• tr flag Türkçe
    • en flag İngilizce

Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 156417

İngilizce Türkçe Film Adı Film Yılı Ayrıntılar
(Laughing) Get the fuck off me, you freak. Bıraksana be beni, ucube herif. Hahah, siktir git, bırak beni. Submarine-1 2010 info-icon
That was fucking ridiculous. Saçmalığa bak ya. Kafanı mı siktiler, neydi o yaptığın? Submarine-1 2010 info-icon
"Kiss me!" Who says that? Kim "Öp beni!" der yahu? "Öp beni" Kim der böyle bir şey? Submarine-1 2010 info-icon
It was a kiss. I tried to be romantic. What the fuck? Altı üstü öpücük. Romantik olmaya çalışıyordum. Daha neler. Öpücüktü. Romantik olmaya çalıştım. "Öp Beni" Hasiktir? Submarine-1 2010 info-icon
You were crushing my face. Yeah, in a romantic way. Yüzümü eziyordun. Evet, romantikçe. Yüzümü eziyordun. Evet ama romantik bir şekilde. Submarine-1 2010 info-icon
I'm not in the mood. Keyfim yerinde değil. Havamda değilim. Submarine-1 2010 info-icon
It seems pretty clear that Mum is having an affair. Annemin bir ilişkisi olduğu gayet açık görünüyor. Çok açık ki annemin gayri meşru bir ilişkisi var. Submarine-1 2010 info-icon
Why else would she be at the hairdresser's with Graham the ninja? Yoksa niye Ninja Graham'le kuaföre gitsin? Yoksa neden Ninja Graham'la kuaför'de olsun? Submarine-1 2010 info-icon
He probably makes sure all his prospective sex part.ners Herhalde müstakbel sevişme arkadaşlarının hepsini... Muhtemelen bütün seks partnerlerinin hazır olduğundan emin oluyor Submarine-1 2010 info-icon
are salon fresh before impregnating them with a ninja love child. ...ninja bir gayri meşru çocukla hamile bırakmadan önce kuaföre götürüyordur. sonra karınlarına bir ninja aşk bebeği veriyor. Submarine-1 2010 info-icon
Mum normally just gets a trim from her work colleague Jackie. Annem normalde sadece iş arkadaşı Jackie'ye uçlarını aldırır. Annem normalde sadece iş arkadaşı Jackie'ye kestiriyor. Submarine-1 2010 info-icon
But now I think of it, she did mention her hair the other day. Ancak şimdi aklıma geldi de geçen gün saçından bahsetmişti. Ama şimdi düşününce, sanırım geçen gün saçından bahsetmişti. Submarine-1 2010 info-icon
I used to have long hair like her. Eskiden saçım onunki gibi uzundu. Aynı o kız gibi uzun saçım vardı. Submarine-1 2010 info-icon
Hm? Hıım? Hm? Submarine-1 2010 info-icon
I used to have long hair, remember? Eskiden saçım uzundu, hatırladın mı? Saçım uzundu, hatırlıyor musun? Submarine-1 2010 info-icon
Hm, yes. Hım, evet. Hm, evet. Submarine-1 2010 info-icon
Pretty, isn't she? Güzel, değil mi? Kız hoş, değil mi? Submarine-1 2010 info-icon
Do you like my hair long? Saçımı uzun mu seviyorsun? Submarine-1 2010 info-icon
Er... Or short like now? Eee... Yoksa şimdiki gibi kısa mı? Er... Yoksa şimdiki gibi kısa mı? Submarine-1 2010 info-icon
Well, you know... I like your hair no matter how long it is. Şey, ne desem... Saçını uzunluğuna bağlı olmaksızın seviyorum. Eh, yani bilirsin. Saçını nasıl olursa olsun seviyorum. Submarine-1 2010 info-icon
But did you prefer it long? Ama uzun olmasını mı tercih ederdin? Ama uzunu tercih mi edersin? Submarine-1 2010 info-icon
Either way's good. İki hâli de iyi. Her şekilde güzel. Submarine-1 2010 info-icon
No opinion. Fikrin yok yani. Fikir yok. Submarine-1 2010 info-icon
Well, it's up to you. Şey, sana kalmış. Yani, sana kalmış bir şey. Submarine-1 2010 info-icon
So it wouldn't bother you if I shaved it all off? Yani tamamen kazıtsam seni rahatsız etmezdi. Yani tamamen kazıtsam bir sorun olmaz? Submarine-1 2010 info-icon
Not if it made you happy. Seni mutlu edecekse etmezdi. Eğer seni mutlu edecekse olmaz. Submarine-1 2010 info-icon
If you want to shave off your hair, you should. Eğer saçını kazıtmak istiyorsan kazıt. Eğer saçını kazıtmak istiyorsan bence kazıt. Submarine-1 2010 info-icon
Why would I shave my hair off, Lloyd? What a stupid idea. Saçımı niye kazıtayım, Lloyd? Böyle aptalca fikir mi olur. Neden saçımı kazıtıyım ki? Ne saçma bir fikir? Submarine-1 2010 info-icon
I can imagine my mum calmly leaving one day while Dad helps her pack. Babam toplanmasına yardım ederken annemin bir gün sakince çekip gidişini hayal edebiliyorum. Eğer annem bir gün evden ayrılacak olsa babamın ona yardım bile edeceğine eminim. Submarine-1 2010 info-icon
So er...got any plans? Peki, ee... bir programın var mı? Eh yani.. bir planın var mı? Submarine-1 2010 info-icon
No, not really. Hayır, pek sayılmaz. Hayır, var denemez. Submarine-1 2010 info-icon
No, just... Hayır, sadece... Hayır yani.. Submarine-1 2010 info-icon
see how it goes, really. ...akışına bırakacağım. oluruna bırakıcam. Submarine-1 2010 info-icon
Are you planning on getting dressed today? Bugün giyinmeyi planlıyor musun? Giyinmek gibi bir niyetin var mı? Submarine-1 2010 info-icon
Do you want to take the car? That's fine. Arabayı almak ister misin? Kalsın. Arabayı almak istiyorsan al. Sorun değil. Submarine-1 2010 info-icon
I'm going to work from home today so if you want to take the car... Bugün evde çalışacağım, yani arabayı almak istiyorsan... Bugün evde çalışıcam, yani arabayı alabilirsin istiyorsan. Submarine-1 2010 info-icon
I was planning on going to see one of Graham's talks tonight. Bu akşam Graham'ın konuşmalarından birine gitmeyi planlıyordum. Bu akşam Graham'ın gösterisine gitmeyi planlıyordum. Submarine-1 2010 info-icon
OK. You don't mind? Peki. Sorun olmaz mı? Peki. Senin için sorun var mı? Submarine-1 2010 info-icon
Why would I mind? It just means I won't be in tonight. Niye olsun? Akşam evde olmayacağım diye. Neden olsun ki. Sadece bu akşam evde olmayacağım. Submarine-1 2010 info-icon
I'll make sure I keep myself busy. Oliver, you coming? Kendime bir meşguliyet bulurum. Oliver, geliyor musun? Yapacak bir şey bulurum ben. Oliver, geliyor musun? Submarine-1 2010 info-icon
I'd like a moment with my father. Lovely. Babamla bir şey konuşacaktım. Ne güzel. Babamla bir şey konuşucam. Ne güzel. Submarine-1 2010 info-icon
I'll see you in the car. Arabada bekliyorum. Submarine-1 2010 info-icon
I think Mum might be having an affair. Bence annemin bir ilişkisi olabilir. Bence annem seni aldatıyor. Submarine-1 2010 info-icon
Can you turn the tap off, please? Musluğu kapatır mısın lütfen? Musluğu kapatır mısın? Submarine-1 2010 info-icon
I saw her in town with Graham and heard her on the phone talking about him. Onu kasabada Graham'la gördüm ve telefonda onun hakkında konuştuğunu duydum. Dışarıda onu Grahamla gördüm ve onun hakkında telefonda konuşurken duydum. Submarine-1 2010 info-icon
You shouldn't be spying on people. İnsanları gözetlememelisin. İnsanları gözetlememen lazım. Submarine-1 2010 info-icon
I just saw them and accidentally picked up the phone. Aren't you worried? Onlara rastladım, telefonu da şans eseri açtım. Endişelenmiyor musun? Onları görüverdim ve telefon olayı da kazara oluverdi. Submarine-1 2010 info-icon
Graham's an old friend of Mum's. They've met up. Graham, annenin eski bir arkadaşı. Buluşmuşlardı. Graham annenin eski bir arkadaşı. Eskiden tanışıyorlar. Submarine-1 2010 info-icon
Yes. So you're condoning this affair? Evet. Yani bu ilişkiye göz mü yumacaksın? Evet. Yani bu ilişkiyle bir sorunun yok öyle mi? Submarine-1 2010 info-icon
There is no affair. He's just some bloke I stole your mother from. İlişki milişki yok. Ondan anneni çaldığım herifin teki işte. İlişki falan yok. Graham anneni çaldığım adamın biri. Submarine-1 2010 info-icon
So you admit they have a history? Yani bir geçmişleri olduğunu kabul ediyorsun. Yani aralarında eskiden bir şey olduğunu kabul ediyorsun. Submarine-1 2010 info-icon
I think you should go to your mother now, OK? Bence artık annenin yanına gitmelisin, tamam mı? Bence annenin yanına gitmelisin, hadi. Submarine-1 2010 info-icon
Thanks, Mum. Just a second, we're early. Sağ ol, anne. Bekle biraz, erken geldik. Sağ ol anne. Bekle bir saniye, erken geldik. Submarine-1 2010 info-icon
How are things with Jordana? Jordana'yla aranız nasıl? Jordana ile aran nasıl? Submarine-1 2010 info-icon
You ever going to let us meet her? Maybe if you get a terminal illness. Bizimle onu tanıştıracak mısın? Ölümcül bir hastalığa tutulursanız belki. Tanışacak mıyız yakın zamanda? Eğer ölüm döşeğine düşersen belki. Submarine-1 2010 info-icon
So things are serious between you two? Yani aranızdaki ilişki ciddi. Yani ilişkiniz ciddi. Submarine-1 2010 info-icon
It may seem like a big deal now but it probably won't matter when you're my age. Şu anda büyük bir mesele gibi görünebilir, ancak muhtemelen benim yaşıma geldiğinde pek önemi kalmayacak. Şimdi ciddi gelebilir ama benim yaşıma gelince önemsiz olacak. Submarine-1 2010 info-icon
38? 38'e mi? 38? Submarine-1 2010 info-icon
Just be careful. I always use condoms. Dikkatli ol yeter. Hep prezervatif kullanıyorum. Dikkatli ol. Daima korunuyorum. Submarine-1 2010 info-icon
You know that your dad and l are going through a bit of a tough time. Farkındasındır, babanla zor bir dönem geçiriyoruz. Babanla şu sıralar zor bir süreçten geçiyoruz. Submarine-1 2010 info-icon
And I want you to know we really appreciate you trying to help. Ve bilmeni istiyoruz ki yardım çabanı takdir ediyoruz. Ve bilmeni isterim ki yardım etme çabanı önemsiyoruz. Submarine-1 2010 info-icon
I'm not trying to help. You're a loud whisperer. Yardım etmeye çalışmıyorum. Fısıldarken sesin pek gür çıkıyor. Öyle bir çabam yok Yüksek sesle fısıldadın. Submarine-1 2010 info-icon
You shouldn't spy on people. İnsanları gözetlememelisin. Submarine-1 2010 info-icon
Why have you been meeting Graham? Graham'le neden görüşüyordun? Neden Graham'la görüşüyorsun? Submarine-1 2010 info-icon
Graham is an old friend and has had relationship problems with Kim Lin. Graham eski bir dost ve Kim Lin'le aralarında sorunları var. Graham eski bir arkadaşım ve Kim Linle araları biraz bozuk. Submarine-1 2010 info-icon
He needed someone he could talk to. Konuşabileceği birine ihtiyacı vardı. Konuşacak birine ihtiyacı vardı. Submarine-1 2010 info-icon
So he might be single soon? Goodbye, Oliver. Yani yakında bekar kalabilir. Güle güle, Oliver. Yani artık sevgilisi yok. Hoşçakal, Oliver. Submarine-1 2010 info-icon
Mum? Yes? Anne? Evet? Submarine-1 2010 info-icon
Who would you save first in a fire, Babamı ve beni kurtarmanın eş zorlukta olduğu varsayımına göre, Eğer yangın çıksa Submarine-1 2010 info-icon
given the hypothetical situation that Dad and I were equally hard to save? ve sadece birimizi kurtarabilsen babam mı olurdu yoksa ben mi? Submarine-1 2010 info-icon
I'd go for you but I'd feel bad for your father. Seni seçerdim ama baban için üzülürdüm. Sen olurdun ama baban için de üzülürdüm. Submarine-1 2010 info-icon
Kiss me! What? Öp beni! Ne? "Öp beni" Ne? Submarine-1 2010 info-icon
(Laughs) Hahah. Submarine-1 2010 info-icon
I still can't believe you fucking said it. Hâlâ öyle demene kafam basmıyor be. Hala böyle bir saçmalık dediğine inanamıyorum. Submarine-1 2010 info-icon
I did not say it in a high pitched... Iike a little mouse. Öyle küçük bir fare gibi... tiz bir tonla söylemedim. Bir fare gibi söylemedim ama. Submarine-1 2010 info-icon
You cried it. Come on, we're late. Çığlık atmıştın. Haydi, geç kalıyoruz. Çığlıklar içinde söyledin. Hadi geç kaldık. Submarine-1 2010 info-icon
That gap gets smaller every day. What are you doing tonight? Bu boşluk da gitgide küçülüyor mu ne. Bu akşam ne yapıyorsun? Bu aralık her gün daralıyor. Bu akşam planın var mı? Submarine-1 2010 info-icon
I'm busy tonight. İşim var. Bu akşam meşgulum. Submarine-1 2010 info-icon
Doing what? Neyle? Ne ile? Submarine-1 2010 info-icon
As in, I've got stuff to do. Busy. Halletmem gereken şeyler var yani. İş güç. Yapacak şeylerim var. İşim var. Submarine-1 2010 info-icon
No, you never have anything to do. What are you doing? Hayır, senin yapacak bir işin hiç olmaz. Ne yapıyorsun? Yapacak hiç bir şeyin yok. Ne var akşam? Submarine-1 2010 info-icon
GRAHAM: What is light? Işık nedir? GRAHAM: Işık nedir? Submarine-1 2010 info-icon
What is light? Işık nedir? Submarine-1 2010 info-icon
How important is light? Işık ne kadar önemlidir? Submarine-1 2010 info-icon
OK, let's think about that for a minute. Peki, bir dakikalığına düşünelim. Tamam, hadi biraz düşünelim. Submarine-1 2010 info-icon
Cos it seems very basic and banal but it's not. It's loaded. Çünkü çok basit ve sıradan görünüyor olsa da öyle değil. Ağır konu. Çok basit ve sıkıcı görünüyor ama değil. İçi dolu. Submarine-1 2010 info-icon
It's a bloody nail bomb. Kafanıza düşse yarılır. Bomba gibi. Submarine-1 2010 info-icon
I think light is probably the most important gift we have Bence ışık muhtemelen evrenden aldığımız... Bence ışık evrenin bize verdiği Submarine-1 2010 info-icon
from the universe. ...en önemli hediye. en önemli hediye. Submarine-1 2010 info-icon
And if you asked any intelligent bloody writer, Gider de Profesör Hawking ya da o türden herhangi birine, Ve çok zeki bir adama sorsanız, Submarine-1 2010 info-icon
Iike Professor Hawking or anybody of that ilk, ...herhangi kafası basan bir yazara soracak olursanız, Profesör Stephen Hawking gibi, Submarine-1 2010 info-icon
he could talk to you... ...size, bilmiyorum işte... size ışık hakkında yaklaşık Submarine-1 2010 info-icon
for about, I don't know, a year... ..bir yıl durmadan... 1 yıl kadar konuşabilir. Submarine-1 2010 info-icon
just about bloody light! ...ışığı anlatabilir. Sadece ışık hakkında! Submarine-1 2010 info-icon
We don't want to be in the dark, Karanlıkta kalmak, Karanlıkta olmak istemiyoruz. Submarine-1 2010 info-icon
being fiddled with. ...katakulliye gelmek istemeyiz. Karanlıkla cebelleşmek... Submarine-1 2010 info-icon
How's my dad meant to compete? Babam nasıl mücadele edecek? Babam bu adamla nasıl yarışsın? Submarine-1 2010 info-icon
The only time I saw him enthral a room Onun bir odayı büyülediğini gördüğüm tek sefer, Onu böyle bir konuşma yaparken sadece bir kere gördüm. Submarine-1 2010 info-icon
was when he gave a talk about the disappearance of a giant sturgeon. ...dev bir mersinbalığının kayboluşuyla ilgili verdiği konuşma esnasındaydı. Dev bir mersinbalığının kayboluşundan bahsediyordu. Submarine-1 2010 info-icon
Sturgeons are royal fish, since the 14th century, Mersin balıkları, 14. yüzyıldan beri kraliyet balığıdır, Mersinbalıkları 14. yüzyıldan beri kraliyet balığı sınıfındalar. Submarine-1 2010 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 156412
  • 156413
  • 156414
  • 156415
  • 156416
  • 156417
  • 156418
  • 156419
  • 156420
  • 156421
  • …
  • »
  • »»
Kısıtlı Mod:   
  • Katkıda Bulun
  • Hakkımızda
  • Sorumluluk Reddi
  • İletişim