Search
English Turkish Sentence Translations Page 179391
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| It was very nice Yes | Çok güzeldi. Evet. | Veronika Voss-3 | 1982 | |
| It was very, very nice | Çok, çok güzeldi. | Veronika Voss-3 | 1982 | |
| Farewells and arrivals are the nicest things in life | Vedalar ve başlangıçlar hayatta en güzel şeylerdir. | Veronika Voss-3 | 1982 | |
| You've given me a great deal of happiness | Bana çok mutluluk verdin. | Veronika Voss-3 | 1982 | |
| I sold it to you | Onu sana sattım. | Veronika Voss-3 | 1982 | |
| I have always known where I stand with you | Yanında olduğum her zaman bunun farkındaydım. | Veronika Voss-3 | 1982 | |
| Now I belong to you | Artık sana aidim. | Veronika Voss-3 | 1982 | |
| All I have left to give you is my death | Sana verecek tek şeyim ölümüm kaldı. | Veronika Voss-3 | 1982 | |
| Just a line from an old movie From my old life | Sadece eski bir filmden bir replik. Eski bir filmimden. | Veronika Voss-3 | 1982 | |
| You will be all on your own now | Artık bir başına olacaksın. | Veronika Voss-3 | 1982 | |
| I'll sleep | Uyuyacağım. | Veronika Voss-3 | 1982 | |
| I'm interested in United Artists most of all | Daha çok Amerikan oyuncularıyla ilgileniyorum. | Veronika Voss-3 | 1982 | |
| No, with a U United Artists | Hayır, Amerikan oyuncularıyla... | Veronika Voss-3 | 1982 | |
| Artists united in their work | Sanatçılar kendilerini mesleklerine adamıştır. | Veronika Voss-3 | 1982 | |
| Good heavens, no | Hayır. | Veronika Voss-3 | 1982 | |
| For the freedom of art Art needs freedom | Sanatın özgürlüğü için. Sanatın özgürlüğe ihtiyacı var. | Veronika Voss-3 | 1982 | |
| Metro Goldwyn Mayer | Metro Goldwyn Mayer. | Veronika Voss-3 | 1982 | |
| Just write MGM | Sadece MGM yazın. | Veronika Voss-3 | 1982 | |
| I'm also negotiating with 20th Century Fox | 20th Century Fox şirketi ile de görüşmelerim devam ediyor. | Veronika Voss-3 | 1982 | |
| but I haven't yet decided | ...ama henüz karar vermiş değilim. | Veronika Voss-3 | 1982 | |
| The dream factory | Rüya fabrikası. | Veronika Voss-3 | 1982 | |
| not money | ...bir fabrika. | Veronika Voss-3 | 1982 | |
| Just imagine | Düşünsenize. | Veronika Voss-3 | 1982 | |
| One can make dreams Make themJust like that | İnsan rüyalarını gerçekleştirebilir. Aynen bu şekilde yapabilir. | Veronika Voss-3 | 1982 | |
| I simply said tomorrow is Good Friday | Sadece yarının Kutsal Cuma olduğunu söyledim. | Veronika Voss-3 | 1982 | |
| You've been bearing it the whole time | Onu her zaman takıyorsun. | Veronika Voss-3 | 1982 | |
| You'll manage the last few yards | Son bir kaç adımı atabilirsin. | Veronika Voss-3 | 1982 | |
| What a strange man you are | Ne garip bir adamsın sen! | Veronika Voss-3 | 1982 | |
| You have to finish what you start | Başladığın şeyi bitirmek zorundasın. | Veronika Voss-3 | 1982 | |
| But after all that's happened | Ama onca şey olduktan sonra. | Veronika Voss-3 | 1982 | |
| I didn't feel a thing | Hiçbir şey hissetmedim. | Veronika Voss-3 | 1982 | |
| Yes Everything's all right now | Evet, şimdi her şey daha iyi. | Veronika Voss-3 | 1982 | |
| If you have any more material You've done so much research | Daha fazla malzemeye ihtiyacın varsa... Çok fazla araştırma yaptın. | Veronika Voss-3 | 1982 | |
| We could run another article | Başka bir makale yayımlayabiliriz. | Veronika Voss-3 | 1982 | |
| And you could write it this time | Ve bu sefer onu sen yazabilirsin. | Veronika Voss-3 | 1982 | |
| It's not much of a story, journalistically speaking | Gazetecilik bakış açısıyla iyi bir hikâye sayılmaz. | Veronika Voss-3 | 1982 | |
| UFA STARTAKES OVERDOSE OF SLEEPI NG PI LLS | UFA YILDIZI AŞIRI DOZ UYKU HAPI ALDI | Veronika Voss-3 | 1982 | |
| The soup! | Çorba! | Veronika Voss-3 | 1982 | |
| Everything's very pleasant now | Artık her şey çok daha güzel. | Veronika Voss-3 | 1982 | |
| Back to Munich To the 1860 stadium | Münih'e, 1860 Stadyumu'na. | Veronika Voss-3 | 1982 | |
| "Take It To The Limit"? | "Take It To The Limit"? ''Take It To The Limit''? | Vertical Limit-1 | 2000 | |
| Artist and year? | Sanatçı ve yılı? Sanatçı ve yıIı? | Vertical Limit-1 | 2000 | |
| 1 975. The Eagles, of course. Very funny. | 1 975. The Eagles, tabii ki. Çok komiksin. 1975. The Eagles, tabii ki. Çok komiksin. 1975. The Eagles, tabii ki. Çok komiksin. 1975. The EagIes, tabii ki. Çok komiksin. | Vertical Limit-1 | 2000 | |
| That's not a song. It's ridiculous. You made it up. | Bu bir şarkı değil. Çok saçma. Sen uydurdun. Bu bir şarkı değiI. Çok saçma. Sen uydurdun. | Vertical Limit-1 | 2000 | |
| That is definitely a song. It's a good song, and a winning song. | Bu kesinlikle bir şarkı. Güzel bir şarkı ve ödüllü bir şarkı. Bu kesinIikIe bir şarkı. GüzeI bir şarkı ve ödüIIü bir şarkı. | Vertical Limit-1 | 2000 | |
| You give up? | Pes ediyor musun? | Vertical Limit-1 | 2000 | |
| On belay. | Sana bağlıyım diye. Sana bağIıyım diye. | Vertical Limit-1 | 2000 | |
| " MacArthur Park." Richard Harris. 1 968. | " MacArthur Park." Richard Harris. 1 968. "MacArthur Park." Richard Harris. 1968. " MacArthur Park." Richard Harris. 1968. '' MacArthur Park.'' Richard Harris. 1968. | Vertical Limit-1 | 2000 | |
| 1 968? I didn't even think they had recorded music back then. | 1 968 mi? O tarihlerde müzik kaydı yapıldığını bile düşünmezdim. 1968 mi? O tarihlerde müzik kaydı yapıldığını bile düşünmezdim. 1968 mi? O tarihlerde müzik kaydı yapıldığını bile düşünmezdim. 1968 mi? O tarihIerde müzik kaydı yapıIdığını biIe düşünmezdim. | Vertical Limit-1 | 2000 | |
| Excuse me. I have a signed album by Mr. Harris. | Özür dilerim ama Bay Harris'den imzalı albümüm bile var. Özür diIerim ama Bay Harris'den imzaIı aIbümüm biIe var. | Vertical Limit-1 | 2000 | |
| It was cutting edge stuff back then. | Eskiden kaliteli müzikler yapılırdı. Eskiden kaIiteIi müzikIer yapıIırdı. | Vertical Limit-1 | 2000 | |
| Peter, check your sister's belay. | Peter, kardeşinin ipini kontrol et. Ona 1 5 yaşında olmadığımızı söyle. Peter, kardeşinin ipini kontrol et. Ona 15 yaşında olmadığımızı söyle. Peter, kardeşinin ipini kontrol et. Ona 15 yaşında olmadığımızı söyle. Peter, kardeşinin ipini kontroI et. Ona 1 5 yaşında oImadığımızı söyIe. | Vertical Limit-1 | 2000 | |
| Why bother? We'll always be 1 5. | Boşuna uğraşma. Hep 1 5 olacağız. Boşuna uğraşma. Hep 15 olacağız. Boşuna uğraşma. Hep 15 olacağız. Boşuna uğraşma. Hep 1 5 oIacağız. | Vertical Limit-1 | 2000 | |
| Dad, she needs a second cam. | Baba, ikinci bir emniyet gerekiyor. | Vertical Limit-1 | 2000 | |
| That won't hold in a fall. | Bu alet düşüşte onu tutamaz. Bu aIet düşüşte onu tutamaz. | Vertical Limit-1 | 2000 | |
| Listen, Annie. | Dinle, Annie. DinIe, Annie. | Vertical Limit-1 | 2000 | |
| No matter how experienced... | Ne kadar tecrübeli olursa olsun... Ne kadar tecrübeIi oIursa oIsun... | Vertical Limit-1 | 2000 | |
| ...a smart climber always wears a belt and suspenders. | ...akıllı bir dağcı her zaman emniyet ve göğüs kemeri takar. ...akıIIı bir dağcı her zaman emniyet ve göğüs kemeri takar. | Vertical Limit-1 | 2000 | |
| Two cams are safe, three's better. | Çift emniyet güvenlidir, üç en iyisidir. Çift emniyet güvenIidir, üç en iyisidir. | Vertical Limit-1 | 2000 | |
| I'm not kidding. We're not moving until you put another cam in the wall. | Şaka yapmıyorum. Kayaya bir tane daha yerleştirmeden kımıldamıyoruz. Şaka yapmıyorum. Kayaya bir tane daha yerIeştirmeden kımıIdamıyoruz. | Vertical Limit-1 | 2000 | |
| I have three cams. He's yanking your chain. | Üç emniyet aletim var. Seni korkutmak için söylüyor. Üç emniyet aIetim var. Seni korkutmak için söyIüyor. | Vertical Limit-1 | 2000 | |
| Amateurs at twelve o'clock! Check your safety! | Saat 1 2 istikametinde amatörler var! Emniyet kontrolünüzü yapın! Saat 12 istikametinde amatörler var! Emniyet kontrolünüzü yapın! Saat 12 istikametinde amatörler var! Emniyet kontrolünüzü yapın! Saat 1 2 istikametinde amatörIer var! Emniyet kontroIünüzü yapın! | Vertical Limit-1 | 2000 | |
| Too much weight! It's not gonna hold! | Ağırlık çok fazla! Taşımayacak! AğırIık çok fazIa! Taşımayacak! | Vertical Limit-1 | 2000 | |
| Hold it together, you two! | Birbirinizi sakın bırakmayın! | Vertical Limit-1 | 2000 | |
| Now get a grip. | Sıkı tutunun. | Vertical Limit-1 | 2000 | |
| We're getting out of this. | Bundan kurtulacağız. Bundan kurtuIacağız. | Vertical Limit-1 | 2000 | |
| Annie, how close to the wall are we? | Annie, duvara ne kadar yakınız? | Vertical Limit-1 | 2000 | |
| Keep still, goddamn it! Stop moving around! Stop! | Kımıldamadan durun, lanet olasıcalar! Kımıldamayı kesin! Durun! KımıIdamadan durun, Ianet oIasıcaIar! KımıIdamayı kesin! Durun! | Vertical Limit-1 | 2000 | |
| ...keep very still. | ...tamamen hareketsiz durun. | Vertical Limit-1 | 2000 | |
| Try and stay calm. | Sakin kalmaya çalışın. Sakin kaImaya çaIışın. | Vertical Limit-1 | 2000 | |
| Is the other cam moving? | Diğer emniyet aleti kımıldıyor mu? Diğer emniyet aIeti kımıIdıyor mu? | Vertical Limit-1 | 2000 | |
| Try and reach the wall. | Duvara yetişmeye çalış. Duvara yetişmeye çaIış. | Vertical Limit-1 | 2000 | |
| See if you can anchor us back in. | Bizi duvara demirlemeye çalış. Bizi duvara demirIemeye çaIış. | Vertical Limit-1 | 2000 | |
| Peter, get your knife. | Peter, bıçağını çıkar. | Vertical Limit-1 | 2000 | |
| Just do as I say. | Ne diyorsam yap. | Vertical Limit-1 | 2000 | |
| Get it! | Çıkar! | Vertical Limit-1 | 2000 | |
| You don't have much time here. | Fazla vaktin yok. FazIa vaktin yok. | Vertical Limit-1 | 2000 | |
| You have to do something for me. | Benim için bir şey yapmalısın. Benim için bir şey yapmaIısın. | Vertical Limit-1 | 2000 | |
| Cut me loose. | İpimi kes. | Vertical Limit-1 | 2000 | |
| One cam can't hold us all. | Tek emniyet aleti, hepimizi tutamaz. Tek emniyet aIeti, hepimizi tutamaz. | Vertical Limit-1 | 2000 | |
| You have to cut me loose... | Benim ipimi kesmen gerekiyor... | Vertical Limit-1 | 2000 | |
| ...or else I'll pull everybody down. Everybody will die! | ...yoksa hepimizi aşağı çekerim. Hepimiz ölürüz! ...yoksa hepimizi aşağı çekerim. Hepimiz öIürüz! | Vertical Limit-1 | 2000 | |
| Shut up, Annie! | Kes sesini, Annie! | Vertical Limit-1 | 2000 | |
| It's one dead or three, Peter. | Bir ölü ya da üç ölü, Peter. Bir öIü ya da üç öIü, Peter. | Vertical Limit-1 | 2000 | |
| Don't make him do this. | Bunu ona sakın yaptırma. | Vertical Limit-1 | 2000 | |
| You're gonna kill your sister. | Kız kardeşini öldüreceksin. Kız kardeşini öIdüreceksin. | Vertical Limit-1 | 2000 | |
| Annie will die if you don't. | Yapmazsan, Annie ölecek. Yapmazsan, Annie öIecek. | Vertical Limit-1 | 2000 | |
| I won't do it! Cut the rope! | Yapmayacağım! Kes şu ipi! Yapmayacağım! Kes şu ipi! Yapmayacağım! Kes şu ipi! Yapmayacağım! Kes şu ipi! | Vertical Limit-1 | 2000 | |
| I can't! Stop it! | Yapamam! Sakın! Yapamam! Sakın! Yapamam! Sakın! Yapamam! Sakın! | Vertical Limit-1 | 2000 | |
| That cam is gonna come out and Annie and you will die! | Emniyet aleti yerinden çıkacak ve Annie de sen de öleceksiniz! Emniyet aIeti yerinden çıkacak ve Annie de sen de öIeceksiniz! | Vertical Limit-1 | 2000 | |
| You'll kill your sister! Stop it! | Kız kardeşini öldüreceksin! Sakın yapma! Kız kardeşini öldüreceksin! Sakın yapma! Kız kardeşini öldüreceksin! Sakın yapma! Kız kardeşini öIdüreceksin! Sakın yapma! | Vertical Limit-1 | 2000 | |
| Cut the damn rope! | Kes şu lanet ipi! Kes şu Ianet ipi! | Vertical Limit-1 | 2000 | |
| It doesn't matter about me. Cut it. | Beni düşünme. Kes şunu. | Vertical Limit-1 | 2000 | |
| We're out of time! | Zamanımız kalmadı! Zamanımız kaImadı! | Vertical Limit-1 | 2000 | |
| No one will blame you for it! Just cut it! | Kimse seni suçlayamaz! Haydi, kes şunu! Kimse seni suçIayamaz! Haydi, kes şunu! | Vertical Limit-1 | 2000 | |
| Annie and you are gonna die! Just cut it, Peter! | Annie de, sen de öleceksiniz! Kes artık şunu, Peter! Annie de, sen de öIeceksiniz! Kes artık şunu, Peter! | Vertical Limit-1 | 2000 | |
| We're cleared for the Siachen glacier. A doctor's on standby. | Siachen buzulu için yolumuz açık. Orada bir doktor var. Siachen buzuIu için yoIumuz açık. Orada bir doktor var. | Vertical Limit-1 | 2000 | |
| I was heading there anyway. Mail and supplies. | Ben de zaten oraya gidiyordum. Posta ve gereçler. Ben de zaten oraya gidiyordum. Posta ve gereçIer. | Vertical Limit-1 | 2000 | |
| I can drop you on my way back to K2 base camp. | Dönüşte seni K2 merkez kampına bırakabilirim. Dönüşte seni K2 merkez kampına bırakabiIirim. | Vertical Limit-1 | 2000 | |
| Sounds good. | Güzel. GüzeI. | Vertical Limit-1 | 2000 |