Search
English Turkish Sentence Translations Page 145905
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
The less we use our eyes... The more we see. | Gözlerimizi ne kadar az kullanırsak... O kadar çok görürüz. | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
Okay, okay, so, what are we not looking for, then? | Tamam, tamam, peki, uh, o zaman neyi aramıyoruz? | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
These couldn't have been made by the creature we believe we saw. | Bu gördüğümüze inandığımız yaratık tarafından yapılmış olamaz. | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
It barely had enough room to move in, and its claws were four times this size. | Burada hareket edecek yeri bile yoktu ve pençeleri bundan dört kat daha büyüktü. | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
And don't cold weather mammals molt under stress? | Ve soğuk ortamlarda yaşayan memeliler stres altında tüy dökmez mi? | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
So there never was a 400 pound yeti. | Yani, burada hiç yüz seksen kiloluk bir yeti yoktu. | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
These scratches were made by something much smaller, | Bu çizikler çok daha küçük bir şey tarafından yapılmış, | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
almost human sized. | neredeyse insan boyunda. | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
It just made us think we were dealing with something far more intimidating, | Bizim sadece çok daha korkutucu bir şeyle uğraştığımızı düşünmemizi sağlamış. | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
likely whatever our subconscious dictated it would be. | Muhtemelen bilinçaltımızın olacağını dikte ettiği gibi. | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
Okay, so if what we saw before was just a Jedi mind trick, | Tamam, yani eğer önceden gördüğümüz sadece bir jedi akıl oyunu(**) ise, | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
what the hell does this thing look like? | bu lanet şey neye benziyor? | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
I have no idea, | Hiçbir fikrim yok, | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
but it's a good bet that it's as vulnerable to the cold as we are, | ama soğuğa bizim kadar dayanıksız olduğunu söylemek iyi bir tahmin. | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
hence its need to blend in among us in order to survive. | bu yüzden yaşamak için aramıza karışmak zorunda. | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
Magnus... | Magnus... | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
how do I know that... I'm me? | nasıl emin olacağım... Benim olduğumdan mı? | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
Yeah. You don't. | Evet. Olamazsın. | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
Nor am I certain that you're you. The creature could be any one of us. | Ne de ben senin kendin olduğunda emin olabilirim. Yaratık aramızdan herhangi biri olabilir. | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
I keep thinking there must be some way of telling, you know? | Mutlaka anlamanın bir yolu olmalı diye düşünüyorum, biliyor musun? | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
A way of knowing if the person's really them. | Kişinin gerçekten de kendisi olduğunu söylemenin bir yolu. | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
We'll have to rely on the little things. | Şimdilik, sadece küçük şeylere bel bağlayacağız. | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
Like the fact that the real you wouldn't insult me by giving me false hope. | Gerçek senin, bana yanlış umut vererek hakaret etmemesi gibi bir gerçek mi? | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
Or the fact you keep offering me that horrible brown sludge to drink. | Ya da bana içmem için o iğrenç kahverengi çamuru teklif etmen gibi bir gerçek. | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
You know, that thing's never attacked two of us at once, | Biliyorsun, o şey iki kişiye aynı anda hiç saldırmadı, | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
which means it's only powerful enough to handle one of us at a time. | bunun anlamı da her seferinde ancak birimizi halledecek kadar gücü var. | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
So alone, we're vulnerable. | Yani yalnızken, saldırıya açığız. | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
We stay close, we live. | Beraber kalırsak yaşarız. | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
I'll take first watch. | İlk nöbeti ben alırım. | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
All right, this is the last gas canister. | Pekâlâ, bu son benzin kutusu. | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
It's going to get cold tonight. | Bu gece soğuk olacak. | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
Will, stay where you are. | Will, olduğun yerde kal. | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
Just stay put. Mom... | Sadece yerinden kımıldama. Anne... | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
They're here... They're here. | Buradalar... Buradalar. | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
Hey, they're here! They're here! | Hey, buradalar! Buradalar! | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
Heard you were looking for a lift? Ashley! | Duyduk ki bir araç arıyormuşsunuz. Ashley! | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
It's good to see you, Big Guy! | Seni görmek güzel koca adam! | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
Okay, we've only got a short break in the storm, | Tamam, fırtınada sadece küçük bir aralık oldu, | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
so let's get you guys out of here, pronto! | o yüzden sizi derhal buradan götürelim. | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
I'll help the others. | Ben diğerlerine yardım ederim. | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
Will, come on! | Will, hadi! | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
Will, come on, move it! | Will, hadi, kımılda! | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
Put on your harness! | Takımını giy! | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
You're not real! | Gerçek değilsin! | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
I mean, truly love me? | Yani, gerçekten sevdin mi? | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
You know I'm just an element of your subconscious mind, | Biliyorsun ben sadece senin bilinçaltındaki zihninin bir unsuruyum, | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
so feel free to be completely frank. | yani tamamen açık sözlü olmaktan çekinme. | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
When I first knew you at Oxford, | Seni Oxford'ta ilk tanıdığım an, | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
I loved you with my entire being. | seni tüm benliğimle sevmiştim. | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
Those were passionate times, | Onlar ihtiraslı zamanlardı, | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
gone too quickly... | çok hızlı geçtiler... | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
Followed by very dark days. | Onları çok kara günler takip etti. | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
You destroyed my heart, John. | Kalbimi yıktın, John. | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
Even though I understood why you had changed, your ailment, | Niye değiştiğini ve hastalığını anladığım halde, | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
the hatred you felt towards me, | bana karşı duyduğun öfke... | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
and the way you would harm our daughter. | ...ve kızımıza zarar verme şeklin... | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
Let me make it up to you. | Bırak bunları sana telafi edeyim. | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
I need you to wake up. | Senin uyanmanı istiyorum. | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
You look like you were having a hell of a dream. | Berbat bir rüya görüyormuş gibiydin. | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
I must have dozed off. Is everything... | İçim geçmiş olmalı. Her şey... | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
Everything's fine, | Her şey iyi, | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
though you were supposed to be keeping watch. | gerçi senin nöbet tutuyor olman lazımdı. | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
I'll take over if you want. | Eğer istersen yerini ben alırım. | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
We never got a chance to talk. | Asla konuşacak şansımız olmadı. | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
Talk with me, Will. | Konuş benimle, Will. | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
You're not real. | Sen gerçek değilsin! | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
Does that really matter? You died when I was eight! | Bu gerçekten o kadar önemli mi? Ben sekiz yaşımdayken öldün! | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
You don't even know me anymore! | Artık beni tanımıyorsun bile! | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
That doesn't mean I don't love you. | Bu seni sevmediğim anlamına gelmez. | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
I can't! | Kalamam! | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
Seriously, you should get some sleep. I got your back. | Cidden, biraz uyuman lazım. Ben seni kollarım. | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
I'm chilled to the bone. | Soğuk kemiklerime kadar işlemiş. | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
Could you make me something hot to drink? | Bana içecek sıcak bir şeyler yapabilir misin? | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
Yeah, sure. I'll make some tea. | Tabi, elbette, biraz çay yapayım. Tabii, elbette, biraz çay yapayım. | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
I'd prefer coffee. | Kahveyi tercih ederim. | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
You finally got one. | Sonunda bir tane yakaladın. | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
The first capture ever. | Şimdiye kadarki ilk yakalanışı. | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
Hell of a cost. | Nelere mal oldu ama. | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
That's beyond ugly. | Bu çirkinden de beter. | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
How did you know it wasn't me? | Benim olmadığımı nasıl bilebildin? | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
it's the little things. | küçük şeyler. | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
The less we use our eyes... | Gözlerimizi ne kadar az kullanırsak... | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
Welcome to reality. | Gerçekliğe hoş geldin. | Sanctuary Kush-1 | 2008 | ![]() |
for all eternity... | sonsuza dek... | Sanctuary Kush-2 | 2008 | ![]() |
Are we? Are we? It's okay, it's okay. | Bir şey yok. Bir şey yok. | Sanctuary Kush-2 | 2008 | ![]() |
That thing! | O şey! | Sanctuary Kush-2 | 2008 | ![]() |
Hey, hey, hey, hey! Look, it's gone. | Hey, hey, hey, hey! Bak, gitti. | Sanctuary Kush-2 | 2008 | ![]() |
It's gone, all right? Look at me. You're fine. | Gitti, tamam mı? Bana bak. İyisin. | Sanctuary Kush-2 | 2008 | ![]() |
You're fine, okay? Yeah! | İyisin, tamam mı? Evet! | Sanctuary Kush-2 | 2008 | ![]() |
That's very helpful. Tell her she's fine. | Bu çok yardımcı oldu. İyi olduğunu söyle. | Sanctuary Kush-2 | 2008 | ![]() |
Even though we're totally screwed. | Tamamen mahvolmuş halde olsak da. | Sanctuary Kush-2 | 2008 | ![]() |
Your arm! Don't touch me. | Kolun! Dokunma bana! | Sanctuary Kush-2 | 2008 | ![]() |
All better. | Tamamen iyi. | Sanctuary Kush-2 | 2008 | ![]() |
I was in the washroom when it happened. | Olduğu sırada tuvaletteydim. | Sanctuary Kush-2 | 2008 | ![]() |
I heard screams. Don't move. | Çığlıklar duydum. Hareket etme. | Sanctuary Kush-2 | 2008 | ![]() |
Getting us out of here. | Bizi buradan kurtarıyorum. | Sanctuary Kush-2 | 2008 | ![]() |
I can't get a signal. | Sinyal alamıyorum. | Sanctuary Kush-2 | 2008 | ![]() |
Okay, we got you. | Tamam, sizi bulduk. | Sanctuary Kush-2 | 2008 | ![]() |
I mean, what happens after that... Hey Sylvio, give it a rest, all right? | Yani, bundan sonra olanlar... Hey Sylvio, bir ara ver, tamam mı? | Sanctuary Kush-2 | 2008 | ![]() |
A rare species of snow leopard we captured in Tajikistan, north of Dushanbe. | Tacikistan'daki, Duşanbe'nin kuzeyinde yakaladığımız, nadir bulunan bir kar leoparı. | Sanctuary Kush-2 | 2008 | ![]() |