Search
English Turkish Sentence Translations Page 179002
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| Yes... one minute... What? | Evet...bekle... Ne? | Veer-1 | 2004 | |
| Yes? Well... have you got my things? | Evet? Şey...bana bir şey getirdin mi? | Veer-1 | 2004 | |
| Yes! Here's your bottle of rum. | Evet! İşte rom şişesi. | Veer-1 | 2004 | |
| Don't drink it all alone. No way. | Ama yalnız içme. Hayır hayır. | Veer-1 | 2004 | |
| If Maati catches you this time, I'm not going to lie to her. | Mati seni yine yakalarsa bu defa yalan söyleyemem. | Veer-1 | 2004 | |
| Just once more... one last time...? Okay last time. | Sadece 1 kez daha, son olsun... Tamam, son olsun. | Veer-1 | 2004 | |
| Now go on... go. | Şimdi git..hadi. | Veer-1 | 2004 | |
| Cheers to the neighbouring country. | Komşu ülke için şerefe. | Veer-1 | 2004 | |
| Come, I'll do that. No, I'll manage. | Gel, yardımcı olayım. Gerek yok, ben hallederim. | Veer-1 | 2004 | |
| The way you're making it, it's evident. Someone else ties your hair at home. | Görünüşe bakılırsa evde şimdiye kadar saçını başkası taramış. | Veer-1 | 2004 | |
| Come, I'll make it for you. Just feel at home. Come. | Gel, ben yaparım. Aynı evdeki gibi. Gel. | Veer-1 | 2004 | |
| This's Veer's room, right? Yes. | Bu Veer'in odası mı? Evet. | Veer-1 | 2004 | |
| Whenever he'd get a medal or a photo I'd hang it up here. | Getirdiği tüm resimler ve madalyaları buraya asarım. | Veer-1 | 2004 | |
| And when he's not at home, then Bauji and I... | Evde olmayınca Baudji ile ben... | Veer-1 | 2004 | |
| warm our eyes looking at them. There's a lot of love... | onlara bakıp onu anarız. Üçünüz arasında... | Veer-1 | 2004 | |
| between the three of you. Because there's no one else | büyük bir aşk var. Çünkü aşkımızı paylaşacak başka kimsemiz yok. | Veer-1 | 2004 | |
| to share our love. His mother and father passed away when he was really small | Çok küçük yaşta annesini ve babasını kaybetti. | Veer-1 | 2004 | |
| Since then we're the only ones for him. We're actually his aunt and uncle. | Bizden başka kimsesi kalmadı . Aslında biz amcası ve yengesiyiz. | Veer-1 | 2004 | |
| But he calls us his father and mother. We don't have any children of our own | Ama o bize anne baba diyor. Bizim kendi çocuğumuz yok. Mesleğin hayat kurtarmak olduğunu, Zaara'nın hayatını da kurtardığını biliyorum. | Veer-1 | 2004 | |
| So it's just the three of us. Look... your plait is ready | Yani biz sadece üçümüz üz. İşte... peliğin hazır. | Veer-1 | 2004 | |
| Hey! I look just like all of you. This is nothing. | Sizin gibi görünüyorum. Bu daha bir şey değil. | Veer-1 | 2004 | |
| You'll look like a true Punjabi girl tonight... tonight's Lodi | Akşama gerçek bir Pundjabi kızı gibi görüneceksin...bu akşam Lodi şenlikleri var. | Veer-1 | 2004 | |
| And here we celebrate it with a lot of pomp. | ve biz burada bu şenlikleri görkemli şekilde kıtlarız. | Veer-1 | 2004 | |
| I'll take out the dress. I wore for my first Lodi for you. | Elbise çıkartacağım. İlk Lodi şenliklerinde giydiğim elbiseleri getireceğim sana. | Veer-1 | 2004 | |
| No Maati, I'll wear my own clothes. Hey, you call me mother... | Hayır Mati, kendi elbiselerimi giyeceğim. Bana hem anne diyorsun... | Veer-1 | 2004 | |
| and at the same time argue with me? Look you've come to our house... | hem bana karşı geliyorsun? Bak, sen burada 1 günlüğüne misafirsin... | Veer-1 | 2004 | |
| just for a day. For this one day at least become one of us. | Bir günlüğüne de olsa bizden birisi ol. | Veer-1 | 2004 | |
| Are you comfortable? Yes. | Olur mu ? Evet. | Veer-1 | 2004 | |
| Like I was telling you... when I was young... | Dediğim gibi...gençliğimde... | Veer-1 | 2004 | |
| I used to take Maati on a cycle like this right till Amritsar. | böyle bir bisiklet ile Mati'yi Ampitsar'a götürüyordum. | Veer-1 | 2004 | |
| Now she's so become so fat that she doesn't fit on a cycle. | Şimdi ise bisiklete sığmayacak kadar şişmanladı. | Veer-1 | 2004 | |
| No Bauji, she's not fat at all... Oh you don't know... I know. | Hayır Baudji,o asla şişman değil... Sen bilmezsin...ben biliyorum. | Veer-1 | 2004 | |
| Veer was telling me that Maati and you have built this village on your own | Veer bana bu köyü Mati ile ikiniz kurduğunuzu söyledi. | Veer-1 | 2004 | |
| That's right. At first there were just fields here. | Evet, eskiden burada sadece tarlalar vardı. | Veer-1 | 2004 | |
| Then after writing many letters we arranged for electricity. | Elektriği getirene kadar çok mektuplar yazdık. | Veer-1 | 2004 | |
| Do you see that hospital? Yes. | Hastaneyi görüyor musun? Evet. | Veer-1 | 2004 | |
| That was a cow shed earlier. ...how are you Doctor? | Burası eskiden inek ahırıydı... Doktor bey, nasılsınız? | Veer-1 | 2004 | |
| Doing fine Sir. Very well friend. | İyiyim. Çok iyiyim. | Veer-1 | 2004 | |
| And look, the childrers school. Maati and I were the first teachers here. | Çocuklarımızın okuluna bak. Mati ile ben buranın ilk öğretmenleri idik. | Veer-1 | 2004 | |
| No one knew how to read or write. Now the kids study here till eighth grade. | Kimse okuma yazma bilmiyordu. Şimdi çocuklar 8. sınıfa kadar burada okuyor. | Veer-1 | 2004 | |
| After that the boys are sent off to Kartarpur, for further studies. | Daha sonra erkek çocukları eğitimini Kartaptur'da devam ettiriyorlar. | Veer-1 | 2004 | |
| And what about the girls? It's not possible for us... | Ya kızlar? Onları bu kadar uzağa gönderme imkanımız yok. | Veer-1 | 2004 | |
| to send the girls so far. And anyway they have to learn to... | Onların mutfak işlerini öğrenmesi lazım... | Veer-1 | 2004 | |
| Iook after the household, so what use is higher education for them? | ne lazım onlara fazla okumak? | Veer-1 | 2004 | |
| That's not fair Bauji. | Bu haksızlık, Baudji. | Veer-1 | 2004 | |
| Not fair? What d'you mean by that? I hope you don't mind this Bauji... | Haksızlık mı? Ne demek istiyorsun? Umarım kızmazsın... | Veer-1 | 2004 | |
| what you and Maati have done for this village... | bu köy için Mati ile yaptıklarınız... | Veer-1 | 2004 | |
| would've have taken people centuries to achieve | başkaların uzun yıllarını alırdı. | Veer-1 | 2004 | |
| But while you made the men capable of facing the world... | Ama erkek çocukların geleceklerini düşünürken... | Veer-1 | 2004 | |
| you disabled the women. That's why a Veer has become an Air Force Pilot... | kızları ihmal etmişsiniz. Bunun için Veer pilot olmuş... | Veer-1 | 2004 | |
| and the girls of the village remain illiterate and unpolished | köyün kızları ise cahil kalmış. | Veer-1 | 2004 | |
| Girls today have reached the moon. They walk shoulder to shoulder with men | Bugün kadınlar aya çıktı, erkeklerle omuz omuza yürüyorlar. | Veer-1 | 2004 | |
| With education perhaps a girl from this village could've outdone Veer | Ayni eğitimi görseler belki kızlar Veer'den daha başarılı olurlardı. | Veer-1 | 2004 | |
| Don't you think so Bauji? | Haksız mıyım, Baudji? | Veer-1 | 2004 | |
| Oh Chaudhry Sumer Singh... where are you loitering? | Çaudri Sumer Sing...nerelerdesin? | Veer-1 | 2004 | |
| Oh man... whenever I'm doing something really important... | Allahım Yarabbi, ne zaman çok önemli bir şeyler yapsam... | Veer-1 | 2004 | |
| she comes and bugs me. Yes Madam, now what? | hep karşıma o çıkıyor. Evet, hanımefendi yine ne var? | Veer-1 | 2004 | |
| It's time to light the Lodi. Come and get ready... | Lodi'yi yakma zamanı geldi. Gel hazırlan... | Veer-1 | 2004 | |
| All right, I'm coming | Tamam, geliyorum. | Veer-1 | 2004 | |
| Come, dear. Let's light the Lodi | Gel tatlım, Lodi'yi yakalım. | Veer-1 | 2004 | |
| Listen everybody... | Hepiniz dinleyin... | Veer-1 | 2004 | |
| come here... come on. | Gelin buraya...gelin. | Veer-1 | 2004 | |
| Coming Bauji. | Geliyoruz Baudji. | Veer-1 | 2004 | |
| Let's go there... coming | Hadi oraya gidelim. | Veer-1 | 2004 | |
| Listen everyone... to what I have to say | Şimdi söyleyeceklerimi iyi dinleyin... | Veer-1 | 2004 | |
| The cricket pitch that was going to be made here... will not happen now | Burada yapmayı planladığımız kriket sahasını şimdilik askıya alıyoruz. | Veer-1 | 2004 | |
| Why...? Why Bauji? | Neden...? Neden Baudji? | Veer-1 | 2004 | |
| Relax, I'm telling you... because now we're building a Girls High School. | Sakin olun söyleyeceğim... Buraya Kız Lisesi inşa edeceğiz. | Veer-1 | 2004 | |
| The girls are glad. | Kızlar sevindi galiba. | Veer-1 | 2004 | |
| I promise you that once this school is built... | Size söz veriyorum, eğer bu okulu yaparsak... | Veer-1 | 2004 | |
| the girls won't have to leave the village for higher studies. | kızların eğitim için artık köyden uzağa gitmelerine gerek kalmayacak. | Veer-1 | 2004 | |
| And one more thing, the first brick for the school... | Bir şey daha, okulun ilk tuğlasını... | Veer-1 | 2004 | |
| isn't going to be laid by Maati or me, but will be laid by the girl... | Mati ile ben koymayacağız. Bu kararı almamı sağlayan... | Veer-1 | 2004 | |
| because of whom this school is being built. Miss Zaara Hayaat Khan | bir kız koyacak. Bayan Zaara Hayat Sing . | Veer-1 | 2004 | |
| Come dear... | Gel tatlım... | Veer-1 | 2004 | |
| Bauji how can I...? Why not? | Baudji, bunu ben yapamam? Neden olmasın? | Veer-1 | 2004 | |
| When being so young you've taught me such a big lesson | Bu genç yaşına rağmen bana iyi bir ders verdiğine göre. | Veer-1 | 2004 | |
| Then why can't you do this little thing for me? | Bu kadarcık bir şeyi benden esirgeme. | Veer-1 | 2004 | |
| Come dear, come. | Gel tatlım, gel. | Veer-1 | 2004 | |
| Oye Kamli. | Hey Kamli. | Veer-1 | 2004 | |
| I, Ginda Singh... I really like you. | Ben, Ginda Sing...seni gerçekten çok beğendim. | Veer-1 | 2004 | |
| O'Soumitre... I Darshan Singh Aulakh. | O, Şoumitre... Ben Darşan Sing Aylak. | Veer-1 | 2004 | |
| Will die for you. | Senin için ölürüm. | Veer-1 | 2004 | |
| Maati is this the custom of Lodi? No... this's your Bauji's custom | Mati, Lodi kutlamaları böyle mi oluyor? Hayır... Baudji'nin kutlamaları böyle oluyor. | Veer-1 | 2004 | |
| What d'you mean? In our time... | Ne demek istiyorsun? Bizim zamanımızda... | Veer-1 | 2004 | |
| romance was taboo. On top of that I was from Madras and he from Punjab. | romantizm ayıptı. Ayrıca ben Madras'lı, O ise Pundjab'lı idi. | Veer-1 | 2004 | |
| So one night during Lodi he asked for my hand in front of everybody | Bir Lodi kutlama gecesinde O beni herkesin önünde istedi. | Veer-1 | 2004 | |
| My parents didn't know what to say. And we got married | Annem babam ne söyleyeceklerini şaşırdılar. Böyle evlendik işte. | Veer-1 | 2004 | |
| After that ever since we've come here and started celebrating Lodi... | O zamandan beri Lodi kutlamalarında bu bir adet oldu. | Veer-1 | 2004 | |
| he's started this custom that if a boy is in love with a girl... | Bir erkek bir kıza aşıksa herkesin önünde aşkını ilan ediyor. | Veer-1 | 2004 | |
| he confesses his love in front of everyone. If the girl wants to refuse... | Eğer kız kabul etmiyorsa... | Veer-1 | 2004 | |
| she quietly throws a fistful of sesame into the fire | ateşe bir avuç susam atar. | Veer-1 | 2004 | |
| If she wants to accept she calls out the boy's name and breaks sugar cane | Eğer kabul ediyorsa erkeğin adını söyleyip kamış sopasını yere vurup kırıyor. | Veer-1 | 2004 | |
| Then after that we get them married | Bundan sonra onları evlendiriyoruz. | Veer-1 | 2004 | |
| Wow, this's such a lovely custom... that means... | Bu çok iyi bir adet... Bu demek oluyor ki... | Veer-1 | 2004 | |
| when the bride and the groom agree, what's the need of a priest...? | eğer gelin ile damat razıysa başkasına söz düşmez...? | Veer-1 | 2004 | |
| Hey Saraswathi Kaur... | Hey Saraşvati Kaur... | Veer-1 | 2004 | |
| My lady from Madras... I Chaudhry Sumer Singh... | Madras güzeli... Ben Çaudri Sumer Sing... | Veer-1 | 2004 | |
| ask for your hand in marriage for the next seven lifetimes | bir sonraki 7 hayatımızda evli kalmamız için elinizi istiyorum. | Veer-1 | 2004 | |
| Come on girl | Gel kız. | Veer-1 | 2004 |