Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 152628
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| It could be profitable. | Karlı olabilir. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | |
| I'm a smuggler. | Ben kaçakçıyım. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | |
| I'm not good at much else. Trust me... | Başka işlerde iyi değilim. Güven bana... | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | |
| you'll be very interested when you find out what I have in mind. | Aklımdan geçeni öğrendiğinde çok ilginç bulacaksın. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | |
| It's not as if I have a lot of options right now. | Şu anda çok seçeneğim yok gibi. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | |
| But if we're going to work together... | Ama eğer birlikte çalışacaksak... | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | |
| I'd like to know where we're headed. The fourth planet. | gittiğimiz yeri bilmek iyi olurdu. Dördüncü gezegen. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | |
| There's a trading outpost called Tamaal. | Tamaal denilen bir ticaret karakolu var. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | |
| A ship's going to meet us there. | Orada bizi bir gemi karşılayacak. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | |
| This transport draws too much attention. | Bu taşıyıcı çok dikkat çekiyor. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | |
| Once you get past the texture, they don't taste bad. | Dokularına dikkat etmediğinde, tatları kötü değil. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | |
| The fun part is keeping them in your mouth. | Eğlenceli kısmı ise onları ağzında tutmak. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | |
| They jump around until you crunch down... | Sen çiğneyesiye kadar ordan oraya atlıyorlar... | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | |
| Is something wrong? No. | Yanlış bir şey mi söyledim? Hayır. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | |
| I love hearing how delicious Melvaran mud fleas are... | Melvaran çamur pirelerinin ne kadar lezzetli olduğunu... | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | |
| or about the time you spent two hours with an Orion slave girl... | veya Orion köle kız ile geçirdiğin iki saati... | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | |
| or the miracles doctors perform getting rid of Fluvian fungus. | Fluvian mantarından kurtaran mucize doktoru dinlemeyi çok seviyorum. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | |
| You think I want to hear your stories? I haven't told you any. | Sence ben senin hikayelerine bayılıyor muyum? Sana hiçbir şey anlatmadım. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | |
| You won't let me get a word in edgewise. | Buna sebep olacak hiçbir şey ima etmedim. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | |
| I can't even put my fingers in my ears. | Parmaklarımla kulaklarımı bile tıkayamıyorum. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | |
| 10 minutes that's all I'm asking. | 10 dakika bütün istediğim bu. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | |
| Just 10 minutes of silence. | Sadece 10 dakika sessizlik. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | |
| I didn't realise I was being so annoying. | Çok sinir bozucu olduğumu fark etmemiştim. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | |
| We seemed to be getting along so well. | İyi geçiniyor gibiydik. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | |
| I thought it'd be nice to have a pleasant conversation... | Gelecek 10 yılımı bir ceza kolonisinde geçirmeden önce... | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | |
| before I spend the next 10 years in a penal colony. | keyifli bir sohbetin güzel olacağını düşünmüştüm. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | |
| I'm sorry I snapped at you... | seni terslediğim için üzgünüm... | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | |
| but this isn't exactly the best place to socialise. | ama burası sosyalleşmek için iyi bir yer sayılmaz. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | |
| This thruster assembly took a lot of damage. | Bu itici parçaları çok fazla hasar görmüş. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | |
| We should have Tucker take a look at it. | Tucker'a bir baktırmalıyız. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | |
| You're not the one who has to fly this thing. | Bu şeyi uçuran sen değilsin tabi. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | |
| It won't be flying much longer. | Çok fazla uçmayacak. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | |
| I'm not hungry. You haven't eaten for two days. | Aç değilim. İki gündür birşey yemedin. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | |
| Don't be a fool. I said I'm not hungry. | Aptallık etme. Aç değilim dedim. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | |
| Prison rations. | Hapis tayını. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | |
| You obviously never spent time on a penal colony. | Belli ki bir ceza kolonisinde hiç bulunmamışsın. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | |
| I was 14 when I first tasted those rations. | İlk bu tayını tattığımda 14 yaşındaydım. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | |
| I've had enough for one lifetime. | Bir ömür için yeterince yedim. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | |
| Sounds like you started your career early. | Kariyerine erken başlamışsın gibi görünüyor. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | |
| But I was no criminal. No? | Ama suçlu değildim. Değil miydin? | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | |
| My father and I were working at a transport yard on Keto Enol. | Babam ve ben Keto Enol taşıyıcı tersanesinde çalışıyorduk. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | |
| A supervisor accused me of stealing a brace of latinum. | Bir denetçi beni latinum bir ayraç çalmakla suçladı. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | |
| I had nothing to do with it... | Hiçbir ilgim yoktu... | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | |
| but they couldn't find anyone else to blame. | ama suçlayacak başka kimseyi bulamadılar. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | |
| I was sentenced to five years at Duronom. | Duronom'da beş yıl hapis cezasına çarptırıldım. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | |
| That sounds pretty severe. | Bu oldukça ağır olmuş. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | |
| Enolian guards are known for their severity. | Enolian gardiyanları şiddetleri ile bilinir. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | |
| Haven't you seen that by now? | Şimdiye kadar fark etmedin mi? | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | |
| I learned far more in prison than my father could have ever taught me. | Babamın bana öğrettiklerinden çok daha fazlasını cezaevinde öğrendim. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | |
| After I was released... | Serbest bırakıldıktan sonra... | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | |
| I chose to put my new skills to use. | yeni becerilerimi kullanmayı seçtim. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | |
| I suppose I should be grateful. | Sanırım teşekkür borçluyum. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | |
| If it wasn't for the Enolian guard... | Enolian gardiyanları olmasaydı... | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | |
| would have been quite dull. | çok sıkıcı olurdu. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | |
| Welcome to Tamaal. | Tamaal'a hoş geldiniz. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | |
| Where are your friends? They'll be here. | Arkadaşların nerede? Orda olacaklardır. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | |
| Do you have landing coordinates? We're not landing. | İniş koordinatları var mı? İnmeyeceğiz. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | |
| They're going to dock with us. | Bize yanaşacaklar. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | |
| Are you going to let them go to prison? No. | Hapse mi göndereceksin? Hayır. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | |
| Before we leave... | Biz ayrılmadan önce... | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | |
| you are to set this ship on a decaying orbit. | gemiyi alçalan bir yörüngeye oturtacaksın. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | |
| It'll be incinerated. | Kül olacaktır. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | |
| As far as anyone will be able to tell, we crashed trying to land. | İnmeye çalışırken düştüğümüzü, herkese söylemeye yeterli olacaktır. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | |
| Why kill all these people? Just leave them. | Neden bu insanları öldürüyorsun? Sadece bırak onları. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | |
| No one will be looking for us if they think we're dead. | Eğer öldüğümüzü düşünürlerse bizi kimse aramaz. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | |
| If you don't like it you can always go back to your seat. | Bu hoşuna gitmediyse istediğin zaman yerine dönebilirsin. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | |
| I may not know how to fly this ship, but I'm sure I can figure out how to crash it. | Bu gemiyi uçuramayabilirim ama eminim düşürmeyi becerebilirim. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | |
| The transport's dropped out of warp. It's entered a binary system. | Taşıyıcı Warp hızından çıktı. İkili sisteme girdi. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | |
| Looks like they're heading for the fourth planet. | Dördüncü gezegene gidiyor gibi görünüyorlar. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | |
| Tamaal. | Tamaal. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | |
| It's a large trading outpost with over two million inhabitants. | iki milyon nüfusa sahip büyük bir ticaret karakolu var. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | |
| A good place to get lost in the crowd. | Kalabalıkta kaybolmak için iyi bir yer. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | |
| Drop to impulse. | İtici güce geçin. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | |
| Take us into the system. | Bizi sistemin içine götürün. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | |
| Any human bio signs? | Hiç insan yaşam sinyali? | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | |
| Two. It's them. | İki. Bunlar onlar. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | |
| I recommend we use the transporter once we're in range. | Menzile girdiğimizde ışınlayıcıyı kullanmamızı öneririm. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | |
| You're forgetting that's a prison ship. It's heavily shielded. | Onun bir hapishane gemisi olduğunu unutuyorsunuz. Ağır zırhlıdır. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | |
| The docking hatch was damaged by the patrol ships. | Yanaşma kapağı devriye gemileri tarafından tahrip edildi. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | |
| Kuroda wants Tucker to see if he can repair it. | Kuroda, tamir edebilecekmi diye bakması için Tucker'ı istiyor | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | |
| Nice of you to visit. | Gelmeniz iyi oldu. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | |
| Who are we docking with? Your guess is as good as mine. | Kime yanaşacağız? Tahminin benimki kadar iyi. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | |
| He's taking us off on a shuttle. Then he plans to crash the ship. | Bizi bir mekiğe aldıracak. Sonrada gemiyi düşürmeyi planlıyor. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | |
| I hope you've got something else in mind. | Umarım aklınızda bir şey vardır. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | |
| We can't wait for Enterprise. We've got to try to take control. | Atılgan'ı bekleyemeyiz. Kontrolu ele geçirmeyi denemeliyiz. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | |
| Think you can handle him? | Onunla başa çıkabilirmisin? | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | |
| Yeah, piece of cake. | Ya, çocuk oyuncağı. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | |
| There's a small vessel dropping out of warp. | Warp hızından çıkan küçük bir gemi var. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | |
| Patrol ship? I don't think so. | Devriye gemisi mi? Sanmıyorum. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | |
| Four bio signs. They're all Enolian. It's not one of our ships. | Dört yaşam sinyali. Hepsi Enolian. Bu bizim gemilerimizden biri değil. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | |
| Magnify. | Büyütün. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | |
| Where's it heading? | Rotası nedir? | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | |
| The fourth planet. | Dördüncü gezegen. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | |
| They're trying to hail the prison transport. | Hapishane taşıyıcısıyla iletişim kurmayı deniyorlar. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | |
| They're not getting a response. | Yanıt alamadılar. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | |
| They may have come to rescue Kuroda. | Kuroda'yı kurtarmak için gelmiş olabilirler. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | |
| How heavily armed is it? | Ne kadar ağır silahlılar? | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | |
| Fore and aft particle cannons. Nothing we can't handle. | Baş ve kıç parçacık topları. Baş edemeyeceğimiz bir şey değil. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | |
| My friends will be here soon. Lay in a descent course. | Arkadaşlarım yakında burada olur. İniş rotasında kalalım. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 | |
| Their ship might be big enough to hold everyone here. | Gemileri herkesi alacak kadar büyük olabilir. | Star Trek: Enterprise Canamar-1 | 2003 |