Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 183064
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| How to fight? | Nasıl dövüşürüm? | Yip Man-2 | 2008 | |
| Let' go | Gidelim | Yip Man-2 | 2008 | |
| Master, you're great | Usta, sen mükemmelsin | Yip Man-2 | 2008 | |
| Sha Dan Yuan | Sha Dan Yuan | Yip Man-2 | 2008 | |
| Stopped! | Bekle! | Yip Man-2 | 2008 | |
| Do you know what you are doing? | Ne yaptığının farkında mısın? | Yip Man-2 | 2008 | |
| I know! I am a thief! | Biliyorum! Ben bir hırsızım! | Yip Man-2 | 2008 | |
| You are robbing your own countrymen | Kendi ülkenin insanlarından çalıyorsun. | Yip Man-2 | 2008 | |
| Rather than being bullied, I've rather bully others | Bana zorbalık edilmesin diye, ben başkalarına zorbalık ediyorum. | Yip Man-2 | 2008 | |
| I want others to be afraid of me | Başkalarının benden korkmasını istiyorum. | Yip Man-2 | 2008 | |
| This is what your brother ask me to give you | Bunu kardeşin sana vermemi söylemişti. | Yip Man-2 | 2008 | |
| Don't ever mention him to me again | Bana bir daha ondan bahsetme. | Yip Man-2 | 2008 | |
| Do you know that your brother is dead? | Kardeşinin öldüğünü biliyor musun? | Yip Man-2 | 2008 | |
| He is killed by a Japanese | Bir Japon tarafından öldürüldü. | Yip Man-2 | 2008 | |
| Your brother have been looking for you all the while but was unable to find you | Kardeşin seni uzun süre aradı ama bulamadı. | Yip Man-2 | 2008 | |
| Whatever path a man takes, is their own choice | Bir erkek hangi yola giderse, kendi seçimidir. | Yip Man-2 | 2008 | |
| That bastard told Sanpo that you are in the cotton factory | O p*çler senin pamuk fabrikasında olduğunu söylemişler. | Yip Man-2 | 2008 | |
| Please don't go back there | Lütfen oraya tekrar gitme. | Yip Man-2 | 2008 | |
| I am going. Please don't go back there. Remember! | Gidiyorum. Lütfen oraya tekrar gitme. Unutma! | Yip Man-2 | 2008 | |
| Move quickly! Quick! | Hızlı hareket edin! Hızlı! | Yip Man-2 | 2008 | |
| Where is Ip Man? | Ip Man nerede? | Yip Man-2 | 2008 | |
| Where is Ip Man? Speak up! | Ip Man nerede? Konuşun! | Yip Man-2 | 2008 | |
| Everyone, please don't say | Arkadaşlar, lütfen birşey söylemeyin. | Yip Man-2 | 2008 | |
| You, come here | Sen, gel buraya | Yip Man-2 | 2008 | |
| Speak up! Speak! Speak! | Konuş! Konuş! Konuş! | Yip Man-2 | 2008 | |
| Asking you! | Sana soruyorum! | Yip Man-2 | 2008 | |
| Hang on! I am thinking of a way | Dayan! Bir yol arıyorum | Yip Man-2 | 2008 | |
| I am here. Ip Man is here | Buradayım. Ip Man burada | Yip Man-2 | 2008 | |
| Ip Man is here! Ip Man is here! | Ip Man burada! Ip Man burada! | Yip Man-2 | 2008 | |
| Wait! Please wait! | Bekle! Lütfen bekle! | Yip Man-2 | 2008 | |
| Li Chian, tell Sanpo, it has nothing to do with the workers | Li Chian, Sanpo'ya söyle, işçilere birşey yapmasın. | Yip Man-2 | 2008 | |
| Please tell him to let them go | Lütfen onları bırakmasını söyle. | Yip Man-2 | 2008 | |
| Asked you not to come! Why did you? | Sana gelmemeni söylemiştim! Neden geldin? | Yip Man-2 | 2008 | |
| Chuodeng | Chuodeng | Yip Man-2 | 2008 | |
| He dares beat me up! Why can't I kill him? | Beni dövmeye cüret etti! Neden onu öldüremiyorum? | Yip Man-2 | 2008 | |
| I know what to do | Ne yaptığını biliyorum | Yip Man-2 | 2008 | |
| Li Chian Yes | Li Chian Evet | Yip Man-2 | 2008 | |
| From the moment you resist the Japanese Army | Şu andan itibaren Japon ordusuna karşı geldin. | Yip Man-2 | 2008 | |
| You are already a dead man | Artık ölü bir adamsın. | Yip Man-2 | 2008 | |
| But I saw that your skills are extraordinary, someone I could use | Fakat kullanabileceğim sıradışı bir yeteneğinin olduğunu görüyorum. | Yip Man-2 | 2008 | |
| That is why I am giving you one more chance | Bu yüzden sana Japon İmparatorluk Ordusuna sadakatini sunman için ... | Yip Man-2 | 2008 | |
| to be loyal to the Japanese Imperial Army | bir şans veriyorum. | Yip Man-2 | 2008 | |
| Teach our Imperial Army Chinese kung fu | İmparatorluk Ordusuna Çin kung fusunu öğreteceksin. | Yip Man-2 | 2008 | |
| Then, you would have half the chance of surviving | Böylece yaşama şansın olacak. | Yip Man-2 | 2008 | |
| He says he admires you wants you to teach Japanese Chinese kung fu | Sana takdir ettiğini ve Japonlara Çin kung fusunu öğretmeni istediğini söylüyor. | Yip Man-2 | 2008 | |
| I won't teach Japanese! | Japonlara öğretmeyeceğim! | Yip Man-2 | 2008 | |
| You really like to see me fight | Benim dövüşümü görmeyi gerçekten seviyorsan... | Yip Man-2 | 2008 | |
| then I'll fight with you! | seninle dövüşeceğim! | Yip Man-2 | 2008 | |
| He says, he will really consider to be an instructor | Eğitmen olmayı düşüneceğini söylüyor. | Yip Man-2 | 2008 | |
| He would also like to spar with General Sanpo | Ayrıca General Sanpo ile karşılaşmak istediğini söylüyor. | Yip Man-2 | 2008 | |
| Bring him back | Kaldırın | Yip Man-2 | 2008 | |
| Take him away | Alıp götürün | Yip Man-2 | 2008 | |
| Qin Quan, take my wife and kid, and leave Fuoshan | Qin Quan, karımı ve oğlumu al ve Fuoshan'dan ayrıl. | Yip Man-2 | 2008 | |
| General, do you really want to fight with Ip Man? | General, gerçekten Ip Man ile dövüşecek misiniz? | Yip Man-2 | 2008 | |
| Of course! He is a highly skilled kung fu master | Elbette! O çok yetenekli bir kung fu ustası | Yip Man-2 | 2008 | |
| But, look at him | Fakat dikkat et | Yip Man-2 | 2008 | |
| He don't want to be the instructor of the Imperial Army | O İmparatorluk Ordusunun eğitmeni olmak istemiyor. | Yip Man-2 | 2008 | |
| He have other motives for wanting to fight with you | He have other motives for wanting to fight with you | Yip Man-2 | 2008 | |
| Please don't fight with him | Lütfen onunla dövüşmeyin | Yip Man-2 | 2008 | |
| Just let me put a bullet through him | Tek kurşunla onu öldürmeme izin verin | Yip Man-2 | 2008 | |
| He knows he is better. That's why he wants to fight with you | O iyi olduğunu biliyor. Bu yüzden sizinle dövüşmek istiyor. | Yip Man-2 | 2008 | |
| If I don't accept the challenge | Eğer meydan okumayı kabul etmesem | Yip Man-2 | 2008 | |
| and kill him | ve sen onu öldürsen | Yip Man-2 | 2008 | |
| then what is the difference between admitting defeat? | o zaman yenilgiyi kabul etmekle ne farkı olacak? | Yip Man-2 | 2008 | |
| General fighting with a Chinese man | General Çinli bir adamla dövüşecek... | Yip Man-2 | 2008 | |
| is not a personal concern but | ...bu sadece kişisel endişe olmayacak... | Yip Man-2 | 2008 | |
| It also the concern of Japan as well | ...Japonyanında endişesi olacak. | Yip Man-2 | 2008 | |
| Are you saying I will lose? | Kaybedeceğimi mi söylüyorsun? | Yip Man-2 | 2008 | |
| I am just being cautious | Ben sadece tedbirli davranıyorum. | Yip Man-2 | 2008 | |
| I will definitely win | Kesinlikle kazanacağım | Yip Man-2 | 2008 | |
| I also want the whole of China to know | Ayrıca Çinin tamamını istediğimi de biliyorsun. | Yip Man-2 | 2008 | |
| Yes, I know | Evet, biliyorum | Yip Man-2 | 2008 | |
| I didn't kill you and want you to be the instructor | Eğitmen olmanı istediğim için seni öldürmeyeceğim. | Yip Man-2 | 2008 | |
| is because I admire your skill in kung fu | Çünkü senin kung fu yeteneğini takdir ediyorum | Yip Man-2 | 2008 | |
| but I don't think that Chinese martial arts is better than Japanese martial arts | Fakat Çin dövüş sanatlarının Japon dövüş sanatlarından daha iyi olduğunu düşünmüyorum. | Yip Man-2 | 2008 | |
| because we will be fighting in front of all those people | Kalabalığın önünde dövüşeceğiz. | Yip Man-2 | 2008 | |
| That is why, this should be a fair fight | Bu yüzden adil bir dövüş olmalı. | Yip Man-2 | 2008 | |
| You occupied my country. Killed my country men | Ülkemi işgal ettin. Vatandaşlarımı öldürdün. | Yip Man-2 | 2008 | |
| Take back your insults | Hakaretlerini geri al | Yip Man-2 | 2008 | |
| Excuse me | Beni bağışlayın | Yip Man-2 | 2008 | |
| Let go of my mother Let me go! Let me go back! | Annemi bırakın Beni bırakın! Beni geri götürün! | Yip Man-2 | 2008 | |
| I've promised Ip Man. I won't let anything happen to both of you | Ip Man'a söz verdim. Size birşey olmasına izin veremem. | Yip Man-2 | 2008 | |
| Going back is too dangerous | Geri dönmek çok tehlikeli. | Yip Man-2 | 2008 | |
| I heard that a Japanese is having a duel with a Chinese | Bir Japon'un Çinli biriyle dövüşeceğini duydum. | Yip Man-2 | 2008 | |
| Ip Man! | Ip Man! | Yip Man-2 | 2008 | |
| Look at this place, it's all sealed up | Şuraya bak, heryer kapatılmış. | Yip Man-2 | 2008 | |
| I used to hope that he accompany me everyday | Umarım o her zaman yanımda olur. | Yip Man-2 | 2008 | |
| That's why I reprimanded him and his martial arts practice | Onun dövüş sanatları çalışmaları yüzünden her zaman onu azarladım. | Yip Man-2 | 2008 | |
| Every time he fights with someone I would throw my temper | Her zaman o birisiyle dövüştü. Ben ateş püskürdüm | Yip Man-2 | 2008 | |
| I've never really supported him to do what he likes to do | Onun yapmayı sevdiği şeyi hiçbir zaman desteklemedim. | Yip Man-2 | 2008 | |
| Now, this may be his last fight | Şimdi bu onun son dövüşü olabilir. | Yip Man-2 | 2008 | |
| I am afraid there won't be a chance from now on | Bundan başka bir şansımın olamayacağından korkuyorum. | Yip Man-2 | 2008 | |
| Why don't you give me that chance? | Neden bana bu şansı vermiyorsun? | Yip Man-2 | 2008 | |
| General Sanpo says, he wanted to strengthen Sino Japanese Cultural exchange | General Sanpo diyor ki, Çin Japon kültürel değişimini güçlendirmeyi istediği için... | Yip Man-2 | 2008 | |
| Today, with Master Ip here, will be a fair fight | ...bugün burada Usta Ip ile adil bir mücadele olacaktır. | Yip Man-2 | 2008 | |
| Exchange of ideas. Friendship through martial arts | Fikirler değişimi. Dövüş sanatları vasıtasıyla arkadaşlık | Yip Man-2 | 2008 | |
| To realize Sino Japanese peace | Çin Japon barışını göstermek için. | Yip Man-2 | 2008 | |
| Fair fight!? Really sounds good, huh? | Adil Dövüş!? Kulağa gerçekten hoş geliyor, haha? | Yip Man-2 | 2008 | |
| Look at that traitor's face! Sooner or later he will be killed by the Japanese | Şu hainin yüzüne bak! Er ya da geç bir Japon tarafından öldürülecek. | Yip Man-2 | 2008 | |
| Master Ip is coming | Usta Ip geliyor. | Yip Man-2 | 2008 |