Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 179572
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| Why is no one sitting? | Neden kimse oturmuyor? | Vivah-1 | 2006 | |
| Chhoti, we're being formal and crowding.. | Chhoti, biz muntazamız ve toplanmış bulunuyoruz.. | Vivah-1 | 2006 | |
| ..over the ones who want privacy | ..bunlardan sonra kim kişiye özel ister | Vivah-1 | 2006 | |
| So put down the tea tray and let's go | Neyse çay tepsisini bırak ve git hadi | Vivah-1 | 2006 | |
| Okay Prem, Poonam. All the best. They got exams? | Tamam Prem, Poonam. İyi şanslar. İmtihanları aldılarmı? | Vivah-1 | 2006 | |
| I'm not too sure that I know what we should be talking right now | Ben şu an ne konuşacağımızı bildiğimden tam emin değilim. | Vivah-1 | 2006 | |
| We're meant to take a decision about the next step in our lives | Bizim kast ettiğimiz hayatımızdaki bir sonraki adım için karar almak. | Vivah-1 | 2006 | |
| But before we have discussed our past, how can we think about our future? | Ama geçmişimizi tartıştıktan sonra, geleceğimiz hakkında nasıl düşünebiliriz? | Vivah-1 | 2006 | |
| Schooling and college in Delhi ; then for about a year, I went abroad | Okul ve kolej Delhi’de ; sonra yaklaşık bir sene, ben yurtdışına çıktım. | Vivah-1 | 2006 | |
| Studied journalism, literature.. | Gazetecilik eğitimini gördüm, literatür.. | Vivah-1 | 2006 | |
| basically, trying to discover myself | aslında, kendimi keşfetmeye çalıstım. | Vivah-1 | 2006 | |
| My brother says, I'm too emotional .. in business matters | Erkek kardeşim der ki, ben çok duygusalım .. iş hususlarında | Vivah-1 | 2006 | |
| He calls me Bholu, a Simple Simon | O bana Bholu diye seslenir, bir saf Simon | Vivah-1 | 2006 | |
| In college, I took a liking for a girl.. | Kolejde, bir kızdan hoşlandım.. | Vivah-1 | 2006 | |
| my classmate.. used to sit on the desk in front of me | benim sınıf arkadaşım.. benim önümdeki masanın üzerine oturmayı adet edinmişti. | Vivah-1 | 2006 | |
| Several times, I felt like making conversation, but I never had the guts | Birkaç zaman sonra konuşma hissi duydum, ama hiç cesaret edemedim. | Vivah-1 | 2006 | |
| And it was just as well, later I found out.. | Ve yalnızca buydu , sonradan öğrendim ki.. | Vivah-1 | 2006 | |
| she had two boyfriends already | onun zaten iki erkek arkadaşı varmış. | Vivah-1 | 2006 | |
| I even tried smoking, with friends | Ben hatta sigara içmeyi denedim, arkadaşlarla | Vivah-1 | 2006 | |
| But when Sister in law caught me smoking.. | Ama yengem beni sigara içerken yakaladığı zaman.. | Vivah-1 | 2006 | |
| ..I promised her never to smoke or drink | ..ona söz verdim hiç bir zaman sigara ve içki içmeyeceğim diye | Vivah-1 | 2006 | |
| I have never spoken of these things even with my Papa. | Hiç bir zaman bu konular üzerinde babamla bile konuşmadım. | Vivah-1 | 2006 | |
| But, I don't know why, | Ama, neden bilmiyorum, | Vivah-1 | 2006 | |
| I felt I had to tell you | Sana anlatmam gerektiğini hissettim. | Vivah-1 | 2006 | |
| I'm told you like reading.. which books are your favorites? | Sana anlatmıştım okumak gibi.. en sevdiğin kitaplar hangileridir? | Vivah-1 | 2006 | |
| Saratchandra's Parineeta, Swami | Saratchandra'nin Parineeta, Swami | Vivah-1 | 2006 | |
| Rabindranath's Atithi, Samapti | Rabindranath'nin Atithi, Samapti | Vivah-1 | 2006 | |
| All in Hindi, right? | Hepsi hintçe, doğru mu? | Vivah-1 | 2006 | |
| Their English translations are excellent too | Onların inglizce tercümeleri de mükemmel. | Vivah-1 | 2006 | |
| Do you also read spiritual books? I mean.. | Sen dini kitaplar da okuyor musun? Demek istediğim.. | Vivah-1 | 2006 | |
| The divine..? | Tanrısal..? | Vivah-1 | 2006 | |
| Yes.. you read them? | Evet.. okudun mu onları? | Vivah-1 | 2006 | |
| Do you believe in prayer? I mean, you trust, He'll give what you seek? | Sen ibadete inanırmısın? Demek istediğim, güvenir misin, o kazanmaya çalıştığını mı verecek? | Vivah-1 | 2006 | |
| Do you believe in it? | Buna inanıyor musun? | Vivah-1 | 2006 | |
| Some things one has total faith in | Bazı şeylerde tam bir inanç var. | Vivah-1 | 2006 | |
| You can ask me whatever you wish | Dilediğin herhangi birşeyi bana sorabilirsin. | Vivah-1 | 2006 | |
| The tea has gone cold. Another cup..? No, thanks | Çay soğumuş. Başka bir fincan..? Hayır, teşekkürler. | Vivah-1 | 2006 | |
| You have no question at all? | Hiç bir soru sormayacak mısın? | Vivah-1 | 2006 | |
| About that girl, maybe? | Bu kızla ilgili, belki? | Vivah-1 | 2006 | |
| I've all the answers | Bütün cevapları aldım. | Vivah-1 | 2006 | |
| If you wish, we can meet again, once or twice..? | Eğer istersen, yine buluşabiliriz, bir kere ya da iki kere..? | Vivah-1 | 2006 | |
| Well then, shall we..? | İyi o zaman, buluşalım mı..? | Vivah-1 | 2006 | |
| So? | Yani | Vivah-1 | 2006 | |
| Oh.. so.. | Ee.. yani.. | Vivah-1 | 2006 | |
| I think.. It's on your face, Bholu, it's a yes | Sanırım.. Bu senin yüzünde, Bholu, bu bir evet | Vivah-1 | 2006 | |
| Sister in law.. | Yenge.. | Vivah-1 | 2006 | |
| Listen.. one second! Listen.. | Dinle.. bir saniye! Dinle.. | Vivah-1 | 2006 | |
| I think we should meet again, once or twice, for her sake | Bence biz yine buluşmalıyız, bir kere ya da iki kere, onun hatrı için | Vivah-1 | 2006 | |
| How chivalrous! | Ne kadar da kibar! | Vivah-1 | 2006 | |
| Papa.. yes | Baba.. evet | Vivah-1 | 2006 | |
| Where's Prem? | Prem nerde? | Vivah-1 | 2006 | |
| Congratulations! Thanks | Tebrikler! Teşekkür ederim. | Vivah-1 | 2006 | |
| Harishchandra, my compliments | Harishchandra, iltifatlarım | Vivah-1 | 2006 | |
| Please be seated | Lütfen oturmuş ol. | Vivah-1 | 2006 | |
| Krishnakant, from our side, it's a yes | Krishnakant, bizim tarafımızdan, bu bir evet | Vivah-1 | 2006 | |
| Please ask Poonam as well and if she says yes, | Lütfen Poonam’a sor ve de eğer o evet derse, | Vivah-1 | 2006 | |
| then at the earliest, I want her as my daughter in law | o halde en kısa zamanda, ben onu gelinim olarak istiyorum. | Vivah-1 | 2006 | |
| Bitto, Chhoti.. from their side it's a yes | Bitto, Chhoti.. onların tarafından kabul edildi. | Vivah-1 | 2006 | |
| Bitto, what's your decision? Babuji, it's a yes | Bitto, senin kararın nedir? Babuji, evet | Vivah-1 | 2006 | |
| You asked whatever you wanted to find out? | Ortaya çıkarmak için istediğin herşeyi sordun mu? | Vivah-1 | 2006 | |
| You want to meet him again, once or twice? | Onunla buluşmak istiyormusun yine, bir defa ya da iki defa? | Vivah-1 | 2006 | |
| Sister was saying, he's just like you, Babuji | Kız kardeşim söylüyordu, o yalnızca senin gibi, Babuji | Vivah-1 | 2006 | |
| Silly girl | Sersem kız | Vivah-1 | 2006 | |
| Harishchandra.. please.. Thank you | Harishchandra.. lütfen.. Teşekkür ederim. | Vivah-1 | 2006 | |
| You will sit too | Sende oturmak ister misin | Vivah-1 | 2006 | |
| Where is your sherbet? I'll help myself | Senin şerbetin nerede? Ben kendime alacağım. | Vivah-1 | 2006 | |
| Sir, Sister in law wants to see you | Bayım, yengeniz sizi görmek istiyor. | Vivah-1 | 2006 | |
| They have come prepared, they want the engagement done today! | Onlar hazırlıklı gelmişler, nişanın bugün yapılmasını istiyorlar! | Vivah-1 | 2006 | |
| Before committing an alliance with so rich a family, talk about dowry | Bu kadar zengin bir aileyle akraba olmadan önce, çeyiz hakkında konuş | Vivah-1 | 2006 | |
| I won't let you squander all we have, our daughter is yet to marry | Bütün bizim olanı boşa harcamana izin vermem, kızımız henüz evleniyor. | Vivah-1 | 2006 | |
| Really Rama, sometimes you exceed the limits | Gerçek Rama, sen bazen sınirları aşıyorsun. | Vivah-1 | 2006 | |
| Krishnakant, may I come in? | Krishnakant, içeriye gelebilir miyim? | Vivah-1 | 2006 | |
| Harishchandra..? | Harishchandra..? | Vivah-1 | 2006 | |
| Come in, do come.. | İçeri gel, gel.. | Vivah-1 | 2006 | |
| I beg your pardon for the intrusion, | Affınıza sığınıyorum izinsiz girme için. | Vivah-1 | 2006 | |
| but now that two families are uniting.. | Ama şimdi iki aileyi birleştirmek için.. | Vivah-1 | 2006 | |
| ..I'd prefer we kept nothing from each other | ..ben arzediyorum ki biz birbirimizden hiç birşeyi alıkoymayalım. | Vivah-1 | 2006 | |
| Please, have no doubts | Lütfen, kuşkunuz olmasın. | Vivah-1 | 2006 | |
| Give Prem a token of one rupee and a coconut.. | Prem’e hatıra olarak bir rupee ve bir hindistan cevizi ver.. | Vivah-1 | 2006 | |
| ..and accept him into your family | ..ve ailenize onu kabul edin. | Vivah-1 | 2006 | |
| We want Poonam and nothing else | Biz Poonamı istiyoruz başka hiç birşey istemiyoruz. | Vivah-1 | 2006 | |
| The world's best couple | Dünyanın en iyi çifti. | Vivah-1 | 2006 | |
| Aunt, smile. Not Aunt. Call her Aunty | Yenge, gülümse. Yenge değil. Ona yengecim de | Vivah-1 | 2006 | |
| How did this Aunt become my Aunty? | Bu yenge nasıl benim yengecim oldu? | Vivah-1 | 2006 | |
| Your Uncle likes her so much, what to do? | Amcan onu çok seviyor, ne yapacaksın? | Vivah-1 | 2006 | |
| Kindly let it come.. that's it | Bırak şefkatle gelsin.. bu işte | Vivah-1 | 2006 | |
| Papa, the cars are waiting.. Sure.. Iet's go | Baba, arabalar bekliyor.. Tabii.. hadi gidelim. | Vivah-1 | 2006 | |
| Chocolates? Yes | Çikolata? Evet | Vivah-1 | 2006 | |
| Aunty, coming to Delhi? | Yengecim, Delhi’ye gelecek misin? | Vivah-1 | 2006 | |
| Aunty will come later | Yengecim daha sonra gelecek. | Vivah-1 | 2006 | |
| My respects, Uncle. Bless you | Saygılarımla, Amca. Çok yaşa | Vivah-1 | 2006 | |
| Bless you, Bhavna | Çok yaşa, Bhavna | Vivah-1 | 2006 | |
| Just call me Bhavna | Bana yalnızca Bhavna de | Vivah-1 | 2006 | |
| Ah, the littlest one in the family! | Ah, aileden en küçükleri! | Vivah-1 | 2006 | |
| You and I haven't even gotten talking | Sen ve ben henüz konuşamadık | Vivah-1 | 2006 | |
| Harishchandra, a little request | Harishchandra, küçük bir rica | Vivah-1 | 2006 | |
| If all of you may spare a few days to visit us in Som Sarovar, | Eğer siz hepiniz bir kaç gün ayırırsanız bizi Som Sarover’de ziyaret etmek için, | Vivah-1 | 2006 | |
| we have a little house there ; a few days together, would be very nice | orda küçük bir evimiz var birkaç gün beraber, çok güzel olurdu. | Vivah-1 | 2006 | |
| Whenever you wish, Krishnakant. We're looking for excuses to meet Poonam, | Her ne zaman istersen, Krishnakant. Biz bahaneler bulmaya çalışacağız Poonam’la bulşmak için, | Vivah-1 | 2006 | |
| what with the astrologer fixing a marriage date after six months | Astrologla ne olacak evlilik tarihini altı ay sonra belirleyecek | Vivah-1 | 2006 |