English
TurkishSearch
English Turkish Sentence Translations Page 19726
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| Everything looks so nice. | herşey iyi gözüküyor. | Flickan-1 | 2009 |  |
| You're so big. | Kocaman olmuşsun. | Flickan-1 | 2009 | |
| Where's Anna? | Anna nerde? | Flickan-1 | 2009 | |
| Here. What a sunburn! | Burda. Kapkara olmuşsun! | Flickan-1 | 2009 | |
| I know. Stupid of me, huh? | Biliyorum, benim aptallığım. | Flickan-1 | 2009 | |
| Hi. Welcome home. | Selam. Eve hoşgeldin. | Flickan-1 | 2009 | |
| Had a good trip? Yeah. | Seyahat nasıldı? Güzeldi. Seyahat nasıldı? Güzeldi. | Flickan-1 | 2009 | |
| That's disgusting, what is it? | Bu iğrenç şey nedir? | Flickan-1 | 2009 | |
| A spike tailed lizard. | Sivri kuyruklu kertenkele. | Flickan-1 | 2009 | |
| It's stuffed with sawdust. | İçi talaşla doldurulmuş. İçi talaşla doldurulmuş. | Flickan-1 | 2009 | |
| So that's where you are. Yes. | Burdasın. Evet | Flickan-1 | 2009 | |
| Nice... | Güzel... | Flickan-1 | 2009 | |
| Wow, look at these... | Şunlara bakın hele... Şunlara bakın hele... | Flickan-1 | 2009 | |
| Ola gave them to me. They're beautiful. | Ola vermişti. Bunlar çok güzel. | Flickan-1 | 2009 | |
| They're from a rusty blackbird. | Kızıl kara tavuğun bunlar. Kızıl kara tavuğun bunlar. | Flickan-1 | 2009 | |
| But they're green... Yes. | Ama bunlar yeşil... Evet. | Flickan-1 | 2009 | |
| We missed you every single day. Did you miss us? | Her geçen gün daha da fazla özledik seni. Sen de bizi özledin mi? | Flickan-1 | 2009 | |
| No... not that much. | Hayır çok özlemedim. | Flickan-1 | 2009 | |
| Good... That's good. | Peki... İyi yine de... | Flickan-1 | 2009 | |
| Stieg Larsson The Girl Who Played With Fire | ATEŞLE OYNAYAN KIZ | Flickan Som Lekte Med Elden-1 | 2009 | |
| Come here. Yes, so. It is much better. | Buraya gel. Evet, işte böyle daha iyi. | Flickan Som Lekte Med Elden-1 | 2009 | |
| Are you sweet? | Hoşuna gitti mi? | Flickan Som Lekte Med Elden-1 | 2009 | |
| Are you sweet? I'm also sweet on you. | Hoşuna gitti mi dedim! Benim de çok hoşuma gitti. | Flickan Som Lekte Med Elden-1 | 2009 | |
| It is too late. | Artık çok geç. | Flickan Som Lekte Med Elden-1 | 2009 | |
| Lawyer Bjurman? | Savcı Bjurman? | Flickan Som Lekte Med Elden-1 | 2009 | |
| It is a police investigation 1993. Lisbeth Salander. | 1993'teki polis sorgusuyla ilgili bir kaç soru soracağım. Lisbeth Salander dosyası. | Flickan Som Lekte Med Elden-1 | 2009 | |
| My requisitioner will look at it. | Patronum dosyaya göz atmak istiyor. | Flickan Som Lekte Med Elden-1 | 2009 | |
| Really? And who is your requisitioner? | Öyle mi? Peki patronunuz kim? | Flickan Som Lekte Med Elden-1 | 2009 | |
| I have it on the country. | Dosyalar kır evimde. | Flickan Som Lekte Med Elden-1 | 2009 | |
| Do you copy? No. | Kopyası var mı? Yok. | Flickan Som Lekte Med Elden-1 | 2009 | |
| Is she still abroad? Yes, possibly. | Hâlâ yurtdışında mı? Evet, büyük ihtimalle. | Flickan Som Lekte Med Elden-1 | 2009 | |
| Bjurman? | Bjurman? | Flickan Som Lekte Med Elden-1 | 2009 | |
| You'll hear from me. | Sizinle irtibata geçeceğim. | Flickan Som Lekte Med Elden-1 | 2009 | |
| You must report me to the Public Trustee. | Hakkımda düzenli olarak Cezaevine rapor yazman gerekiyordu. | Flickan Som Lekte Med Elden-1 | 2009 | |
| I do. Every month. You are careless. | Yazıyorum. Her ay yazacaktın. Baştan savma yaptın. | Flickan Som Lekte Med Elden-1 | 2009 | |
| I have a part of the country. Shut up. | Bazı dosyalar kır evimde. Kapa çeneni. | Flickan Som Lekte Med Elden-1 | 2009 | |
| Typing I behave myself well... | Yazdığın raporlarda benimle ilgili güzel şeyler olursa... | Flickan Som Lekte Med Elden-1 | 2009 | |
| You can go when guardianship is terminated. | ...ve Cezaevi gözetiminden çıkarsam o zaman seni rahat bırakacağım. | Flickan Som Lekte Med Elden-1 | 2009 | |
| Are you not, I send our films to every newspaper in the country. | Eğer yazmazsan, çektiğim görüntüleri ülkedeki tüm gazetelere servis ederim. | Flickan Som Lekte Med Elden-1 | 2009 | |
| Will I have an accident, or dies, it will be published. | Başıma bir kaza gelir veya ölürsem, görüntüler yine yayınlanır. | Flickan Som Lekte Med Elden-1 | 2009 | |
| And if you touch me again I will kill you. | Ve bir daha bana dokunursan seni öldürürüm. | Flickan Som Lekte Med Elden-1 | 2009 | |
| And one more thing: | Ve son bir şey daha: | Flickan Som Lekte Med Elden-1 | 2009 | |
| Takes you to the clinic in Marseille to remove the tattoo... | Dövmelerini çıkartmak için Marsilya'daki kliniğe gidersen... | Flickan Som Lekte Med Elden-1 | 2009 | |
| I tattooed you again. Next time in his forehead. | ...aynı şeyi tekrar yaparım. Ama bu sefer alnının ortasına! | Flickan Som Lekte Med Elden-1 | 2009 | |
| Is that understood? Yes. | Anladın mı? Evet. | Flickan Som Lekte Med Elden-1 | 2009 | |
| Is it Zala? | Zala ile mi görüşüyorum? | Flickan Som Lekte Med Elden-1 | 2009 | |
| Nils Bjurman. | Ben, Nils Bjurman. | Flickan Som Lekte Med Elden-1 | 2009 | |
| You are interested in police action about Lisbeth Salander. | Lisbeth Salander ile ilgili bir polis dosyasıyla ilgileniyordunuz. | Flickan Som Lekte Med Elden-1 | 2009 | |
| I have the in a safe place. | Dosya şu anda güvenli bir yerde. | Flickan Som Lekte Med Elden-1 | 2009 | |
| You can get it, but you must address Salander first. | Dosyayı alabilirsiniz ancak ilk önce Salander'ın icabına bakmanız gerek. | Flickan Som Lekte Med Elden-1 | 2009 | |
| She has a DVD which belong to me. | Kendisinde, bana ait bir DVD var. | Flickan Som Lekte Med Elden-1 | 2009 | |
| When I get it you get the report. | DVD'yi bana getirdiğinizde benden dosyayı alırsınız. | Flickan Som Lekte Med Elden-1 | 2009 | |
| She is back in Sweden and hardly difficult to find. | İsveç’e geri döndü ve onu bulmak çok zor olmayacaktır. | Flickan Som Lekte Med Elden-1 | 2009 | |
| Do you see her still? Who? | Kızla hâlâ görüşüyor musun? Kiminle? | Flickan Som Lekte Med Elden-1 | 2009 | |
| Lisbeth Salander. I have not seen her for a year. | Lisbeth Salander ile? Neredeyse bir yıldır görmedim. | Flickan Som Lekte Med Elden-1 | 2009 | |
| Why not? I do not know. | Neden? Bilmem. | Flickan Som Lekte Med Elden-1 | 2009 | |
| One day we're talking together. The day after she takes no phone. | Bir bakıyorsun, saatlerce konuşuyoruz. Bir bakıyorsun, telefonlara cevap vermiyor. | Flickan Som Lekte Med Elden-1 | 2009 | |
| We must go now. Dag Svensson comes at editorial meeting today. | Artık kalkmalıyız. Dag Svensson bugün editör toplantısına geliyor. | Flickan Som Lekte Med Elden-1 | 2009 | |
| Today who? He writes about human beings. | Dag kim? İnsan kaçakçılığı hakkında yazı yazıyor. | Flickan Som Lekte Med Elden-1 | 2009 | |
| The girls from Eastern Europe. | Doğu Avrupalı kızlarla ilgili. | Flickan Som Lekte Med Elden-1 | 2009 | |
| What is he for? Freelance. Young and ambitious. | Nasıl biri? Bağımsız yazar. Genç ve gözü kara. | Flickan Som Lekte Med Elden-1 | 2009 | |
| Highly trained. Highly trained? | İyi eğitim görmüş. İyi eğitim mi görmüş? | Flickan Som Lekte Med Elden-1 | 2009 | |
| How long have you worked with? In about four years. | Ne kadar zamandır üzerinde çalışıyorsun? Yaklaşık dört yıldır. | Flickan Som Lekte Med Elden-1 | 2009 | |
| I found the topic through my girlfriend. She researching sex and criminologists. | Konuyu kız arkadaşım aracılığıyla buldum. Cinsiyet ve cinayetlerle ilgili araştırma yapıyor. | Flickan Som Lekte Med Elden-1 | 2009 | |
| She takes a doctorate in human beings. | İnsan kaçakçılığı ile ilgili doktora çalışması yapıyor. | Flickan Som Lekte Med Elden-1 | 2009 | |
| So in working as a team? | Yani ekip olarak mı çalışıyorsunuz? | Flickan Som Lekte Med Elden-1 | 2009 | |
| No, Mia concentrates for girls. | Hayır, Mia daha çok kızlara odaklanıyor. | Flickan Som Lekte Med Elden-1 | 2009 | |
| I focus more in living peripheral ears and clientele. | Bense daha çok dağıtımcılar ve müşteri profili ile ilgileniyorum. | Flickan Som Lekte Med Elden-1 | 2009 | |
| And what have you found? | Peki ne buldun? | Flickan Som Lekte Med Elden-1 | 2009 | |
| I've found a number of prominent clients. | Dikkat çeken bir dizi müşteri buldum. | Flickan Som Lekte Med Elden-1 | 2009 | |
| Among other one from the Ministry of Justice... | İçlerinden bazıları Adalet Bakanlığı'nda çalışan ve... | Flickan Som Lekte Med Elden-1 | 2009 | |
| which itself was involved in designing købesex Act. | ...seks piyasası kanununu hazırlayanlar arasında yer alıyor. | Flickan Som Lekte Med Elden-1 | 2009 | |
| Three police officers... | Ayrıca üç polis... | Flickan Som Lekte Med Elden-1 | 2009 | |
| one from the morality police one from SÃ…K. | ...biri Ahlak Bürosu'nda, biri de SEK'te görev yapıyor. | Flickan Som Lekte Med Elden-1 | 2009 | |
| Five lawyers a judge and a prosecutor. | Beş tane avukat, bir yargıç ve bir de savcı. | Flickan Som Lekte Med Elden-1 | 2009 | |
| The girls hit... | Etkilenen kızlar... | Flickan Som Lekte Med Elden-1 | 2009 | |
| is so far down the ladder that they are legally uninteresting. | ...sosyal piramidin en altında bulunuyor ve adalet sistemiyle bağlantıları yok. | Flickan Som Lekte Med Elden-1 | 2009 | |
| Violence against Eastern young girls are not prioritized. | Doğu Avrupa kökenli genç kız cinayetleri polisin öncelik sırasında değil. | Flickan Som Lekte Med Elden-1 | 2009 | |
| A whore is a whore. It... | Neticede orospu, orospudur. | Flickan Som Lekte Med Elden-1 | 2009 | |
| ... is part of the system. | Bu sistemin bir parçası. | Flickan Som Lekte Med Elden-1 | 2009 | |
| How far have you come? I'm done with research. | Ne kadar ilerledin? Araştırmayı tamamladım. | Flickan Som Lekte Med Elden-1 | 2009 | |
| I still have to check the facts... | Eksik olan kısım, gerçekleri kontrol etmek... | Flickan Som Lekte Med Elden-1 | 2009 | |
| and confront whore customers I want to hang out. | ...ve ifşa etmek istediğim müşterilerle yüzleşmek. | Flickan Som Lekte Med Elden-1 | 2009 | |
| Last time I cheated with the invoice I got three months in prison. | Geçen sefer delilleri düzgün kontrol etmediğim için üç ay hapis cezası aldım. | Flickan Som Lekte Med Elden-1 | 2009 | |
| All we prosecutor must comment. | Herkesin iddialarla ilgili yorum yapma şansı olacak. | Flickan Som Lekte Med Elden-1 | 2009 | |
| I must not be disturbed. The documentation is watertight. | Endişelenmenize gerek yok. Kanıtlar çok güvenilir. | Flickan Som Lekte Med Elden-1 | 2009 | |
| It looks fine. Yes. | İkna edici gibi geldi bana. Bana da. | Flickan Som Lekte Med Elden-1 | 2009 | |
| Okay... We pay no superløn. | Tamam. Çok yüksek maaş ödemeyiz. | Flickan Som Lekte Med Elden-1 | 2009 | |
| I suggest two month project position. | İki aylık bir proje pozisyonu teklif ediyorum. | Flickan Som Lekte Med Elden-1 | 2009 | |
| You can have a desk there. | Masanı buraya koyabilirsin. | Flickan Som Lekte Med Elden-1 | 2009 | |
| Looks fine out? Yes, super fine. | Kulağa hoş geliyor mu? Evet, harikulade. | Flickan Som Lekte Med Elden-1 | 2009 | |
| We rearing its head with this case. We must be aware. | Bu olayla tekrar yükselişe geçiyoruz. Bunun farkında olmalıyız. | Flickan Som Lekte Med Elden-1 | 2009 | |
| It's probably what it is supposed with Millennium? | Zaten bu da Millenium'un kuruluş amacı değil mi? | Flickan Som Lekte Med Elden-1 | 2009 | |
| That is why we are here. Yes, welcome to the Millennium. | İşte bu yüzden burada oturuyoruz. Evet, Millenium'a hoş geldin. | Flickan Som Lekte Med Elden-1 | 2009 | |
| True Power? | Sandström? | Flickan Som Lekte Med Elden-1 | 2009 | |
| We have a job for you. I do not think... | Sana bir işimiz düştü. Yapabileceğimi... | Flickan Som Lekte Med Elden-1 | 2009 | |
| Yes, we have actually. | Evet, bizce de yapabilirsin. | Flickan Som Lekte Med Elden-1 | 2009 | |
| Hello, Armanskij. | Merhaba, Armanskij. | Flickan Som Lekte Med Elden-1 | 2009 | |
| More than a year. | Bir yıldan fazla oldu. | Flickan Som Lekte Med Elden-1 | 2009 | |
| What do you want? Need a job? | Ne istiyorsun? İşe mi ihtiyacın var? | Flickan Som Lekte Med Elden-1 | 2009 | |
