Search
English Turkish Sentence Translations Page 179880
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| You're supposed to kill me in it. | Beni mezarımın içinde öldürmelisin. | Walled In-1 | 2009 | |
| Now what are you waiting for? | Ne bekliyorsun? | Walled In-1 | 2009 | |
| You don't understand | Fedakârlık için... | Walled In-1 | 2009 | |
| what we need you to sacrifice, | ..sana ihtiyacımız olduğunu anlamıyorsun, | Walled In-1 | 2009 | |
| not some... | ...bu sadece... | Walled In-1 | 2009 | |
| worker's suicide. | ...birkaç işçinin intiharı değil. | Walled In-1 | 2009 | |
| You're the one I chose to kill me. | Beni öldürmesini seçtiğim kişi sensin. | Walled In-1 | 2009 | |
| I've waited so long. No. | Uzun zamandır bekliyordum. Hayır. | Walled In-1 | 2009 | |
| Kill me. No. | Öldür beni. Hayır. | Walled In-1 | 2009 | |
| Listen to the anger, the rage in you. | İçindeki öfkene, hiddete kulak ver. | Walled In-1 | 2009 | |
| Killing me is the only way to free yourself. | Özgürlüğün için tek yol beni öldürmen. | Walled In-1 | 2009 | |
| Kill me, Samantha. No! | Öldür beni, Samantha. Hayır! | Walled In-1 | 2009 | |
| Come, child, do it. (girl whispering) Do it for us. | Hadi, evlat, öldür Bizim için öldür. | Walled In-1 | 2009 | |
| Kill me. Go free. Do it, Samantha! | Öldür beni. Özgürlük için. Öldür, Samantha! | Walled In-1 | 2009 | |
| Go free. Girl: Free us all, do it, do it. | Özgürlük için. Özgürlüğümüz için, öldür, öldür. | Walled In-1 | 2009 | |
| Thank you, Samantha. | Teşekkürler, Samantha. | Walled In-1 | 2009 | |
| Please, where are you taking me? My boys. | Lütfen, beni nereye götürüyorsunuz? Çocuklarım. | Walled In-1 | 2009 | |
| Ma'am, calm down. What about my boys? | Bayan, sakin olun. Ya çocuklarım? | Walled In-1 | 2009 | |
| Building is evacuated. All entrances are sealed. | Bina tahliye edildi. Bütün girişler mühürlendi. | Walled In-1 | 2009 | |
| Detonation begins in three minutes. | Patlama üç dakika içinde başlayacak. | Walled In-1 | 2009 | |
| Jimmy, it's all right. | Jimmy, geçti artık. | Walled In-1 | 2009 | |
| Sam. Jimmy, Jimmy, no! | Sam. | Walled In-1 | 2009 | |
| Stop everything. Sam! | Durdur her şeyi. | Walled In-1 | 2009 | |
| Sam? (clamoring) | Sam? | Walled In-1 | 2009 | |
| Stop the countdown! | Geri sayımı durdur! | Walled In-1 | 2009 | |
| Oh my God! Sam! | Aman Tanrım! | Walled In-1 | 2009 | |
| What did you do to her? Call the paramedics. | Ona ne yaptın? | Walled In-1 | 2009 | |
| Sam, Sam! | Sam. | Walled In-1 | 2009 | |
| Jimmy: You're free now, Sam. | Artık özgürsün, Sam. | Walled In-1 | 2009 | |
| I'm sorry. (coughing) | Üzgünüm. | Walled In-1 | 2009 | |
| Jimmy: I love you. | Seni seviyorum. | Walled In-1 | 2009 | |
| Sam: In his lifetime, | Malestrazza, | Walled In-1 | 2009 | |
| Malestrazza designed 27 buildings, | ...yaşadığı süre boyunca 27 bina dizaynı yaptı, | Walled In-1 | 2009 | |
| all of which are still standing. | ..hepsi de hâlâ yerinde duruyor. | Walled In-1 | 2009 | |
| This one he called his masterpiece. | Bu, onun, başyapıt adını verdiği eseri. | Walled In-1 | 2009 | |
| There are no current plans to demolish it. | Bunu yıkabilecek mevcut bir plan yok. | Walled In-1 | 2009 | |
| The laid off factory worker and prime suspect | Geçici olarak işinden uzaklaştırılan fabrika işçisi ve... | Walled In-2 | 2009 | |
| Happy birthday! Happy birthday! | Mutlu yıllar sana! Mutlu yıllar sana! | Walled In-2 | 2009 | |
| You'll be my partner. | Benim ortağım olacaksın. | Walled In-2 | 2009 | |
| I have a friend who hunts. | Avcı bir arkadaşım var. | Walled In-2 | 2009 | |
| Well, lucky for me, Malestrazza's not alive | Ne şanslıyımdır ki, Malestrazza hayatta değil, | Walled In-2 | 2009 | |
| Okay, I've passed the sign. | Tamam, tabelayı geçtim. | Walled In-2 | 2009 | |
| It should be right there. No, I don't see it yet. | Orada olmalı. Hayır, henüz görmedim. | Walled In-2 | 2009 | |
| November 12, 2008, | 12 Kasım 2008, | Walled In-2 | 2009 | |
| To bring down a building, you weaken the structure, | Bir binayı yıkmak için, yapısal bütünlüğü zayıflatırsın, | Walled In-2 | 2009 | |
| That's huge. | Bu çok fazla. | Walled In-2 | 2009 | |
| "November 12th. Her name is Sam. | ''12 Kasım. İsmi Sam. | Walled In-2 | 2009 | |
| You gotta be kidding me. | Şaka yapıyor olmalısın. Şaka mı bu? | Walled In-2 | 2009 | |
| What's wrong? Y'all need any help? | Sorun ne? Yardım lazım mı? | Walled In-2 | 2009 | |
| For us it's our lives. | Bizim için, bu bizim hayatımız. | Walled In-2 | 2009 | |
| Around the time of the murders, | Cinayetlerin işlendiği zamanda, | Walled In-2 | 2009 | |
| What he didn't know is that Julie's father | Onun bilmediği şey... | Walled In-2 | 2009 | |
| Your dog? | Senin köpeğin mi? | Walled In-2 | 2009 | |
| Sam, where are you? | Sam, neredesin? | Walled In-2 | 2009 | |
| Samantha! Who are you? | Samantha! Kimsin sen? | Walled In-2 | 2009 | |
| You're the one, Samantha. | O sensin, Samantha. | Walled In-2 | 2009 | |
| Little souvenir. | Küçük bir hatıra. | Walled In-2 | 2009 | |
| Find anything? | Bir şey mi buldun? | Walled In-2 | 2009 | |
| Jesus, this was definitely not in the blueprints. | Tanrım, bu kesinlikle planlarda yoktu. | Walled In-2 | 2009 | |
| Should we climb down? | Aşağı inmeli miyiz? | Walled In-2 | 2009 | |
| Beats spending the night up here. | Sapıklar geceyi burada geçiriyor. | Walled In-2 | 2009 | |
| This your husband? | Bu senin kocan mı? | Walled In-2 | 2009 | |
| Forgive me for being so direct, | Doğrudan konuya girdiğim için bağışlayın, | Walled In-2 | 2009 | |
| Look, I do know that you're overwhelmed | Bak, boğulduğunu ve... | Walled In-2 | 2009 | |
| We'll leave in the morning. | Sabah yola çıkarız. Sabahleyin yola çıkacağız. | Walled In-2 | 2009 | |
| " The building is vulnerable to precision implosion. | "Binayı komple patlatmak çevreye zarar verebilir. ''Bina, doğru iç patlamalarla kolaylıkla yıkılabilir. | Walled In-2 | 2009 | |
| His apartment on the eighth floor must be the summit, | 8. kattaki dairesi doruk noktası olmalı, | Walled In-2 | 2009 | |
| The Egyptians would always make sure | Mısırlılar, güneş ışığının... | Walled In-2 | 2009 | |
| Help, I'm down here! | İmdat, aşağıdayım. | Walled In-2 | 2009 | |
| Okay. Sam, help! | Tamam. Sam, yardım et! | Walled In-2 | 2009 | |
| Sam. We're coming! | Sam. Geliyoruz! | Walled In-2 | 2009 | |
| I think you know very well who I am. | Bence kim olduğumu çok iyi biliyorsun. | Walled In-2 | 2009 | |
| Malestrazza? | Malestrazza? | Walled In-2 | 2009 | |
| Really? Then I guess hell | Gerçekten mi? Öyleyse, cehennem... | Walled In-2 | 2009 | |
| Where's Jimmy and Peter? | Jimmy ve Peter neredeler? | Walled In-2 | 2009 | |
| Help, Sam, I'm hurt! | İmdat, Sam, canım yanıyor! | Walled In-2 | 2009 | |
| " Dear Sam, I love you and I can't let you leave me. | ''Sevgili Sam, seni seviyorum ve beni terk etmene izin veremem. | Walled In-2 | 2009 | |
| Happy anniversary, darling. | Mutlu yıldönümleri, aşkım. | Walled In-2 | 2009 | |
| Talk to me. I know you're listening. | Konuş benimle. Dinlediğini biliyorum. | Walled In-2 | 2009 | |
| Would you sacrifice everything for me? | Benim için her şeyi feda eder miydin? | Walled In-2 | 2009 | |
| Yes, of course I would. | Tabii ki, ederdim. | Walled In-2 | 2009 | |
| No, believe me. | Değilsin, inan bana. | Walled In-2 | 2009 | |
| Sam, Sam! | Sam? | Walled In-2 | 2009 | |
| I don't know. She seemed fine. | Bilmiyorum. İyi görünüyordu. | Walled In-2 | 2009 | |
| Peter was gonna surprise her and take her straight | Peter ona, babasından aldığı hediyeyle sürpriz yapacaktı... | Walled In-2 | 2009 | |
| Come, child, do it. Do it for us. | Hadi, evlat, öldür Bizim için öldür. | Walled In-2 | 2009 | |
| Go free. Free us all, do it, do it. | Özgürlük için. Özgürlüğümüz için, öldür, öldür. | Walled In-2 | 2009 | |
| You're free now, Sam. | Artık özgürsün, Sam. | Walled In-2 | 2009 | |
| In his lifetime, | Malestrazza, | Walled In-2 | 2009 | |
| They stand there, barking. 26 dogs. | Aşağıda dikilip havladılar. 26 tane köpek. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| I see their mean faces. They've come to kill. | Yüzlerindeki kötülüğü gördüm. Öldürmek için gelmişlerdi. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| And they tell my boss Bertold: | Sonra patronum Bertold'a dediler ki; | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| "Give us Boaz Rein, or we'll eat your customers. In 1 minute!" | "Boaz Rein'i bize ver, yoksa tüm müşterilerini parçalarız. Sana 1 dakika mühlet!" | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| 26 dogs? Exactly. | 26 köpek miydi? Tam olarak. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| How do you know there are 26 and not 30? | 30 değil de 26 tane olduğunu nereden biliyorsun. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| I'm coming to that. | Ben de ona geliyordum. | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| Well? Well what? | Ee? Ne Ee'si? | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| Do you check it out? What do you think happens? | Sonra ne oluyor? Sence ne oluyor? | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| I wake up! At that point every time? | Uyanıyorum! Hep aynı noktada mı? | Waltz with Bashir-1 | 2008 | |
| Exactly. It always stops there. | Evet. Tam bu noktada bitiyor. | Waltz with Bashir-1 | 2008 |