Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 172921
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Back it up, Jeannie. | Geri al Jeannie. | The Traveler-1 | 2010 | ![]() |
Okay. Try it again, | Tekrar dene. | The Traveler-1 | 2010 | ![]() |
Turn it over, Jeannie. Come on! | Jeannie, tekrar çalıştır. Hadi! | The Traveler-1 | 2010 | ![]() |
It don't work. Fuck! | Olmuyor. Lanet olsun! | The Traveler-1 | 2010 | ![]() |
Ready to hear my confession? | İtirafımı duymaya hazır mısın? | The Traveler-1 | 2010 | ![]() |
It's awful. Ha, ha, ha ... | Bu korkunç. | The Traveler-1 | 2010 | ![]() |
Coming. | Ne oluyor? | The Traveler-1 | 2010 | ![]() |
All right, Jeannie, hold on! Jeannie! The fucking door's locked. | Hadi Jeannie buraya! Lanet olası kapılar kilitli! | The Traveler-1 | 2010 | ![]() |
Open the door, Jeannie. | Kapıyı aç, Jeannie. | The Traveler-1 | 2010 | ![]() |
She had long golden hair, blue eyes. | Onun uzun sarı saçları ve mavi gözleri vardı. | The Traveler-1 | 2010 | ![]() |
I couldn't wait to suffocate her. | Onu boğmak için sabırsızlanıyordum. | The Traveler-1 | 2010 | ![]() |
Jeannie, open the door. | Jeannie, kapıyı aç. | The Traveler-1 | 2010 | ![]() |
I don't know | Bilmiyorum Bu senin son şansın. O hala hayatta mı? | The Traveler-1 | 2010 | ![]() |
Listen, I'm innocent. No, I'm good! | Dinleyin, ben suçlu değilim. Hayır böyle iyiyim. | The Traveler-1 | 2010 | ![]() |
Jeannie, put it on his head! | Jeannie, başına geçir! | The Traveler-1 | 2010 | ![]() |
Put it on his head. | Başına geçir şunu. | The Traveler-1 | 2010 | ![]() |
Ass wipe, tell me where she is. I don't know | Nerede olduğunu söyle. Bilmiyorum. | The Traveler-1 | 2010 | ![]() |
I know it, you were spotted in the | Son görüldüğü yerde seni gördüklerini biliyorum! Kızım nerede? | The Traveler-1 | 2010 | ![]() |
Go back, Jeannie. | Kapıyı aç Jeannie. | The Traveler-1 | 2010 | ![]() |
You're about to take a high seat among the Devils of the Dark. | Şeytanla karanlığa doğru güzel bir yolculuğa çıkmak üzeresin. | The Traveler-1 | 2010 | ![]() |
Poor girl, the powers of darkness have claimed you for their own. | Zavallı kız, karanlık senin için geliyor. | The Traveler-1 | 2010 | ![]() |
Come on, motherfucker. Christ. | Hadi ama. Tanrım. | The Traveler-1 | 2010 | ![]() |
You know what, stranger. I can do what ever I want and you know why? | Biliyor musun yabancı, sana istediğimi yaparım. Neden peki biliyor musun? | The Traveler-1 | 2010 | ![]() |
Because you're a nobody! | Çünkü sen hiç kimsesin! | The Traveler-1 | 2010 | ![]() |
No solid pavement beneath your feet. No kind neighbors to cheer you on. | Hiçbir şey seni teselli etmeyecek orada. Hiçbir dost edinemeyeceksin. | The Traveler-1 | 2010 | ![]() |
Jeannie, get down! | Jeannie, eğil! | The Traveler-1 | 2010 | ![]() |
You are now between the gallows and the lunatic asylum. | Şimdi derin bir sessizlik ve ölüm arasındasın. | The Traveler-1 | 2010 | ![]() |
On the way to the silence. Utter silence. | Şuanki sessizlik. Ve diğer sessizlik. | The Traveler-1 | 2010 | ![]() |
No warning voice ... | Uyarı sesi yok... | The Traveler-1 | 2010 | ![]() |
...no whispering your fate. | hiç kimse sana fısıldamıyor. | The Traveler-1 | 2010 | ![]() |
You are being assaulted by the powers of darkness. | Ve karanlık güçler saldırır. | The Traveler-1 | 2010 | ![]() |
The rage from the back of nowhere, has come to bury you in death. | Ve arkandan seni gömmek için hiç kimse gelmez. | The Traveler-1 | 2010 | ![]() |
Poor girl. She lost her head. | Zavallı kız. Başını kaybetti. | The Traveler-1 | 2010 | ![]() |
Pine ... | Pine. | The Traveler-1 | 2010 | ![]() |
Pine, what do you think you're doing? | Pine, ne yapmalıyız? Kes sesini! Öldüler! Hepsi öldüler! | The Traveler-1 | 2010 | ![]() |
I'm going to get this son of a bitch! Pine! | O pisliği halledeceğim. Pine! | The Traveler-1 | 2010 | ![]() |
Were you looking for me? | Beni mi arıyorsun? | The Traveler-1 | 2010 | ![]() |
Time for another confession. | Sıradaki itirafın zamanı geldi. | The Traveler-1 | 2010 | ![]() |
Can't hide in the dark. | Karanlıkta saklanamazsın. | The Traveler-1 | 2010 | ![]() |
The shadows. Watch the shadows. | Gölgeler. Gölgeleri izle. | The Traveler-1 | 2010 | ![]() |
The next victim didn't see it coming. | Kurbanımın geldiğini fark etmemişim. | The Traveler-1 | 2010 | ![]() |
Dead man's hand. | Bu da ne böyle? Neler oluyor? | The Traveler-1 | 2010 | ![]() |
What the heck is going on, man? Hit him! Hit him! | Ne yapıyorsun dostum? Vur ona! | The Traveler-1 | 2010 | ![]() |
Turn around! Where is she? | Döndür bana! Kız nerede? | The Traveler-1 | 2010 | ![]() |
Get him up! Get him up! Where is she? | Tekrar! Kaldırın. Kız nerede? | The Traveler-1 | 2010 | ![]() |
Hey, Look up. Look up. Huh. | Bana bak. Bana bak! | The Traveler-1 | 2010 | ![]() |
Don't do this. String him up! | Bunu yapamazsınız. Bağla onu! | The Traveler-1 | 2010 | ![]() |
Put it on! An eye for eye, tooth for a tooth. | Hadi bakalım. Göze göz, dişe diş. | The Traveler-1 | 2010 | ![]() |
One more! | Devam et! | The Traveler-1 | 2010 | ![]() |
I can't see anything. I have that eye now. | Göremiyorum. Ama ben görüyorum. | The Traveler-1 | 2010 | ![]() |
Are you ready to hear my final confession, Detective? | Son itirafımı duymaya hazır mısın, dedektif? | The Traveler-1 | 2010 | ![]() |
Let he who is without sin, cast the first stone. | İlk taşı suçsuzlar atsın. | The Traveler-1 | 2010 | ![]() |
Stay away from me. You stay away! | Benden uzak dur. Uzak dur! | The Traveler-1 | 2010 | ![]() |
You can't escape. All roads lead to me. | Kaçamazsın. Bütün yollar bana çıkar. | The Traveler-1 | 2010 | ![]() |
You can't hide in the dark. | Karanlıktan saklanamazsın. | The Traveler-1 | 2010 | ![]() |
All roads lead to me tonight. | Bu gece bütün yollar bana çıkıyor. | The Traveler-1 | 2010 | ![]() |
Where it all started and where it all ends. | Başladığı yerde biter. | The Traveler-1 | 2010 | ![]() |
I confess! | Itiraf ediyorum! | The Traveler-1 | 2010 | ![]() |
I confess that I wronged you. I confess, all right? | Sana yaptıklarımı itiraf ediyorum, itiraf ediyorum tamam mı? | The Traveler-1 | 2010 | ![]() |
I confess that I wronged an innocent man, all right. | Masum bir adama yaptıklarımı itiraf ediyorum tamam mı? | The Traveler-1 | 2010 | ![]() |
I have another confession to make. | Hala bir itirafta bulunacağım. | The Traveler-1 | 2010 | ![]() |
I wasn't innocent. | Ben masum değildim. | The Traveler-1 | 2010 | ![]() |
You did it? | Yaptın mı? | The Traveler-1 | 2010 | ![]() |
Hey, little girl, good jumping. | İyi ip atladığını duydum. | The Traveler-1 | 2010 | ![]() |
You have a beautiful cat. No? | Ne kadar güzel bir kedin var. Hayır. | The Traveler-1 | 2010 | ![]() |
Her name is Shining. Shining, that's a nice name. | Onun adı Shining. Shining, bu güzel bir isim. | The Traveler-1 | 2010 | ![]() |
I have a cat, you want to see it? I've got to get home. | Benim de kedim var, görmek ister misin? Eve gitmem gerek. | The Traveler-1 | 2010 | ![]() |
The state troopers ... | O zaman... | The Traveler-1 | 2010 | ![]() |
they shot to kill him. | ...onu öldürdük. | The Traveler-1 | 2010 | ![]() |
They found her locket? I tossed the locket. | Onun kolyesini mi buldun? Ben düşürdüm zaten. | The Traveler-1 | 2010 | ![]() |
Some poor bastard probably picked it up. | Siz aptallar da bu ismi uydurdunuz. | The Traveler-1 | 2010 | ![]() |
Some ... drifter ... | Serseri... | The Traveler-1 | 2010 | ![]() |
some ... stranger. | ...yabancı. | The Traveler-1 | 2010 | ![]() |
So, you were guilty. Afraid so. | Sen suçluydun. Korkarım ki öyle. | The Traveler-1 | 2010 | ![]() |
You swore you were innocent. What did you expect? | Suçsuz olduğuna dair yemin ettin. Ne yapmamı bekliyordun? | The Traveler-1 | 2010 | ![]() |
Why are you killing us? Revenge. | Neden bizi öldürüyorsun? İntikam. | The Traveler-1 | 2010 | ![]() |
I laid in that coma for a year and all I dreamed about was vengeance. | Serbest bırakıldığımda sürekli bu intikam anlarının hayalini kurdum. | The Traveler-1 | 2010 | ![]() |
Do you have any idea how powerful a dream can be if you can't escape from it. | Eğer kaçsaydınız nasıl bir kabusa dönüşürdü biliyor musun? | The Traveler-1 | 2010 | ![]() |
It takes on a life of its own. | Herkes hayatına devam ederdi. | The Traveler-1 | 2010 | ![]() |
My last victim was Detective Alexander Black. | Son kurbanım Dedektif Alexander Black. | The Traveler-1 | 2010 | ![]() |
He was a righteous man. | O haklı bir adamdı. | The Traveler-1 | 2010 | ![]() |
Loved his kids. They'll miss him. | Çocuklarını severdi. Onu özleyeceğiz. | The Traveler-1 | 2010 | ![]() |
See this? My little girl gave me a pen. | Bunu görüyor musun? Küçük kızım vermişti bunu bana. | The Traveler-1 | 2010 | ![]() |
I'm not going to be able to hear your condfession. | Artık itiraflarını duymak istemiyorum. | The Traveler-1 | 2010 | ![]() |
Detective Black, you're dead. | Dedektif Black, sen öldün. | The Traveler-1 | 2010 | ![]() |
Yours is an impenetrable darkness. | Seninki aşılmaz bir karanlık. | The Traveler-1 | 2010 | ![]() |
I look at you as a man who is lying at the bottom of a | Asla güneşin parlamadığı bir yerde bir adam görüyorum. | The Traveler-1 | 2010 | ![]() |
There are not enough tears for all the sorrow you have wrought. | Bu sefalet için endişeli görünüyor. | The Traveler-1 | 2010 | ![]() |
You are all numbered with the dead. | Etrafın ölümle çevrilmiş durumda. | The Traveler-1 | 2010 | ![]() |
It's strange how I have to accept this unforeseen partnership, this ... | Bunu zorla yapacağım ve..... | The Traveler-1 | 2010 | ![]() |
choice of nightmares forced upon me in this place. | bu kabusu sen kendin seçtin. | The Traveler-1 | 2010 | ![]() |
Invaded by these men. | Çünkü ben böyle istedim. | The Traveler-1 | 2010 | ![]() |
These mean and greedy phantoms, filled with hate. | Bu kötü ve açgözlü hayaletler, nefret dolu. | The Traveler-1 | 2010 | ![]() |
What ... Who ... Why? | Ne... Kim... Neden? | The Traveler-1 | 2010 | ![]() |
I should have come earlier, but I was afraid. | Daha erken gelmek istedim ama korktum. | The Traveler-1 | 2010 | ![]() |
I love you. I came to help you, Daddy. | Seni seviyorum Sana yardım etmek için geldim baba. | The Traveler-1 | 2010 | ![]() |
He's a bad man. Yes, yes he is, honey. | Bu kötü bir adam. Evet tatlım, kötü. | The Traveler-1 | 2010 | ![]() |
He scares me. No? | O beni korkutuyor. Hayır. | The Traveler-1 | 2010 | ![]() |
No, he can't hurt you anymore, honey. He can't hurt you anymore. | Seni incitemez. | The Traveler-1 | 2010 | ![]() |
You're going to stop him, Daddy? | Onu durduramaz mısın baba? | The Traveler-1 | 2010 | ![]() |