Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 151132
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
...all I could think about when he was down on one knee... | ...bana evlenme teklif ettiğinde... ...düşünebildiğim tek şey ne zaman dizlerine çökeceği ve... ...bana evlenme teklif ettiğinde... ...düşünebildiğim tek şey ne zaman dizlerine çökeceği ve... ...düşünebildiğim tek şey ne zaman dizlerine çökeceği ve... | Something Borrowed-1 | 2011 | ![]() |
...was that I wish Rachel was here... | ...tek düşündüğüm keşke... ...Rachel'ın orada olup o anı... ...tek düşündüğüm keşke... ...Rachel'ın orada olup o anı... ...Rachel'ın orada olup o anı... | Something Borrowed-1 | 2011 | ![]() |
...watching me in this moment. | ...Rachel'ın orada olup o anı görmesiydi. ...izleyip izlemediğiydi. ...Rachel'ın orada olup o anı görmesiydi. ...izleyip izlemediğiydi. ...izleyip izlemediğiydi. | Something Borrowed-1 | 2011 | ![]() |
[WHISPERING] Sorry. Who are we celebrating? | Pardon kimi kutluyoruz? Pardon da, burada kimin kutlamasını yapıyoruz? Pardon kimi kutluyoruz? Pardon da, burada kimin kutlamasını yapıyoruz? Pardon da, burada kimin kutlamasını yapıyoruz? | Something Borrowed-1 | 2011 | ![]() |
I mean, to say you are my best friend is the understatement of the century. | Demek istediğim sonsuza kadar en iyi arkadaşımsın. Demek istediğim, sana en iyi arkadaşım demek yüzyılın en hafif ifadesi olurdu herhalde. Demek istediğim sonsuza kadar en iyi arkadaşımsın. Demek istediğim, sana en iyi arkadaşım demek yüzyılın en hafif ifadesi olurdu herhalde. Demek istediğim, sana en iyi arkadaşım demek yüzyılın en hafif ifadesi olurdu herhalde. | Something Borrowed-1 | 2011 | ![]() |
You're the sister I never had. | Hiç sahip olmadığım kız kardeşimsin. Sen benim hiçbir zaman sahip olamadığım kız kardeşimsin. Hiç sahip olmadığım kız kardeşimsin. Sen benim hiçbir zaman sahip olamadığım kız kardeşimsin. Sen benim hiçbir zaman sahip olamadığım kız kardeşimsin. | Something Borrowed-1 | 2011 | ![]() |
You're sometimes the mother I often need. | Bazen ihtiyacım olduğunda annemsin. Yeri geldiğinde, bazı zamanlar bana karşı bir anne gibiydin. Bazen ihtiyacım olduğunda annemsin. Yeri geldiğinde, bazı zamanlar bana karşı bir anne gibiydin. Yeri geldiğinde, bazı zamanlar bana karşı bir anne gibiydin. | Something Borrowed-1 | 2011 | ![]() |
The reason why I can stumble so fearlessly into adventure... | Maceralara korkusuzca atlamamın sebebi... Bu maceraya korkusuzca atılmamın tek sebebi... Maceralara korkusuzca atlamamın sebebi... Bu maceraya korkusuzca atılmamın tek sebebi... Bu maceraya korkusuzca atılmamın tek sebebi... | Something Borrowed-1 | 2011 | ![]() |
...is because she's always there. | ...onun her zaman orada olmasıdır. ...onun her zaman yanımda olması. ...onun her zaman orada olmasıdır. ...onun her zaman yanımda olması. ...onun her zaman yanımda olması. | Something Borrowed-1 | 2011 | ![]() |
She is always, always there. | O her zaman oradadır. O her zaman, her zaman burada. O her zaman oradadır. O her zaman, her zaman burada. O her zaman, her zaman burada. | Something Borrowed-1 | 2011 | ![]() |
[WHISPERING] I love you too. | Ben de seni seviyorum. | Something Borrowed-1 | 2011 | ![]() |
Happy 30th! | 30. yaş günün kutlu olsun! | Something Borrowed-1 | 2011 | ![]() |
I'm so happy it's not me yet! | Daha benimkini kutlamadığımız için sevinçliyim. Henüz 30'una basan kişi ben olmadığım için çok seviniyorum. Daha benimkini kutlamadığımız için sevinçliyim. Henüz 30'una basan kişi ben olmadığım için çok seviniyorum. Henüz 30'una basan kişi ben olmadığım için çok seviniyorum. | Something Borrowed-1 | 2011 | ![]() |
All right. Come on, let's get this party going. Come on, come on. | Haydi, parti devam ediyor. Pekala, hadi parti devam etsin. Hadi, hadi. Haydi, parti devam ediyor. Pekala, hadi parti devam etsin. Hadi, hadi. Pekala, hadi parti devam etsin. Hadi, hadi. | Something Borrowed-1 | 2011 | ![]() |
And shake it, shake it. | Salla, salla. | Something Borrowed-1 | 2011 | ![]() |
So are you two, like, uh...? | Siz ikiniz... Yani siz ikiniz...? Siz ikiniz... Yani siz ikiniz...? Yani siz ikiniz...? | Something Borrowed-1 | 2011 | ![]() |
A couple? Nope. | Çift mi? Değiliz. Bir çift mi? Yok. Çift mi? Değiliz. Bir çift mi? Yok. Bir çift mi? Yok. | Something Borrowed-1 | 2011 | ![]() |
No? Nope. | Değil misiniz? Hayır. Değil misiniz? Değiliz. Değil misiniz? Hayır. Değil misiniz? Değiliz. Değil misiniz? Değiliz. | Something Borrowed-1 | 2011 | ![]() |
You guys ever...? | Peki hiç... Peki ya hiç şey yaptınız mı...? Peki hiç... Peki ya hiç şey yaptınız mı...? Peki ya hiç şey yaptınız mı...? | Something Borrowed-1 | 2011 | ![]() |
No. No. No? | Hayır. Hayır. Hayır mı? Hayır. Hadi ya. Hayır. Hayır. Hayır mı? Hayır. Hadi ya. Hayır. Hadi ya. | Something Borrowed-1 | 2011 | ![]() |
WOMAN: Shake it, Darcy! | Salla, Darcy! Salla kalçanı, Darcy! Salla, Darcy! Salla kalçanı, Darcy! Salla kalçanı, Darcy! | Something Borrowed-1 | 2011 | ![]() |
You know what, sweetheart? I think it's time that you came down. | Bence aşağıya inmelisin, tatlım. Tatlım, bence artık gitme vakti geldi de geçiyor bile. Bence aşağıya inmelisin, tatlım. Tatlım, bence artık gitme vakti geldi de geçiyor bile. Tatlım, bence artık gitme vakti geldi de geçiyor bile. | Something Borrowed-1 | 2011 | ![]() |
Rachel, tell him to let me stay. | Rachel, kalacağımı söyle ona. Rachel, ona kalmama izin vermesini söyle. Rachel, kalacağımı söyle ona. Rachel, ona kalmama izin vermesini söyle. Rachel, ona kalmama izin vermesini söyle. | Something Borrowed-1 | 2011 | ![]() |
Come on, I did the party. I'm the one who did it. | Partiyi ben yaptım. Yapan benim. Hadi ama, partiyi ben hazırladım. Partiyi düzenleyen kişi benim. Partiyi ben yaptım. Yapan benim. Hadi ama, partiyi ben hazırladım. Partiyi düzenleyen kişi benim. Hadi ama, partiyi ben hazırladım. Partiyi düzenleyen kişi benim. | Something Borrowed-1 | 2011 | ![]() |
Honey, I love you so much. I love you. | Tatlım, seni çok seviyorum. Seni çok seviyorum. Canım, seni çok seviyorum. Seni seviyorum. Tatlım, seni çok seviyorum. Seni çok seviyorum. Canım, seni çok seviyorum. Seni seviyorum. Canım, seni çok seviyorum. Seni seviyorum. | Something Borrowed-1 | 2011 | ![]() |
Did you like it? Did you like your party? I did. I loved it. | Partiyi beğendin mi? BayıIdım. Hoşuna gitti mi? Partiyi sevdin mi? Evet, güzeldi. Çok sevdim. Partiyi beğendin mi? BayıIdım. Hoşuna gitti mi? Partiyi sevdin mi? Evet, güzeldi. Çok sevdim. Hoşuna gitti mi? Partiyi sevdin mi? Evet, güzeldi. Çok sevdim. | Something Borrowed-1 | 2011 | ![]() |
Oh, my God, remind me to buy you new shoes. I just hate your shoes so much. | Hatırlat da sana yeni ayakkabı alalım. Ayakkabından nefret ediyorum. Tanrım, hatırlat da sana bir ara yeni ayakkabı alalım. Ayakkabılarından iğreniyorum. Hatırlat da sana yeni ayakkabı alalım. Ayakkabından nefret ediyorum. Tanrım, hatırlat da sana bir ara yeni ayakkabı alalım. Ayakkabılarından iğreniyorum. Tanrım, hatırlat da sana bir ara yeni ayakkabı alalım. Ayakkabılarından iğreniyorum. | Something Borrowed-1 | 2011 | ![]() |
Okay, yep, time to go home. | Artık eve gitme zamanı geldi. Tamam, hallederiz. Eve gitme vakti. Artık eve gitme zamanı geldi. Tamam, hallederiz. Eve gitme vakti. Tamam, hallederiz. Eve gitme vakti. | Something Borrowed-1 | 2011 | ![]() |
I hate them. You know what? She'll call you tomorrow. | Onlardan nefret ediyorum. Seni yarın arar. Ayakkabıların berbat. Bak ne diyeceğim, o seni yarın arar. Onlardan nefret ediyorum. Seni yarın arar. Ayakkabıların berbat. Bak ne diyeceğim, o seni yarın arar. Ayakkabıların berbat. Bak ne diyeceğim, o seni yarın arar. | Something Borrowed-1 | 2011 | ![]() |
I don't understand why you think, "I'm gonna buy that pair of shoes." | Neden düşündüğünü bilmiyorum. "Bir çift ayakkabı alacağım. " Neden sana yeni bir çift ayakkabı alacağımı düşündüğüne akıl sır erdiremiyorum. Neden düşündüğünü bilmiyorum. "Bir çift ayakkabı alacağım. " Neden sana yeni bir çift ayakkabı alacağımı düşündüğüne akıl sır erdiremiyorum. Neden sana yeni bir çift ayakkabı alacağımı düşündüğüne akıl sır erdiremiyorum. | Something Borrowed-1 | 2011 | ![]() |
Happy birthday. Hey, thank you. | Doğum günün kutlu olsun. Teşekkürler. Mutlu yıllar. Teşekkür ederim. Doğum günün kutlu olsun. Teşekkürler. Mutlu yıllar. Teşekkür ederim. Mutlu yıllar. Teşekkür ederim. | Something Borrowed-1 | 2011 | ![]() |
Never helps, but I do it anyway. | Hiç işe yaramaz ama yine de yapıyorum. Hiçbir zaman işe yaramıyor, yine de deniyorum. Hiç işe yaramaz ama yine de yapıyorum. Hiçbir zaman işe yaramıyor, yine de deniyorum. Hiçbir zaman işe yaramıyor, yine de deniyorum. | Something Borrowed-1 | 2011 | ![]() |
There's an old maid in the window. Let's get her a cat. | Pencerede yaşIı evlenmemiş bir kız var. Ona bir kedi alalım. Baksana, camda yaşlı bir genç kız duruyor. Hadi ona bir kedi alalım. Pencerede yaşIı evlenmemiş bir kız var. Ona bir kedi alalım. Baksana, camda yaşlı bir genç kız duruyor. Hadi ona bir kedi alalım. Baksana, camda yaşlı bir genç kız duruyor. Hadi ona bir kedi alalım. | Something Borrowed-1 | 2011 | ![]() |
Okay, you're not old. | Hiç de yaşIı değilsin. Sen yaşlı değilsin ki. Hiç de yaşIı değilsin. Sen yaşlı değilsin ki. Sen yaşlı değilsin ki. | Something Borrowed-1 | 2011 | ![]() |
You're just a lawyer. It's different. | Avukatsın. Bu fark yaratır. Sen bir avukatsın. Bunlar farklı şeyler. Avukatsın. Bu fark yaratır. Sen bir avukatsın. Bunlar farklı şeyler. Sen bir avukatsın. Bunlar farklı şeyler. | Something Borrowed-1 | 2011 | ![]() |
I'm serious, Ethan. Thirty's young, but it's not that young. | Ben ciddiyim, Ethan. Otuz yaş gençtir fakat çok da değil. Ben ciddiyim, Ethan. 30 o kadar da yaşlı değil ama genç de değil. Ben ciddiyim, Ethan. Otuz yaş gençtir fakat çok da değil. Ben ciddiyim, Ethan. 30 o kadar da yaşlı değil ama genç de değil. Ben ciddiyim, Ethan. 30 o kadar da yaşlı değil ama genç de değil. | Something Borrowed-1 | 2011 | ![]() |
Okay. Ten second pity party. Go. Ethan. | Pekala. Acı partisine 10 saniye. Başla. Ethan. | Something Borrowed-1 | 2011 | ![]() |
I'm past my prime child bearing years. | İIk doğurganlık çağımı geride bıraktım. Ben o çocuk sahibi olma dönemlerini geçtim artık. İIk doğurganlık çağımı geride bıraktım. Ben o çocuk sahibi olma dönemlerini geçtim artık. Ben o çocuk sahibi olma dönemlerini geçtim artık. | Something Borrowed-1 | 2011 | ![]() |
Wow. Okay. I didn't know we were going dark. | Karanlığa doğru gittiğimizi bilmiyordum. Tamam, damardan gireceğimizi bilmiyordum. Karanlığa doğru gittiğimizi bilmiyordum. Tamam, damardan gireceğimizi bilmiyordum. Tamam, damardan gireceğimizi bilmiyordum. | Something Borrowed-1 | 2011 | ![]() |
I basically wasted my entire 20s. | 20li yaşlarımı heba ettim. Resmen koca 20'li yaşlarımı boşa harcadım. 20li yaşlarımı heba ettim. Resmen koca 20'li yaşlarımı boşa harcadım. Resmen koca 20'li yaşlarımı boşa harcadım. | Something Borrowed-1 | 2011 | ![]() |
And I hate my job. | Ayrıca işimden nefret ediyorum. Ve işimden nefret ediyorum. Ayrıca işimden nefret ediyorum. Ve işimden nefret ediyorum. Ve işimden nefret ediyorum. | Something Borrowed-1 | 2011 | ![]() |
Okay, two things? You went way over. | İki şey söyleyeceğim. Birincisi, sınırı aştın. Sana iki şey söyleyeceğim. Sen tükenmişsin. İki şey söyleyeceğim. Birincisi, sınırı aştın. Sana iki şey söyleyeceğim. Sen tükenmişsin. Sana iki şey söyleyeceğim. Sen tükenmişsin. | Something Borrowed-1 | 2011 | ![]() |
And, secondly, you didn't waste your 20s. You just grew up. | İkincisi, 20li yaşlarını heba etmedin. Büyüdün. İkincisi, 20'li yaşlarını boşa harcamadın. Sadece yaşın ilerledi. İkincisi, 20li yaşlarını heba etmedin. Büyüdün. İkincisi, 20'li yaşlarını boşa harcamadın. Sadece yaşın ilerledi. İkincisi, 20'li yaşlarını boşa harcamadın. Sadece yaşın ilerledi. | Something Borrowed-1 | 2011 | ![]() |
Why won't you marry me? | Neden benimle evlenmiyorsun? Peki neden benimle evlenmiyorsun? Neden benimle evlenmiyorsun? Peki neden benimle evlenmiyorsun? Peki neden benimle evlenmiyorsun? | Something Borrowed-1 | 2011 | ![]() |
Because I like you too much. | Çünkü senden çok hoşIanıyorum. Çünkü senden çok hoşlanıyorum. Çünkü senden çok hoşIanıyorum. Çünkü senden çok hoşlanıyorum. Çünkü senden çok hoşlanıyorum. | Something Borrowed-1 | 2011 | ![]() |
Ah! Perfect timing. | Mükemmel zamanlama. | Something Borrowed-1 | 2011 | ![]() |
RACHEL: Dex. | Dex. | Something Borrowed-1 | 2011 | ![]() |
Hey, what's going on? Darcy forgot her purse. | Neler oluyor? Darcy cüzdanını unutmuş. | Something Borrowed-1 | 2011 | ![]() |
RACHEL: Her new Chanel? Not the new Chanel! Let's go. | Yeni aldığı Chanel marka olan mı? O değil ya, haydi gidelim. Chanel marka olanı mı? Boşver şimdi Chanel'i. Gidelim. Yeni aldığı Chanel marka olan mı? O değil ya, haydi gidelim. Chanel marka olanı mı? Boşver şimdi Chanel'i. Gidelim. Chanel marka olanı mı? Boşver şimdi Chanel'i. Gidelim. | Something Borrowed-1 | 2011 | ![]() |
Come on. Oh. I'm gonna go help him find it. | Haydi. Bulmasına yardım edeceğim. Hadi. Ona bulması için yardım edeceğim. Haydi. Bulmasına yardım edeceğim. Hadi. Ona bulması için yardım edeceğim. Hadi. Ona bulması için yardım edeceğim. | Something Borrowed-1 | 2011 | ![]() |
Are you serious? | Ciddi misin? Sen ciddi misin? Ciddi misin? Sen ciddi misin? Sen ciddi misin? | Something Borrowed-1 | 2011 | ![]() |
It's like a $2000 handbag. | O cüzdan 2000$ ediyor. 2000$'lık bir cüzdandan bahsediyoruz. O cüzdan 2000$ ediyor. 2000$'lık bir cüzdandan bahsediyoruz. 2000$'lık bir cüzdandan bahsediyoruz. | Something Borrowed-1 | 2011 | ![]() |
Dudes aren't supposed to know that. | Erkekler bunu bilmek zorunda değil. Erkekler bunu bilmese de olur. Erkekler bunu bilmek zorunda değil. Erkekler bunu bilmese de olur. Erkekler bunu bilmese de olur. | Something Borrowed-1 | 2011 | ![]() |
In or out, asshole? | Binecek misin, binmeyecek misin, pislik herif. Biniyor musun, binmiyor musun yavşak herif? Binecek misin, binmeyecek misin, pislik herif. Biniyor musun, binmiyor musun yavşak herif? Biniyor musun, binmiyor musun yavşak herif? | Something Borrowed-1 | 2011 | ![]() |
You need a hug, buddy. | Bir kucaklaşmaya ihtiyacın var, dostum. Senin bir kucağa ihtiyacın var dostum. Bir kucaklaşmaya ihtiyacın var, dostum. Senin bir kucağa ihtiyacın var dostum. Senin bir kucağa ihtiyacın var dostum. | Something Borrowed-1 | 2011 | ![]() |
Oh! And voila. | İşte buldum! Ve, Bingo! İşte buldum! Ve, Bingo! Ve, Bingo! | Something Borrowed-1 | 2011 | ![]() |
You all right? Mm hm. | İyi misin? Evet. İyi misin? Hı hı. İyi misin? Evet. İyi misin? Hı hı. İyi misin? Hı hı. | Something Borrowed-1 | 2011 | ![]() |
You sure? Mm hm. | Emin misin? Evet. Emin misin? Hı hı. Emin misin? Evet. Emin misin? Hı hı. Emin misin? Hı hı. | Something Borrowed-1 | 2011 | ![]() |
Thank you. Come on. I'll get you a taxi. | Teşekkürler. Haydi gel de sana bir taksi çağırayım. Sağ ol. Gel hadi. Sana bir taksi çağırayım. Teşekkürler. Haydi gel de sana bir taksi çağırayım. Sağ ol. Gel hadi. Sana bir taksi çağırayım. Sağ ol. Gel hadi. Sana bir taksi çağırayım. | Something Borrowed-1 | 2011 | ![]() |
So did you have a good time tonight? | Bu gece iyi vakit geçirdin mi? Ee, bugün iyi bir gece geçirdin mi? Bu gece iyi vakit geçirdin mi? Ee, bugün iyi bir gece geçirdin mi? Ee, bugün iyi bir gece geçirdin mi? | Something Borrowed-1 | 2011 | ![]() |
Yeah, I did. | Evet. Evet, güzeldi. Evet. Evet, güzeldi. Evet, güzeldi. | Something Borrowed-1 | 2011 | ![]() |
I did! | Geçirdim. Güzeldi! Geçirdim. Güzeldi! Güzeldi! | Something Borrowed-1 | 2011 | ![]() |
Hey. Let's get one more drink. | Gel bir içki daha alalım. Gel istersen biraz daha içelim. Gel bir içki daha alalım. Gel istersen biraz daha içelim. Gel istersen biraz daha içelim. | Something Borrowed-1 | 2011 | ![]() |
Oh, no, that's okay. You don't have to. | Sorun değil. Bunu yapmak zorunda değilsin. Hayır, sorun değil. Bunu yapmak zorunda değilsin. Sorun değil. Bunu yapmak zorunda değilsin. Hayır, sorun değil. Bunu yapmak zorunda değilsin. Hayır, sorun değil. Bunu yapmak zorunda değilsin. | Something Borrowed-1 | 2011 | ![]() |
Come on. I want to. | Gel haydi. Yapmak istiyorum. Hadi ama. Yapmak istiyorum. Gel haydi. Yapmak istiyorum. Hadi ama. Yapmak istiyorum. Hadi ama. Yapmak istiyorum. | Something Borrowed-1 | 2011 | ![]() |
DEX: Two Heinekens, please. | İki Heineken Lütfen. İki tane bira alabilir miyiz? İki Heineken Lütfen. İki tane bira alabilir miyiz? İki tane bira alabilir miyiz? | Something Borrowed-1 | 2011 | ![]() |
RACHEL: Darcy. DARCY: It'll be fun. Come on. | Darcy, eğlenceli olacak. Gel. Darcy. Güzel olacak. Hadi gel. Darcy, eğlenceli olacak. Gel. Darcy. Güzel olacak. Hadi gel. Darcy. Güzel olacak. Hadi gel. | Something Borrowed-1 | 2011 | ![]() |
DEX: Are you always this obnoxious? | Hep böyle çirkin misindir? Her zaman böyle uygunsuz mu davranırsın? Hep böyle çirkin misindir? Her zaman böyle uygunsuz mu davranırsın? Her zaman böyle uygunsuz mu davranırsın? | Something Borrowed-1 | 2011 | ![]() |
DARCY: Ha ha ha. Yes, I am. Does that surprise you? | Öyleyimdir. Bu seni şaşırttı mı? Evet, aynen öyle. Bu seni şaşırttı mı? Öyleyimdir. Bu seni şaşırttı mı? Evet, aynen öyle. Bu seni şaşırttı mı? Evet, aynen öyle. Bu seni şaşırttı mı? | Something Borrowed-1 | 2011 | ![]() |
Wow. You really don't notice the way women look at you. | Senin gibi bir kadının olması gerektiği gibi değilsin. Vay be. Gerçekten şu kadının seni nasıl kestiğini fark etmedin. Senin gibi bir kadının olması gerektiği gibi değilsin. Vay be. Gerçekten şu kadının seni nasıl kestiğini fark etmedin. Vay be. Gerçekten şu kadının seni nasıl kestiğini fark etmedin. | Something Borrowed-1 | 2011 | ![]() |
You're funny. | Komiksin. Komik olma. Komiksin. Komik olma. Komik olma. | Something Borrowed-1 | 2011 | ![]() |
I'm not that funny. | O kadar da değilim. O kadar da komik değilim. O kadar da değilim. O kadar da komik değilim. O kadar da komik değilim. | Something Borrowed-1 | 2011 | ![]() |
You're right. You were much funnier in law school. | Doğru. Hukuk fakültesinde çok daha komiktin. Haklısın. Hukuk fakültesindeyken daha komiktin. Doğru. Hukuk fakültesinde çok daha komiktin. Haklısın. Hukuk fakültesindeyken daha komiktin. Haklısın. Hukuk fakültesindeyken daha komiktin. | Something Borrowed-1 | 2011 | ![]() |
God, if we could do anything, anything, wake up tomorrow and do anything... | Eğer bir şey yapıp da yarın kalktığımızda... Eğer sana bir şans verselerdi, ama uyandığın zaman her şey... Eğer bir şey yapıp da yarın kalktığımızda... Eğer sana bir şans verselerdi, ama uyandığın zaman her şey... Eğer sana bir şans verselerdi, ama uyandığın zaman her şey... | Something Borrowed-1 | 2011 | ![]() |
...be anything, what would you do? | ...başka biri olabilecek olsaydık, ne yapardın? ...kaybolmak şartıyla, ne yapmak isterdin? ...başka biri olabilecek olsaydık, ne yapardın? ...kaybolmak şartıyla, ne yapmak isterdin? ...kaybolmak şartıyla, ne yapmak isterdin? | Something Borrowed-1 | 2011 | ![]() |
What would you be? Rap superstar. | Ne olurdun? Rapçi olurdum. Ne olmak isterdin? Bir Rap yıldızı. Ne olurdun? Rapçi olurdum. Ne olmak isterdin? Bir Rap yıldızı. Ne olmak isterdin? Bir Rap yıldızı. | Something Borrowed-1 | 2011 | ![]() |
Come on, seriously. | Ciddi ol. Hadi ama, cidden. Ciddi ol. Hadi ama, cidden. Hadi ama, cidden. | Something Borrowed-1 | 2011 | ![]() |
I'd be a teacher. | Öğretmen olurdum. Öğretmen olmak isterdim. Öğretmen olurdum. Öğretmen olmak isterdim. Öğretmen olmak isterdim. | Something Borrowed-1 | 2011 | ![]() |
Really? Yeah. | Cidden mi? Evet. Gerçekten mi? Evet. Cidden mi? Evet. Gerçekten mi? Evet. Gerçekten mi? Evet. | Something Borrowed-1 | 2011 | ![]() |
Yeah, I always wanted to teach. | Her zaman bir şeyler öğretmek istemişimdir. | Something Borrowed-1 | 2011 | ![]() |
You know, maybe start with high school. | Belki liseden başlarım. Mesela liseden başlayabilirdim. Belki liseden başlarım. Mesela liseden başlayabilirdim. Mesela liseden başlayabilirdim. | Something Borrowed-1 | 2011 | ![]() |
Coach the soccer team. | Futbol takımının koçu olurum. Futbol takımının antrenörü. Futbol takımının koçu olurum. Futbol takımının antrenörü. Futbol takımının antrenörü. | Something Borrowed-1 | 2011 | ![]() |
So why aren't we? Doing what we really wanna do? | Peki neden sahiden istediğimiz şeyleri yapmıyoruz? Peki ya neden bunlar olmadı? Şuanda neden istediklerimizi yapamıyoruz? Peki neden sahiden istediğimiz şeyleri yapmıyoruz? Peki ya neden bunlar olmadı? Şuanda neden istediklerimizi yapamıyoruz? Peki ya neden bunlar olmadı? Şuanda neden istediklerimizi yapamıyoruz? | Something Borrowed-1 | 2011 | ![]() |
Well, I don't know about you... | Seni bilemem ama... | Something Borrowed-1 | 2011 | ![]() |
...but doing what I wanna do has never been much of a factor. | ...yapmak istediğim şeyi yapmam hiç bir zaman çok etkili olmadı. ...benim olmak istediğim şey hiçbir zaman benim için bir faktör olmadı. ...yapmak istediğim şeyi yapmam hiç bir zaman çok etkili olmadı. ...benim olmak istediğim şey hiçbir zaman benim için bir faktör olmadı. ...benim olmak istediğim şey hiçbir zaman benim için bir faktör olmadı. | Something Borrowed-1 | 2011 | ![]() |
It's more like what I'm expected to do. | Beklentim bu. Aslında bu daha çok kendimden yapmayı beklediğim bir şeydi. Beklentim bu. Aslında bu daha çok kendimden yapmayı beklediğim bir şeydi. Aslında bu daha çok kendimden yapmayı beklediğim bir şeydi. | Something Borrowed-1 | 2011 | ![]() |
Exactly. | Kesinlikle. Aynen öyle. Kesinlikle. Aynen öyle. Aynen öyle. | Something Borrowed-1 | 2011 | ![]() |
Wow. We're really flipping her out. | ÇıIdırttık kadını. Vay canına. Gerçekten onu çıldırtıyoruz. ÇıIdırttık kadını. Vay canına. Gerçekten onu çıldırtıyoruz. Vay canına. Gerçekten onu çıldırtıyoruz. | Something Borrowed-1 | 2011 | ![]() |
She can't imagine what you're doing here with me. | Benimle ne yaptığını anlayamamıştır. Burada benimle oturup vakit geçirmen ona çok tuhaf geliyor olmalı. Benimle ne yaptığını anlayamamıştır. Burada benimle oturup vakit geçirmen ona çok tuhaf geliyor olmalı. Burada benimle oturup vakit geçirmen ona çok tuhaf geliyor olmalı. | Something Borrowed-1 | 2011 | ![]() |
Hot people are supposed to be with hot people. | Ateşli insanlar ateşli insanlarla beraber olmalıdır. Çekici insanlar çekici insanlarla birlikte olmalıdır. Ateşli insanlar ateşli insanlarla beraber olmalıdır. Çekici insanlar çekici insanlarla birlikte olmalıdır. Çekici insanlar çekici insanlarla birlikte olmalıdır. | Something Borrowed-1 | 2011 | ![]() |
Excuse me. RACHEL: Dex. Shh! | Pardon, bakar mısınız? Dex. Sus! Bakar mısınız? Dex! Şşt! Pardon, bakar mısınız? Dex. Sus! Bakar mısınız? Dex! Şşt! Bakar mısınız? Dex! Şşt! | Something Borrowed-1 | 2011 | ![]() |
You're making my girlfriend uncomfortable. | Sevgilime rahatsızlık veriyorsunuz. Sanırım burada kız arkadaşımı rahatsız ediyorsunuz. Sevgilime rahatsızlık veriyorsunuz. Sanırım burada kız arkadaşımı rahatsız ediyorsunuz. Sanırım burada kız arkadaşımı rahatsız ediyorsunuz. | Something Borrowed-1 | 2011 | ![]() |
Dex. Stop it. What? | Dex. Yapma şunu. Neyi? Dex. Kes şunu. Ne? Dex. Yapma şunu. Neyi? Dex. Kes şunu. Ne? Dex. Kes şunu. Ne? | Something Borrowed-1 | 2011 | ![]() |
Oh, my God. Ha ha ha. | Aman Tanrım. | Something Borrowed-1 | 2011 | ![]() |
Oh. Now I remember why I had such a crush on you in law school. | Hukuk Fakültesinde neden sana aşık olduğum aklıma geldi. Şimdi neden sana hukuk fakültesinde sırıl sıklam aşık olduğumu hatırlıyorum. Hukuk Fakültesinde neden sana aşık olduğum aklıma geldi. Şimdi neden sana hukuk fakültesinde sırıl sıklam aşık olduğumu hatırlıyorum. Şimdi neden sana hukuk fakültesinde sırıl sıklam aşık olduğumu hatırlıyorum. | Something Borrowed-1 | 2011 | ![]() |
No, you didn't. | Bana aşık değildin. Hayır, aşık olmadın. Bana aşık değildin. Hayır, aşık olmadın. Hayır, aşık olmadın. | Something Borrowed-1 | 2011 | ![]() |
Course I did. | Aşıktım. Tabii ki oldum. Aşıktım. Tabii ki oldum. Tabii ki oldum. | Something Borrowed-1 | 2011 | ![]() |
Oh, come on. You knew. | Biliyordun. Hadi ama, biliyordun. Biliyordun. Hadi ama, biliyordun. Hadi ama, biliyordun. | Something Borrowed-1 | 2011 | ![]() |
Two stops. Tenth and Second, then down to Tribeca. | İki farklı yerde duracağız. ilk Tenth and Second, sonra da Tribeca'da. 10. ve 20. caddede durup tekrar Tribeca'ya döneceğiz. İki farklı yerde duracağız. ilk Tenth and Second, sonra da Tribeca'da. 10. ve 20. caddede durup tekrar Tribeca'ya döneceğiz. 10. ve 20. caddede durup tekrar Tribeca'ya döneceğiz. | Something Borrowed-1 | 2011 | ![]() |
I don't know why I... | Neden yaptığımı bilmiyorum... Bunu neden yaptığımı... Neden yaptığımı bilmiyorum... Bunu neden yaptığımı... Bunu neden yaptığımı... | Something Borrowed-1 | 2011 | ![]() |