Search
English Turkish Sentence Translations Page 179436
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| Ayse, she's new. | Ayşe, daha yeni geldi. | Vier Minuten-1 | 2006 | |
| Stay out of it, Frankie, This is adults talking. | Frankie, sen karışma, burada yetişkinler konuşuyor. | Vier Minuten-1 | 2006 | |
| You didn't notice anything? I was sleeping. | Bir şey fark etmedin yani? Uyuyordum. | Vier Minuten-1 | 2006 | |
| You were sleeping? | Uyuyordun? | Vier Minuten-1 | 2006 | |
| She was sleeping. | Uyuyormuş. | Vier Minuten-1 | 2006 | |
| You sure sleep well, huh? | Bir hayli derin uyumuş olmalısın, öyle değil mi? | Vier Minuten-1 | 2006 | |
| Don't even notice someone biting the dust next to you. | Yanında birinin geberdiğini fark edemeyecek kadar. | Vier Minuten-1 | 2006 | |
| You didn't sleep at all. | Bana kalırsa hiç uyumuyordun. | Vier Minuten-1 | 2006 | |
| You let her dangle, didn't you? | Onu kıvrandırdın, değil mi? | Vier Minuten-1 | 2006 | |
| You're just the type. | Öyle birisin sen işte. | Vier Minuten-1 | 2006 | |
| You'd steal the last smoke from a corpse. | Birinin cebindeki son sigarayı çalmak için fırsat kollarsın. | Vier Minuten-1 | 2006 | |
| Are you cross eyed? | Şaşı mısın sen? | Vier Minuten-1 | 2006 | |
| You'll get yours, Jenny. | Elime geçeceksin, Jenny. | Vier Minuten-1 | 2006 | |
| I said, don't touch! Quiet! | Dokunma dedim! Susun! | Vier Minuten-1 | 2006 | |
| The new students are waiting. | Özür dilerim, yeni öğrenciler bekliyor. | Vier Minuten-1 | 2006 | |
| The smell of lilac, so mild, so strong and full... | "Leylağın kokusu ne de yumuşak, güçlü ve dolu dolu." | Vier Minuten-1 | 2006 | |
| Hans Sachs in <Meistersinger>? <She loved me for the dangers I'd pass'd> | Hans Sachs "Meistersinger"den "Beni ve maceralarımı sevdin" | Vier Minuten-1 | 2006 | |
| <and I loved her that she did pity them.> That's Othello. | "Seni acıdığım için sevdim, Othello." | Vier Minuten-1 | 2006 | |
| <May you find peace in death...> | "Huzur bulabilir misin ölümde?" | Vier Minuten-1 | 2006 | |
| <May you find peace...?> | "Huzur bulabilir..." | Vier Minuten-1 | 2006 | |
| That's a tough one. Study, Mr. M�tze. | Çok zormuş. Öğrenin, Bay Mütze, öğrenin. | Vier Minuten-1 | 2006 | |
| Or you'll never get anywhere. | Yoksa başarılı olamazsınız. | Vier Minuten-1 | 2006 | |
| Puccini? Puccini! | Puccini? Demek Puccini! | Vier Minuten-1 | 2006 | |
| No? Let the ladies enter. | Değil mi? İçeri al hanımları. | Vier Minuten-1 | 2006 | |
| Press it? | Basacak mıyım? | Vier Minuten-1 | 2006 | |
| Your hands are sore. A little. | Elleriniz yaralı. Biraz. | Vier Minuten-1 | 2006 | |
| What happened? None of your business. | Nasıl oldu? Bundan size ne? | Vier Minuten-1 | 2006 | |
| You want to play piano with those hands? | Bu ellerle neden piyano çalmak istiyorsunuz? | Vier Minuten-1 | 2006 | |
| They're the only hands I've got. | Başka elim yok da ondan. | Vier Minuten-1 | 2006 | |
| Get her out. | Çıkarın onu. | Vier Minuten-1 | 2006 | |
| Sure, Mrs. Kr�ger, but... | Olur, Bayan Krüger, ama... | Vier Minuten-1 | 2006 | |
| ... I think she's talented. Right now! | ...o çok iyi. Hemen çıkarın! | Vier Minuten-1 | 2006 | |
| Enny von Loeben... Jenny. | Jenny von Löben... Jenny. | Vier Minuten-1 | 2006 | |
| It says here she's musical. | Müziğe yatkın diyor burada. | Vier Minuten-1 | 2006 | |
| And my piano lesson? I'm sure you can do without. | Piyano derslerim ne olacak? Sanırım vazgeçeceksiniz. | Vier Minuten-1 | 2006 | |
| What's your problem? | Ne demek bu şimdi? | Vier Minuten-1 | 2006 | |
| Young lady, watch your manners. | Küçük Hanım, terbiyeli olun. | Vier Minuten-1 | 2006 | |
| What? | Ne oluyor ya! | Vier Minuten-1 | 2006 | |
| I can't play because of my hands? Fuck that fascist shit! | Başka elim olmadığı için mi çalamıyorum? Ne biçim bir faşistlik bu ya! | Vier Minuten-1 | 2006 | |
| Don't touch me. I said, don't touch. | Dokunma. Dokunma dedim! | Vier Minuten-1 | 2006 | |
| Let's go. | Haydi, dışarı. | Vier Minuten-1 | 2006 | |
| I don't know where you learned your skills. | Böyle davranmayı nerede öğrendiniz bilmiyorum. | Vier Minuten-1 | 2006 | |
| And I don't really care. | Bilmek de istemiyorum zaten. | Vier Minuten-1 | 2006 | |
| That negro music is worthless. | Şu zenci müziği konuşmaya bile değmez. | Vier Minuten-1 | 2006 | |
| ... it was still... | ... yine de... | Vier Minuten-1 | 2006 | |
| ... unusual. | ...farklı. | Vier Minuten-1 | 2006 | |
| God must have given you something special. | Tanrı size özel bir şeyler vermiş olmalı. | Vier Minuten-1 | 2006 | |
| I think you're despicable, you should know that... | Şunu bilin; gözümde aşağılık birisiniz... | Vier Minuten-1 | 2006 | |
| ... but you have a gift. | ...ama sizin bir yeteneğiniz var. | Vier Minuten-1 | 2006 | |
| And you have the obligation to preserve that gift. | Bu yeteneği korumak da sizin göreviniz. | Vier Minuten-1 | 2006 | |
| Once you've paid for what you did to the people here today... | Bugün insanlara yaptığınızın cezasını çekerseniz... | Vier Minuten-1 | 2006 | |
| ... I can offer you my help. | ...ben de size yardım etmeye hazırım. | Vier Minuten-1 | 2006 | |
| This help will not concern you as a person. | Bu yardım asla kişiliğiniz ile ilgili olmayacak. | Vier Minuten-1 | 2006 | |
| I can help you become a better pianist. | Daha iyi çalabilmeniz için yardım edebilirim. | Vier Minuten-1 | 2006 | |
| But I can't make you a better person. | Daha iyi bir insan olmanıza edemem. | Vier Minuten-1 | 2006 | |
| Think it over. | Bunu bir düşünün. | Vier Minuten-1 | 2006 | |
| Did we wake you up? | Uyandırdık mı sizi? | Vier Minuten-1 | 2006 | |
| This is no time for sleeping. | Uyku saati değil ki. | Vier Minuten-1 | 2006 | |
| Dad still can't speak well. | Babam hâlâ doğru düzgün konuşamıyor. | Vier Minuten-1 | 2006 | |
| That's Clara. I'm Clara. | Bu Clara. Adım Clara. | Vier Minuten-1 | 2006 | |
| Well, Clara, can you do a nice curtsy? | Pekâlâ Clara, reverans yapmasını biliyor musun? | Vier Minuten-1 | 2006 | |
| That's a pity. | Tüh. | Vier Minuten-1 | 2006 | |
| Is that your husband? | Bu kocanız mı? | Vier Minuten-1 | 2006 | |
| I don't have a husband, honey. | Kocam yok, canım. | Vier Minuten-1 | 2006 | |
| No, Clara. | Hayır, Clara. | Vier Minuten-1 | 2006 | |
| <I devoted my life to beauty alone...> | "Güzelliğe adamışım ömrümü...." | Vier Minuten-1 | 2006 | |
| Tosca in <Tosca>. | Tosca'dan "Tosca". | Vier Minuten-1 | 2006 | |
| <This image is magically beautiful...> | "Resim ne kadar da güzel" | Vier Minuten-1 | 2006 | |
| Tamino in <The Magic Hoot>. | Sihirli Brüt'te Tamino. | Vier Minuten-1 | 2006 | |
| <The Magic Flute.> | Sihirli Flüt. | Vier Minuten-1 | 2006 | |
| <And you shall be...> | "Ve sen benim..." | Vier Minuten-1 | 2006 | |
| <And you shall be my Lord.> Arabella in <Arabella>. | "Ve sen benim Efendim olacaksın." Arabella'da Arabella. | Vier Minuten-1 | 2006 | |
| Dad's going to be on TV. | Babam televizyona çıkacak. | Vier Minuten-1 | 2006 | |
| So all the studying was of some use. | Çalışmasının bir şeylere yaradığını görmek güzel. | Vier Minuten-1 | 2006 | |
| We all miss you terribly. | Hepimiz sizi çok özlüyoruz. | Vier Minuten-1 | 2006 | |
| How's that woman? You know who, says Dad. | O kadın ne yapıyor? Kim olduğunu siz bilirmişsiniz, diyor babam. | Vier Minuten-1 | 2006 | |
| She will be severely punished. | O bayan sert bir şekilde cezalandırılacak. | Vier Minuten-1 | 2006 | |
| Dad's going to kick her ass when he returns. | Babam döndüğünde kıçını ikiye ayıracakmış. | Vier Minuten-1 | 2006 | |
| The words 'sorry,' 'please' and 'thank you' are missing in your letter. | Mektubunuzda "Özür dilerim", "Lütfen" ve tabii ki "Teşekkür ederim" kelimeleri eksik. | Vier Minuten-1 | 2006 | |
| Sorry. Please. Thank you. | Özür dilerim, lütfen, teşekkür ederim. | Vier Minuten-1 | 2006 | |
| Eat it. You want me to eat the letter? | Ye bunu. | Vier Minuten-1 | 2006 | |
| Rule number one. What'll rule number two make me eat? | Birinci kural. İkinci kuralda neyi yiyiyorum? | Vier Minuten-1 | 2006 | |
| The lesson I have to offer you requires humility. | Size vereceğim derslerde tevazu ilk sırada. | Vier Minuten-1 | 2006 | |
| Humility is rule number one. You'll do what I say and no complaining. | Birinci kural tevazu. Ne dersem onu yapacaksınız, şikâyet istemiyorum. | Vier Minuten-1 | 2006 | |
| Not with words or glances. Never. | Ne sözlerinizle ne de bakışlarınızla. Asla. | Vier Minuten-1 | 2006 | |
| You want me to be your whimpering slave? | Küçücük köleniz mi olacağım yani? | Vier Minuten-1 | 2006 | |
| Well, okay then. | Pekâlâ, tamam. | Vier Minuten-1 | 2006 | |
| Hello! All right, I got it. It's a deal. | Hey! Tamam anladım. Kabul ediyorum. | Vier Minuten-1 | 2006 | |
| Sit back down. | Gelip oturun. | Vier Minuten-1 | 2006 | |
| I'll be your whimpering slave. | Küçücük kölenizim işte. | Vier Minuten-1 | 2006 | |
| Rule number two: your hands. | İkinci kural: Elleriniz. | Vier Minuten-1 | 2006 | |
| You'll need them, so stop that. | Onlara ihtiyacınz olacak, o yüzden bırak öyle yapmayı. | Vier Minuten-1 | 2006 | |
| Rule number three: you smell. | Ve üç numaralı kural: Koku. | Vier Minuten-1 | 2006 | |
| I don't want to sit next to someone who doesn't wash. | Yıkanmayan biri ile aynı masada oturmak istemiyorum. | Vier Minuten-1 | 2006 | |
| Rule number four: the contest. | Dördüncü kural: Yarışma. | Vier Minuten-1 | 2006 | |
| There's a piano contest for upcoming talents under 21 | 21 yaşını doldurmamış yeni yetenekler için bir yarışma var. | Vier Minuten-1 | 2006 | |
| and I want you to reach the finals. | Ve ben de senin bu yarışmada finale kalmanı istiyorum. | Vier Minuten-1 | 2006 | |
| The girl deserves a chance. Yes. | Birileri bu kıza fırsat vermeli. Evet. | Vier Minuten-1 | 2006 | |
| That brat? Dieter, why not? | Bu kıza mı? Dieter, bu kadar katı olma. | Vier Minuten-1 | 2006 | |
| Don't call me Dieter. She knocked M�tze out for weeks, | Bana Dieter deyip durma! Adam en az dört hafta daha yatalak,... | Vier Minuten-1 | 2006 |