Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 156330
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
I order you to set me free! | Beni serbest bırakmanı emrediyorum! | Strings-2 | 2004 | ![]() |
but I am alive. | ama ben hayattayım. | Strings-2 | 2004 | ![]() |
I am alive. | Ben hayattayım. | Strings-2 | 2004 | ![]() |
I was your father's Commander in Chief. | Ben babanın başkomutanıydım. | Strings-2 | 2004 | ![]() |
I was good at it. | İşimi iyi yapardım. | Strings-2 | 2004 | ![]() |
Your father's favourite. | Babanın gözdesiydim. | Strings-2 | 2004 | ![]() |
I was the most important men in Hebalon. | Ben Hebalon'daki en önemli adamdım. | Strings-2 | 2004 | ![]() |
That was the battle I lost. | Bu benim kaybettiğim savaştı. | Strings-2 | 2004 | ![]() |
In his rage, he blamed me. | Öfkesindendir, beni suçladı. | Strings-2 | 2004 | ![]() |
He ordered me to slay women and children, and when I refused, he attacked me. | Kadınları ve çocukları kılıçtan geçirmemi istedi, ve karşı çıktığımda, bana saldırdı. | Strings-2 | 2004 | ![]() |
If I got home, I was to allowed to live. | Eve dönebilirsem, yaşamama izin verilecekti. | Strings-2 | 2004 | ![]() |
I had to get what I could get, afterward. | Daha sonra, alabildiklerimi almak zorundaydım. | Strings-2 | 2004 | ![]() |
I had to take what I could get. | Alabildiklerimi almak zorundaydım. | Strings-2 | 2004 | ![]() |
It can be yours, If you want it. | Eğer istersen, bu senin olabilir. | Strings-2 | 2004 | ![]() |
I'll be Hebalon's Commander in Chief again, with you by my side. | Yanımda sen olunca, yine Hebalon'un başkomutanı olacağım. | Strings-2 | 2004 | ![]() |
I can be put together any way you choose! | Senin istediğin gibi bir araya getirilebilirim! | Strings-2 | 2004 | ![]() |
I can love you the way you are. | Seni olduğun gibi sevebilirim. | Strings-2 | 2004 | ![]() |
What don't I understand? | Neyi anlamıyor muyum? | Strings-2 | 2004 | ![]() |
I've always trusted you, Erito. | Sana her zaman güvendim, Erito. | Strings-2 | 2004 | ![]() |
I have never betrayed you, | Sana hiç ihanet etmedim, | Strings-2 | 2004 | ![]() |
TRAITOR! | HAİN! | Strings-2 | 2004 | ![]() |
Come on. Come on, I say! | Haydi. Haydi diyorum! | Strings-2 | 2004 | ![]() |
I found it out by the Lake. | Onu göl kenarında buldum. | Strings-2 | 2004 | ![]() |
Look at me. I'm just a poor nomad. | Bana bakın. Ben sadece fakir bir gezginim. | Strings-2 | 2004 | ![]() |
My father is dead, and I'm travelling West to escape the war. | Babam öldü, ve ben de savaştan kaçmak için batıya gidiyorum. | Strings-2 | 2004 | ![]() |
I don't care who you are, you deserve better treatment than this. | Kim olduğun umrumda değil, sen bu muamelelerden daha iyisini hakediyorsun. | Strings-2 | 2004 | ![]() |
and for that I'll always be grateful. | ve bu yüzden daima sana minnettar olacağım. | Strings-2 | 2004 | ![]() |
I'd rather die. | Ölmeyi tercih ederdim. | Strings-2 | 2004 | ![]() |
I've never seen anything like it! | Hayatımda bunun gibi birşey görmedim! | Strings-2 | 2004 | ![]() |
I end where you begin, | Ben senin başladığın yerde bitiyorum, | Strings-2 | 2004 | ![]() |
and where you end, I begin. | ve senin bittiğin yerde, ben başlıyorum. | Strings-2 | 2004 | ![]() |
In that way we are all connected. | Birbirimize bu şekilde bağlıyız. | Strings-2 | 2004 | ![]() |
I could tell it was time. | Vaktin geldiğini söyleyebilirdim. | Strings-2 | 2004 | ![]() |
Who is he? I asked, | "Kim o?" diye sordum, | Strings-2 | 2004 | ![]() |
Now I can let go. | Artık ölebilirim. | Strings-2 | 2004 | ![]() |
Tell us who you really are, or I'll.. | Bize gerçekten kim olduğunu söyle, yoksa... | Strings-2 | 2004 | ![]() |
Gladly. I am Hal Tara of Hebalon, | Memnuniyetle. Ben Hebalonlu Hal Tara'yım, | Strings-2 | 2004 | ![]() |
son of the Kharo whom you murdered, and I have come for my revenge. | öldürdüğün Kharo'nun oğlu, ve intikam almaya geldim. | Strings-2 | 2004 | ![]() |
If you are not bound together in Love, | Eğer aşkla bağlı değilsen, | Strings-2 | 2004 | ![]() |
I swear on the strings of my un born child. | Doğmamış çocuğumun ipleri üzerine yemin ederim. | Strings-2 | 2004 | ![]() |
I've got it... | Onu getirdim... | Strings-2 | 2004 | ![]() |
I've got your sleeping bird. | Uyku kuşunu getirdim. | Strings-2 | 2004 | ![]() |
I can't reach. | Yetişemiyorum. | Strings-2 | 2004 | ![]() |
Isn't he? | Değil mi? Hayır. | Strings-2 | 2004 | ![]() |
Only slave drivers will be let in now. | Sadece köle tüccarlarına giriş çıkış izni var. | Strings-2 | 2004 | ![]() |
I am Hal Tara, of Hebalon. Take your hands off me! | Ben Hebalonlu Hal Tara'yım. Çekin ellerinizi üstümden! | Strings-2 | 2004 | ![]() |
Do you realise who I am? | Sen benim kim olduğumun farkında mısın? | Strings-2 | 2004 | ![]() |
I am the son of the Kharo. | Ben Kharo'nun oğluyum. | Strings-2 | 2004 | ![]() |
This idiot's got desert fever. | Bu salak serap görüyor. | Strings-2 | 2004 | ![]() |
I recognise you, Kharo son. | Seni tanıdım, Kharo'nun oğlu. | Strings-2 | 2004 | ![]() |
I do recognise you. You have my hand. | Seni tanıyorum. Benim elimi almıştın. | Strings-2 | 2004 | ![]() |
If you could only fly, Ola, the two of us would be saved. | Eğer uçabilseydin, Ola, ikimiz de kurtulurduk. | Strings-2 | 2004 | ![]() |
I can take you to freedom. | Seni özgürlüğe götürebilirim. | Strings-2 | 2004 | ![]() |
I am all you have left, Jhinna. | Geride bıraktığın tek şey benim, Jhinna. | Strings-2 | 2004 | ![]() |
No. In heaven our strings are touching. | Hayır. İplerimiz cennette birbirine değiyor. | Strings-2 | 2004 | ![]() |
It feels as though someone is playing the most wonderful music on my strings. | Sanki birileri benim iplerimle en muhteşem müziği yapıyor. | Strings-2 | 2004 | ![]() |
I can tell he's alive and that he will return. | Onun yaşadığını ve döneceğini söyleyebilirim. | Strings-2 | 2004 | ![]() |
Tonight I dreamed of Sideon! | Bu gece Sideon rüyama girdi! | Strings-2 | 2004 | ![]() |
If you feel, then you'll know it's true. | Eğer hissediyorsan, bunun doğru olduğunu bilirsin. | Strings-2 | 2004 | ![]() |
Whatever you do to me, I will never ever be yours. | Bana ne yaparsan yap, senin olmayacağım. | Strings-2 | 2004 | ![]() |
Well then, I cannot help you. | O zaman, sana yardımcı olamam. | Strings-2 | 2004 | ![]() |
I have deployed the army forth and we should defeat this evil. | Orduyu dışarıda konuşlandırdım ve bu kötülüğü yenmeliyiz. | Strings-2 | 2004 | ![]() |
Now I have no choice. | Artık hiçbir seçeneğim yok. | Strings-2 | 2004 | ![]() |
It is we who are the enemy. | Düşman aslında biziz. | Strings-2 | 2004 | ![]() |
I end where you begin, | Senin başladığın yerde ben biterim, | Strings-2 | 2004 | ![]() |
and where you end, I begin. | ve senin bittiğin yerde, ben başlarım. | Strings-2 | 2004 | ![]() |
I got him, dad. | Anladım, baba. | Strings-2 | 2004 | ![]() |
I'm letting go of the grille. | Kafesi bırakıyorum. | Strings-2 | 2004 | ![]() |
In peace and love, Hal! | Barış ve sevgi içinde, Hal! | Strings-2 | 2004 | ![]() |
It is you who plays that beautiful music, isn't it? | O güzel müziği yapan sendin, değil mi? | Strings-2 | 2004 | ![]() |
It's over, Kharo Nezo. | Herşey bitti, Kharo Nezo. | Strings-2 | 2004 | ![]() |
It was so nice of you to locate them for us. | Bizim için onları bulman büyük incelik. | Strings-2 | 2004 | ![]() |
I am like my father. | Ben, yaşamının son anlarını yaşayan, | Strings-2 | 2004 | ![]() |
In the last few seconds of his life. | babam gibiyim. | Strings-2 | 2004 | ![]() |
I am beginning where he ends, I shall have the strength to do what he did not. | Ben O'nun bittiği yerde başlarım, ben O'nun yapmadığı şeyleri yapacak güce sahip olacağım. | Strings-2 | 2004 | ![]() |
I've promised a friend to use this hand to something good. | bir dosta, bu eli iyi bir şeyler yapmak için kullanacağıma söz vermiştim. | Strings-2 | 2004 | ![]() |
I told you, we should have killed him. | Sana söylemiştim, onu öldürmeliydik. | Strings-2 | 2004 | ![]() |
I want Sahro taken alive! | Sahro'yu canlı istiyorum! | Strings-2 | 2004 | ![]() |
Onwards I say. | İlerleyin diyorum. | Strings-2 | 2004 | ![]() |
I said, let her go! | Onu bırak dedim! | Strings-2 | 2004 | ![]() |
Call back your army. It's over! | Ordunu geri çek. Herşey bitti! | Strings-2 | 2004 | ![]() |
I have found your home. | Senin evini buldum. | Strings-2 | 2004 | ![]() |
Always considering the best interest... | Her zaman, en önemlisi çocuğun... | Striptease-1 | 1996 | ![]() |
. . .and well being of the child. | ...iyiliği için karar vermektir. | Striptease-1 | 1996 | ![]() |
Therefore, you may make visitation. . . | Bundan böyle, iki haftada bir,... | Striptease-1 | 1996 | ![]() |
. . .every other week and Christmas Eve. . . | ...hafta sonlarında, Noel tatillerinde ve Paskalya'da... | Striptease-1 | 1996 | ![]() |
. . .and on Easter Sunday, wearing your pretty Easter outfits. | ...bayramlıklarınızı giyip, kızınızı ziyaret edebilirsiniz. | Striptease-1 | 1996 | ![]() |
Your honor, my ex husband is addicted to pills and he's a thief! | Sayın Yargıç, eski kocam ilaç kullanır ve bir hırsızdır! | Striptease-1 | 1996 | ![]() |
Because of his record, I lost my job as a secretary for the FBl. | Onun sicili yüzünden, FBl'daki sekreterlik işimi kaybettim. Onun sicili yüzünden, FBI'daki sekreterlik işimi kaybettim. | Striptease-1 | 1996 | ![]() |
He was the finest high school tailback I ever saw. | Ortaokulda gördüğüm en iyi arka saha oyuncusuydu. | Striptease-1 | 1996 | ![]() |
Of course he's had his run ins with the law, but he's. . . | Elbette, yasalarla anlaşmazlığa düştüğü olmuştur... | Striptease-1 | 1996 | ![]() |
. . .made his accommodations with the authorities. | ...ama otoriteye elinden gelen yardımı yapmıştır. | Striptease-1 | 1996 | ![]() |
Being an informer for the vice squad. . . | Ahlak zabıtasına yardım etmesi,... | Striptease-1 | 1996 | ![]() |
. . .hardly qualifies him to raise a seven year old! | ...yedi yaşındaki bir çocuğa bakabileceği anlamına gelmez! | Striptease-1 | 1996 | ![]() |
Neither does being a mother without a job! | İşi olmayan bir anne de bakamaz! | Striptease-1 | 1996 | ![]() |
But I lost it because of him! | Ama ben, işimi Onun yüzünden kaybettim! | Striptease-1 | 1996 | ![]() |
Little lady. . . | Küçük hanım,... | Striptease-1 | 1996 | ![]() |
. . .my decision is final. | ...kararım nihaidir. | Striptease-1 | 1996 | ![]() |
The big man's here! | Adamım gelmiş! | Striptease-1 | 1996 | ![]() |
When does she go on? Pretty soon, Jerry. | Ne zaman başlıyor? Pek yakında, Jerry. Ne zaman başlıyor? Pek yakında, Jerry. | Striptease-1 | 1996 | ![]() |