Search
English Turkish Sentence Translations Page 19848
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| That's some bullshit. I don't wanna die. | Hay sıçayım. Ben ölmek istemiyorum. | Flypaper-1 | 2011 | |
| People, let's stay calm! | Millet, bi' sakinleşin. | Flypaper-1 | 2011 | |
| Okay. Now, this bank opens at 5:00 a. M. | Tamamdır. Banka sabah 05.00'te açılacak. | Flypaper-1 | 2011 | |
| By that time my colleagues and I will be long gone. | O zamana kadar ben ve ortaklarım çoktan gitmiş olacağız. | Flypaper-1 | 2011 | |
| You're all locked in here, okay? | Hepiniz burada kilitli kalacaksınız. Anlaşıldı mı? | Flypaper-1 | 2011 | |
| So, even if you were to get out of this kitchen, | Ayrıca bu mutfaktan kurtulsanız bile... | Flypaper-1 | 2011 | |
| you can't get out of the bank. | ...bankadan dışarı çıkamazsınız. | Flypaper-1 | 2011 | |
| So sit down and shut up. | Bu yüzden şimdi susun ve oturun. | Flypaper-1 | 2011 | |
| What if one of us has a condition that requires us to use the bathroom a lot? | Ya birimizin tuvalete sık gitmeyi gerektiren özel bir durumu varsa? | Flypaper-1 | 2011 | |
| Yes, there will be bathroom breaks. You will not try to escape. | Evet, tuvalet molaları olacak. Kaçmaya çalışmayacaksınız. | Flypaper-1 | 2011 | |
| You will not try to contact anyone outside of the bank. | Bankanın dışından kimseyle kontak kurmaya çalışmayacaksınız. | Flypaper-1 | 2011 | |
| You will not make noise. | Gürültü yapmayacaksınız. | Flypaper-1 | 2011 | |
| Really, a watch alarm? What are you, like, in the sixth grade? | Cidden saat alarmı mı? Nesin sen, 6. sınıf falan mı? | Flypaper-1 | 2011 | |
| It just goes off every hour. It reminds me to take my meds, | Her saat başı çalar. İlaçlarımı hatırlatır. | Flypaper-1 | 2011 | |
| which unfortunately I'm out of, | Ne yazık ki yanımda olmadığı için... | Flypaper-1 | 2011 | |
| unless anybody has any Depakene. I have Xanax. | ...onun yerine Deprocaine'i olan var mı? Xanax'ım var. | Flypaper-1 | 2011 | |
| I got Ativan and Prilosec. | Ativan'ım ve Prilosec'im var. | Flypaper-1 | 2011 | |
| I've got a couple of Ritalin. I might have a few Prozac. | Bir çift Ritalin'im var. | Flypaper-1 | 2011 | |
| I take Adderall and Nasonex. Are you kidding me? | Bende Adderol ve Nassonex var. Benimle dalga mı geçiyosunuz? | Flypaper-1 | 2011 | |
| Shut the fuck up! I just said no talking! | Bi' susun amına koyayım ya. Daha az önce "konuşmak yok" dedim! | Flypaper-1 | 2011 | |
| What's going on? We got Oprah's Book Club in here. | Neler oluyor? Burası Oprah'ın Kitap Kulübü'ne döndü? | Flypaper-1 | 2011 | |
| Hey, you want me to fuck someone up? | Hey, birisinin ağzına sıçmamı ister misin? | Flypaper-1 | 2011 | |
| No, we're good. Did you hit the cameras, phones and computers? | Yok, biz iyiyiz. Kamera, telefon ve bilgisayarları hallettin mi? | Flypaper-1 | 2011 | |
| Yeah. You sure you don't want me to fuck someone up? | Tabii ki. Birisinin ağzına sıçmamı istemediğinden emin misin? | Flypaper-1 | 2011 | |
| Yeah, I just said I didn't. Go get the Scrambler. | Evet, istemediğimi söyledim ya. Koş sinyal karıştırıcıyı getir. | Flypaper-1 | 2011 | |
| Jesus Christ, that accent is ridiculous. | Vay arkadaş! Amma saçma bir aksan. | Flypaper-1 | 2011 | |
| Before we get started, | İşe başlamadan önce... | Flypaper-1 | 2011 | |
| let's check on the other guys. | ...diğer elemanlara bakalım. | Flypaper-1 | 2011 | |
| I'm about to start on the torch in a few minutes. | Birkaç dakikaya başlama işaretini vereceğim. | Flypaper-1 | 2011 | |
| Make sure the time lock rig is ready. | Zaman ayarlı kilidi çözeceğinden emin ol. | Flypaper-1 | 2011 | |
| This Shit is SO dope. | Bu bok çok iyiymiş. | Flypaper-1 | 2011 | |
| What the fuck? | Hassiktir! | Flypaper-1 | 2011 | |
| Hey, no problem, man. | Hey, sıkıntı yok adamım. | Flypaper-1 | 2011 | |
| We just come in to peep at your toys. You is so pimp, man. | Sadece oyuncaklarınızı dikizlemeye geldik. | Flypaper-1 | 2011 | |
| Did you see my face? What? No. | Yüzümü gördünüz mü? Ne? Hayır. | Flypaper-1 | 2011 | |
| Did you see my fucking face? | Siktiğimin yüzünü gördünüz mü? | Flypaper-1 | 2011 | |
| No, we ain't seen your face. | Hayır. Yüzünü görmedik. | Flypaper-1 | 2011 | |
| Hey, hey, admit it. Don't lie to me. | Hey, hey, itiraf edin. Bana yalan söylemeyin. | Flypaper-1 | 2011 | |
| You saw my face, right? | Yüzümü gördünüz değil mi? | Flypaper-1 | 2011 | |
| I might've seen your face. | Ben gördüm. | Flypaper-1 | 2011 | |
| Oh, God damn it! | Hay sikicem ya! | Flypaper-1 | 2011 | |
| Yeah, I seen it, too. A very attractive face. | Ben de gördüm. | Flypaper-1 | 2011 | |
| Shut the fuck up! God damn it! | Bi susun amına koyayım, hay sikicem ya. | Flypaper-1 | 2011 | |
| You know what? You two motherfuckers are like children. | Size bir şey diyeyim mi? Siz, iki sikik herif, çocuk gibisiniz. | Flypaper-1 | 2011 | |
| You know, you're worse than my kids. | Benim veletlerden bile betersiniz. | Flypaper-1 | 2011 | |
| You do not know what you're doing. | Ne yaptığınızı bilmiyorsunuz. | Flypaper-1 | 2011 | |
| Have you ever even robbed a bank before? | Daha önce hiç banka soydunuz mu? | Flypaper-1 | 2011 | |
| Like dozens. Yeah. | Düzinelerce. Evet. | Flypaper-1 | 2011 | |
| We just pulled this job with the Callahan Brothers in Dubuque. | En son Callahan Kardeşler'le Dubuque'te iş yapmıştık. | Flypaper-1 | 2011 | |
| Now that was... Whoa, whoa, whoa. | Nasıldı ama... Hey, hey, hey... | Flypaper-1 | 2011 | |
| What the fuck are you doing, man? See, that's exactly what I'm talking about. | Ne sikim yapıyorsunuz oğlum ya? Tam da anlatmaya çalıştığım şey bu. | Flypaper-1 | 2011 | |
| Don't tell me about the other jobs you pulled. | Bana başkalarıyla çevirdiğiniz işleri anlatmayın. | Flypaper-1 | 2011 | |
| Don't tell me about the people you pulled them with. | Bana birlikte iş çevirdiğiniz adamlardan da bahsetmeyin. | Flypaper-1 | 2011 | |
| Don't rob a motherfucking bank without a motherfucking mask. | Bu anasını siktiğimin bankası... | Flypaper-1 | 2011 | |
| Come on, guys, that's like, uh, Criminal 101. | Hadi beyler, bu, "madde 101" demektir. | Flypaper-1 | 2011 | |
| It's like your tattoos, for instance. | Meselâ yaptırdığınız dövmeler demektir. | Flypaper-1 | 2011 | |
| Oh. You like them? Check this out. | Dövmeleri beğendin mi? | Flypaper-1 | 2011 | |
| You can try and bind me, but it ain't gonna hold. | Beni kelepçelemeye çalışabilirsin ama başaramazsın. | Flypaper-1 | 2011 | |
| Oh, he didn't get it. Do it again. | Anlamadı. Tekrar yapsana. | Flypaper-1 | 2011 | |
| No. No, no, no. Wow. No, believe me, I get it. | Hayır, hayır. Anladım, bana inanın. | Flypaper-1 | 2011 | |
| I think I need to speak slower to you two. | Sanırım ikinize daha yavaş anlatmam gerekiyor. | Flypaper-1 | 2011 | |
| Generally, criminals try and minimise | Genelde suç, mümkün olduğunca... | Flypaper-1 | 2011 | |
| their distinctive qualities. | ...kendine özgü şekilde gizlenmeye çalışılır. | Flypaper-1 | 2011 | |
| So that they can't be identified afterwards. Come on, guys, what the fuck? | Böylece işin başındakiler sizi bulamaz. | Flypaper-1 | 2011 | |
| Get the fuck away from me. Both of you. Get the fuck out of here. | Siktirin gidin. İkiniz de... | Flypaper-1 | 2011 | |
| Get the fuck out of here before I put a bullet in both your asses. | İkinizin de kıçını kurşunlamadan... | Flypaper-1 | 2011 | |
| You stupid motherfuckers. | Anasını siktiğimin dingilleri. | Flypaper-1 | 2011 | |
| Now, I know some of you have husbands and wives | Bazılarınızın sizin için endişelenecek... | Flypaper-1 | 2011 | |
| that are gonna panic when you don't come home tonight, | Eve gitmediğiniz için panik yapabilirler, | Flypaper-1 | 2011 | |
| so we're gonna give you each one phone call. | Bu yüzden tek bir telefon hakkı vereceğim. | Flypaper-1 | 2011 | |
| You will tell your certain someone | Gece boyunca birileriyle... | Flypaper-1 | 2011 | |
| that you're spending the night at a friend's house, | ...arkadaşınızın evinde takılacağınızı söyleyip... | Flypaper-1 | 2011 | |
| and you will be convincing or I will blow your genitals off. | ...ikna edeceksiniz. Yoksa cinsel organlarınızı patlatırım. | Flypaper-1 | 2011 | |
| Who wants to go first? | İlk kim başlamak ister? | Flypaper-1 | 2011 | |
| You? How about you? No? | Sen? Sen ne dersin? Hayır mı? | Flypaper-1 | 2011 | |
| Okay, you with the ugly tie. | Peki, sen çirkin kravatlı. | Flypaper-1 | 2011 | |
| Hello, darling? | Alo, sevgilim? | Flypaper-1 | 2011 | |
| Number two is toast. Three is up. | İkiyi kızarttım, sıra üçte. | Flypaper-1 | 2011 | |
| We're 49 minutes behind schedule. Four nine. | Planın 49 dakika gerisindeyiz. Kırk dokuz. | Flypaper-1 | 2011 | |
| WEINSTEIN ON RADIOS Copy that | Anlaşıldı. | Flypaper-1 | 2011 | |
| Mother roo. | Vay anasını... | Flypaper-1 | 2011 | |
| All right, now you know how I usually get the blue stuff, right? | Peki, şimdi, mavi şeyleri nasıl bulurum biliyorsun değil mi? | Flypaper-1 | 2011 | |
| But this, this was on sale. | Ama bu satılıktı. | Flypaper-1 | 2011 | |
| I love how thrifty you are. | Hesaplı tarafına bayılıyorum. | Flypaper-1 | 2011 | |
| Maybe we ought to read the directions just to be sure. | Belki de kullanım kılavuzunu okumalıyız. Sadece emin olmak için. | Flypaper-1 | 2011 | |
| What is that, Korean? | Bu neyce ki? Korece mi? | Flypaper-1 | 2011 | |
| No, actually, now that's Chinese, see, | Hayır, aslında Çince, bak... | Flypaper-1 | 2011 | |
| 'cause Chinese is a pictogram alphabet. | Çin resim yazısı. | Flypaper-1 | 2011 | |
| Is it? Well, explosives is explosives. | İyiymiş. Patlayıcı patlayıcıdır. | Flypaper-1 | 2011 | |
| I, um, am not gonna come | Bu gece havaalanında... | Flypaper-1 | 2011 | |
| to the airport tonight. I am really sorry. | ...olamayacağım. Gerçekten üzgünüm. | Flypaper-1 | 2011 | |
| My mother is sick and I'm gonna stay with her, and maybe we can go tomorrow. | Annem hasta ve onun yanında kalacağım. | Flypaper-1 | 2011 | |
| And I love you. Goodbye. | Seni seviyorum. Güle güle. | Flypaper-1 | 2011 | |
| I don't have anybody to call. Nobody? That's really sad. | Arayacak kimsem yok. Hiç kimse mi? Cidden üzücüymüş. | Flypaper-1 | 2011 | |
| Just kidding. Go fuck yourself. | Sadece takılıyorum. Siktir git. | Flypaper-1 | 2011 | |
| This is the most pathetic group of hostages I've ever seen. | Şu ana kadar gördüğüm en acınası durumdaki rehine. | Flypaper-1 | 2011 | |
| All right, sit down and shut up. Sit down and shut up. | Tamam. Oturun ve sesinizi çıkarmayın. | Flypaper-1 | 2011 | |
| I just said that. I was just reinforcing your message. | Ben zaten söylemiştim. Ben de mesajını vurguladım. | Flypaper-1 | 2011 | |
| Well, as I predicted, | Tahmin ettiğim gibi... | Flypaper-1 | 2011 | |
| they didn't kill us. | ...bizi öldürmediler. | Flypaper-1 | 2011 |