Search
English Turkish Sentence Translations Page 179004
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| We'll behead them. | Onların kafasını kesmek istiyoruz. | Veer-2 | 2010 | |
| Because we'll avenge the death of 4500 Pindaris.. | Çünkü 4500 Pindaris'in ölümünden... | Veer-2 | 2010 | |
| ..by massacring that rogue king.. | ... o namussuz Kral sorumlu. | Veer-2 | 2010 | |
| ..and each of his British friends. | Ve onun İngiliz arkadaşları! | Veer-2 | 2010 | |
| Then I give you my word. | O zaman sana söz veriyorum. | Veer-2 | 2010 | |
| I'll behead the king and each of his British friends. | Kralın ve onun İngiliz arkadaşlarının kafalarını keseceğim. | Veer-2 | 2010 | |
| Or die myself in the effort. | Ya da kendimi öldürürüm. | Veer-2 | 2010 | |
| Prithvi, our power was unmatched. But what could we do? | Prithvi, gücümüz eşit değil, ne yapacağız? | Veer-2 | 2010 | |
| No, Prithvi. | Hayır, Prithvi. | Veer-2 | 2010 | |
| We're illiterates and ignorant people. | Bizler cahil ve bilgisiz insanlarız. | Veer-2 | 2010 | |
| How will we ever think cunningly like the British? | İngilizler gibi nasıl kurnazca düşünebiliriz ki? | Veer-2 | 2010 | |
| Congratulations, Chief. Congratulations, Chief. | Tebrikler, Şef. Tebrikler, Şef. | Veer-2 | 2010 | |
| Chief, it's raining. The child will get drenched. | Şef, yağmur yağıyor, çocuk ıslanacak. | Veer-2 | 2010 | |
| He has to keep going. | Ona bir şey olmaz. | Veer-2 | 2010 | |
| He has to travel a great distance. | O, büyük mesafeler kat edecek. | Veer-2 | 2010 | |
| He's my Veer. Rain or storm holds no meaning for him. | Ona ne yağmur işler ne de fırtına. Onun adı Veer olsun. | Veer-2 | 2010 | |
| Veer. My Veer. | Veer. Benim Veer'im. | Veer-2 | 2010 | |
| Get up, Veer. | Hadi kalk, Veer. | Veer-2 | 2010 | |
| Father, watch my move now. | Baba, izle şimdi beni. | Veer-2 | 2010 | |
| Oh, God. Pick him up! | Tanrım. Devir onu. | Veer-2 | 2010 | |
| Oh, he's picked me up. | Oh, beni kaldırıyor. | Veer-2 | 2010 | |
| Come on, Veer. | Hadi, Veer. | Veer-2 | 2010 | |
| Father, one day, I'll throw you in the water as well. | Baba, bir gün ben de seni suya atacağım. | Veer-2 | 2010 | |
| Veer, learn to control your anger. | Veer, öfkeni kontrol etmeyi öğrenmelisin. | Veer-2 | 2010 | |
| The future expects a lot from you. | Gelecek senden çok şey bekliyor. | Veer-2 | 2010 | |
| Look out, Veer. | Dikkat et, Veer. | Veer-2 | 2010 | |
| Pindaris are coming. | Pindaris geliyor. | Veer-2 | 2010 | |
| Princess. The Pindaris are here to loot the train. | Prenses. Pindaris'ler treni yağmalamaya geliyorlar. | Veer-2 | 2010 | |
| The dacoits are here. Put in some more coal. | Çete burada. Biraz daha kömür koyun. | Veer-2 | 2010 | |
| Bravo, Veer. | Bravo, Veer. | Veer-2 | 2010 | |
| Go, Veer. | Hadi, Veer. | Veer-2 | 2010 | |
| Lousy Pindari. | Berbat Pindari. | Veer-2 | 2010 | |
| Whichever part I get hold off, I rip off five kilos of flesh. | Tuttuğum yerden 5 gram et koparırım. | Veer-2 | 2010 | |
| Tell me.. treasure.. India. | Hadi söyle... hazine... Hindistan. | Veer-2 | 2010 | |
| From here to London. | Buradan Londra'ya kadar. | Veer-2 | 2010 | |
| There is no treasure. | Hiçbir hazine yok. | Veer-2 | 2010 | |
| Veer, there's a royal coach here as well. | Veer, kraliyet bölümü orada. | Veer-2 | 2010 | |
| No, there isn't anyone here. | Hayır, burada hiç kimse yok. | Veer-2 | 2010 | |
| There's no treasure here. | Hazine yok. | Veer-2 | 2010 | |
| This is the ladies coach. | Burası Bayanlar bölümü. | Veer-2 | 2010 | |
| There's no one here. | Orada kimse yok. | Veer-2 | 2010 | |
| I've heard that the Pindaris.. | Pindaris'in kadınları ve insanları koruduğunu duydum. | Veer-2 | 2010 | |
| There's only the princess here. | Orada sadece Prenses var. | Veer-2 | 2010 | |
| I swear on Lord Ram. | Tanrı Ram üzerine yemin ederim. | Veer-2 | 2010 | |
| Listen. Take this jewellery. But please return that toy. | Şu mücevheri al ve onu bana geri ver. | Veer-2 | 2010 | |
| That's her mother's last memorabilia. | Bu annesinden kalan son şey. | Veer-2 | 2010 | |
| Veer is back. Veer is back. | Veer geri döndü. Veer geri döndü. | Veer-2 | 2010 | |
| Veer and Punya are back. | Veer ve Punya geri geldi. | Veer-2 | 2010 | |
| Everyone is back. Look. | Herkes geri döndü. Bakın. | Veer-2 | 2010 | |
| Punya! | Punya! | Veer-2 | 2010 | |
| Mother. Come on. | Anne. Hadi. | Veer-2 | 2010 | |
| Your Punya has robbed an entire train. | Bak oğlun bütün treni yağmaladı. | Veer-2 | 2010 | |
| Are you telling the truth? Yes. I did it all. | Doğru mu söylüyorsun? Evet. Hepsini yaptım. | Veer-2 | 2010 | |
| Go tell father that he can go ahead, and.. | Git ve babaya, silah satın alıp... | Veer-2 | 2010 | |
| ..buy as many weapons as he wants to attack Madhavgarh. | ... Madhavgarh'a saldırabileceğimizi söyle. | Veer-2 | 2010 | |
| Where is Veer? | Veer nerede? | Veer-2 | 2010 | |
| Father. Where's father? | Babam nerede? | Veer-2 | 2010 | |
| If I get hold of you, l will pin you down today. | Bugün seni yakalarsam, yere sererim. | Veer-2 | 2010 | |
| Why are you two fighting again? | Neden yine dövüşüyorsunuz? | Veer-2 | 2010 | |
| Why did you get them educated if this is what you wanted them to do? | Neden onun okumasına dikkat etmiyorsun? | Veer-2 | 2010 | |
| Yes, I did get him educated. | Evet, ona eğitimi verdim. | Veer-2 | 2010 | |
| And I wanted to get him educated further. | Ve şimdi daha eğitimli biri yapacağım onu. | Veer-2 | 2010 | |
| He nudged me. He nudged me. | O beni itti. O beni itti. | Veer-2 | 2010 | |
| Father, someday, I'll surely throw you in this water. | Baba, bir gün seni suya atacağım. | Veer-2 | 2010 | |
| I'll be waiting for that day. | O günü hep bekleyeceğim. | Veer-2 | 2010 | |
| See that. They're my sons. | Oğullarımı gördün mü? | Veer-2 | 2010 | |
| And, me? | Peki ben? | Veer-2 | 2010 | |
| "I'm lost in love. Lost.. Iost in love." | Ben aşkta kayboldum. Kayboldum... aşkta kayboldum. | Veer-2 | 2010 | |
| "Put your hands together, Veer, and clap your hands." | Ver ellerini, Veer, ellerine vuracağım. | Veer-2 | 2010 | |
| "She'll adorn herself with bindi (accessory), henna and colour." | O kendini kınalarla ve renklerle süslüyor. | Veer-2 | 2010 | |
| "She'll adorn herself with bindi, henna and colour." | O kendini kınalarla ve renklerle süslüyor. | Veer-2 | 2010 | |
| "Such attitude that displays on her face.." | Yüzündeki bu tutum... | Veer-2 | 2010 | |
| "She stares at the mirror and says, "l look beautiful." | ... aynaya, bak şu güzele diyor. | Veer-2 | 2010 | |
| "She stares, she stares, she stares." | O bakıyor, o bakıyor, bakıyor. | Veer-2 | 2010 | |
| "She stares at the mirror and says, "l look beautiful." | Aynaya, bak şu güzele diyor. | Veer-2 | 2010 | |
| "The gorgeous face behind the veil." | Perdenin arkasındaki güzel yüz. | Veer-2 | 2010 | |
| "Like a lamp burning in water." | Suyun üzerindeki yanan bir lamba gibi. | Veer-2 | 2010 | |
| "l see her everywhere. What's this illusion I see?" | Onu her yerde görüyorum. Nedir gördüğüm bu hayal? | Veer-2 | 2010 | |
| "l feel lonely by the day." | Bütün gün kendimi yalnız hissediyorum. | Veer-2 | 2010 | |
| "l feel lonely by the nights."" | Bütün gece kendimi yalnız hissediyorum. | Veer-2 | 2010 | |
| I feel lonely by the nights. This loneliness will kill me." | Bütün gece kendimi yalnız hissediyorum. Bu yalnızlık beni öldürecek. | Veer-2 | 2010 | |
| "Put your hands together, Veer.." | ... ellerine vuracağım. | Veer-2 | 2010 | |
| "..and clap your hands." | ... ver ellerini... | Veer-2 | 2010 | |
| "I'm lost in love." | Ben aşkta kayboldum. | Veer-2 | 2010 | |
| "Lost.. Iost in love." | Aşk... ben aşkta kayboldum. | Veer-2 | 2010 | |
| "Lost in love." | Aşkta kayboldum. | Veer-2 | 2010 | |
| "She has cast a spell on me." | Üzerimde bir büyü var. | Veer-2 | 2010 | |
| "My heart's filled with withering pain." | İçimde bir ağrı var. | Veer-2 | 2010 | |
| "She called me on the roof to see the moon." | Beni mehtaplı geceler çağırıyor. | Veer-2 | 2010 | |
| "And refused in front of the moon." | Ve mehtabın önünde beni reddetti. | Veer-2 | 2010 | |
| "She left a memorabilia." | Aklımda kaldı. | Veer-2 | 2010 | |
| "This tale will live for long." "This tale will live for long." | Bu masal uzun süre yaşayacak. Bu masal uzun süre yaşayacak. | Veer-2 | 2010 | |
| "lt'll go on for very long." | Uzun süre devam edecek. | Veer-2 | 2010 | |
| "And clap your hands." | Ellerine vuracağım. | Veer-2 | 2010 | |
| This is sacrilege. | Bu dine saygısızlık. | Veer-2 | 2010 | |
| When we've forgotten the true meaning of this custom.. | Biz bu geleneğin gerçek amacını unutunca... | Veer-2 | 2010 | |
| How can we commit sacrilege against it? | ... dine karşı nasıl saygısızlık olur? | Veer-2 | 2010 | |
| The mothers of these lambs raised us by giving us milk.. | Bu kuzuların anneleri bize süt veriyorlar... | Veer-2 | 2010 | |
| ..so shall we kill their lambs? | ... bizim onları öldürmemiz mi gerekiyor? | Veer-2 | 2010 | |
| Only cowards use their force on the weak. | Sadece korkaklar zayıflara karşı güç kullanırlar. | Veer-2 | 2010 |