Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 14569
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
he was blinking for the first time. | ...gözünü kırpıştırdığını gördüm. ...gözünü kırpıştırdığını gördüm. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
And he did that when he was a little boy | Ve bunu küçük bir çocukken... Ve bunu küçük bir çocukken... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
when he was nervous or worried about something. | ...sadece sinirli ya da gergin olduğu zamanlarda yapardı. ...sadece sinirli ya da gergin olduğu zamanlarda yapardı. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
Just blink. Blink, blink. | Gözünü kırpıştırdı. Kırpıştırdı, kırpıştırdı. Gözünü kırpıştırdı. Kırpıştırdı, kırpıştırdı. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
And I wanted to say to him, "Oh, Andrew, what's the matter?" | Ona "Andrew, neyin var?" diye sormak istedim. Ona "Andrew, neyin var?" diye sormak istedim. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
He stood up. | Ayağa kalktı. Ayağa kalktı. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
And I remember he looked at us such a long time. | Çok uzun bir süre bize baktığını hatırlıyorum. Çok uzun bir süre bize baktığını hatırlıyorum. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
But he came over and he kissed me and kissed his dad. | Sonra gelip hem beni hem babasını öptü. Sonra gelip hem beni hem babasını öptü. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
And then he got halfway into that room | Ve sonra odaya giderken yarı yolda dönüp... Ve sonra odaya giderken yarı yolda dönüp... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
and he came back and kissed us again, | ...geri geldi ve bizi tekrar öptü. ...geri geldi ve bizi tekrar öptü. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
and we went with him and he kissed us again at the door. | Onunla birlikte kapıya kadar gittik ve bizi kapıda tekrar öptü. Onunla birlikte kapıya kadar gittik ve bizi kapıda tekrar öptü. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
And then he got across the hospital there, | Sonra oradaki hastaneye gitmek için... Sonra oradaki hastaneye gitmek için... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
down that alley and just went... | ...sokağın aşağısına indi ve gözden kayboldu... ...sokağın aşağısına indi ve gözden kayboldu... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
And he was gone. | Ve gitti. Ve gitti. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
That was the last time until we saw him dead. | Onu ölmeden önce son görüşümüz buydu. Onu ölmeden önce son görüşümüz buydu. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
And I can remember Andrew saying, | Andrew'nun şöyle dediğini hatırlayabiliyorum: Andrew'nun şöyle dediğini hatırlayabiliyorum: | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
"If I die tomorrow, | "Yarın ölürsem... "Yarın ölürsem... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
all I want you to do is sit and toast a beer to me." | ...sizden bütün yapmanızı istediğim, oturup benim için bir bira içmeniz." ...sizden bütün yapmanızı istediğim, oturup benim için bir bira içmeniz." | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
When his parents had finished cleaning out his apartment, | Ailesi onun dairesini boşaltmayı bitirdiğinde... Ailesi onun dairesini boşaltmayı bitirdiğinde... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
they gave me his last beer. | ...bana onun son birasını verdiler. ...bana onun son birasını verdiler. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
We have one bottle remaining. | Kalan bir şişemiz var. Kalan bir şişemiz var. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
We're gonna crack Andrew's last Fuller's ESB right now, | Şimdi Andrew'nun kalan son Fuller's ESB birasını açacağız... Şimdi Andrew'nun kalan son Fuller's ESB birasını açacağız... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
and Kurt and I are gonna sip it together. | ...ve Kurt'le birlikte yudumlayacağız. ...ve Kurt'le birlikte yudumlayacağız. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
A little toast to our friend. | Dostumuzun şerefine. Dostumuzun şerefine. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
To Andrew, my good friend, I can't wait to see you again. | Andrew'ya. En iyi dostum, seni tekrar görmek için sabırsızlanıyorum. Andrew'ya. En iyi dostum, seni tekrar görmek için sabırsızlanıyorum. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
And then, of course, the unthinkable happened again. | Ve sonra, tabii ki, imkânsız olduğunu düşündüğümüz şey yine oldu. Ve sonra, tabii ki, imkânsız olduğunu düşündüğümüz şey yine oldu. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
They let her out of jail again. | Yeniden hapisten çıkmasına izin verdiler. Yeniden hapisten çıkmasına izin verdiler. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
And we had to give him back | Ve 10 Ocak 2003'te Zachary'yi tekrar... Ve 10 Ocak 2003'te Zachary'yi tekrar... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
on January 10, 2003. | ...geri vermek zorunda kaldık. ...geri vermek zorunda kaldık. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
Shirley was out of money and out of a lawyer, | Shirley'nin parası bitmişti ve avukatı yoktu. Shirley'nin parası bitmişti ve avukatı yoktu. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
so she wrote directly to Judge Derek Green, | Bu yüzden Yargıç Derek Green'e doğrudan kendisi yazmıştı. Bu yüzden Yargıç Derek Green'e doğrudan kendisi yazmıştı. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
who responded through his secretary | O da sekreteri aracılığıyla,... O da sekreteri aracılığıyla,... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
with instructions on how to write her own appeal | ...Birleşik Devletler'e teslim edilmesi için Adalet Bakanı'ndan... ...Birleşik Devletler'e teslim edilmesi için Adalet Bakanı'ndan... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
of his decision to incarcerate her | ...bir talimat beklerken kendisinin verdiği hapsetme kararına karşı... ...bir talimat beklerken kendisinin verdiği hapsetme kararına karşı... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
while awaiting an order from the minister of justice | ...Shirley'nin nasıl bir itiraz yazacağı konusunda... ...Shirley'nin nasıl bir itiraz yazacağı konusunda... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
to surrender her to the States. | ...yönergeler içeren bir yanıt göndermişti. ...yönergeler içeren bir yanıt göndermişti. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
I have a few friends who are judges, | Yargıç olan birkaç arkadaşım var. Yargıç olan birkaç arkadaşım var. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
and there's no way | Ve böyle bir usul yok. Ve böyle bir usul yok. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
they would ever have responded | Yargıcın Shirley'ye cevap vermesi gibi bir yöntemi... Yargıcın Shirley'ye cevap vermesi gibi bir yöntemi... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
in the way that judge responded to Shirley. | ...bugüne kadar hiç kullanmamışlar. ...bugüne kadar hiç kullanmamışlar. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
She did and was let back onto the streets by... | O bunu yaptı ve tekrar sokaklara dönmesine izin verildi. O bunu yaptı ve tekrar sokaklara dönmesine izin verildi. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
Judge Gale Welsh. | Yargıç Gale Welsh tarafından. Yargıç Gale Welsh tarafından. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
Judge Gale Welsh. | Yargıç Gale Welsh. Yargıç Gale Welsh. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
Welsh refused to even consider | Hatta Welsh, Savcı Mike Madden'ın,... Hatta Welsh, Savcı Mike Madden'ın,... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
Prosecutor Mike Madden's argument | ...Shirley'nin başvurusunun anlamsız olduğu konusundaki... ...Shirley'nin başvurusunun anlamsız olduğu konusundaki... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
that Shirley's appeal was frivolous, | ...itirazlarını bile dikkate almayı reddetti. ...itirazlarını bile dikkate almayı reddetti. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
even though multiple Legal Aid Commission attorneys | Oysa ki; Hukuki Yardım Komisyonu avukatları bile... Oysa ki; Hukuki Yardım Komisyonu avukatları bile... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
had reviewed her appeal | ...Shirley'yi temsilen başvurusunu incelemiş... ...Shirley'yi temsilen başvurusunu incelemiş... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
and refused to waste their time representing her. | ...ve boşa vakit kaybı olacağı gerekçesiyle kabul etmemişlerdi. ...ve boşa vakit kaybı olacağı gerekçesiyle kabul etmemişlerdi. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
And if you could have seen her, | Ve eğer onu görmüş olsaydınız... Ve eğer onu görmüş olsaydınız... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
I knew that we were going to be seeing Shirley Turner walk free | ...o kadının o odaya, Yargıç Welsh'in odasına girdiği anda... ...o kadının o odaya, Yargıç Welsh'in odasına girdiği anda... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
the minute that woman walked into the room, Judge Welsh. | ...Shirley Turner'ı sokaklarda serbest bir şekilde dolaşırken göreceğimizi biliyordum. ...Shirley Turner'ı sokaklarda serbest bir şekilde dolaşırken göreceğimizi biliyordum. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
She was almost fawning with Shirley Turner, as I saw it. | Gördüğüm kadarıyla, Shirley Turner'a yaltaklanıp duruyordu. Gördüğüm kadarıyla, Shirley Turner'a yaltaklanıp duruyordu. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
"Oh, Dr. Turner," she said. | "Ah, Doktor Turner," diyordu. "Ah, Doktor Turner," diyordu. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
"I recognize that you're not represented | "Avukatla temsil edilmediğinizin farkındayım... "Avukatla temsil edilmediğinizin farkındayım... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
but also know that, as a doctor, you're quite capable, | ...fakat aynı zamanda bir doktor olarak oldukça yetenekli olduğunuzu biliyorum,... ...fakat aynı zamanda bir doktor olarak oldukça yetenekli olduğunuzu biliyorum,... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
so I'm going to run... | ...bu yüzden duruşmaya devam edeceğim. ...bu yüzden duruşmaya devam edeceğim. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
Dr. Turner, I'm not trying to exclude you, | Doktor Turner, sizi dışlamaya çalışmıyorum. Doktor Turner, sizi dışlamaya çalışmıyorum. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
however the argument would work to your benefit. | Yine de deliller sizin lehinize değerlendirilecektir. Yine de deliller sizin lehinize değerlendirilecektir. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
That's why I'm particularly interested | İşte bu yüzden Bay Madden'ın itirazlarıyla... İşte bu yüzden Bay Madden'ın itirazlarıyla... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
in Mr. Madden's response." | ...özellikle ilgileniyorum." ...özellikle ilgileniyorum." | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
I'd taken Zachary to prison. | Zachary'yi hapishaneye götürmüştüm. Zachary'yi hapishaneye götürmüştüm. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
I'd sat in that same little room with her. | Aynı küçük odada o kadınla birlikte oturmuştum. Aynı küçük odada o kadınla birlikte oturmuştum. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
And here I am having to listen to this | Ve burada da, bunları dinlemek ve... Ve burada da, bunları dinlemek ve... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
and the judge fawn on this woman. | ...yargıcın bu kadına yaltaklanmasını görmek zorunda kalıyordum. ...yargıcın bu kadına yaltaklanmasını görmek zorunda kalıyordum. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
And Welsh actually asked an accused murderer | Ve aslında Welsh, cinayet zanlısı bir sanığın... Ve aslında Welsh, cinayet zanlısı bir sanığın... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
to promise she'd behave herself. | ...uslu duracağına dair söz vermesini istiyordu. ...uslu duracağına dair söz vermesini istiyordu. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
"If I make an order giving you judicial interim release, | "Eğer size bir geçici adli serbestlik belgesi verirsem bunun... "Eğer size bir geçici adli serbestlik belgesi verirsem bunun... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
it would be on the basis that you would not attempt to flee | ...kaçmayacağınız ya da saklanmayacağınız veya bu konuyla ilgili olarak... ...kaçmayacağınız ya da saklanmayacağınız veya bu konuyla ilgili olarak... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
or hide or avoid subsequent judicial proceedings | ...daha sonraki adli işlemleri önleme girişiminde bulunmayacağınız... ...daha sonraki adli işlemleri önleme girişiminde bulunmayacağınız... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
related to this matter?" "Yes." | ...esasına dayanmasını kabul ediyor musunuz?" "Evet." ...esasına dayanmasını kabul ediyor musunuz?" "Evet." | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
"Is that completely understood by you?" | "Tarafınızdan tamamen anlaşıldı mı?" "Tarafınızdan tamamen anlaşıldı mı?" | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
"Yes, I completely understand." | "Evet, tamamen anladım." "Evet, tamamen anladım." | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
And here are David and I as if we don't even exist. | Ve sanki orada biz yoktuk bile. Ve sanki orada biz yoktuk bile. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
And we don't exist. They don't care about us. | Biz yoktuk. Bizi umursamıyorlardı. Biz yoktuk. Bizi umursamıyorlardı. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
They don't even care about the victim. | Kurban umurlarında bile değildi. Kurban umurlarında bile değildi. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
She concluded that... | Şu sonuca varıldı... Şu sonuca varıldı... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
And this is from her written decision. | Bu da onun yazdırmış olduğu karardan: Bu da onun yazdırmış olduğu karardan: | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
"Dr. Turner's detention is not necessary | "Doktor Turner'ın kamu yararı adına... "Doktor Turner'ın kamu yararı adına... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
in the public interest. | ...tutuklu kalmasına gerek yoktur. ...tutuklu kalmasına gerek yoktur. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
While the offence with which she is charged | İşlemiş olmakla suçlandığı eylem... İşlemiş olmakla suçlandığı eylem... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
is a violent and serious one, | ...şiddetli ve ciddi olmakla birlikte... ...şiddetli ve ciddi olmakla birlikte... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
it was not directed at the public at large. | ...geniş halk kitlelerine yönelik değildir. ...geniş halk kitlelerine yönelik değildir. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
There is no indication of a psychological disorder | Toplumun geneline potansiyel bir zarar verebileceği konusunda... Toplumun geneline potansiyel bir zarar verebileceği konusunda... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
that would give concern | ...endişe edilecek... ...endişe edilecek... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
about potential harm to the public generally, | ...psikolojik bir bozukluğu olduğuna dair bir gösterge yoktur. ...psikolojik bir bozukluğu olduğuna dair bir gösterge yoktur. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
as her crime, while violent, was specific in nature." | Suçlandığı eylem ağır olmakla birlikte doğası gereği özellik arz etmektedir." Suçlandığı eylem ağır olmakla birlikte doğası gereği özellik arz etmektedir." | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
She is saying, in effect, if I understand that sentence, | Aslına bakılırsa, anladığım kadarıyla bu cümlede şöyle diyor: Aslına bakılırsa, anladığım kadarıyla bu cümlede şöyle diyor: | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
even if she did it, she's not a danger to the community | Bunu yapmış olsa bile, kendisi toplum için bir tehlike teşkil etmiyor. Bunu yapmış olsa bile, kendisi toplum için bir tehlike teşkil etmiyor. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
because she's already killed the only one she wanted to kill. | Çünkü zaten öldürmek istediği birini çoktan öldürmüş. Çünkü zaten öldürmek istediği birini çoktan öldürmüş. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
He's the one she was mad at. | Onun kendisine kızmış olduğu kişi Andrew'ydu. Onun kendisine kızmış olduğu kişi Andrew'ydu. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
He's dead. | O da öldü. O da öldü. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
So she's not likely to kill again. | Yani bu yüzden tekrar öldürmesi mümkün değil. Yani bu yüzden tekrar öldürmesi mümkün değil. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
And I find that logic absolutely atrocious. | Ve ben bu mantığı kesinlikle iğrenç buluyorum. Ve ben bu mantığı kesinlikle iğrenç buluyorum. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
Most of us do not kill people who anger us. | Çoğumuz bizi kızdıran insanları öldürmeyiz. Çoğumuz bizi kızdıran insanları öldürmeyiz. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
We go kick a door, scream and shout, | Gidip kapıyı tekmeleriz, çığlık atarız, bağırırız. Gidip kapıyı tekmeleriz, çığlık atarız, bağırırız. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
some of us throw a punch, | Bazılarımız yumruk atar. Bazılarımız yumruk atar. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
but we don't set them up and kill them. | Ama insanlar hakkında planlar yapıp gidip onları öldürmeyiz. Ama insanlar hakkında planlar yapıp gidip onları öldürmeyiz. | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
You have here a human being | Burada, diğer insanlara... Burada, diğer insanlara... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |
who thinks they have the right | ...kızdığı zaman onları öldürmeye... ...kızdığı zaman onları öldürmeye... | Dear Zachary A Letter to a Son About His Father-3 | 2008 | ![]() |