's why. | Çünkü kirayı karşılayamam, nedeni bu. | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
Hey, what the heII what the heII Is thIs? | Hey, bu bu da ne böyle? | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
Don't look at me | Bana bakmayın | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
it's the hand of God. | Allahın hikmeti işte. | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
You crazy bastard. | Seni manyak piç kurusu. | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
You don't want It, I'II keep It aII | İstemezseniz, hepsi bende kalabilir | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
Dude, don't touch It, don't, don't | Dostum, dokunma ona, dur, dur | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
What are you doIng now? | Bu sefer n'apıyorsun? | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
Coming! | Çıkıyorum! | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
Stop your mischief. | Müsriflik yapmayı bırak. | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
Did you show daddy the card you made for uncle? | Amcan için hazırladığın kartpostalı babana gösterdin mi? | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
Show it to him. | Göstersene. | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
You made a card for uncle? | Amcana kartpostal mı hazırladın? | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
Very good | Çok güzel | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
this is lovely | çok tatlı. | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
Read it to me. | Okusana. | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
Dear tauji, we are all very sorry | Sevgili Tauji, kurşunu kıçına yediğin için | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
that bullet hit your bum. | hepimiz çok üzgünüz. | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
We hope you can soon | Umarız en kısa zamanda | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
go potty on your own. | kakanı tek başına yapabilirsin. | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
ls that what you 've written? | Bunu mu yazdın? | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
He can't write that? | Böyle olmaz, değil mi? | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
You 're right. | Haklısın. | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
Actually beta, it should be | Aslında tatlım, şöyle yazmalısın | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
a bullet hit your bum. | kıçına kurşun yemek. | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
We all are very sorry | Kıçına kurşun yediğin için | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
a bullet hit your bum. | hepimiz çok üzgünüz. | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
What are you doing? You 'll break it! | N'apıyorsun? Kıracaksın şunu! | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
Come on, let's go. | Hadi, gidiyoruz. | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
l don't have that car anymore. | O araba artık bende değil. | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
The magic photo, this | Sihirli fotoğraf, bu | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
it's yours. | bu senin. | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
Goodbye, Tashi. | Hoşçakal Tashi. | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
Sohaya with her latest single | Son parçasıyla Sohaya sizlerle | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
l hate you, like l love you | Senden nefret ediyorum, seni sevdiğim gibi | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
like l love you, in brackets. | seni sevdiğim gibi, parantez içinde. | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
I hate you, IIke I Iove you, | Senden nefret ediyorum, seni sevdiğim gibi | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
I hate you, | Senden nefret ediyorum | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
like l love you, love you, love you! | seni sevdiğim gibi, sevdiğim gibi, sevdiğim gibi! | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
Bastard | Piç kurusu | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
you 're goIng to pay for that.! | bunun parasını ödeyeceksin! | Delhi Belly-1 | 2011 | ![]() |
I don't want to go someplace else. | Başka bir yere gitmek istemiyorum. | Delhi Safari-1 | 2012 | ![]() |
My home is here. | Benim evim burası. | Delhi Safari-1 | 2012 | ![]() |
I live in this jungle. | Bu ormanda yaşıyorum. | Delhi Safari-1 | 2012 | ![]() |
I've already lost my father. | Babamı kaybettim. | Delhi Safari-1 | 2012 | ![]() |
I don't want to lose my home, too. | Evimi de kaybetmek istemiyorum. | Delhi Safari-1 | 2012 | ![]() |
Timeout, Dad, timeout. | Yeter, Baba, yeter. | Delhi Safari-1 | 2012 | ![]() |
Well, give up? 1 | Pes mi ediyorsun? 1 | Delhi Safari-1 | 2012 | ![]() |
Not a chance. | Hiç şansım yok. | Delhi Safari-1 | 2012 | ![]() |
Exactly. You haven't got a chance. | Kesinlikle. Bana karşı hiç şansın yok. | Delhi Safari-1 | 2012 | ![]() |
Oh, yeah? Try it again, and I'll knock your spots off! | Öylemi? Hadi tekrar deneyelim. Bu sefer görüşecez. | Delhi Safari-1 | 2012 | ![]() |
Listen to you. | Beni iyi dinle. | Delhi Safari-1 | 2012 | ![]() |
If talk were a left hook, you'd be king of the jungle. | Eğer beni yenebilseydin. Bu ormanın kralı olurdun. | Delhi Safari-1 | 2012 | ![]() |
Just like his father, a smooth talker. | Aynı baban gibi, iyi konuşmacı. | Delhi Safari-1 | 2012 | ![]() |
Aw, honey, don't get the wrong idea. | Tatlım, sakın yanlış anlama. | Delhi Safari-1 | 2012 | ![]() |
We were just, um... | Biz sadece... | Delhi Safari-1 | 2012 | ![]() |
He was just talking... Huh? | O sadece... | Delhi Safari-1 | 2012 | ![]() |
About how pretty your eyes get when you're mad at him. | Sinirlendiğinde, gözlerinin ne kadar güzel olduğundan bahsediyordu. | Delhi Safari-1 | 2012 | ![]() |
I was? Oh, yeah, I was. | Ben... Evet aynen öyle. | Delhi Safari-1 | 2012 | ![]() |
Don't play dumb. | Salağa yatma. | Delhi Safari-1 | 2012 | ![]() |
You both deserve a smack on the bum. | Siz iki serseri dayağı hakettiniz. | Delhi Safari-1 | 2012 | ![]() |
Wow, you're a poet, Mom. | Anne çok etkileyici konuştun. | Delhi Safari-1 | 2012 | ![]() |
You, be quiet. | Sen bir sus. | Delhi Safari-1 | 2012 | ![]() |
And, you, stop fighting. | Ve sen, döğüşmeyi bırak. | Delhi Safari-1 | 2012 | ![]() |
Are you trying to turn my son into Rambo overnight? | Oğlum Rambo gibi mi olsun istiyorsun? | Delhi Safari-1 | 2012 | ![]() |
Honey, he needs to learn self defense, doesn't he? | Tatlım, kendini savunmayı öğrenmeli, öyle değil mi? | Delhi Safari-1 | 2012 | ![]() |
I'm making him a man. | Ona adam olmayı öğretiyorum. | Delhi Safari-1 | 2012 | ![]() |
He's not a man. He's a cub. | O adam değil. O daha bir çocuk. | Delhi Safari-1 | 2012 | ![]() |
Mom, please, chill. | Anne, bu kadar endişelenme. | Delhi Safari-1 | 2012 | ![]() |
Don't tell me to chill. | Bana endişe etmememi söyleme. | Delhi Safari-1 | 2012 | ![]() |
What if you got hurt? | Yaralanabilirdin. | Delhi Safari-1 | 2012 | ![]() |
You two have no idea... | Siz annelerin neler hissettiğini... | Delhi Safari-1 | 2012 | ![]() |
No idea how a mother feels. | ...anlayamazsınız. | Delhi Safari-1 | 2012 | ![]() |
Fine, go ahead and joke, but don't come crying to me. | Tamam, dalga geçmeye devam edin, sonra gelipte bana ağlamayın. | Delhi Safari-1 | 2012 | ![]() |
Uh oh, I've got a feeling you're gonna be sleeping | Baba bana geliyor ki, sen bu akşamı... | Delhi Safari-1 | 2012 | ![]() |
outside the cave tonight, Dad. | ...mağranın dışında uyuyarak geçireceksin. | Delhi Safari-1 | 2012 | ![]() |
Don't worry, Yuvi. | Merak etme, Yuvi. | Delhi Safari-1 | 2012 | ![]() |
I know a secret way of getting back on her good side. | Onu iyi etmenin, sırrını biliyorum. | Delhi Safari-1 | 2012 | ![]() |
How? With a song. | Nasıl? Şarkı ile. | Delhi Safari-1 | 2012 | ![]() |
Everything you are | Herşeyim sensin | Delhi Safari-1 | 2012 | ![]() |
And everything I am | Benim herşeyim | Delhi Safari-1 | 2012 | ![]() |
We're together like the earth and flowers | Biz yeryüzünde ki çiçekler gibiyiz | Delhi Safari-1 | 2012 | ![]() |
Understand | Anlıyor musun | Delhi Safari-1 | 2012 | ![]() |
We're all in tune | Hep beraber söylüyoruz | Delhi Safari-1 | 2012 | ![]() |
Each and every day | Her zaman her gün | Delhi Safari-1 | 2012 | ![]() |
How can we be happy with that look upon your face? | Senin yüzün asıkken biz nasıl mutlu olabiliriz | Delhi Safari-1 | 2012 | ![]() |
'Oause you know that I'm yours | Senin olduğumu biliyorsun | Delhi Safari-1 | 2012 | ![]() |