• en flag English
    • tr flag Turkish

Search

English Turkish Sentence Translations Page 145981

English Turkish Film Name Film Year Details
Perhaps you're asking yourself how it came out. Belki kendinize, nasıl sonuçlandı diye soruyorsunuzdur. Saraband-1 2003 info-icon
I stayed with Johan until early October. Johan'la ekim ortalarına kadar kaldım. Saraband-1 2003 info-icon
Our time together was relaxingly pleasant. Birlikte son derece rahattık. Saraband-1 2003 info-icon
We almost never talked about sensitive subjects. Hassas konulardan neredeyse hiç konuşmadık. Saraband-1 2003 info-icon
The last night we celebrated. Son gece kutlama yaptık. Saraband-1 2003 info-icon
Nothing out of this world, but good enough. Çok olağanüstü değilse de idare ederdi. Saraband-1 2003 info-icon
We promised to remain in touch. İrtibat halinde kalmaya söz verdik. Saraband-1 2003 info-icon
I think we even fantasized about a trip to Florence... Floransa'ya bir seyahat fantazisi bile yaptık. Saraband-1 2003 info-icon
the next spring. Gelecek bahar için... Saraband-1 2003 info-icon
That trip never happened, of course. Bu gezi gerçekleşmedi tabi ki. Saraband-1 2003 info-icon
But we used to speak on the phone on Sundays. Fakat pazar günleri telefonla konuştuk. Saraband-1 2003 info-icon
Then, one day Mrs. Nilsson answered the phone. Sonra birgün telefona Mrs. Nilsson cevap verdi. Saraband-1 2003 info-icon
She said that Johan couldn't take any calls, Johan'ın telefona gelemediğini söyledi. Saraband-1 2003 info-icon
but that he would write. fakat sonra yazabilirmiş. Saraband-1 2003 info-icon
I asked if he was all right; she said yes, as far as she could tell. İyi olup olmadığını sordum. dili döndüğünce, evet, dedi. Saraband-1 2003 info-icon
That he was just tired and that he would be writing. Sadece yorgunmuş ve bana yazacakmış. Saraband-1 2003 info-icon
I never got a letter, of course. Elbette hiç mektup alamadım. Saraband-1 2003 info-icon
I wrote him, but never got an answer. Ben ona yazdım ama cevap gelmedi. Saraband-1 2003 info-icon
Things are always all right with me. In order. Benim işlerim yolunda. Düzenli. Saraband-1 2003 info-icon
Everything in its place. Maybe I'm a bit lonely, but I don't know. Herşey yerli yerinde. Belki biraz yalnızım ama bilmiyorum. Saraband-1 2003 info-icon
Sometimes... I think of Anna. Bazen... Anna'yı düşünüyorum. Saraband-1 2003 info-icon
I wonder how she managed her life. Acaba işlerini nasıl düzenlerdi... Saraband-1 2003 info-icon
How she spoke... Nasıl konuşurdu... Saraband-1 2003 info-icon
How she moved... nasıl yürürdü... Saraband-1 2003 info-icon
Her look... Görünüşü... Saraband-1 2003 info-icon
That almost surreal smile. o gerçeküstü gülümsemesi... Saraband-1 2003 info-icon
Anna's feelings. Anna'nın duyguları... Saraband-1 2003 info-icon
Anna's love. Anna'nın aşkı... Saraband-1 2003 info-icon
Something happened to me that perhaps is related to this. Bana da bununla birlikte birşeyler oldu. Saraband-1 2003 info-icon
When I came back, I visited my daughter Martha at the sanatorium. Geldikten sonra kızım Martha'yı ziyarete gittim. Saraband-1 2003 info-icon
But I thought about the enigma... Bu muamma hakkında düşündüm ve... Saraband-1 2003 info-icon
that for the first time in our lives... Hayatımız boyunca ilk kez... Saraband-1 2003 info-icon
I realized... I felt... Anladım... Hissettim... Saraband-1 2003 info-icon
that I was touching my daughter. ...kızıma dokunuyordum. Saraband-1 2003 info-icon
My baby. Bebeğime... Saraband-1 2003 info-icon
When a man loves a woman When a man loves a woman Sarangbadeun yeoja-1 1994 info-icon
and I haven't had a chance to pick up my laundry. ve çamaşırlarımı almak için vaktim olmadı. Sarangbadeun yeoja-1 1994 info-icon
And? I thought you could pick it up for me. Ve? Benim için alabileceğini düşündüm? Sarangbadeun yeoja-1 1994 info-icon
Here's the receipt and $30. That should cover it. İşte makbuz ve 30$. Bu yeterli olacaktır. Sarangbadeun yeoja-1 1994 info-icon
What do you propose that I do with your laundry after I pick it up? Çamaşırlarını aldıktan sonra yapacağım hakkındaki teklifin ne? Sarangbadeun yeoja-1 1994 info-icon
Well, then? Öyleyse tamam? Sarangbadeun yeoja-1 1994 info-icon
Cream cheese frosting? Kremalı peynirle kaplı? Sarangbadeun yeoja-1 1994 info-icon
Check it out. Look. Şuna bak. Bak. Sarangbadeun yeoja-1 1994 info-icon
Cable guy come this morning? Bu sabah kablolu tv için geldiler mi? Sarangbadeun yeoja-1 1994 info-icon
Is that Chablis? Bu Chablis mi? Sarangbadeun yeoja-1 1994 info-icon
Why wasn't your real daddy there? Gerçek baban niye orda değil? Sarangbadeun yeoja-1 1994 info-icon
Oh! I married your daddy... Oh! Babanla evlendim... Sarangbadeun yeoja-1 1994 info-icon
That's how much he wanted me. Beni o kadar çok istiyordu. Sarangbadeun yeoja-1 1994 info-icon
Which part were you afraid I missed? Hangi kısmını kaçırdığımdan endişe ediyorsunuz? Sarangbadeun yeoja-1 1994 info-icon
Amy? Sorry. Amy? Özür dilerim. Sarangbadeun yeoja-1 1994 info-icon
It's to wear on trips so that the stewardesses know you're spoken for. Seyahatlerinde giymen için böylece hostesler kimin adına konuştuğunu bilecekler. Sarangbadeun yeoja-1 1994 info-icon
Porsche again. Oh, honey. Yine Porsche. Oh, tatlım. Sarangbadeun yeoja-1 1994 info-icon
Hey, it's 1:00 in the morning. People are trying to have sex up here! Hey, sabahın biri. Burda insanlar sevişmeye çalışıyor! Sarangbadeun yeoja-1 1994 info-icon
Alice. Goddamn it. Shut up! Alice. Kahretsin. Kapa çeneni! Sarangbadeun yeoja-1 1994 info-icon
But what if he did? Well, that would be closer. Ama ya derse? O zaman yaklaşmış olabilir. Sarangbadeun yeoja-1 1994 info-icon
I'm checking on availability for end of the day wind down. Gün sonu rahatlaması için olasılıkları kontrol ediyorum. Sarangbadeun yeoja-1 1994 info-icon
That's right, where's Alice? Bye. Doğru, Alice nerede? Bye. Sarangbadeun yeoja-1 1994 info-icon
Listen, I, uh, got a trip. Dinle, Benim, seyahatim var. Sarangbadeun yeoja-1 1994 info-icon
five bucks to stay with you. Michael. seninle kalması için 5$ teklif ederim. Michael. Sarangbadeun yeoja-1 1994 info-icon
My friend. She needed me. She needed to talk. Arkadaşım. Bana ihtiyacı vardı. Konuşmaya ihtiyacı vardı. Sarangbadeun yeoja-1 1994 info-icon
You don't know what I go through. You don't have a fucking clue. Neler yaşadığımı bilmiyorsun. Bir ipucun bile yok. Sarangbadeun yeoja-1 1994 info-icon
Look what I got for you. See? Bak senin için neyim var. Gördün mü? Sarangbadeun yeoja-1 1994 info-icon
I'm not staying with her. Hey, it's gonna be okay, honey. Onunla kalmayacağım. Hey, sorun çıkmayacak, tatlım. Sarangbadeun yeoja-1 1994 info-icon
She still puts you down, and I don't like it. Hey. Seni hala arkada bırakıyor ve ben bunu sevmiyorum. Hey. Sarangbadeun yeoja-1 1994 info-icon
No. No. I guess you're just tired. Hayır. Hayır. Sanırım yorgunsun. Sarangbadeun yeoja-1 1994 info-icon
Give him the small one. He likes to feel useful. Ona küçük olanı ver. Faydalı olduğunu hissetmeyi sever. Sarangbadeun yeoja-1 1994 info-icon
I got it, I got it. Aldım, aldım. Sarangbadeun yeoja-1 1994 info-icon
The best thing you can do for me is just have the grandest time in the world... Benim için yapabileceğin en iyi şey dünya üzerindeki en iyi zamanı geçirmen... Sarangbadeun yeoja-1 1994 info-icon
Hello. Hey, Dad! You know what? Merhaba. Hey Baba! Biliyor musun? Sarangbadeun yeoja-1 1994 info-icon
Thanks, I gotta go. Bye. Bye, girl. Bye. Teşekkürler, Gitmem lazım. Güle güle kızım. Bye. Sarangbadeun yeoja-1 1994 info-icon
Safe trip. Güvenli seyahat edin. Sarangbadeun yeoja-1 1994 info-icon
Found a guy at the beach who'll watch us have sex. Sahilde sevişirken bizi izleyecek birini bulursun. Sarangbadeun yeoja-1 1994 info-icon
Come on, honey. Ooh. Okay. Hadi tatlım. Tamam. Sarangbadeun yeoja-1 1994 info-icon
they paid you to fly here, I got a pass... Buraya uçman için para ödediler, ... Sarangbadeun yeoja-1 1994 info-icon
Not unless they comp the drinks. Ah. İçicekeleri tamamlayana kadar değil. Ah. Sarangbadeun yeoja-1 1994 info-icon
all the trouble you can handle. Sit down. Okay, great. I know you can. istediğin bütün dertleri verebilirim. Otur. Tamam, güzel. Biliyorum yaparsın. Sarangbadeun yeoja-1 1994 info-icon
Alice! Alice! Alice. Alice. Sarangbadeun yeoja-1 1994 info-icon
And thinking back, it's been going on for quite a while, Alice. Ve geçmişi düşününce, bir süredir bu böyle Alice. Sarangbadeun yeoja-1 1994 info-icon
Last night was the best thing that could've happened to straighten my ass out. Dün gece aklımı başıma getirebilecek en iyi şey oldu. Sarangbadeun yeoja-1 1994 info-icon
Hi... Hey! Someone's getting married. Selam... Hey! Birileri evleniyor. Sarangbadeun yeoja-1 1994 info-icon
Hi, pretty girl. Merhaba tatlı kız. Sarangbadeun yeoja-1 1994 info-icon
Hi, Casey, honey. You look wonderful. Merhaba, Casey, tatlım. Çok güzel görünüyorsun. Sarangbadeun yeoja-1 1994 info-icon
I smell Murphy's Oil. Yes, I used it a lot. Murphy'nin yağı kokuyor. Evet bol bol kullandım. Sarangbadeun yeoja-1 1994 info-icon
Come on, baby, it's late. Hadi bebeğim, geç oldu. Sarangbadeun yeoja-1 1994 info-icon
Case, I think we're gonna have to fill out one of these homicide reports for Felicia. Case, sanırım Felicia için şu cinayet raporlarından birini dolduracağız. Sarangbadeun yeoja-1 1994 info-icon
to make sure that you did it on... Good morning. Good morning. yaptığından emin olmak için... Günaydın. Günaydın. Sarangbadeun yeoja-1 1994 info-icon
and not last thing Sunday, okay? What's the difference? ve pazar günü en sona bırakmıyorsun, tamam? Ne fark var? Sarangbadeun yeoja-1 1994 info-icon
You all right? I... Whoa. Sen iyi misin? Ben... Sarangbadeun yeoja-1 1994 info-icon
And I'll call you a little later. Seni daha sonra ararım. Sarangbadeun yeoja-1 1994 info-icon
Mom, are you sick? Anne hasta mısın? Sarangbadeun yeoja-1 1994 info-icon
Jess, listen to me. I'm gonna have somebody over there right away. Jess, dinle beni. Birilerinin hemen oraya gelmesini sağlayacağım. Sarangbadeun yeoja-1 1994 info-icon
I start at 4:00 in the morning, and it goes all day. Sabah 4:00'te başladım ve tüm gün devam etti. Sarangbadeun yeoja-1 1994 info-icon
What am I gonna do? We'll figure it out. Şimdi ne yapacağım. Birşeyler buluruz. Sarangbadeun yeoja-1 1994 info-icon
Mommy. Amy. Oh, I'll just wait in the kitchen. Anne. Amy. Oh, ben mutfakta bekliyorum. Sarangbadeun yeoja-1 1994 info-icon
we'll talk on the phone and you'll come see me. telefonda konuşuruz ve sen gelip beni görürsün. Sarangbadeun yeoja-1 1994 info-icon
It will never happen again. Birdaha asla olmayacak. Sarangbadeun yeoja-1 1994 info-icon
Hi. Welcome. Merhaba. Hoşgeldin. Sarangbadeun yeoja-1 1994 info-icon
Crazy love çılgın aşk Sarangbadeun yeoja-1 1994 info-icon
Kids are unbelievable. Çocuklar inanılmaz. Sarangbadeun yeoja-1 1994 info-icon
First she wants French toast, then she wants tuna. Önce kızarmış ekmek istiyor sonra ton balığı Sarangbadeun yeoja-1 1994 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 145976
  • 145977
  • 145978
  • 145979
  • 145980
  • 145981
  • 145982
  • 145983
  • 145984
  • 145985
  • …
  • »
  • »»
Restricted Mode:   
  • Contribute
  • About Us
  • Disclaimer
  • Contact