Search
English Turkish Sentence Translations Page 166859
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Venerating cookies and wine, | Kurabiye ve şaraba saygı göstermeler, | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
And I think... | Ve düşünüyorum... | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
it's not what I had in mind. | Ben bunu kastetmemiştim. benim aklımdaki bu değildi. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
But that's vatican flapdoodle. | Ama bu sadece Vatikan'ın saçmalıkları. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
It doesn't have a thing to do with god. | Tanrıyla bir ilgisi yokki. Tanrı'yla bir alakası yok. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
As you said, John, everywhere, religions... | Senin dediğin gibi, John, dinler, her yerde... | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
from exalting life to purging joy as a sin. | hayatı yerden göğe koyamayıp zevki günah olarak algılıyorlar. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Rome does it as grand opera. | Roma bunu bir opera tarzında yapıyor. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
A simple path to goodness needs | İyiliğe giden basit bir yol için, doğaüstü bir harite gerekir. İyiliğe doğru olan basit bir yol | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
A supernatural roadmap. | doğaüstü bir haritaya ihtiyaç duyuyor. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Supernatural... | Doğaüstü... | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
a stupid word, I mean... | Aptalca bir kelime, yani... aptal bir kelime, yani... | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
anything that happens, happens within nature, | olan biten her şey, doğada olur. İnansanızda inanmasanızda. olan her şey, doğanın içinde olur, | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Whether we believe in it or not. | İnansak da inanmasak da. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Like a 14,000 year old caveman. | 14,000 yaşında bir mağara adamı gibi. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
( Car approaching ) | . | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
I I I drove for a while, | Biraz gittim, B Be biraz araba sürdüm, | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
And then I sat for a while. | sonra biraz durup oturdum. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
I'm so ashamed. | Kendimden çok utanıyorum. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
( Shivering ) and I'm freezing. | Ve donuyorum. ve çok üşüyorum. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Well, come inside. | Tamam, içeri gel. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
I still don't believe you, of course. | Sana hala inanmıyorum elbette. Sana hala inanmıyorum, tabi ki. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Everybody needs help. | Herkesin var. Herkesin yardıma ihtiyacı vardır. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Yes, well, some more than others. | Bazılarınınki diğerlerinden fazla. Evet, ama, bazıları ötekilerden daha fazla ihtiyaç duyar. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
From the Buddha to the cross, | Budha'dan Haç'a, Buddha'dan çarmıha, | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
I have always imagined both as entirely mythic | Her ikisini de hep efsane olarak düşündüm. İkisini de her zaman tamamen efsanevi olarak düşünmüşümdür | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
But I would like to hear more. | Ama devamını dinlemek isterim. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
May I lie on the couch for a moment? | Bir süreliğine koltuğa uzansam, Koltukta biraz uzanabilir miyim? | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
So, you were Jesus. | Demek, İsa'ydın. Demek ki sen İsa'ydın. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Well, perhaps somebody had to be, for better or for worse. | Belki de birinin olması gerekiyordu, iyi ya da kötü. Eh, öyle ya da böyle birinin olması gerekiyordu. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
The jury is still out. | Bu hala belirsiz. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
When did you begin to believe you were Jesus? | İsa olduğuna ne zaman inanmaya başladın? Ne zaman İsa olduğuna inanmaya başladın? | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
When did you begin to believe you were a psychiatrist? | Psikiyatrist olduğuna ne zaman inanmaya başladın? Sen ne zaman bir psikiyatrist olduğuna inanmaya başladın? | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Since I graduated harvard medical school | Harvard Tıp'tan mezun olduğumdan | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
And finished my residency, I've had that feeling. | ve ihtisasımı tamamladıktan sonra, yavaştan hissetmeye başladım. ve ihtisasımı bitirdiğimden beri öyle hissettim. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Oh, I sometimes dream about it. | Ah, bazen bunu hayal ederim. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Have you acted upon this belief? | Bu inanca göre davrandın mı? | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
I had a private practice for a while, | Bir ara özel çalışmalarım oldu, Bir ara serbest hekimlik yaptım, | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
And then I taught. | sonra da öğretmenlik. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Nothing unusual | Sıradışı bir şey değildi | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Oh, until one day, I met a caveman | Ama bir gün İsa olduğunu söyleyen bir mağara adamıyla tanıştım. Ah, ama bir gün kendini | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Who thought he was Jesus. | İsa sanan bir mağara adamıyla tanıştım. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Do you find that unusual? | Bunu sıradışı buluyor musun? | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Very. I would stake my reputation | Hem de çok. Çünkü itibarımı ortaya koyarımki, Baya. Onun benim kadar aklı başında biri | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
He as sane as I am, | olduğuna saygınlığım üzerine iddiaya girerim, | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
So why does he persist in such a story? | Peki o zaman neden bu hikayede bu kadar ısrarcı? Ama o zaman neden böyle bir hikayeyi iddia ediyor? | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
There must be a reason, though. | Bir nedeni olmalı, değil mi? | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Unless I imagined it all? | Hepsi hayalimin ürünü değilse? | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
I think you're as sane as he is. | Bence sen de en az onun kadar aklı başındasın. Onun kadar aklı başında olduğunu düşünüyorum. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Oh, god, I | Ah, Tanrım, Ben | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
( Laughs ) no. | Hayır. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Did you ever find it prudent to worship yourself | Muhalif olmak yerine, kendi yarattığın dine uymak, Kendine tapmayı hiç mantıklı buldun mu | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Rather than be thought a heretic? | kafir olarak damgalanmaktansa? | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
That would be something. | Bu baya ilginç olurdu. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Other times, christianity was considered heresy. | Hristiyanlığın sapkınlık olarak görüldüğü zamanlar da oldu. Başka zamanlarda, Hristiyanlık sapkınlık olarak düşünülürdü. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
I had to pretend other faiths. | Diğer inançlara bağlıymışım gibi davranmak zorunda kalmıştım. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
And what does Jesus have to say to those present | Peki İsa, ona inanmakta zorlanan buradaki insanlara ne söyleyecek? Peki İsa'nın burada ona inanmayı zor bulanlara söyleyecek | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Who find it difficult to believe in him? | bir şeyi var mı? | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Believe in what he tried to teach, | Onun öğretmeye çalıştığı şeye inanın, | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Without rigmarole. | deli saçmalarına değil. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Piety is not what the lessons bring to people. | Tanrıya adanmışlık, derslerin insanlara getirdiği bir lütuf değil, Dindarlık derslerin insanlara getirdiği bir şey değildir. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
It's the mistake they bring to the lessons. | dindarlık sadece insanların derslere getirdikleri bir hatadır. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Well, it's getting to be night. | Geç oluyor. Eh, gece oluyor. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
I still have stuff to carry | Hala taşımam gereken şeyler var. Taşımam gereken eşyalarım var hala | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
And a long drive. | ve uzun bir yolum. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
John, do you have a destination in mind? | John, kafanda bir yer var mı? John, aklında bir istikamet var mı? | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Anyone mentally ill can imagine | Akıl hastası olan herhangi bir kimse, Akıl hastası herkes harika bir geçmiş | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
A fantastic background Even an entire life | böyle fantastik bir geçmiş hayal edebilir. Hem de bütün hayatı boyunca. hayal edebilir Hatta tüm bir yaşam bile | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
And sincerely believe it. | ve buna cidden inanabilir. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
The man who thinks he is napoleon | Kendine Napolyon diyen birisi, Napoleon olduğunu düşünen adam | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Does believe it. | buna inanıyor. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
His true identity has taken a backseat | Gerçek kimliği arka planda kalır, Gerçek kimliği onun hayalinde | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
To his delusion and the need for it. | ikinci planda duruyor. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
If that's the case with John, | Eğer bu John'un olduğu durumsa, | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
There is a grave disorder. | çok şiddetli bir düzensizlik var demektir. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Organized brilliantly. | Mükemmel bir şekilde düzenlenmiş. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
He's got an answer for everything. | Her şeye bir cevabı vardı. Her şeye bir cevabı var. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
It might involve rejection of his father, | Öz babasının onu reddetmesi ya da, Sorununun sebebi babasını ya da tüm geçmişini reddetmesi, | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Of his entire early past, | ve yerine bu kurguyu yerleştirmesi, | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Replaced by this fantasy. | olabilir. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
He says he can't remember his father. | Babasını hatırlamadığını söylüyor. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Precisely why? | Tam olarak neden? | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
You said he was sane. | Aklının başında olduğunu söylediniz. Onun aklının yerinde olduğunu söylemiştiniz. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Did I? | Öyle mi söyledim? | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Do you think that perhaps our caveman | Acaba mağara adamımızın, Belki de mağara adamımızın sırtında | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Has a monkey on his back? | bir kambur vardır? | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
No, no, no, no. | Hayır hayır. Hayır, hayır, hayır, hayır. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
I've done a lot of consulting work with narcotics. | Narkotiklere çoğu kez danışmanlık yaptım. Ben baya bir süre narkotiklerle danışmanlık görevi yaptım. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
I've seen people tripping, strung out | Dağıtmış, zom olmuş bir çok insan gördüm | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Whatever's up with John, it isn't that. | John'un sorunu her neyse o değil. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
I've looked for signs None. | Belirtilere baktım hiçbiri yoktu. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Could cavemen really talk? | Mağara adamları gerçekten konuşabilir mi? | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
We think that language came into existence | İlk dilin, 60.000 yıl önce ortaya çıktığını düşünüyoruz. Dilin 60,000 yıl önce | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
60,000 years ago. | ortaya çıkmış olduğuna inanıyoruz. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
The structure of stone age culture | Taş Devri kültürünün yapısı, Taş devri kültürünün yapısı | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Is evidence of the ability to communicate | iletişim kurabilme yetisinin bir kanıtı. sözlü iletişim becerilerinin göstergesi | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Verbally. | olarak kabul ediliyor. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Oh, shut up. | Kes şunu. Ah, kes şunu. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Maybe it'd be easier if I were. | Belki de öyle olsaydım daha kolay olurdu. Belki şey olsam daha kolay olurdu... | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Crazy? | Deli mi? | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |