Search
English Turkish Sentence Translations Page 146623
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
It was like a suicide pact, only with bangs. | İntihar sözleşmesi gibi bir şeydi, sadece kahküller üzerineydi. İntihar sözleşmesi gibi bir şeydi, sadece kâhküller üzerineydi. | Scrubs My Big Move-1 | 2005 | ![]() |
I cut off my hair, and of course, she backed out. | Ben saçımı kestim, tabii ki o tırstı. | Scrubs My Big Move-1 | 2005 | ![]() |
But even though my bangs looked horrible, | Kahküllerim korkunç görünüyor olsa da, Kâhküllerim korkunç görünüyor olsa da,... | Scrubs My Big Move-1 | 2005 | ![]() |
I kept them that way, mostly because those stupid bangs | o şekilde tuttum, ama asıl sebebi ...o şekilde tuttum, ama asıl sebebi... | Scrubs My Big Move-1 | 2005 | ![]() |
were the only thing in my life that I felt I had control over. | o salak kahküller hayatımda kontrol edebildiğim tek şeydi. ...o salak kâhküller, hayatımda kontrol edebildiğim tek şeydi. | Scrubs My Big Move-1 | 2005 | ![]() |
You know? | Biliyor musun? Anlıyor musun? | Scrubs My Big Move-1 | 2005 | ![]() |
I'm so tired of everyone telling me what to do. | Herkesin bana ne yapmam gerektiğini söylemesinden bıktım. | Scrubs My Big Move-1 | 2005 | ![]() |
When to be home, what to wear, when to take my medicine. | Ne zaman eve döneceğim, ne giyeceğim, ilaçlarımı ne zaman alacağım. | Scrubs My Big Move-1 | 2005 | ![]() |
I mean, I'm the one who's sick. Right? | Yani, hasta olan benim, değil mi? | Scrubs My Big Move-1 | 2005 | ![]() |
I can handle my own life. | Kendi hayatımı idare edebilirim. | Scrubs My Big Move-1 | 2005 | ![]() |
How about I tell your parents the prescription's will be given | Ailene, reçetenin sana verileceğini ve bundan sonra Dilantin Ailene, reçetenin sana verileceğini ve bundan sonra Dilantin... | Scrubs My Big Move-1 | 2005 | ![]() |
directly to you. You're in charge of getting your Dilantin, taking it. | alma sorumluluğunun sende olacağını söylememe ne dersin? ...alma sorumluluğunun sende olacağını söylememe ne dersin? | Scrubs My Big Move-1 | 2005 | ![]() |
I don't have a ring, but you can kiss my arse. | Benim yüzüğüm yok, ama kıçımı öpebilirsin. | Scrubs My Big Move-1 | 2005 | ![]() |
Feared in grey... beautiful in blue. | Griden korkuyorlar... Maviyi seviyorlar. | Scrubs My Big Move-1 | 2005 | ![]() |
I'm gonna grab a fry... some ketchup. | Bir patates alacağım... biraz da ketçap. Bir patates alacağım,... biraz da ketçap. | Scrubs My Big Move-1 | 2005 | ![]() |
No, that was weird. | Hayır, bu tuhaftı. | Scrubs My Big Move-1 | 2005 | ![]() |
What're you doin'? That's all it was. | Ne yapıyorsun? Hepsi bu kadardı. | Scrubs My Big Move-1 | 2005 | ![]() |
And if you still need someone to blame, why don't you try blaming yourself? | Eğer suçlayacak birisini arıyorsan, neden kendinden başlamayı denemiyorsun? | Scrubs My Big Move-1 | 2005 | ![]() |
You're absolutely right. It's my fault you kissed my wife. | Kesinlikle haklısın. Karımı öpmüş olman tamamen benim hatam. | Scrubs My Big Move-1 | 2005 | ![]() |
I'm goin' home. Who do you think you're talkin' to? | Ben eve gidiyorum. Kiminle konuştuğunu sanıyorsun? | Scrubs My Big Move-1 | 2005 | ![]() |
You think you're the greatest husband? I was there when you | Harika bir koca olduğunu mu sanıyorsun? Eski kız arkadaşınla oynaştığında Harika bir koca olduğunu mu sanıyorsun? Eski kız arkadaşınla oynaştığında... | Scrubs My Big Move-1 | 2005 | ![]() |
flirted with your ex and neglected to tell her you're married. | oradaydım ve ona evli olduğunu söylemeyi ihmal ettin. ...oradaydım ve ona evli olduğunu söylemeyi ihmal ettin. | Scrubs My Big Move-1 | 2005 | ![]() |
When you tried to hook up with that waitress the day before you got engaged. | Nişanlanmadan bir gün önce o garsonla takıldığında da. | Scrubs My Big Move-1 | 2005 | ![]() |
When you hooked up with that stripper at Boobies, Boobies, Boobies. | "Memeler, memeler, memeler"deki striptizci ile takıldığın zaman da. | Scrubs My Big Move-1 | 2005 | ![]() |
I know, but I told her my name was Turk. Point is, think of the millions of times | Biliyorum, ama adımın Turk olduğunu söyledim. Demek istediğim, karınla takılmak yerine Biliyorum, ama adımın Turk olduğunu söyledim. Demek istediğim,... | Scrubs My Big Move-1 | 2005 | ![]() |
you've chosen not to hang with your wife cos you were tryin' to hang with me. | kaç defa benimle takılmayı tercih ettiğini bir düşünsene. ...kaç defa benimle takılmayı tercih ettiğini bir düşünsene. | Scrubs My Big Move-1 | 2005 | ![]() |
It's time you started acting like a real husband | Çılgın bir kovboy yerine, gerçek bir Çılgın bir kovboy yerine, gerçek bir... | Scrubs My Big Move-1 | 2005 | ![]() |
instead of actin' like some sort of crazy cowboy. | koca gibi davranma zamanın geldi. ...koca gibi davranma zamanın geldi. | Scrubs My Big Move-1 | 2005 | ![]() |
A cowboy? I don't know. It just came to me. | Kovboy mu? Bilemiyorum. Aklıma o geldi. | Scrubs My Big Move-1 | 2005 | ![]() |
You know I'm right, Turk. | Haklı olduğumu biliyorsun, Turk. | Scrubs My Big Move-1 | 2005 | ![]() |
When your pride's at stake, you can't help but have questions. | Söz konusu gururunuz olduğunda, soru sormadan edemezsiniz. | Scrubs My Big Move-1 | 2005 | ![]() |
Just tell me. How did you know what was bothering her? | Söyle bakalım. Onun canını sıkan şeyin ne olduğunu nasıl anladın? | Scrubs My Big Move-1 | 2005 | ![]() |
Tell me now so that we don't have to talk anymore. Ever. | Bunun cevabını ver, böylece bir daha konuşmak zorunda kalmayalım. Asla. | Scrubs My Big Move-1 | 2005 | ![]() |
How is it that no man understands that every woman, | Erkekler şunu nasıl anlamazlar, her kadın, Erkekler şunu nasıl anlamazlar, her kadın,... | Scrubs My Big Move-1 | 2005 | ![]() |
whether she's 16 or 60, still has that awkward, insecure, | yedisinde de yetmişinde de, içinde, garip, özgüvensiz, kendini tanıyan ...yedisinde de yetmişinde de, içinde, garip, özgüvensiz, kendini tanıyan... | Scrubs My Big Move-1 | 2005 | ![]() |
self conscious teenage girl inside of her? | bir genç kız barındırır? ...bir genç kız barındırır. | Scrubs My Big Move-1 | 2005 | ![]() |
A lot of times, the answer is about sacrifice. | Pek çok zaman, doğru cevap fedakarlıktır. Pek çok zaman, doğru cevap fedakârlıktır. | Scrubs My Big Move-1 | 2005 | ![]() |
Hey. Look, I was thinkin' maybe... | Hey. Bak, düşünüyordum da... | Scrubs My Big Move-1 | 2005 | ![]() |
Maybe you'd rather just stay in tonight... | Belki de bu gece, evde kalsan daha iyi olur... | Scrubs My Big Move-1 | 2005 | ![]() |
You know, have some pizza, watch some movies. | Pizza yer, film izlersin. | Scrubs My Big Move-1 | 2005 | ![]() |
Are you tryin' to smile? | Gülümsemeye mi çalışıyorsun? | Scrubs My Big Move-1 | 2005 | ![]() |
You're so damn cute. | Çok tatlısın. | Scrubs My Big Move-1 | 2005 | ![]() |
Sometimes sacrifice is only wearing your new uni when you're not at work. | Bazen, fedakarlık yeni üniformanı iş dışında giymektir. Bazen, fedakârlık yeni üniformanı iş dışında giymektir. | Scrubs My Big Move-1 | 2005 | ![]() |
OK, how about this one? Three blue jays fly into a bar. | Bu nasıl? Üç mavi alakarga bir bara girerler. | Scrubs My Big Move-1 | 2005 | ![]() |
They say, "We just want to wet our beaks." | Derler ki, "Sadece gagalarımızı ıslatmak istiyoruz". | Scrubs My Big Move-1 | 2005 | ![]() |
No? Sorry, Dan. You tell one. | Olmadı mı? Üzgünüm, Dan. Bir tane de sen anlat. | Scrubs My Big Move-1 | 2005 | ![]() |
Other times, it's about swallowing that damn pride. | Bazen de, kahrolası gururunu ayaklarının altın almaktır. Bazen de, kahrolası gururunu ayaklarının altına almaktır. | Scrubs My Big Move-1 | 2005 | ![]() |
J.D., would you hand me the wine, please? | J.D., şarabı uzatır mısın, lütfen? | Scrubs My Big Move-1 | 2005 | ![]() |
Turk's not talkin' to me. | Turk benimle konuşmuyor. | Scrubs My Big Move-1 | 2005 | ![]() |
But ultimately, big or small, | Ama eninde sonunda, büyük ya da küçük, Ama sonuçta, büyük ya da küçük,... | Scrubs My Big Move-1 | 2005 | ![]() |
sacrifice is about doin' something you really don't want to do. | fedakarlık, yapmak istemediğiniz bir şeyi yapmaktır. ...fedakârlık, yapmak istemediğiniz bir şeyi yapmaktır. | Scrubs My Big Move-1 | 2005 | ![]() |
Hey, guys, I know we talked about this before, but... I'm movin' out. | Hey, millet, bunu daha önce konuştuğumuzu biliyorum ama... ben başka bir yere taşınıyorum. Hey, millet, bunu daha önce konuştuğumuzu biliyorum ama... | Scrubs My Big Move-1 | 2005 | ![]() |
Yeah. You guys need your space. Wow. Thanks, man. | Evet. Sizin başbaşa kalmaya ihtiyacınız var. Vov. Teşekkürler, adamım. Evet. Sizin baş başa kalmaya ihtiyacınız var. Teşekkürler, adamım. | Scrubs My Big Move-1 | 2005 | ![]() |
You're gonna miss me, though. | Elbette, beni özleyeceksiniz. | Scrubs My Big Move-1 | 2005 | ![]() |
Hey, you could turn his room into a gym. | Hey, odasını spor odası yapabilirsiniz. | Scrubs My Big Move-1 | 2005 | ![]() |
We ain't puttin' no gym in my media room. | Eğlence odama spor salonu falan yapmıyoruz. | Scrubs My Big Move-1 | 2005 | ![]() |
Whose media room? Our media room. | Kimin eğlence odası? Bizim. | Scrubs My Big Move-1 | 2005 | ![]() |
What? I didn't say anything. I didn't do anything. | Ne? Bir şey demedim, bir şey yapmadım! | Scrubs My Blind Date-1 | 2002 | ![]() |
What imaginary slight have you concocted in that paranoid brain of yours? | O ufak paranoyak beyninde yine ne uydurdun? | Scrubs My Blind Date-1 | 2002 | ![]() |
Shouldn't there be some sort of sign... | İşaret gibi bir şeyler olması gerekmez miydi? | Scrubs My Blind Date-1 | 2002 | ![]() |
Look at that. You should put it back down before someone slips and falls. | Biri kayıp düşmeden onu geri koymalısın. | Scrubs My Blind Date-1 | 2002 | ![]() |
Good, because I make most decisions | Demek öyle yapmalıyım, güzel zaten kararlarımın çoğunu senin... Demek öyle yapmalıyım, güzel zaten kararlarımın çoğunu senin.. | Scrubs My Blind Date-1 | 2002 | ![]() |
based on your opinion. I'm thinking of splitting up with the wife. | ...fikirlerine dayanarak alıyorum. Mesela karımla da ayrılmayı düşünüyorum. fikirlerine dayanarak alıyorum. Bak mesela karımla da ayrılmayı düşünüyorum.. | Scrubs My Blind Date-1 | 2002 | ![]() |
Maybe you could mull that over. Get back to me. | Belki bunu da bir düşünür, fikrini söylersin. Belki bunu da bir düşünür.. fikrini söylersin.. | Scrubs My Blind Date-1 | 2002 | ![]() |
Floor's wet, ma'am. | Zemin ıslak bayan! | Scrubs My Blind Date-1 | 2002 | ![]() |
Little help over here. Little help. | Yardım edin, Yardım! | Scrubs My Blind Date-1 | 2002 | ![]() |
Move it or lose it, Q tip. | Kenara çekil ağız çubuğu! Kenara çekil kulak çubuğu! | Scrubs My Blind Date-1 | 2002 | ![]() |
Q tip. Cos you're skinny and your head's fuzzy. | Ağız çubuğu dedi! Çünkü hem sıskasın hem de kafan bulanık ya. Kulak çubuğu dedi! Çünkü hem sıskasın hem de kafan pamuk gibi ya. | Scrubs My Blind Date-1 | 2002 | ![]() |
Something's going down. | Bir şeyler olacak. | Scrubs My Blind Date-1 | 2002 | ![]() |
Bring it in here, you knuckleheads. Take a knee if you need to. | Toplanın buraya angutlar. Gerekiyorsa bir ara verin. | Scrubs My Blind Date-1 | 2002 | ![]() |
I have been on since midnight, so I stand here | Gece yarısından beri çalışıyorum, şu an ise olağan seviyedeki küçümseyici.. | Scrubs My Blind Date-1 | 2002 | ![]() |
with my usual contempt for all of you, | ..yüz ifademle tabi hemşire Roberts'in bünyemi epey etkileyen rezalet... ..yüz ifademle tabi hemşire Roberts'in bünyemi epey etkileyen rezalet .. | Scrubs My Blind Date-1 | 2002 | ![]() |
but with the added wrinkle of having 13 cups | ...kahvesinden 13 bardak içmemin katkısıyla oluşan... ..kahvesinden 13 bardak içmemin katkısıyla oluşan.. | Scrubs My Blind Date-1 | 2002 | ![]() |
of piss poor excuse for coffee passing straight through me. | ...buruşukluk da dâhil karşınızdayım. ..buruşukluk da dahil karşınızdayım. | Scrubs My Blind Date-1 | 2002 | ![]() |
I'm going to hit you hard and fast. | Size çook sert ve çook hızlı çarparım. | Scrubs My Blind Date-1 | 2002 | ![]() |
Now, then, I think some of you may have noticed | Şimdi, bazılarınız fark etmiş olacak ki geçen gece görevi... Şimdi, bazılarınız farketmiş olacak ki geçen gece görevi.. | Scrubs My Blind Date-1 | 2002 | ![]() |
that all 27 of the patients that were here in the ICU | ...aldığımda burada yoğun bakımda yatmakta olan 27 hastanın hepsi... ..aldığımda burada yoğun bakımda yatmakta olan 27 hastanın hepsi.. | Scrubs My Blind Date-1 | 2002 | ![]() |
when I started last night are still alive, | ...şu an hâlâ hayatta. şu an hala hayatta. | Scrubs My Blind Date-1 | 2002 | ![]() |
and I intend for them to still be breathing | Ve bu gece yarısı buradan defolup çıktığımda... Ve bu gece yarısı buradan defolup çıktığımda.. | Scrubs My Blind Date-1 | 2002 | ![]() |
when I get the hell outta here tonight at midnight. | ...bu insanların hâlâ yaşıyor olmasını istiyorum. ..bu insanların hala yaşıyor olacağını hesaplıyorum. | Scrubs My Blind Date-1 | 2002 | ![]() |
I think you understand what kind of opportunity we have in front of us. | Sanırım önümüzde nasıl bir fırsat olduğunu anladınız. | Scrubs My Blind Date-1 | 2002 | ![]() |
What opportunity... Shut up! | Ne fırsatı? Sus! | Scrubs My Blind Date-1 | 2002 | ![]() |
In baseball, when a pitcher's hot, | Beyzbol'da bir atıcı ritmini yakalamışsa... Beyzbol'da bir atıcı ritmini yakalamışsa.. | Scrubs My Blind Date-1 | 2002 | ![]() |
no one talks to him, just stay out of his way. | ...kimse onunla konuşmaz, kimse ona bakmaz sadece yolundan çekilirsin. kimse onunla konuşmaz, kimse ona bakmaz sadece yolundan çekilirsin. | Scrubs My Blind Date-1 | 2002 | ![]() |
Why are you talking about baseball? Cos you should never jinx a pitcher | Beyzbolla ne alakası var şimdi? Çünkü eğer atıcının mükemmel... Beyzbolla ne alakası var şimdi? Çünkü eğer atıcının mükemmel.. | Scrubs My Blind Date-1 | 2002 | ![]() |
when he has a chance to throw a perfect game. My God, Barbie, | ...bir maç çıkarma şansı varsa ona asla, asla uğursuzluk getirmemelisin. Tanrım! .. bir maç çıkarma şansı varsa ona asla, asla uğursuzluk getirmemelisin. Tanrım! | Scrubs My Blind Date-1 | 2002 | ![]() |
how do you put your bra and panties on in the morning, | Barbie, sabahları sutyenini ve donunu kendi başına giymeyi... Barbie, sen kendi başına sabahları sutyenini donunu giymeyi.. | Scrubs My Blind Date-1 | 2002 | ![]() |
all by yourself? It's remarkable. | ...nasıl beceriyorsun. Çok ilginç! nasıl beceriyorsun. Çok ilginç! | Scrubs My Blind Date-1 | 2002 | ![]() |
See, cos he's the pitcher... Yeah, I get it now. | Anladın mı? Çünkü şimdi o atıcı.... Tamam, şimdi anladım. Anladın mı? Çünkü şimdi o atıcı... Tamam, şimdi anladım. | Scrubs My Blind Date-1 | 2002 | ![]() |
A chance to be part of a perfect game | Mükemmel bir maçın parçası olma şansını yakalamak hayatta bir kez... Mükemmel bir maçın parçası olma şansını yakalamak hayatta bir kez.. | Scrubs My Blind Date-1 | 2002 | ![]() |
is a once in a lifetime opportunity. It just never happens. | ...karşılaşılan bir fırsattır. Hiç gerçekleşmez. ..karşılaşılan bir fırsattır... Hiç gerçekleşmez. | Scrubs My Blind Date-1 | 2002 | ![]() |
Which is why I don't mind Dr Cox paging me | İşte bu sebepten Dr. Cox'un bana bu saat içinde... İşte bu sebepten Dr. Cox'un bana bu saat içinde .. | Scrubs My Blind Date-1 | 2002 | ![]() |
for the 13th time this last hour. | ...13. kez çağrı atmasını çok umursamıyorum. 13. kez çağrı atmasını çok umursamıyorum. | Scrubs My Blind Date-1 | 2002 | ![]() |
ICU is where the most critical cases get turfed. | Yoğun bakım çoğu kritik hastanın postalandığı yerdir. Yoğun bakım çoğu kritik hastanın yollandığı yerdir. | Scrubs My Blind Date-1 | 2002 | ![]() |
So many patients die here, you think of death as another co worker, | O kadar çok hasta ölür ki ölümün de buranın bir çalışanı olduğunu düşünürsünüz. O kadar çok hasta ölür ki ölümün de bura nın bir çalışanı olduğunu düşünürsün. | Scrubs My Blind Date-1 | 2002 | ![]() |
looking over your shoulder with the same demands as everyone else you work with. | Çalıştığın diğer arkadaşların gibi, can sıkıcı istekleri olan birisi. Çalıştığın diğer arkadaşlarınla benzer sıkıcı istekleri olan biri. | Scrubs My Blind Date-1 | 2002 | ![]() |
Dr Dorian... | Dr. Dorian. Dr Dorian... | Scrubs My Blind Date-1 | 2002 | ![]() |
I know you're busy, but my daughter's selling cookies. | Yoğun olduğunuzu biliyorum ama kızım şu kurabiyelerden satıyor. | Scrubs My Blind Date-1 | 2002 | ![]() |
Put me down for two boxes of mint thingies. | O naneli şeylerden iki kutu da bana yaz. | Scrubs My Blind Date-1 | 2002 | ![]() |
She's in second place in her troop. | Takımında ikinci sırada. | Scrubs My Blind Date-1 | 2002 | ![]() |