English
TurkishSearch
English Turkish Sentence Translations Page 13927
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| Thanks. But I'm not the only one in danger. | Sağ ol ama hayatı tehlikede olan bir tek ben değilim. | Daredevil-1 | 2015 |  |
| What's going on up there? | Ne oluyor orada? Sanırım New York'taki kanunsuzların sonu gelmiş olabilir. | Daredevil-1 | 2015 | |
| I'm not gonna lie to you. | Yalan söylemeyeceğim. Çok daha fazlası geliyor. | Daredevil-1 | 2015 | |
| One thing's for sure. | Tek bir şey kesin. Öleceğiz. | Daredevil-1 | 2015 | |
| Do you wanna end it here... or on the roof? | Burada mı yoksa çatıda mı ölmek istersin? | Daredevil-1 | 2015 | |
| I've always liked the fresh air. | Hep temiz havayı sevmişimdir. | Daredevil-1 | 2015 | |
| What's up there? | Ne var orada? Tanrım. | Daredevil-1 | 2015 | |
| Too many to count. | Sayamayacağım kadar fazlalar. Silahlılar. Kılıçlılar ve birkaç tane de uzun yaylı var. | Daredevil-1 | 2015 | |
| More coming up from below. Same weapons. | Aşağıdan daha fazlası geliyor. Aynı silahlar. | Daredevil-1 | 2015 | |
| I'd say we've got a couple of minutes before they break through that door. | Onlar kapıyı kırmadan önce birkaç dakikamız var. Tamam. Evet, biliyorum. | Daredevil-1 | 2015 | |
| Even if we survive... | Hayatta kalsak bile... | Daredevil-1 | 2015 | |
| we may not see each other again. | ...birbirimizi bir daha göremeyebiliriz. İşte şimdi buradayız. | Daredevil-1 | 2015 | |
| Okay, let's do it. | Tamam, yapalım şu işi. Bekle, bekle. Dur bir saniye. | Daredevil-1 | 2015 | |
| So, what if... | Peki ya... | Daredevil-1 | 2015 | |
| What if... | Peki ya... | Daredevil-1 | 2015 | |
| from now on, if... if we make it... | ...hayatta kalırsak bundan sonra... | Daredevil-1 | 2015 | |
| wherever you run, I... | ...sen nereye gidersen... | Daredevil-1 | 2015 | |
| I run with you? | ...seninle gelsem? | Daredevil-1 | 2015 | |
| You're not serious. | Artık herkes Fisk'in ne gibi bir şerefsiz olduğunu biliyor. Ciddi değilsin herhalde. Daha ciddi olmamıştım. | Daredevil-1 | 2015 | |
| This... Elektra, this is a part of me that I need. | Bu... Elektra, ihtiyacım olan bir yanım bu işte. | Daredevil-1 | 2015 | |
| And you're the only one who gets it. | Ve bunu bir tek sen anlıyorsun. | Daredevil-1 | 2015 | |
| Without this, I'm not alive. I'm not. Not really. | Bu olmadan, hayatta değilim. Değilim, tam olarak değil. | Daredevil-1 | 2015 | |
| And I know that now, thanks to you. | Artık bunu senin sayende biliyorum. | Daredevil-1 | 2015 | |
| I don't know what we are together, | Birlikte ne olduğumuzu... | Daredevil-1 | 2015 | |
| and if we have any chance in the future... | ...ya da gelecekte hiç şansımız var mı bilmiyorum. | Daredevil-1 | 2015 | |
| But I... I do know that I'm free with you. | Ama seninle birlikteyken özgür olduğumu biliyorum. | Daredevil-1 | 2015 | |
| Like with no one else. | Kimseyle olmadığım gibi. | Daredevil-1 | 2015 | |
| You hide from yourself. | Oğlumun bugün tüm okulun önünde Brahms çalacağımı öğrendim. En iyi günlerimdendi. Kendinden saklanıyorsun. | Daredevil-1 | 2015 | |
| You don't let anyone in. | Kimsenin yaklaşmasına izin vermiyorsun. Senin... | Daredevil-1 | 2015 | |
| I let you in. | Senin yaklaşmana izin verdim ya. | Daredevil-1 | 2015 | |
| What if this isn't the end? | Ya bu bir son değilse? | Daredevil-1 | 2015 | |
| What if it's just the beginning? | Ya bu bir başlangıçsa? | Daredevil-1 | 2015 | |
| We'll change identities. We'll... we'll hide. They'll never catch us. | Kimlik değiştiririz. Saklanırız. Bizi asla yakalayamazlar. | Daredevil-1 | 2015 | |
| Uh, I say... | Londra'ya gidelim derim. | Daredevil-1 | 2015 | |
| Yeah? Madrid. Tunisia. | Olur mu? Madrid'e. Tunus'a. Saklanacak çok seksi yerler var. | Daredevil-1 | 2015 | |
| Hey, I've never been further north than 116th Street, so... | Daha önce hiç 116. Cadde'den daha kuzeye gitmedim. | Daredevil-1 | 2015 | |
| Because you love New York. | Çünkü New York'u seviyorsun. Uğruna canımı bile veririm ama... | Daredevil-1 | 2015 | |
| there's one thing in this world that makes me feel more alive. | ...dünyada daha canlı hissetmemi sağlayan tek bir şey var. | Daredevil-1 | 2015 | |
| And that's you. | O da sensin. | Daredevil-1 | 2015 | |
| Yeah, and I'm the Devil of Hell's Kitchen. | Pekâlâ, bu kontrolden çıktı. | Daredevil-1 | 2015 | |
| The airport's just a cab fare away. | Havaalanı sadece bir taksi yolculuğu uzaklıkta. | Daredevil-1 | 2015 | |
| All we gotta do is survive whatever's waiting for us behind that door. | Tek yapmamız gereken o kapının ardında bizi bekleyen şeyden sağ çıkmak. | Daredevil-1 | 2015 | |
| Over my dead body. | Cesedimi çiğnemeleri gerek. | Daredevil-1 | 2015 | |
| No one... | Kimse... | Daredevil-1 | 2015 | |
| escapes destiny. | ...kaderden kaçamaz. | Daredevil-1 | 2015 | |
| You belong to us. | Sen bize aitsin. | Daredevil-1 | 2015 | |
| And you... belong in the ground. | Sen de toprağa. | Daredevil-1 | 2015 | |
| You're done, Nobu. | İşin bitti, Nobu. Ordun yok olacak. | Daredevil-1 | 2015 | |
| And you will leave my city alone. | Şehrimi rahat bırakacaksın. Şehrin kimseye ait değil. | Daredevil-1 | 2015 | |
| And she... | O da bize ait! | Daredevil-1 | 2015 | |
| No, Elektra. | Hayır, Elektra. | Daredevil-1 | 2015 | |
| They have nothing now. | Artık ellerinde hiçbir şey yok. | Daredevil-1 | 2015 | |
| I took it all away. | Hepsini ellerinden aldım. | Daredevil-1 | 2015 | |
| It's okay. It's okay. Try not to talk. | Bir şey yok. Konuşmamaya çalış. | Daredevil-1 | 2015 | |
| I know... I know now... | Biliyorum... Artık biliyorum... | Daredevil-1 | 2015 | |
| what it feels... | İyi biri olmanın nasıl hissettirdiğini. | Daredevil-1 | 2015 | |
| Just relax. | Gevşemeye çalış. Konuşma, konuşmamaya çalış. | Daredevil-1 | 2015 | |
| Does it always hurt that much? | Hep bu kadar çok mu acıtır? | Daredevil-1 | 2015 | |
| Yeah, it, uh... it always hurts that much. | Siyah kısımlar korumayı en iyi sağlayan yerler. Evet, hep bu kadar acıtır. | Daredevil-1 | 2015 | |
| This is not the end. | Bu bir son değil. | Daredevil-1 | 2015 | |
| Get down. Get down. | Eğilin. Eğilin. Kımıldamayın! Herkes eğilsin! | Daredevil-1 | 2015 | |
| See you around, Red. | Görüşürüz Kırmızılı. | Daredevil-1 | 2015 | |
| And this time, you piece of shit... | Ve bu kez, pislik... | Daredevil-1 | 2015 | |
| ...stay down. | ...yerde kal. | Daredevil-1 | 2015 | |
| I wanted to say a few words, but... | Birkaç söz söylemek istiyordum fakat... | Daredevil-1 | 2015 | |
| I don't have any. | Söyleyecek hiçbir sözüm yok. | Daredevil-1 | 2015 | |
| God rest her soul. | Tanrı ruhunu affetsin. Bu yeterli olur. | Daredevil-1 | 2015 | |
| That should be enough. | Bana çıkma mı teklif ediyorsun yoksa dışarıda mı beklemek istersin? | Daredevil-1 | 2015 | |
| You know, once in college, I brought her roses. | Üniversitedeyken bir gün ona gül götürmüştüm. | Daredevil-1 | 2015 | |
| She hates roses. | Güllerden nefret eder. | Daredevil-1 | 2015 | |
| You wanted her dead. | Ölmesini istiyordun. | Daredevil-1 | 2015 | |
| Was it worth it? | Buna değdi mi? | Daredevil-1 | 2015 | |
| Loving her. | Onu sevmek. | Daredevil-1 | 2015 | |
| You taught me to cut all my ties to humanity... | Bana insanlıkla aramdaki tüm bağları koparmayı öğrettin... | Daredevil-1 | 2015 | |
| to other people. | ...diğer insanlarla. | Daredevil-1 | 2015 | |
| I had only a few moments with her... | Onunla sadece birkaç anım oldu... | Daredevil-1 | 2015 | |
| amidst all the... noise, chaos, and the violence. | ...tüm o gürültü, kaos ve şiddetin arasında. | Daredevil-1 | 2015 | |
| We were together only for moments. That was all. | Sadece birkaç anda birlikteydik. Hepsi buydu. | Daredevil-1 | 2015 | |
| Orchids. | Orkideler. O orkideleri severdi. | Daredevil-1 | 2015 | |
| And, yeah, Stick... it was worth it. | Ve evet Stick, buna değdi. | Daredevil-1 | 2015 | |
| Matt, you are the toughest son of a bitch I have ever met. | Matt, tanıdığım en sağlam adam sensin. | Daredevil-1 | 2015 | |
| I came to New York thinking there's no way I could feel lonely in a city of millions. | Milyonların bulunduğu New York'a geldiğimde yalnız kalmamın imkânı yok diyordum. | Daredevil-1 | 2015 | |
| But you do. | Fakat kaldın. | Daredevil-1 | 2015 | |
| Somehow it makes it all worse. | Bir şekilde bu her şeyi kötüleştiriyor. | Daredevil-1 | 2015 | |
| I used to love coming here... | Buraya gelmekten hoşlanırdım... Sen ve Matt'le. | Daredevil-1 | 2015 | |
| Josie's actually felt like home. | Josie, bana evdeymiş gibi hissettiriyordu. | Daredevil-1 | 2015 | |
| A home with... very sticky floors and belligerent drunks, nightly. | Geceleri kaygan zeminleri ve kavgacı sarhoşları olan bir ev. | Daredevil-1 | 2015 | |
| Right. | Doğru. Ama şimdi Matt yok. | Daredevil-1 | 2015 | |
| No us. | Biz yokuz. Nelson, Murdock ve Page yok. | Daredevil-1 | 2015 | |
| We may not be working together anymore... | Artık beraber çalışmıyor olabiliriz... | Daredevil-1 | 2015 | |
| but you're not alone, Karen. | ...fakat sen yalnız değilsin Karen. | Daredevil-1 | 2015 | |
| I'm still your friend... | Ben hâlâ senin arkadaşınım. Tabii olmama izin verirsen. | Daredevil-1 | 2015 | |
| Yeah, you're not getting out that easy, Nelson. | Evet, bundan o kadar da kolay kurtulamayacaksın Nelson. | Daredevil-1 | 2015 | |
| You are stuck with me. | Başına kaldım. Başka türlüsü olmazdı zaten. | Daredevil-1 | 2015 | |
| You're gonna be all right. | İyi olacaksın. Hatta iyiden de fazla. | Daredevil-1 | 2015 | |
| More than all right. | Fakat o değildi. | Daredevil-1 | 2015 | |
| You're gonna come out on top. Thanks. | Zirveye tırmanacaksın. Teşekkürler. | Daredevil-1 | 2015 | |
| How about you? | Peki senden ne haber? | Daredevil-1 | 2015 | |
| Big job, hotshot, corner office lawyer man. | Büyük bir iş, başarılı, ofisi köşede olan avukat bey. | Daredevil-1 | 2015 | |
| It could be exciting. | Heyecan verici olabilir. | Daredevil-1 | 2015 | |
