Search

English Turkish Sentence Translations Page 182097

English	Turkish	Film Name	Film Year	Details
He can take the same test as the kids.	O çocuklarla aynı testi olabilir.	Wool-hak-kyo I-ti-1	2008
He passes if he scores more than 80.	eğer 80 den fazla puan alırsa	Wool-hak-kyo I-ti-1	2008
He hasn't been a student for a while,	bir süredir öğrenci değildi,	Wool-hak-kyo I-ti-1	2008
so how about 70 points?	70 puan nasıl olur?	Wool-hak-kyo I-ti-1	2008
You can score over 70, right?	70 üzerinden puan alabilirsin, değil mi?	Wool-hak-kyo I-ti-1	2008
You should be good enough if you got that license.	eğer bu lisansı aldıysan Yeteri kadar iyi olmalısın.	Wool-hak-kyo I-ti-1	2008
Sung geun, you can do it!	Sung geun, yapabilirsin!	Wool-hak-kyo I-ti-1	2008
Will you really make him an English	gerçekten onu İngilizce	Wool-hak-kyo I-ti-1	2008
teacher if he scores over 70?	öğretmeni yapacak mısınız 70 alırsa?	Wool-hak-kyo I-ti-1	2008
There's a degree of difficulty for every test.	Her testin zorlu bir derecesi vardır.	Wool-hak-kyo I-ti-1	2008
Neither Mr. Chun, nor anyone will be able to score over 70.	Ne Bay Chun,nede herhangi birisi 70 puan üzerinde bir alabilir.	Wool-hak-kyo I-ti-1	2008
Oh my, such fresh vegetables!	aman, ne kadar taze sebzeler!	Wool-hak-kyo I-ti-1	2008
Look at the lettuce.	kıvırcığa da bakın.	Wool-hak-kyo I-ti-1	2008
It's alive. I can feel it breathing.	ne kadar canlı. nefes aldığını hissedebiliyorum.	Wool-hak-kyo I-ti-1	2008
Selling all of this is great for me but how will you use all of it?	bunların hepsini satmak benim için çok iyi ama bunların hepsini nasıl kullanacaksınız?	Wool-hak-kyo I-ti-1	2008
Well, guess I'll make many things.	Evet, Bir çok şey yapacağımı tahmin ediyorum.	Wool-hak-kyo I-ti-1	2008
Anyway, thank you. I'll give it to you cheap.	Her neyse , teşekkür ederim sana ucuz olarak vereceğim.	Wool-hak-kyo I-ti-1	2008
No, not cheap. Sell it by the market price.	hayır,ucuz değil bana market fiyatından satın.	Wool-hak-kyo I-ti-1	2008
It's great to see you here!	seni burada görmek ne harika!	Wool-hak-kyo I-ti-1	2008
You're still running that restaurant?	sen hala o restoranı mı çalıştırıyorsun?	Wool-hak-kyo I-ti-1	2008
It's been quite a while now.	epey bir süre oldu şimdi.	Wool-hak-kyo I-ti-1	2008
Eat whatever you like.	Beğendiğin her şeyi ye.	Wool-hak-kyo I-ti-1	2008
Stuff your belly. It's my treat.	karnını doldur . ben ısmarlıyorum.	Wool-hak-kyo I-ti-1	2008
Coach, we're at war.	Koç, biz savaştayız.	Wool-hak-kyo I-ti-1	2008
What fool would give away his weapon during a war?	bir savaş sırasında ne aptal onun silahını verecek?	Wool-hak-kyo I-ti-1	2008
When I was in school, we'd copy	okula gittiğim zaman, biz kopya çekiyorduk.	Wool-hak-kyo I-ti-1	2008
the smartest student's notes.	en zeki öğrencinin notlarından.	Wool-hak-kyo I-ti-1	2008
Anyway, I don't have the tiniest bit of intention to lend you my notes.	her neyse , notlarımı sana vermede en küçük niyetim yok.	Wool-hak-kyo I-ti-1	2008
I don't have time to help you. Sorry.	sana yardım edecek zamanım yok. Üzgünüm.	Wool-hak-kyo I-ti-1	2008
Song yi, you must have taken me seriously	Song yi, beni ciddiye almalısın.	Wool-hak-kyo I-ti-1	2008
when I asked to see your notes.	notlarını görmeyi istediğim zaman.	Wool-hak-kyo I-ti-1	2008
Hey, I have an English teaching license.	Hey, benim İngilizce öğrenim lisansım var	Wool-hak-kyo I-ti-1	2008
I'm just curious about how you all are studying lately.	ben sadece merak ediyorum son zamanlardaki çalışmaların nasıl olduğunu.	Wool-hak-kyo I-ti-1	2008
Mr. Chun, can I ask you why	Bay Chun, size neden olduğunu sorabilir miyim?	Wool-hak-kyo I-ti-1	2008
you're taking a test to become	sen bizim okulumuzda İngilizce öğretmeni	Wool-hak-kyo I-ti-1	2008
an English teacher at our school?	olmak için test mi oluyorsun?	Wool-hak-kyo I-ti-1	2008
Then will you lend me your notes?	sonra notlarını bana vereceksin?	Wool-hak-kyo I-ti-1	2008
Also...	aynı zamanda...	Wool-hak-kyo I-ti-1	2008
I'd like to return this.	bunu iade etmek istiyorum.	Wool-hak-kyo I-ti-1	2008
Thanks to you I learned that	teşekkür ederim size bunu öğrendiğim için	Wool-hak-kyo I-ti-1	2008
it's not easy to spend money.	Bu parayı harcamak kolay değil.	Wool-hak-kyo I-ti-1	2008
It's too hard. Too hard.	Bu çok zor, çok zor.	Wool-hak-kyo I-ti-1	2008
This is English for high school students?	Bu İngilizce lise öğrencileri için mi?	Wool-hak-kyo I-ti-1	2008
Are they teaching them this stuff	onlar bu şeyleri öğreterek	Wool-hak-kyo I-ti-1	2008
to have them emigrate to America?	onları Amerika'ya mı gönderecekler?	Wool-hak-kyo I-ti-1	2008
The founder of the Korean language would be furious.	Kore dilinin kurucusu çok kızgın olacaktı.	Wool-hak-kyo I-ti-1	2008
He would indeed be furious!	O gerçekten kızgın olmalı!	Wool-hak-kyo I-ti-1	2008
Yeah, all of you study hard.	evet, hepiniz sıkı çalışın.	Wool-hak-kyo I-ti-1	2008
Don't be like me.	benim gibi olmayın.	Wool-hak-kyo I-ti-1	2008
Mr. Chun, hello.	Bay Chun,merhaba.	Wool-hak-kyo I-ti-1	2008
I was just translating...	ben sadece çeviri.....	Wool-hak-kyo I-ti-1	2008
Got some stuff to work on, but...	çalışmam gereken bazı konular üzerinde, ama...	Wool-hak-kyo I-ti-1	2008
What are you doing here so late?	Bu geç saate sen burada ne yapıyorsun?	Wool-hak-kyo I-ti-1	2008
I just came from the private institute.	ben sadece özle enstitüden geldim.	Wool-hak-kyo I-ti-1	2008
Private institute?	özel enstitü??	Wool-hak-kyo I-ti-1	2008
If you're done, then go home and rest.	eğer yaptıysan , daha sonra eve git ve dinlen.	Wool-hak-kyo I-ti-1	2008
You'll be tired tomorrow.	yoksa yarın yorgun olabilirsin okulda.	Wool-hak-kyo I-ti-1	2008
I'm okay. I can rest at school tomorrow.	ben iyim. ben yarın okulda dinlenebilirim.	Wool-hak-kyo I-ti-1	2008
Is school some resting place?	Okul dinlenme yerimi?	Wool-hak-kyo I-ti-1	2008
You're supposed to learn at school.	sen okulda öğrendiğini mi sanıyorsun.	Wool-hak-kyo I-ti-1	2008
Studying is done at private institutes.	çalışmak özel enstitülerde yapılır.	Wool-hak-kyo I-ti-1	2008
What in the world?	dünyada ne?	Wool-hak-kyo I-ti-1	2008
Mr. Choi!	bay Choi!	Wool-hak-kyo I-ti-1	2008
Hello, Mr. Chun.	merhaba, bay Chun.	Wool-hak-kyo I-ti-1	2008
My wife went out of her way to make this.	karım dışarı ya gittiği için bunu yaptı.	Wool-hak-kyo I-ti-1	2008
In order to study, you need to eat.	çalışmaya devam etmek için, yemek yemen lazım.	Wool-hak-kyo I-ti-1	2008
Either because I'm old or because I need to earn a living,	çünkü ben yaşlıyım veya çünkü benim geçinimi kazanmak için,	Wool-hak-kyo I-ti-1	2008
I need to eat first to have energy.	enerjili olmak için yemek yemem gerekir.	Wool-hak-kyo I-ti-1	2008
Sounds like you're talking about me.	Bana söylediklerine benziyor.	Wool-hak-kyo I-ti-1	2008
I can't do anything if I'm hungry.	eğer ben aç isem hiç bir şey yapamıyorum.	Wool-hak-kyo I-ti-1	2008
I need to eat and be healthy to study hard.	yemek yemeliyim ve kuvvetli olmalıyım sıkı çalışmak için.	Wool-hak-kyo I-ti-1	2008
About what, Mr. Choi?	ne için, bay Choi?	Wool-hak-kyo I-ti-1	2008
I'm the gym teacher that should go since I'm the oldest.	Büyüdüğümden beri beden öğretmeniyim.	Wool-hak-kyo I-ti-1	2008
That's the right thing to do.	Bu şeyi yapmak doğru.	Wool-hak-kyo I-ti-1	2008
No, please don't think that.	hayır,lütfen böyle düşünmeyin.	Wool-hak-kyo I-ti-1	2008
The school is making you take that test	Okul bu testi yapıyor	Wool-hak-kyo I-ti-1	2008
to make a fool of you in front of the kids.	çünkü seni çocukların önünde aptal durumuna düşürmek istiyor.	Wool-hak-kyo I-ti-1	2008
They're making it worse on you.	onlar seni kötü göstermek için yapıyorlar bunu.	Wool-hak-kyo I-ti-1	2008
Do you have to take it?	buna katlanmak zorunda mıyım?	Wool-hak-kyo I-ti-1	2008
Somebody asked me why I'm taking	biri bana sordu neden	Wool-hak-kyo I-ti-1	2008
a test to be an English teacher.	bir beden öğretmeni olmak için sınav oluyorum diye.	Wool-hak-kyo I-ti-1	2008
I told that person that I could fail	ben o kişi ye dedim ki ben başarısız olabilirim	Wool-hak-kyo I-ti-1	2008
and be humiliated.	ve küçük düşebilirim.	Wool-hak-kyo I-ti-1	2008
But I won't give up so easily.	ama ben çok kolay pes etmeyeceğim.	Wool-hak-kyo I-ti-1	2008
I was a teacher to those kids.	ben bu çocuklar için bir öğretmendim.	Wool-hak-kyo I-ti-1	2008
And I want to show them that I will	ve onlara göstermek istiyorum	Wool-hak-kyo I-ti-1	2008
do my best till the very end.	sonuna kadar en iyi şekilde yapacağımı.	Wool-hak-kyo I-ti-1	2008
It was great when there used to be fitness tests.	orda uygunluk testleri olduğu zaman.	Wool-hak-kyo I-ti-1	2008
Gym teachers were held responsible	beden öğretmenleri sorumlu tutuldu	Wool-hak-kyo I-ti-1	2008
for 20 points of the college prep test.	üniversitenin 20 puan hazırlık testi için	Wool-hak-kyo I-ti-1	2008
When I look at the kids these days,	bu günlerde çocuklara baktığım zaman,	Wool-hak-kyo I-ti-1	2008
I don't know why they have gyms in schools.	neden bilmiyorum neden okullarında spor salonları var.	Wool-hak-kyo I-ti-1	2008
Coach, these are my English notes,	Koç, bunlar benim İngilizce notlarım,	Wool-hak-kyo I-ti-1	2008
which I've never shown to anybody.	bunları hiç kimseye asla göstermem.	Wool-hak-kyo I-ti-1	2008
Stay strong till the very end.	sonuna kadar güçlü kalın.	Wool-hak-kyo I-ti-1	2008
Never give up!	asla pes etmeyin!	Wool-hak-kyo I-ti-1	2008
Yes! You can do it!	evet! yapabilirsin!	Wool-hak-kyo I-ti-1	2008
Ki ho.	Ki ho.	Wool-hak-kyo I-ti-1	2008
Ki ho, wake up.	Ki ho, uyan.	Wool-hak-kyo I-ti-1	2008
He's over fatigued. He'll feel much better if he rests.	o bitkin düşmüş. eğer dinlenirse daha iyi hissedecek.	Wool-hak-kyo I-ti-1	2008