Search
English Turkish Sentence Translations Page 146304
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
...mature. | ...olgunsun. | Scarlet Street-1 | 1945 | ![]() |
I like mature people. | Olgun insanlara bayılırım. | Scarlet Street-1 | 1945 | ![]() |
Well, what I wanted to say was... | Şey, söylemek istediğim şeye gelirsek... | Scarlet Street-1 | 1945 | ![]() |
you shouldn't be alone in the street so late at night. | ...geceleri bir başına sokaklarda gezmemelisin. | Scarlet Street-1 | 1945 | ![]() |
I was coming home from work. | İşten evime gidiyordum. | Scarlet Street-1 | 1945 | ![]() |
You work this late? | Bu kadar geç saate kadar çalışıyor musun yani? | Scarlet Street-1 | 1945 | ![]() |
You're an actress! Oh, you are clever! | Aktrissin! Ne kadar zekisin! | Scarlet Street-1 | 1945 | ![]() |
Now that you know all about me, tell me about yourself. | Şimdi benim hakkımda her şeyi bildiğine göre, biraz da kendinden bahset. | Scarlet Street-1 | 1945 | ![]() |
What do you do? I? | Ne iş yaparsın? Ben mi? | Scarlet Street-1 | 1945 | ![]() |
Well, you see... Don't tell me. | Şey, işin doğrusu... Sakın söyleme. | Scarlet Street-1 | 1945 | ![]() |
You work in a bank? No. | Bankada mı çalışıyorsun? Hayır. | Scarlet Street-1 | 1945 | ![]() |
Well let's see, Greenwich Village is full of artists... | Bir düşünelim, Greenwich Village sanatçılarla dolu... | Scarlet Street-1 | 1945 | ![]() |
I meet you in Greenwich Village... | Seninle Greenwich Village'de karşılaştım. | Scarlet Street-1 | 1945 | ![]() |
You must be an artist. Right? | Bir sanatçı olmalısın. Değil mi? | Scarlet Street-1 | 1945 | ![]() |
Yes, yes, I paint. Of course, you're a painter. | Evet, evet, resim yaparım. Elbette, bir ressamsın. | Scarlet Street-1 | 1945 | ![]() |
I love paintings. | Tablolara bayılırım. | Scarlet Street-1 | 1945 | ![]() |
To think I took you for a cashier. | Bir an kasiyerin teki olduğunu düşündüm de. | Scarlet Street-1 | 1945 | ![]() |
You know those art galleries on Fifth Avenue? | Beşinci Cadde'deki resim galerilerini bilir misin? | Scarlet Street-1 | 1945 | ![]() |
The prices they charge! | Hele ki biçtikleri o fiyatlar! | Scarlet Street-1 | 1945 | ![]() |
I saw one little picture that cost 50,000 dollars. | Şu kadarcık bir resme 50.000 dolar istiyorlar. | Scarlet Street-1 | 1945 | ![]() |
They called it a... | Ona şey diyorlardı... | Scarlet Street-1 | 1945 | ![]() |
Seesan. Cezanne. | Seesan. Cezanne. | Scarlet Street-1 | 1945 | ![]() |
He was a great French painter. | Çok önemli bir Fransız ressamdı. | Scarlet Street-1 | 1945 | ![]() |
I'd like to own that painting. | O tabloya sahip olmak isterdim. | Scarlet Street-1 | 1945 | ![]() |
You would? | İster miydin? | Scarlet Street-1 | 1945 | ![]() |
For 50,000 dollars? | 50,000 dolar verip mi? | Scarlet Street-1 | 1945 | ![]() |
Well, you can't put any price on masterpieces like that. | Öyle başyapıtlara belirli bir fiyat biçemezsin. | Scarlet Street-1 | 1945 | ![]() |
They're worth... well... | Onların değeri... şey... | Scarlet Street-1 | 1945 | ![]() |
Whatever you can afford to pay for them. | Onlara ne kadar ödeyebilirsen odur. | Scarlet Street-1 | 1945 | ![]() |
You know what, I bet I saw some of your pictures there and didn't know it. | Biliyor musun Chris, eminim farkında olmadan orada bir kaç tablona bakmışımdır. | Scarlet Street-1 | 1945 | ![]() |
Next time I'll look for your name. | Bir dahaki sefere senin ismini taşıyanlara bakacağım. | Scarlet Street-1 | 1945 | ![]() |
I don't sell my pictures. | Resimlerimi satmıyorum. | Scarlet Street-1 | 1945 | ![]() |
Not in New York, you mean? | New York'da mı satmıyorsun yani? | Scarlet Street-1 | 1945 | ![]() |
No, I... I know. | Hayır, ben... Biliyorum. | Scarlet Street-1 | 1945 | ![]() |
I bet you sell your pictures in Europe, France or some place like that. | Eminim ki tablolarını Avrupa'da, Fransa ya da öyle bir ülkede satıyorsundur. | Scarlet Street-1 | 1945 | ![]() |
You can tell I don't know much about painting. | Göründüğü gibi resimler hakkında pek bir şey anlamam. | Scarlet Street-1 | 1945 | ![]() |
I bet you get as much for your pictures in France | Ama eminim ki Fransızlar tabloları için New York'da ne kadar alıyorlarsa... | Scarlet Street-1 | 1945 | ![]() |
as those Frenchmen get right here in New York. | ...sen de orada o kadar alıyorsundur. | Scarlet Street-1 | 1945 | ![]() |
You're never appreciated in your own country. | Kendi ülkende asla kıymetin bilinmez. | Scarlet Street-1 | 1945 | ![]() |
Well, that's one way of looking at it. | O da bir bakış açısı. | Scarlet Street-1 | 1945 | ![]() |
But you know, when I paint I don't think of money. | Biliyor musun, resim yaptığımda parayı hiç düşünmem bile. | Scarlet Street-1 | 1945 | ![]() |
I just paint for fun. Fun? | Sadece zevk için resim yaparım. Zevk için mi? | Scarlet Street-1 | 1945 | ![]() |
He doesn't pull any rough stuff like you. | Senin gibi zor işlerle uğraşmıyor. | Scarlet Street-1 | 1945 | ![]() |
Why, I had a chance to clean up in a crap game. | Temiz bir oyunda iyi bir para kırma şansı yakalamıştım. | Scarlet Street-1 | 1945 | ![]() |
All I needed was 50 bucks... | Tek ihtiyacım 50 dolardı... | Scarlet Street-1 | 1945 | ![]() |
And what did you show up with? 15, for cat's sake. | Peki sen kaç parayla geldin? 15 dolarla yahu. | Scarlet Street-1 | 1945 | ![]() |
That's all I had. | Tüm param oydu. | Scarlet Street-1 | 1945 | ![]() |
Besides, you kept me waiting two hours in the rain. | Ayrıca beni o yağmurda 2 saat beklettin. | Scarlet Street-1 | 1945 | ![]() |
And then you gave me a dirty look. I didn't give you a dirty look. | Sonra da bana pis pis baktın. Pis pis falan bakmadım. | Scarlet Street-1 | 1945 | ![]() |
Any girl who waits 2 hours in the rain for a guy is gonna give him a dirty look | Dinle, bir erkek için yağmur altında 2 saat bekleyen her kadın erkeğine pis pis bakar. | Scarlet Street-1 | 1945 | ![]() |
Trouble with you, baby, is you have no imagination. | Bebeğim, sendeki sorun hiç hayal gücün olmaması. | Scarlet Street-1 | 1945 | ![]() |
What do you expect me to do? I expect you to use your brains. | Ne yapmamı bekliyorsun? Aklını kullanmanı. | Scarlet Street-1 | 1945 | ![]() |
For cat's sake this chump is crazy about you! | Tanrı aşkına, bu budala senin için deliriyor! | Scarlet Street-1 | 1945 | ![]() |
This is a set up. He's in the big money, isn't he? | Bu bir düzmece olacak. Çok parası var, değil mi? | Scarlet Street-1 | 1945 | ![]() |
You said 50,000 a picture, didn't you? | Bir resim için 50,000 dedin, doğru mu? | Scarlet Street-1 | 1945 | ![]() |
And here I am, knocking my brains out, trying to raise a little capital... | Ben de burada, bir sermaye yaratmak için kafa patlatıp duruyorum... | Scarlet Street-1 | 1945 | ![]() |
and this is right in your lap. | ...ve bu adam kucağına düşmüş durumda. | Scarlet Street-1 | 1945 | ![]() |
You don't have to call what's his name | Bu adı her neyseyi arayıp... | Scarlet Street-1 | 1945 | ![]() |
and get a measly 50. | ...değersiz bir 50lik istemeye de lüzum yok. | Scarlet Street-1 | 1945 | ![]() |
This bird is goofy about you! | Bu kuş budala gibi tutulmuş sana! | Scarlet Street-1 | 1945 | ![]() |
Write him, date him up. | Mektup yaz, bir randevu ver. | Scarlet Street-1 | 1945 | ![]() |
I can't take money off an old man like that! | Onun gibi yaşlı bir adamdan para alamam! | Scarlet Street-1 | 1945 | ![]() |
For cat's sake, get big hearted | Tanrı aşkına, biraz yüce gönüllü... | Scarlet Street-1 | 1945 | ![]() |
and smart, Lazy Legs! | ...ve uyanık ol Tembel Teneke! | Scarlet Street-1 | 1945 | ![]() |
Why, I see fellas in the big dough without half my brains... | Benim yarım kadar aklı çalışmayan ama para babası adamlar görüyorum... | Scarlet Street-1 | 1945 | ![]() |
but ability isn't enough! | ...ama yetenek yeterli değil! | Scarlet Street-1 | 1945 | ![]() |
You gotta have money to make money. Capital! | Para kazanmak için paran olmalı. Sermaye! | Scarlet Street-1 | 1945 | ![]() |
But the boys at the Acme Garage would | Acme Garajındaki çocuklar... | Scarlet Street-1 | 1945 | ![]() |
cut me in on a half interest if I can put up the money. | ...parayı getirirsem faizi yarıya indireceklerini söylüyorlar. | Scarlet Street-1 | 1945 | ![]() |
How much do they want? Three or four thousand. | Ne kadar istiyorlar? Üç ya da dört bin. | Scarlet Street-1 | 1945 | ![]() |
Yipe! | Yuh! | Scarlet Street-1 | 1945 | ![]() |
For cat's sake, I'm not talking about chicken feed! | Tanrı aşkına, burada tavuk yeminden bahsetmiyorum! | Scarlet Street-1 | 1945 | ![]() |
You get an interest in a business like that... | Böyle bir işte faiz alırsan... | Scarlet Street-1 | 1945 | ![]() |
and it's a cinch to squeeze out your partners. | ...ortaklarından para sızdırmak çocuk oyuncağı olur. | Scarlet Street-1 | 1945 | ![]() |
Then you're on easy street. | O zaman refah içinde yaşarsın. | Scarlet Street-1 | 1945 | ![]() |
Jeepers, the pipe dreams you have! | Tanrım, sen ve şu boş hayallerin! | Scarlet Street-1 | 1945 | ![]() |
Now what about the letter? | Şimdi, şu mektubu yazmaya ne dersin? | Scarlet Street-1 | 1945 | ![]() |
Oh, I can get 50 or a hundred perhaps, but I can't get | 50 ya da 100 dolar alabilirim, ama dediğin miktarda... | Scarlet Street-1 | 1945 | ![]() |
the kind of money you're talking about, I wouldn't know how. | ...parayı alamam, bunun nasıl yapıldığını bile bilmiyorum. | Scarlet Street-1 | 1945 | ![]() |
Johnny, where are you going? Where I won't be wasting my time. | Johnny, nereye gidiyorsun? Boşa zaman harcamayacağım bir yere. | Scarlet Street-1 | 1945 | ![]() |
Johnny, Johnny... | Johnny, Johnny... | Scarlet Street-1 | 1945 | ![]() |
I don't know why I'm so crazy about you. | Neden senin için böylesine çıldırıyorum hiç bilmiyorum. | Scarlet Street-1 | 1945 | ![]() |
Oh, yes you do... | Bence gayet iyi biliyorsun... | Scarlet Street-1 | 1945 | ![]() |
Now what about my proposition? | Teklifime ne diyorsun? | Scarlet Street-1 | 1945 | ![]() |
You don't have to tap the old chump for much... | Babalıktan çok fazla para sızdırman gerekmiyor... | Scarlet Street-1 | 1945 | ![]() |
not at first. | ...tabii başlarda böyle. | Scarlet Street-1 | 1945 | ![]() |
We'll get you a decent apartment. | Sana iyi bir daire bulacağız. | Scarlet Street-1 | 1945 | ![]() |
Someplace where I'll like to come and see you, not a dump like this. | Gelip seni görebileceğim bir yere, böyle bir çöplüğe değil. | Scarlet Street-1 | 1945 | ![]() |
Well, Lazy Legs? | Evet, Tembel Teneke? | Scarlet Street-1 | 1945 | ![]() |
May I come in to my own apartment? Hello, Funny Face. | Kendi daireme girebilir miyim? Merhaba Nemrut Suratlı. | Scarlet Street-1 | 1945 | ![]() |
Why don't you just move in, Johnny? | Neden buraya taşınmıyorsun ki Johnny? | Scarlet Street-1 | 1945 | ![]() |
Then I can move out. Now, Millie... | Böylece ben de buradan çıkabilirim. Ama Millie... | Scarlet Street-1 | 1945 | ![]() |
Stop picking on my fianc�. How do you spell that word? | Nişanlıma sataşıp durma. O kelimeyi nasıl söylüyorsun? | Scarlet Street-1 | 1945 | ![]() |
With an "F", like in "Funny Face". | "N" ile, "Nemrut"taki gibi. | Scarlet Street-1 | 1945 | ![]() |
She pays half the rent, doesn't she? | Kiranın yarısını ödüyor, değil mi? | Scarlet Street-1 | 1945 | ![]() |
That was the general idea, Big Shot, when we signed the lease. | Kira kontratını imzaladığımızda düşüncemiz bu şekildeydi Kodaman. | Scarlet Street-1 | 1945 | ![]() |
I don't mind if you want this place to yourself. | Burayı kendine istemene bir şey dediğim yok. | Scarlet Street-1 | 1945 | ![]() |
To you, Baby. | Sana gelirsek bebeğim. | Scarlet Street-1 | 1945 | ![]() |
What's he mean by that? Oh, nothing. You know Johnny. | Öyle yaparak ne demek istedi? Hiçbir şey. Johnny'yi bilirsin. | Scarlet Street-1 | 1945 | ![]() |
Yeah, I know Johnny all right. | Evet, onu gayet iyi bilirim. | Scarlet Street-1 | 1945 | ![]() |