Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 183179

İngilizce	Türkçe	Film Adı	Film Yılı	Ayrıntılar
Mrs. Adkins: Mm hmm. Good.	İyi.	You Don't Know Jack-2	2010
Margo's going to	Margo beni birazdan...	You Don't Know Jack-2	2010
Take me to the airport shortly.	...havaalanına götürecek.	You Don't Know Jack-2	2010
It's best for me to go home,	Eğer daha sonra polislerle ilgili bir sorun olursa...	You Don't Know Jack-2	2010
Should anything happen with the police later on.	...eve gitmem benim için en iyisi.	You Don't Know Jack-2	2010
Mrs. Adkins: Our gardener comes on Thursday.	Bahçıvanımız perşembe günü gelecek.	You Don't Know Jack-2	2010
He's going to plant marigolds.	Çuhaçiçeği ekecekti.	You Don't Know Jack-2	2010
Marigolds protect the garden.	Çuhaçiçekleri bahçenizi korur.	You Don't Know Jack-2	2010
It's not too late, my dear. You know?	Henüz geç değil canım. Anlıyor musun?	You Don't Know Jack-2	2010
We can stop right now.	Şu anda durabiliriz.	You Don't Know Jack-2	2010
You wouldn't offend me.	Sana gücenmem.	You Don't Know Jack-2	2010
Do you understand? You wouldn't offend me.	Anlıyor musun? Gücenmem.	You Don't Know Jack-2	2010
Tell me when to flip the switch.	Bana ne zaman başlatacağımı söyleyin.	You Don't Know Jack-2	2010
Whenever you're ( clicks )	Ne zaman hazır	You Don't Know Jack-2	2010
Jack: "when a patient in agony dies,	"Bir hasta onuruyla öldüğünde...	You Don't Know Jack-2	2010
Then a doctor's true calling implies	Doktor bu gerçeği belirttiğinde...	You Don't Know Jack-2	2010
One should do what is best, at the patient's request,	Yapılması gereken en iyi şey, hastanın arzusunu yerine getirmek	You Don't Know Jack-2	2010
For humane, quick and painless demise."	İnsanca, hızlı ve ona acısız bir ölüm verebilmek"	You Don't Know Jack-2	2010
I told you they couldn't keep me.	Beni içerde tutamayacaklarını sana söylemiştim.	You Don't Know Jack-2	2010
Margo: Come in, come in. They've got nothing to charge me on.	İçeri gel, gel. Beni suçlayacakları hiçbir şey yok.	You Don't Know Jack-2	2010
All right. All right.	Pekâlâ. Pekâlâ	You Don't Know Jack-2	2010
Man: Has he no regard for the sanctity of life?	Bu adamın hayatın kutsallığına hiç saygısı yok mu?	You Don't Know Jack-2	2010
How dare he call himself a doctor?	Kendisine nasıl doktor diyebiliyor?	You Don't Know Jack-2	2010
What can we charge him with? The medical examiner said	Onu neyle suçlayabiliriz ki? Adli tıp intihar dışında...	You Don't Know Jack-2	2010
He had no choice but to rule it a suicide.	...bir şey olmadığını söyledi.	You Don't Know Jack-2	2010
I just can't stop thinking about yesterday,	Dün olanları düşünmeden edemiyorum.	You Don't Know Jack-2	2010
How it all went.	İşlerin ne hale geldiğini.	You Don't Know Jack-2	2010
I guess somehow I just thought the whole thing	Tüm bu işlerin daha incelikle olabileceğini düşündüm.	You Don't Know Jack-2	2010
Could be nicer?	İncelikle mi?	You Don't Know Jack-2	2010
Yeah. How, "nicer"?	Evet. Nasıl "ince"?	You Don't Know Jack-2	2010
Does this look like compassion to you, david?	Bu sana şefkatli bir davranış gibi görünüyor mu David?	You Don't Know Jack-2	2010
Compassion?	Şefkatli mi?	You Don't Know Jack-2	2010
He kills a woman and he calls it compassion?	Bir kadını öldürüyor ve sonra buna şefkat mi diyor?	You Don't Know Jack-2	2010
( silverware clatters ) jack: If this guy thompson wants to arrest me,	Eğer bu Thompson denen adam beni tutuklamak istiyorsa...	You Don't Know Jack-2	2010
Let him arrest me. I don't care.	...bırakın tutuklasın. Umurumda değil.	You Don't Know Jack-2	2010
I'm not a busy man, you know.	İşim gücüm yok biliyorsun.	You Don't Know Jack-2	2010
Margo: We have to get you a lawyer.	Avukat tutmalıyız.	You Don't Know Jack-2	2010
I don't want a lawyer. ( sighs )	Ben avukat istemiyorum.	You Don't Know Jack-2	2010
Jack, they're threatening to bring you up on murder charges.	Jack, seni cinayetten suçlamaktan bahsediyorlar.	You Don't Know Jack-2	2010
You need a lawyer. I don't know any lawyers.	Avukata ihtiyacın var. Ben hiç avukat tanımıyorum.	You Don't Know Jack-2	2010
There's this one guy I see on tv all the time.	Sürekli televizyonda gördüğüm bir adam var.	You Don't Know Jack-2	2010
You're gonna get him.	Onunla görüşeceksin.	You Don't Know Jack-2	2010
He does these	Tıbbi uygulamalardaki...	You Don't Know Jack-2	2010
Medical malpractice commercials.	...hatalar üzerine reklamlar yapıyor.	You Don't Know Jack-2	2010
Is that a new wig?	Bu peruk yeni mi?	You Don't Know Jack-2	2010
Why? It's rum raisin.	Neden sordun? Rumi üzümü rengi.	You Don't Know Jack-2	2010
I think it makes me look a little more fetching.	Beni daha çekici gösterdiğini düşünüyorum.	You Don't Know Jack-2	2010
Is that silly?	Aptalca mı görünüyor?	You Don't Know Jack-2	2010
I don't know. I I don't know.	Bilmiyorum. Bilmiyorum.	You Don't Know Jack-2	2010
I don't understand wigs, but that's just me.	Ben peruktan anlamam ama beni bilirsin zaten.	You Don't Know Jack-2	2010
One day, you know, I'm going to turn around	Bir gün bundan vazgeçeceğim ama	You Don't Know Jack-2	2010
Girls, I don't think the good doctor sways to fancy.	Kızlar bu iyi doktorun süse meyledeceğini sanmıyorum.	You Don't Know Jack-2	2010
Hide the perrier. ( giggles )	Pahalı şeyleri saklayın.	You Don't Know Jack-2	2010
This way. How good can this guy be	Bu taraftan. Asansörü dahi yok...	You Don't Know Jack-2	2010
If there's no elevators?	...bu adam ne kadar iyi bir avukat olabilir ki?	You Don't Know Jack-2	2010
Let me tell you something about dick thompson.	Dick Thompson hakkında size bir şey söyleyeyim.	You Don't Know Jack-2	2010
He may be a card carrying member of the religious right,	Dinsel haklar grubunun resmi üyesi olabilir...	You Don't Know Jack-2	2010
But he doesn't have a pot to piss in, charging jack with murder.	...ama Jack'i cinayetten suçlayacak kadar aciz değil.	You Don't Know Jack-2	2010
He didn't kill anyone.	Jack kimseyi öldürmedi.	You Don't Know Jack-2	2010
Nullum crimen, nulla poena sine lege.	Nullum crimen, nulla poena sine lege.	You Don't Know Jack-2	2010
"no crime..." "... No punishment without law."	"Suç yoksa..." "Ceza da olmaz."	You Don't Know Jack-2	2010
Man: Yeah. The man knows his latin.	Evet. Adam Latinceyi biliyor.	You Don't Know Jack-2	2010
( chuckles ) I also know mcnally, the district judge,	Aynı zamanda Mcnally'yi tanıyorum, Bölge Hâkimi...	You Don't Know Jack-2	2010
And no way in hell is he gonna let this move forward.	...ve bu duruma izin vermesinin imkânı yok.	You Don't Know Jack-2	2010
But understand, these extremists will do	Ama bu radikallerin...	You Don't Know Jack-2	2010
Everything under the sun to stop you from doing this again.	...senin bunu bir daha yapmanı engellemek...	You Don't Know Jack-2	2010
They have no recourse to stop me.	Beni durdurmak için başvuracakları bir yer yok.	You Don't Know Jack-2	2010
Did you videotape your conversations with janet adkins?	Janet Adkins ile konuşmalarını kayda aldın mı?	You Don't Know Jack-2	2010
Yeah. Yes, I did.	Evet. Evet ben kaydettim.	You Don't Know Jack-2	2010
Why? Good. Good.	Neden sordunuz? Bu çok iyi.	You Don't Know Jack-2	2010
Well, you see, courtrooms are theaters of conscience.	Mahkeme salonları vicdan tiyatroları gibidir.	You Don't Know Jack-2	2010
If we show your patients pleading for your help,	Eğer biz hastanın sizden yardım istediğini gösterebilirsek...	You Don't Know Jack-2	2010
If we lay out the gut wrenching emotions of it all,	...ve onların iç burkan duygularını sergileyebilirsek...	You Don't Know Jack-2	2010
That's your golden ticket.	...işte bu senin altın biletin olur.	You Don't Know Jack-2	2010
No jury will convict you with me at your side.	Ben senin yanındayken hiçbir jüri seni mahkûm edemez.	You Don't Know Jack-2	2010
I simply do not lose. ( chuckles ) ( chuckles )	Kolay kolay kaybetmem.	You Don't Know Jack-2	2010
He's a wolverine. Wolverine.	O bir Wolverine. Wolverine.	You Don't Know Jack-2	2010
Wow. Yeah, I was a theater major.	Vay canına. Evet, çok iyi bir tiyatro oyuncusuydum.	You Don't Know Jack-2	2010
I did an unforgettable giles corey	Son sınıftayken The Crucible oyununda...	You Don't Know Jack-2	2010
In "the crucible" senior year.	...unutulmaz bir Giles Corey performansı sunmuştum.	You Don't Know Jack-2	2010
My mother ill has the reviews in her pocket.	Röportajlardan anneme gına gelmişti.	You Don't Know Jack-2	2010
Really? Man: Yeah.	Gerçekten mi? Evet.	You Don't Know Jack-2	2010
I can't afford to pay you. Man: Oh, you don't have to pay me.	Senin paranı karşılayamam. Bana para ödemek zorunda değilsin.	You Don't Know Jack-2	2010
Let them keep trying to prove this is a crime,	Bırakalım bunun bir suç olduğunu kanıtlamaya çalışsınlar...	You Don't Know Jack-2	2010
And we'll keep proving it's a civil rights issue.	...biz de bunun bir vatandaşlık hakkı olduğunu kanıtlamaya çalışalım.	You Don't Know Jack-2	2010
So that do you think?	Sen ne düşünüyorsun?	You Don't Know Jack-2	2010
She's a good judge of character.	Karakter tahlilinde çok iyidir.	You Don't Know Jack-2	2010
That's a wig she's wearing.	Başındaki peruk.	You Don't Know Jack-2	2010
Oh. Rum raisin.	Oh. Rumi üzümü renginde.	You Don't Know Jack-2	2010
Jack. ( laughs ) I like it.	Jack. Bayıldım.	You Don't Know Jack-2	2010
Thank you. You're welcome.	Teşekkür ederim. Ne demek.	You Don't Know Jack-2	2010
Jack: The "the morning drive show"?	"Sabah Trafiği Programı" mı?	You Don't Know Jack-2	2010
Lessenberry: Yeah, he wanted me to ask you if you'd come on as a guest.	Evet, bana programa konuk olarak gelip gelemeyeceğini sordu.	You Don't Know Jack-2	2010
It's on 6:00 to 10:00 in the morning. It's got a big audience.	Sabah 6:00'dan 10:00'a kadar program. Çok dinleyicisi var.	You Don't Know Jack-2	2010
You know, people driving to work listen to it.	İnsanlar işe giderken onu dinliyorlar.	You Don't Know Jack-2	2010
But I'll do it, sure.	Ama programa çıkarım.	You Don't Know Jack-2	2010
Man: Good morning, everybody. This is "the bob bender show,"	Herkese iyi sabahlar. "Bob Bender ile"	You Don't Know Jack-2	2010
"the morning drive show. " today it's a special edition	"Sabah Trafiği Programındasınız. "bugün özel bir program...	You Don't Know Jack-2	2010
It's "the morning die show," because of my special guest, dr. Jack kevorkian.	...bugünkü program...	You Don't Know Jack-2	2010
He's a local boy from here in "de troit."	Kendisi buranın, "De troit'in yerlisi."	You Don't Know Jack-2	2010