Search
English Turkish Sentence Translations Page 179876
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| Jimmy: What he didn't know is that Julie's father | Onun bilmediği şey... | Walled In-1 | 2009 | |
| just got her a puppy. | ...Julie'nin babası, ona küçük bir yavru köpek almıştı. | Walled In-1 | 2009 | |
| Smart little dog. | Küçük zeki bir köpek. | Walled In-1 | 2009 | |
| (barking) Your dog? | Senin köpeğin mi? | Walled In-1 | 2009 | |
| Yep, and when the cops entered Malestrazza's place... | Evet, ve polisler Malestrazza'nın dairesine girdiğinde... | Walled In-1 | 2009 | |
| The dog ran in ahead of them. | ...köpek onların önünden girdi. | Walled In-1 | 2009 | |
| And we follow the dog. | Ve biz de köpeği izledik. | Walled In-1 | 2009 | |
| Stay close if you don't wanna get lost. | Kaybolmak istemiyorsan, benden ayrıcıma. Kaybolmak istemiyorsan, bana yakın dur. | Walled In-1 | 2009 | |
| It's a real maze in here. | Burası gerçek bir labirenttir. | Walled In-1 | 2009 | |
| Malestrazza didn't have any furniture, only books. | Malestrazza'nın hiç mobilyası yoktu, sadece kitapları vardı. | Walled In-1 | 2009 | |
| He lived like a monk. | Bir rahip gibi yaşadı. | Walled In-1 | 2009 | |
| Watch your step. | Dikkatli yürü. | Walled In-1 | 2009 | |
| This is where they found Julie. | Burası Julie'nin bulunduğu yer. | Walled In-1 | 2009 | |
| Sam: My God. | Tanrım! | Walled In-1 | 2009 | |
| That's where they found Malestrazza. | Burası da Malestrazza'nın bulunduğu yer. | Walled In-1 | 2009 | |
| His face was almost ripped off because of the cement. | Yüzü, betondan dolayı neredeyse harap olmuştu. | Walled In-1 | 2009 | |
| My mom was the one to identify him. | Onu bir tek annem teşhis etti. | Walled In-1 | 2009 | |
| Mary? Why? | Mary mi? Neden? | Walled In-1 | 2009 | |
| She knew him well, I guess. | Sanırım onu iyi tanıyordu. | Walled In-1 | 2009 | |
| The cops found 16 bodies in the building, | Polisler binada 16 ceset buldular, | Walled In-1 | 2009 | |
| but I'm sure there was more. | ...ama eminim ki daha fazla vardı. | Walled In-1 | 2009 | |
| Has to be. | Olmalı. | Walled In-1 | 2009 | |
| That's where they found my dad. | Burası da babamı buldukları yer. | Walled In-1 | 2009 | |
| Mom was there when they dug his body up. | Cesedini kazıp çıkardıklarında annem oradaymış. | Walled In-1 | 2009 | |
| She was pregnant with me at the time. | O sırada bana hamileymiş. | Walled In-1 | 2009 | |
| They say she hasn't been the same since. | O günden beri aynı kişi olmadığını söylüyorlar. | Walled In-1 | 2009 | |
| Shut up! Wait outside! | Kes sesini! Dışarıda bekle! | Walled In-1 | 2009 | |
| Jimmy, I'm sorry. | Jimmy, üzgünüm. | Walled In-1 | 2009 | |
| 'Cause I lost my mom when I was a baby. | Ben de annemi bebekken kaybettim. | Walled In-1 | 2009 | |
| I know how it feels. | Nasıl hissettirdiğini biliyorum. | Walled In-1 | 2009 | |
| So what did Malestrazza look like? | Malestrazza'nın görünüşü nasıldı? | Walled In-1 | 2009 | |
| You'll see. Right. | Göreceksin. Tamam. | Walled In-1 | 2009 | |
| Shit! What? | Siktir! Ne? | Walled In-1 | 2009 | |
| No, nothing. | Hayır, bir şey yok. Hiçbir şey. | Walled In-1 | 2009 | |
| It's a drawing. | Sadece bir çizim. | Walled In-1 | 2009 | |
| Told you you'd meet him. | Onunla tanışacağını söylemiştim. | Walled In-1 | 2009 | |
| It's Malestrazza. | Bu Malestrazza. | Walled In-1 | 2009 | |
| Maybe his spirit never left, | Belki ruhu asla gitmedi, | Walled In-1 | 2009 | |
| and he's hiding behind this wall. | ...ve bu duvarın arkasında saklanıyordur. | Walled In-1 | 2009 | |
| Hey, come here! | Gel buraya! | Walled In-1 | 2009 | |
| Jimmy! Cut it out. | Jimmy! Kes şunu! | Walled In-1 | 2009 | |
| No, no, come on. Don't do this. | Hayır, hayır, hadi ama. Bunu yapma. | Walled In-1 | 2009 | |
| No, come on. | Hayır. Hayır, hadi ama. | Walled In-1 | 2009 | |
| Don't do this. Shit! | Bunu yapma. Siktir! | Walled In-1 | 2009 | |
| Jimmy: Sam, where are you? | Sam, neredesin? | Walled In-1 | 2009 | |
| Girl: Samantha! Who are you? | Samantha! Kimsin sen? | Walled In-1 | 2009 | |
| Girl: One, two | Bir, iki | Walled In-1 | 2009 | |
| He's coming for you | Senin için geliyor. | Walled In-1 | 2009 | |
| Three, four, cement will pour... | Üç, dört çimento dökülecek. | Walled In-1 | 2009 | |
| Jimmy! Five, six, it fills up quick | Jimmy! | Walled In-1 | 2009 | |
| Seven, eight | Yedi, sekiz | Walled In-1 | 2009 | |
| You're too late... | Çok geç kaldın. | Walled In-1 | 2009 | |
| What do you want? Nine, ten | Ne istiyorsun? | Walled In-1 | 2009 | |
| He'll wall you in. | Seni duvarın içine alacak. | Walled In-1 | 2009 | |
| Where were you? Calm down. | Neredeydin? Sakin ol. | Walled In-1 | 2009 | |
| It's okay. It's over now. | Sorun yok. Her şey bitti. | Walled In-1 | 2009 | |
| I'm losing my mind, Jimmy. | Aklımı kaybediyorum, Jimmy. | Walled In-1 | 2009 | |
| I'm hearing voices. | Gaipten sesler duydum. | Walled In-1 | 2009 | |
| Show me your knee. | Dizini göster. | Walled In-1 | 2009 | |
| It's my fault you fell. | Düşmen benim hatamdı. | Walled In-1 | 2009 | |
| Is that better? | Daha iyi misin? | Walled In-1 | 2009 | |
| You look even prettier that way. | Böyle çok daha çekici görünüyorsun. Bu halinle bile güzel görünüyorsun. | Walled In-1 | 2009 | |
| You should keep your hair down more often. | Saçlarını açmayı daha çok yapmalısın. | Walled In-1 | 2009 | |
| Girl: You're the one, Samantha. | O sensin, Samantha. | Walled In-1 | 2009 | |
| You're our savior. | Bizim kurtarıcımızsın. | Walled In-1 | 2009 | |
| Somebody, help! | Biri bana yardım etsin! | Walled In-1 | 2009 | |
| Hey. (panting) Hey. | Selam. Selam. | Walled In-1 | 2009 | |
| You didn't think you could get away that easily, did you? | Bu kadar kolay kaçabileceğini düşünmedin, değil mi? | Walled In-1 | 2009 | |
| Did you do that? What? | Bunu sen mi yaptın? Neyi? | Walled In-1 | 2009 | |
| That? No. | Onu mu? hayır. | Walled In-1 | 2009 | |
| Look, you shouldn't leave your door unlocked. | Bak, kapını açık bırakmamalısın. | Walled In-1 | 2009 | |
| Mr. Burnett, open up. | Bay Burnett, kapıyı açın. | Walled In-1 | 2009 | |
| Listen, there's no use pretending you're not in there. | Dinleyin. İçerde yoksunuz diye düşüneceğimizi beklemeyin. Dinleyin, içeride yokmuş gibi davranmanın bir anlamı yok. | Walled In-1 | 2009 | |
| How can I help you? | Size nasıl yardımcı olabilirim? Nasıl yardım edebilirim? | Walled In-1 | 2009 | |
| Did you have fun last night | Dün gece, Malestrazza'nın dairesinde... | Walled In-1 | 2009 | |
| in Malestrazza's apartment? | ...çok eğlendiniz mi? | Walled In-1 | 2009 | |
| Trying to scare Jimmy and me won't change anything. | Jimmy ve beni korkutmaya çalışmanız hiçbir şeyi değiştirmeyecek. | Walled In-1 | 2009 | |
| Burnett: Jimmy... | Jimmy... | Walled In-1 | 2009 | |
| interesting kid. | ...ilginç bir çocuk. | Walled In-1 | 2009 | |
| You think I scare Jimmy? | Jimmy'i korkuttuğumu mu düşünüyorsun? | Walled In-1 | 2009 | |
| The government ordered this building to be destroyed. | Hükümet bu binanın yıkılmasını emretti. | Walled In-1 | 2009 | |
| There's nothing anyone can do about it. | Bu konuda kimse bir şey yapamaz. | Walled In-1 | 2009 | |
| There's no point in harassing me. | Beni rahatsız etmenizin de bir anlamı yok. | Walled In-1 | 2009 | |
| He gave that to you? | Bunu size o mu verdi? | Walled In-1 | 2009 | |
| Burnett: Little souvenir. | Küçük bir hatıra. | Walled In-1 | 2009 | |
| He offered me this apartment | Sakatlık maaşımın... | Walled In-1 | 2009 | |
| the day he learned | ...ne kadar boktan olduğunu öğrendiği gün... | Walled In-1 | 2009 | |
| how shitty my disability pension was. | ..bana bu daireyi teklif etmişti. | Walled In-1 | 2009 | |
| So did you live here when the murders happened? | Yani cinayetlerin olduğu sırada burada yaşıyordunuz. | Walled In-1 | 2009 | |
| The cops thought I was the killer. | Polisler benim katil olduğumu düşünmüştü. | Walled In-1 | 2009 | |
| I did two months' time | İyi göründüğümden dolayı... | Walled In-1 | 2009 | |
| because of my good looks. | ...iki aylık zamanımı harcadım. | Walled In-1 | 2009 | |
| I was the perfect suspect. | Kusursuz bir zanlıydım. | Walled In-1 | 2009 | |
| Why's he still here? | Neden hâlâ burada? | Walled In-1 | 2009 | |
| Maybe he doesn't have anywhere else to go. | Belki gidecek başka yeri yoktur. | Walled In-1 | 2009 | |
| Huh. Well, let's go check out Malestrazza's place. | Hadi, gidip Malestrazza'nın dairesine göz atalım. | Walled In-1 | 2009 | |
| You a fan of his? I don't know. | Hayranı mısın? Bilmiyorum. | Walled In-1 | 2009 | |
| I haven't decided. | Henüz kararımı vermedim. | Walled In-1 | 2009 | |
| He's growing up so fast, | Çok hızlı büyüyor Çok hızlı büyüyor, | Walled In-1 | 2009 | |
| reads everything he gets his hands on. | ...eline geçen her şeyi okuyor. | Walled In-1 | 2009 |