Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 179509
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| Witness all of you, this woman come to us pure, in both body and soul. | Hepiniz şahitsiniz, bu kadın bedenen ve ruhen temiz olarak bizim önümüze geldi. | Virgin Territory-1 | 2007 | |
| Have you bathe on this day of day, that is your wedding day? | Düğün günün olan bu günde banyo yaptın mı? | Virgin Territory-1 | 2007 | |
| Yes. | Evet. Ne zaman banyo yaptın? | Virgin Territory-1 | 2007 | |
| I have bathe! | Banyo yaptım! | Virgin Territory-1 | 2007 | |
| Thoroughly? All the bits and pieces, downstairs... | Tamamen mi? Alttaki, bacaklarının arasında bütün o kırıntı ve parçalar ne? | Virgin Territory-1 | 2007 | |
| You got dirt on your nails. Where? | Tırnaklarında kir var. Nerede? | Virgin Territory-1 | 2007 | |
| There. I can't marry you if you have dirty fingernails. | Orada. Kirli tırnakların varken sizi evlendiremem. | Virgin Territory-1 | 2007 | |
| That ridiculous... I've never heard anything so ridiculous. | Bu çok saçma Hiç böyle saçma bir şey duymamıştım. | Virgin Territory-1 | 2007 | |
| I can hardly say, witness all you, this man come to us, pure in body and soul. | Hepiniz şahitsiniz, bu adamın bize bedenen ve ruhen temiz olarak geldiğini söyleyemem. | Virgin Territory-1 | 2007 | |
| But with dirty fingernails. Now can I? | Ama kirli tırnaklarla gelmiş. Şimdi ne yapabilirim? | Virgin Territory-1 | 2007 | |
| You must wash your hands. | Ellerini yıkamalısın. | Virgin Territory-1 | 2007 | |
| The very least. | En az. | Virgin Territory-1 | 2007 | |
| There. Thank you. | İşte. Teşekkür ederim. | Virgin Territory-1 | 2007 | |
| He only doing his job. | Sadece işini yapıyor. | Virgin Territory-1 | 2007 | |
| Incidentally, there is a charge for my services. | Bu arada, hizmetlerimin bir ücreti var. | Virgin Territory-1 | 2007 | |
| This is very jolly. | Bu çok hoş. | Virgin Territory-1 | 2007 | |
| Pour this fine wine... | Bu güzel şarabı dolduruyorum. | Virgin Territory-1 | 2007 | |
| A little young, perhaps fine. Fresh fruit, with a... | Biraz yeni, belki güzel. Taze meyve... | Virgin Territory-1 | 2007 | |
| A musty, a musty hint... | ...küf, küf kokulu. | Virgin Territory-1 | 2007 | |
| A musty hint of what I can really, only describe as stale fart... | Gerçekten sadece burada önümde duran bu çiftin birleşimi... | Virgin Territory-1 | 2007 | |
| rather like the combination of this couple here, before me today. | ...gibi bayat osuruk olarak tanımlayabileceğim bir küf kokusu. | Virgin Territory-1 | 2007 | |
| Marry us now, you bastard! | Bizi şimdi evlendir, seni piç. | Virgin Territory-1 | 2007 | |
| I declare you man and wife. There, it�s done. | Sizi karı koca ilan ediyorum. İşte, oldu. | Virgin Territory-1 | 2007 | |
| Your married. Relax, enjoy. Consummate, whatever you what really. | Evlendiniz. Rahatla, keyfine bak. Mükemmel, gerçekten istediğin şey. | Virgin Territory-1 | 2007 | |
| I am Count Dimitri Viacheslav Alexandrovich Dzerzhinski. | Ben Kont Dimitri Viacheslav Alexandrovich Dzerzhinski. | Virgin Territory-1 | 2007 | |
| First son of Alexander Piotr Abramovich Dzerzhinski... | Novgorod krallığından Piotr Abramovich... | Virgin Territory-1 | 2007 | |
| from the kingdom of Novgorod. I am here to marry Pampinea Anastasi. | ...Dzerzhinski'nin ilk oğlu. Pampinea Anastasi ile evlenmek için buradayım. | Virgin Territory-1 | 2007 | |
| I will kill any man who try to stop me. | Beni durdurmaya çalışan herkesi öldürürüm. | Virgin Territory-1 | 2007 | |
| You�re too late. Pampinea Anastasi is already married. | Çok geç kaldın. Pampinea Anastasi zaten evli. | Virgin Territory-1 | 2007 | |
| This is house. This is my land. | Burası benim evim. Burası benim ülkem. | Virgin Territory-1 | 2007 | |
| I'll advise you while you still have air to breathe. | Hala nefes alacak hava varken sana öğüt vereceğim. | Virgin Territory-1 | 2007 | |
| This lady may be your wife. | Bu hanım senin karın olabilir. | Virgin Territory-1 | 2007 | |
| But I'm sorry to tell you, she'll about to become a widow. | Ama artık dul bir kadın olacağını sana söylemekten üzüntü duyuyorum. | Virgin Territory-1 | 2007 | |
| You piece of rat. | Seni sıçan. | Virgin Territory-1 | 2007 | |
| You took 4 men who were close to my heart. | Sağ kolum olan dört adamımı aldın. | Virgin Territory-1 | 2007 | |
| You stole their lives. | Onların hayatını çaldın. | Virgin Territory-1 | 2007 | |
| An now you must pay! | Şimdi bunu ödemelisin! | Virgin Territory-1 | 2007 | |
| Here we go? I don't know. | Buradan mı gidiyoruz? Bilmiyorum. | Virgin Territory-1 | 2007 | |
| You go that way, I go this way. Who are you? | Sen bu taraftan gidiyorsun, ben de bu taraftan. Sen kimsin? | Virgin Territory-1 | 2007 | |
| Lorenzo Lamberti. | Lorenzo Lamberti. | Virgin Territory-1 | 2007 | |
| The robber on the road. Yes! I am Count Dimitri Alexander... | Yolda ki soyguncu. Evet! Ben Kont Dimitri Alexander | Virgin Territory-1 | 2007 | |
| First son! | İlk oğlu! | Virgin Territory-1 | 2007 | |
| Only son. Nine sisters. | Tek erkek. Dokuz kız. | Virgin Territory-1 | 2007 | |
| Get her and bring her to me. | Kızı alıp bana getirin. | Virgin Territory-1 | 2007 | |
| Kill them and throw them down to me. | Onları öldürüp aşağı bana atın. | Virgin Territory-1 | 2007 | |
| Tell me... Are you ready to die? | Söyle bana... Ölmeye hazır mısın? | Virgin Territory-1 | 2007 | |
| You dropped your little sword. | İnanılmaz, küçük kılıcını düşürdün. | Virgin Territory-1 | 2007 | |
| Fight me. | Benimle dövüş. | Virgin Territory-1 | 2007 | |
| Fight me or I'll kill you anyway. | Benimle dövüş ya da seni nasıl olsa öldüreceğim. | Virgin Territory-1 | 2007 | |
| We have unfinished business. | Henüz bitmemiş bir işimiz var. | Virgin Territory-1 | 2007 | |
| Is that not right, Gerbino? | Bu doğru değil mi, Gerbino? | Virgin Territory-1 | 2007 | |
| You want to kill me? Why don't you come up here and join me? | Beni öldürmek mi istiyorsun? Neden yukarı gelip bana katılmıyorsun? | Virgin Territory-1 | 2007 | |
| I'm sorry my friend. I've sworned to kill this man. | Üzgünüm dostum. Bu adamı öldürmek için kılıç çektim. | Virgin Territory-1 | 2007 | |
| You kill him before I kill him, I may have to kill you. | Ben onu öldürmeden sen öldürürsen, seni öldürmek zorunda kalabilirim. | Virgin Territory-1 | 2007 | |
| Here, let this decide. | Burada buna karar verelim. | Virgin Territory-1 | 2007 | |
| Alright, if you want. | Pekala, nasıl istersen. | Virgin Territory-1 | 2007 | |
| Why not join him. | Neden ona katılmıyorsun? | Virgin Territory-1 | 2007 | |
| I'll fight him. | Onunla dövüşeceğim. | Virgin Territory-1 | 2007 | |
| But don't step in. | Ama karışma. | Virgin Territory-1 | 2007 | |
| I may step in. | Karışabilirim. | Virgin Territory-1 | 2007 | |
| I may step out. | Karışmayabilirim. | Virgin Territory-1 | 2007 | |
| I may even decide to have a little dance with you. | Seninle biraz dans etmeye bile karar verebilirim. | Virgin Territory-1 | 2007 | |
| Do not worry my friend. | Endişelenme dostum. | Virgin Territory-1 | 2007 | |
| If he kills you, I'll kill him, either way. | O seni öldürürse, her iki şekilde de onu öldüreceğim. | Virgin Territory-1 | 2007 | |
| Do you need help getting up? | Yukarı çıkmak için yardıma ihtiyacın var mı? | Virgin Territory-1 | 2007 | |
| Kill him... Kill him! | Öldür onu, öldür onu. | Virgin Territory-1 | 2007 | |
| Put your sword into his heart! | Kılıcını onun kalbine sok! | Virgin Territory-1 | 2007 | |
| Still a gambler, Gerbino. Want to make a bet? | Hala bir kumarbaz mısın, Gerbino? Bir bahse girmek ister misin? | Virgin Territory-1 | 2007 | |
| Go that way, you�re dead. | Bu taraftan gidersen, ölürsün. | Virgin Territory-1 | 2007 | |
| Come this way to me, dead. | Bu taraftan bana gelirsen, ölürsün. | Virgin Territory-1 | 2007 | |
| Go that way... But who knows? | Bu taraftan git... Ama kim bilir? | Virgin Territory-1 | 2007 | |
| Going down. | Aşağı gidiyorsun. | Virgin Territory-1 | 2007 | |
| Shit! | Sıçtım! | Virgin Territory-1 | 2007 | |
| Friend. Take my advice. | Dostum, öğüdümü tut. | Virgin Territory-1 | 2007 | |
| Do not drink water from this well. | Bu kuyudan su içme. | Virgin Territory-1 | 2007 | |
| So that one's Lorenzo? Yes. | Lorenzo böyle mi? Evet. | Virgin Territory-1 | 2007 | |
| By the way, I'm not really a priest. | Bu arada, ben gerçekten rahip değilim. Bu yüzden hala evli değilsin. | Virgin Territory-1 | 2007 | |
| Count Dzerzhinski! Pampinea Anastasi. | Kont Dzerzhinski! Pampinea Anastasi. | Virgin Territory-1 | 2007 | |
| I have travelled here to you, from my beloved Novogrod. | Vatanım Novogrod'dan buraya sana geldim, sözümü tutup seninle evlenmek için. | Virgin Territory-1 | 2007 | |
| I'm here. Hello. | Buradayım, merhaba. | Virgin Territory-1 | 2007 | |
| Count Dzerzhinski. | Kont Dzerzhinski, sen hayatımda gördüğüm en cesur ve en yakışıklı adamlardan birisin. | Virgin Territory-1 | 2007 | |
| But I cannot marry you. | Ama seninle evlenemem. | Virgin Territory-1 | 2007 | |
| How can you say this after everything that happened between us? | Aramızda olan bunca şeyden sonra bunu nasıl söyleyebiliyorsun? | Virgin Territory-1 | 2007 | |
| But... You are not Pampinea Anastasi? | Ama sen Pampinea Anastasi değilsin. | Virgin Territory-1 | 2007 | |
| She... is Pampinea Anastasi.. Melissa! | O... Pampinea Anastasi'dir. Melissa! | Virgin Territory-1 | 2007 | |
| You know her? Know her? | Onu tanıyor musun? Tanımak mı? | Virgin Territory-1 | 2007 | |
| I am in love with her. | Ona aşığım ben. | Virgin Territory-1 | 2007 | |
| Melissa, really, kissing a perfect stranger. | Melissa, gerçekten, mükemmel bir yabancıyı öpüyorsun. | Virgin Territory-1 | 2007 | |
| This doesn't look much like a wedding, what's going on? | Bu bir düğüne pek benzemiyor. Neler oluyor? | Virgin Territory-1 | 2007 | |
| Filomena, there is going to be a wedding! | Filomena, düğün olacak. | Virgin Territory-1 | 2007 | |
| I hope there is going to be a wedding. | Umarım, düğün olur. | Virgin Territory-1 | 2007 | |
| Lorenzo? | Lorenzo | Virgin Territory-1 | 2007 | |
| Lorenzo! | Lorenzo | Virgin Territory-1 | 2007 | |
| You have stolen my heart. I love you. | Kalbimi çaldın. Seni seviyorum. | Virgin Territory-1 | 2007 | |
| Pampinea... | Pampinea... | Virgin Territory-1 | 2007 | |
| You're one of the most... No. | Sen en güzel... Hayır. | Virgin Territory-1 | 2007 | |
| The most beautiful girl, I've ever seen. | Hayatımda gördüğüm en güzel kız. | Virgin Territory-1 | 2007 | |
| But I gave my heart to a kiss, I can't let go. | Ama ben kalbimi bir öpücüğe verdim, gelemem. | Virgin Territory-1 | 2007 | |
| If only I can forget her. I must find her. | Keşke onu unutabilsem... Onu bulmalıyım. | Virgin Territory-1 | 2007 | |
| Lorenzo, close your eyes. Please. | Lorenzo, gözlerini kapat. Lütfen. | Virgin Territory-1 | 2007 |