Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 178948
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| Yes, shouldn't it be? Do you have people around you? | Evet. Neden olmasın ki? Etrafında insanlar falan var mı? | Varg Veum - Falne engler-1 | 2008 | |
| I think most of the others have left. What's going on, you sound so funny? | Sanırım diğerleri de çıktı. Neler oluyor, senin çok garip geliyor? | Varg Veum - Falne engler-1 | 2008 | |
| The police think that the guy who killed Rebecca might come after you. | Polis, Rebecca'yı öldüren katilin senin peşinden gelebileceğini düşünüyor. | Varg Veum - Falne engler-1 | 2008 | |
| They think that he hits the wives and girlfriends of us in the band. | Grup üyelerinin ya eşlerine ya da kız arkadaşlarına bulaştığını düşünüyorlar. | Varg Veum - Falne engler-1 | 2008 | |
| But you haven't told anyone about us? Come to my place right away. | Ama bizim hakkımızda kimseye bir şey bahsetmedin ki? Hemen benim eve gel. | Varg Veum - Falne engler-1 | 2008 | |
| Then we can talk about it. Love you. Love you too. | Gel ki konuşabilelim. Seni seviyorum. Ben de seni. | Varg Veum - Falne engler-1 | 2008 | |
| Noor? | Noor? | Varg Veum - Falne engler-1 | 2008 | |
| Arild, call her! Just do it, quick! | Arild, onu ara! Yap çabuk! | Varg Veum - Falne engler-1 | 2008 | |
| Come on then! | Buraya gel! | Varg Veum - Falne engler-1 | 2008 | |
| Come on, out of the way. | Yolumuzdan çekil. | Varg Veum - Falne engler-1 | 2008 | |
| Is he armed? I don't know. | Silâhlı mı? Bilmiyorum. | Varg Veum - Falne engler-1 | 2008 | |
| Armed patrol, we're unblocking the door. | Zırhlı güvenlik güçleri! Kapıyı açıyoruz! | Varg Veum - Falne engler-1 | 2008 | |
| Confirm that message is received and understood. | Mesajı aldığını ve anladığını doğrula. | Varg Veum - Falne engler-1 | 2008 | |
| I repeat, we're unblocking the door. | Tekrarlıyorum: Kapıyı açıyoruz. | Varg Veum - Falne engler-1 | 2008 | |
| I heard on the wire that you had caught him. | Telsizde onu yakaladığınızı duydum. | Varg Veum - Falne engler-1 | 2008 | |
| Blocking removed. Come out with your arms over your head. | Engeller kaldırıldı. Ellerini başına koyarak dışarı çık. | Varg Veum - Falne engler-1 | 2008 | |
| I repeat: Come out with your arms over your head. | Tekrarlıyorum: Ellerini başına koyarak dışarı çık. | Varg Veum - Falne engler-1 | 2008 | |
| Hey! Put that gun down! Simon, put the gun down. | Dur! İndir silâhını! Simon, indir silâhını! | Varg Veum - Falne engler-1 | 2008 | |
| I'm counting to three. One Simon! Two... | Üçe kadar sayıyorum. Bir... Simon! İki... | Varg Veum - Falne engler-1 | 2008 | |
| Your arms over your head! Okay! Easy. | Ellerini başına koy! Tamam! Sakin ol. | Varg Veum - Falne engler-1 | 2008 | |
| She's dumb. She works here as a cleaner. | Dilsiz. Burada temizlikçi olarak çalışıyor. | Varg Veum - Falne engler-1 | 2008 | |
| We've searched through the building. Do it one more time. | Binanın her noktasını aradık. Aramaya devam. | Varg Veum - Falne engler-1 | 2008 | |
| At least that removes all doubt. Yeah, it's the band he's after. | En azından tüm şüpheler ortadan kalkıyor. Evet. Geriye sadece grup kaldı. | Varg Veum - Falne engler-1 | 2008 | |
| And he wants an audience. | Yaptıklarına seyirci istiyor. | Varg Veum - Falne engler-1 | 2008 | |
| It must be something he wants to take revenge for. Something they have done. | Mutlaka intikam almak istediği bir şey olmalı. Onların yaptığı bir şey. | Varg Veum - Falne engler-1 | 2008 | |
| What is it you haven't told us? Eh, Simon? | Bize söylemediğin şey ne, Simon? | Varg Veum - Falne engler-1 | 2008 | |
| Are you talking to me? Yes, I'm talking to you. | Benimle mi konuşuyorsun? Evet, seninle konuşuyorum. | Varg Veum - Falne engler-1 | 2008 | |
| He's killing in order to punish you, isn't he? | İnsanları seni cezalandırmak için öldürüyor, değil mi? | Varg Veum - Falne engler-1 | 2008 | |
| What have you done to deserve this? What do you mean? | Bunu hak etmek için ne yaptın? Ne demek istiyorsun? | Varg Veum - Falne engler-1 | 2008 | |
| Why do you rather let people get killed instead of talking about it? | Neden insanların bu konuda konuşması yerine öldürülmesine izin vermeyi tercih ettin? | Varg Veum - Falne engler-1 | 2008 | |
| Veum, now you're going too far. | Veum, artık çok ileri gidiyorsun. | Varg Veum - Falne engler-1 | 2008 | |
| Susanne and Elisabeth, bedtime! Is daddy getting a hug? | Susanne, Elisabeth, uyku zamanı! Babacık sarılıyor mu? | Varg Veum - Falne engler-1 | 2008 | |
| I've spoken to the police for hours. I've told them everything I know. | Saatlerce polisle konuştum. Bildiğim her şeyi anlattım. | Varg Veum - Falne engler-1 | 2008 | |
| He's hit all the others, Harry. Next in line is Trude, or the girls. | Diğerlerine bulaşıyor, Harry. Sırada Trude var ya da kızlar. | Varg Veum - Falne engler-1 | 2008 | |
| We have 24 hours protection. For the rest of your life? | Yirmi dört saat koruma altındayız. Hayatının geri kalanı için mi? | Varg Veum - Falne engler-1 | 2008 | |
| No. He will make it sooner or later. | Hayır. Er ya da geç, başaracak. | Varg Veum - Falne engler-1 | 2008 | |
| Are you protecting anyone? Or are you afraid of someone? | Koruduğun biri var mı? Ya da korktuğun birisi? | Varg Veum - Falne engler-1 | 2008 | |
| Is there money involved? We didn't make any money back then. | Parayla mı alâkalı? O zamanlar hiç para kazanmadık. | Varg Veum - Falne engler-1 | 2008 | |
| When, Harry? | Ne zaman, Harry? | Varg Veum - Falne engler-1 | 2008 | |
| Before you made it big? Before Johnny left? | Başarılı olmadan önce mi? Johnny gitmeden önce mi? | Varg Veum - Falne engler-1 | 2008 | |
| Just tell me what happened. | Ne olduğunu söyle, yeter. | Varg Veum - Falne engler-1 | 2008 | |
| Why don't you rather talk to Jacob about this. You're pals. | Bu konu hakkında niye Jacob'la konuşmuyorsun? Ahbapsınız nasılsa. | Varg Veum - Falne engler-1 | 2008 | |
| You know how he... manipulates people around him. | Etrafındaki insanları nasıl idare ettiğini biliyorsun. | Varg Veum - Falne engler-1 | 2008 | |
| Does he manipulate you? No, or I don't know. | Seni de idare ediyor mu? Hayır. Bilemiyorum işte. | Varg Veum - Falne engler-1 | 2008 | |
| But... I didn't want to... What was it you didn't want? | Ama... İstemiyordum Neydi o istemediğin şey? | Varg Veum - Falne engler-1 | 2008 | |
| Jacob Asen's here. He wants his wife's wedding ring returned. | Jacob Asen burada. Karısının alyansını geri vermek istiyor. | Varg Veum - Falne engler-1 | 2008 | |
| TRACES OF SEMEN, INTERCOURSE BEFORE DEATH | ÖLÜMDEN ÖNCEKİ GÖRÜŞMEDE, SPERM İZLERİNE RASTLANDI | Varg Veum - Falne engler-1 | 2008 | |
| You said she hadn't been the victim of a sexual assault. | Onun cinsel istismar kurbanı olmadığını söylemiştin. | Varg Veum - Falne engler-1 | 2008 | |
| Well, and she hadn't. | Evet, öyleydi. | Varg Veum - Falne engler-1 | 2008 | |
| So what does this mean then? | Bu ne anlama geliyor o vakit? | Varg Veum - Falne engler-1 | 2008 | |
| I was forced to have you suspended, Simon. | Seni uzaklaştırmak zorunda bırakıldım, Simon. | Varg Veum - Falne engler-1 | 2008 | |
| I had no choice, I hope you understand that? | Başka bir seçeneğim yoktu. Umarım anlarsın bunu. | Varg Veum - Falne engler-1 | 2008 | |
| What were you thinking of in there? | Orada aklından ne geçiyordu? | Varg Veum - Falne engler-1 | 2008 | |
| I didn't think, I just snapped. | Düşünmedim, sadece buna bir son vermek istedim. | Varg Veum - Falne engler-1 | 2008 | |
| You have of course been under a terrible strain. | Elbette büyük bir stres altındasın. | Varg Veum - Falne engler-1 | 2008 | |
| We will take that into account. | Bunu hesaba katacağız. | Varg Veum - Falne engler-1 | 2008 | |
| Before you made it big something happened that may explain the murders. | Olan bitenden önce başarı kazanmak, tüm cinayetleri gün ışığına çıkarabilir. | Varg Veum - Falne engler-1 | 2008 | |
| Harry asked me to talk to you about it. | Harry, bu konuda seninle konuşmamı istedi. | Varg Veum - Falne engler-1 | 2008 | |
| Jacob? What is it that you're so afraid of? | Jacob? Bu kadar korktuğun şey nedir? | Varg Veum - Falne engler-1 | 2008 | |
| I've written a speech in Rebecca's honour. | Rebecca'nın şerefine bir konuşma hazırladım. | Varg Veum - Falne engler-1 | 2008 | |
| I wanted to for once give her all the credit she deserves. | Bir kere olsun ona hak ettiği takdiri vermek istedim. | Varg Veum - Falne engler-1 | 2008 | |
| I want to thank her for being patient with me, but I just don't manage. | Benim yanımda sabırlı olduğu için ona teşekkür etmek istiyorum. Fakat başaramadım. | Varg Veum - Falne engler-1 | 2008 | |
| Say what a wise, funny, whimsical, fantastic person she was. | Onun ne kadar bilge, eğlenceli, meraklı ve inanılmaz biri olduğunu söylemek istiyorum. | Varg Veum - Falne engler-1 | 2008 | |
| They're all sitting out there. Her mother, the whole family. | Hepsi orada oturuyor. Annesi, tüm ailesi. | Varg Veum - Falne engler-1 | 2008 | |
| This is what they need to hear. Not that you fucked her before she died. | Bunu duymaya ihtiyaçları var. Ölmeden önce onu becerdiğini değil. | Varg Veum - Falne engler-1 | 2008 | |
| You didn't have the guts to make her yours when you could. | Elinde imkânların varken onu senin yapmak için gerekli cesaret yoktu sende. | Varg Veum - Falne engler-1 | 2008 | |
| But going behind my back is of course different. | Ama tabii ki arkamdan gizlice iş çevirmek daha farklı. | Varg Veum - Falne engler-1 | 2008 | |
| For how long? For how long, I said. | Ne kadar süredir? Ne kadar süredir, diye sordum. | Varg Veum - Falne engler-1 | 2008 | |
| Do you know when he will wake up? | Ne zaman uyanacağını biliyor musunuz? | Varg Veum - Falne engler-1 | 2008 | |
| At the earliest in a couple of hours. Perhaps not before tomorrow. | En erken birkaç saat içerisinde. Belki de yarından önce uyanamayacak. | Varg Veum - Falne engler-1 | 2008 | |
| Have you prepared food? Yes. | Yemeği hazırladın mı? Hazırladım. | Varg Veum - Falne engler-1 | 2008 | |
| Do you want some bread? Salad? | Bir parça ekmek ister misin? Salata? | Varg Veum - Falne engler-1 | 2008 | |
| She would have become just like you. | Tıpkı sana benziyordu. | Varg Veum - Falne engler-1 | 2008 | |
| Anita, there's something I have to tell you. | Anita, sana söylemek zorunda olduğum bir şey var. | Varg Veum - Falne engler-1 | 2008 | |
| I have done things. Simon! | Bazı işlere karıştım. Simon! | Varg Veum - Falne engler-1 | 2008 | |
| But now we have to move on, you understand that? | Ama hayatımıza devam etmek zorundayız, anlıyor musun? | Varg Veum - Falne engler-1 | 2008 | |
| You're all I've got. Simon. | Sahip olduğum tek şeysin. Simon. | Varg Veum - Falne engler-1 | 2008 | |
| It's been three years, Simon! | Üç yıl oldu, Simon! | Varg Veum - Falne engler-1 | 2008 | |
| It's been three years. | Üç yıl! | Varg Veum - Falne engler-1 | 2008 | |
| Do we have anything at all? | Elimizde hiçbir şey yok mu? | Varg Veum - Falne engler-1 | 2008 | |
| It happened in an area out of the range of the surveillance cameras. | Bu, gözetleme kameralarının menzili dışında olan bir yerde gerçekleşti. | Varg Veum - Falne engler-1 | 2008 | |
| So he knew the place? Or was just lucky? | Yani yeri biliyordu? Veya şansı yaver gitti? | Varg Veum - Falne engler-1 | 2008 | |
| No, this killer is not counting on luck. | Hayır. Bu katil, şansa bel bağlamıyor. | Varg Veum - Falne engler-1 | 2008 | |
| This whole thing was executed according to a detailed plan. | Bunların hepsi ayrıntılı bir plâna göre gerçekleştirildi. | Varg Veum - Falne engler-1 | 2008 | |
| Hi! | Merhaba. Merhaba. | Varg Veum - Falne engler-1 | 2008 | |
| We're sitting here with the whole picture, but we don't see a shit! | Resmin bütününe bakarak burada oturuyoruz ama bir bok gördüğümüz yok! | Varg Veum - Falne engler-1 | 2008 | |
| Is it you guys that are getting a lift with a patrol car? | Devriye arabası ile gidecek olan siz misiniz? | Varg Veum - Falne engler-1 | 2008 | |
| The car is right over there. Okay. | Araba hemen şurada. Pekâlâ. | Varg Veum - Falne engler-1 | 2008 | |
| THE BEGINNING | BAŞLANGIÇ | Varg Veum - Falne engler-1 | 2008 | |
| Isachsen? It's me, Veum. | Isachsen? Benim, Veum. | Varg Veum - Falne engler-1 | 2008 | |
| I can't talk to you right now, he's taken the twins! | Şu anda konuşamam, ikizleri kaçırdı! | Varg Veum - Falne engler-1 | 2008 | |
| Shall we go? This is totally insane. | Gidecek miyiz? Bu deliliğin daniskası. | Varg Veum - Falne engler-1 | 2008 | |
| Do you have a better idea, Harry? We must go to the police! | Daha iyi bir fikrin var mı, Harry? Polise gitmeliyiz! | Varg Veum - Falne engler-1 | 2008 | |
| What do you think Trude will say then? | Trude'ün ne söyleyeceğini düşünüyorsun o vakit? | Varg Veum - Falne engler-1 | 2008 | |
| He kills Stine and gets a couple of years in jail? No fucking way! | Stine'i öldürüp birkaç yıl hapis cezası alacağını mı? Yok böyle bir şey! | Varg Veum - Falne engler-1 | 2008 | |
| Are you only after revenge? If I want revenge? | Sadece sen mi intikam peşindesin? İntikam istesem ne olur? | Varg Veum - Falne engler-1 | 2008 | |
| A man sneaks into my house and kills my eight year old daughter. | Adamın teki evime gizlice giriyor ve sekiz yaşındaki kızımı öldürüyor. | Varg Veum - Falne engler-1 | 2008 | |
| You can bet your ass that I want revenge. | İntikam istediğimden emin olabilirsin. | Varg Veum - Falne engler-1 | 2008 | |
| What do think will happen when he gets out? Has he forgotten you, you think? | Ortadan kaybolduğunda ne olur sanıyorsun? Seni unuttuğunu mu zannediyorsun? | Varg Veum - Falne engler-1 | 2008 | |
| And your twins? | Ve ikizlerini? | Varg Veum - Falne engler-1 | 2008 |