Search
English Turkish Sentence Translations Page 172605
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Yeah, I need you to go down | Aşağıya inip bazı kameralara bakman gerek. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
Boys. | Beyler. Çok geç. Beyler. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
[TAYLOR]: We need to talk. | Konuşmamız gerek. Meşgulüm. Konuşmamız gerek. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
Well, we talk now or I walk. | Ya konuşuruz ya da giderim. Ya konuşuruz ya da giderim | The Task-1 | 2011 | ![]() |
[TAYLOR]: You know that the success of this show... | Bu şovun başarısı benim için çok önemli biliyorsun, değil mi? Bu şovun başarısı benim için çok önemli biliyorsun, değil mi | The Task-1 | 2011 | ![]() |
It's important to me too, Taylor. | Benim için de önemli, Taylor. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
Okay, good. So why are you trying to sabotage it, hmm? | Tamam. Güzel. Peki neden sabote etmeye çalışıyorsun? | The Task-1 | 2011 | ![]() |
What do you mean? | Ne demek istiyorsun? Küçük bir araştırma yaptırdım. Ne demek istiyorsun? | The Task-1 | 2011 | ![]() |
Well, I've been doing a little research. | Küçük bir araştırma yaptırdım. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
And by "research," what you actually mean... | "Araştırma" derken yattığın kasabalı kızlardan mı bahsediyorsun? "Araştırma" derken yattığın kasabalı... | The Task-1 | 2011 | ![]() |
is you've been fucking one of the local girls. | ...kızlardan mı bahsediyorsun? | The Task-1 | 2011 | ![]() |
Loose lips sink ships, Taylor. | İri dudaklar, geniş kalçalar, Taylor. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
Yeah, well, you know what she told me? | Evet, tamam. Bana ne anlattı biliyor musun? | The Task-1 | 2011 | ![]() |
Okay, this prison didn't just have a men's wing, all right? | Tamam, hapishane sadece erkekler için değilmiş? | The Task-1 | 2011 | ![]() |
It had a women's wing, too, all right? | Kadınlar bölümü de varmış mı? Kadınlar bölüm de varmış mı? | The Task-1 | 2011 | ![]() |
And the twisted fucking Warden would roam around it, naked, | Ve o lanet kaçık müdür kadınlar bölümünün etrafında çıplak gezinirmiş, | The Task-1 | 2011 | ![]() |
answering to no one. | kimseye hesap vermezmiş. kimseye cevap vermezmiş. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
He beat them, he raped them, | Onları döver, tecavüz eder, | The Task-1 | 2011 | ![]() |
made them have his children, | hamile bırakır, | The Task-1 | 2011 | ![]() |
then he starved them to death. | ve açlıktan öldürürmüş. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
People say he even fed some of them their own babies. | Bazılarına kendi bebeklerini yedirdiği söyleniyor. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
What's your point? | Ne demek bu şimdi? | The Task-1 | 2011 | ![]() |
My point? | Ne demek mi istiyorum? | The Task-1 | 2011 | ![]() |
My point is that the real story | Bu gerçek hikaye şova ilgiyi artıracak! | The Task-1 | 2011 | ![]() |
Everybody would've been talking about us. | Herkes bizi konuşuyor olabilir. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
The story you cranked out is nothing compared to the real one. | Bu uydurduğun hikaye gerçeğiyle kıyaslanınca hiç bir şey. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
So why didn't we use it? | Peki neden bunu kullanmıyoruz? | The Task-1 | 2011 | ![]() |
Because the town said they'd sue us if we did. | Çünkü eğer böyle yaparsak, kasaba bizi dava edecek. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
They did? Yeah. | Dava mı edecekler? Evet. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
No, wait. No. Wait, wait, wait. No, there is... | Hayır, bekle, bekle, bekle... Seninle... | The Task-1 | 2011 | ![]() |
There is one more very important thing I need to discuss with you. | ...konuşmam gereken önemli bir şey daha var. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
Oh, yeah? What's that? | Öyle mi? Nedir peki? | The Task-1 | 2011 | ![]() |
The girl I slept with, | Şu yattığım kız, | The Task-1 | 2011 | ![]() |
I think she gave me crabs. | sanırım bana hastalık bulaştırdı. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
Anyway, I'm gonna go take a nap. | Neyse, ben biraz uyuyacağım. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
They on? | Çalışıyorlar mı? Evet, çalışıyorlar. Çalışıyorlar mı? | The Task-1 | 2011 | ![]() |
[SNOW]: Yep, they're on. | Evet, çalışıyorlar. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
Sweet. | Güzel. Scelzi, o nedir? Güzel. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
[SNOW]: Scelzi, what was that? | Scelzi, o nedir? | The Task-1 | 2011 | ![]() |
Just a little something to get me through the night. | Geceyi çıkarmamı sağlayacak küçük bir şey sadece. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
No, I do not want. Just get your hairy butt back here, okay? | Hayır, istemem. Hemen, kıllı kıçını buraya getir, tamam mı? | The Task-1 | 2011 | ![]() |
Aye, aye, captain. | Baş üstüne kaptan. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
You seem a little tense, man. You wanna get high? | Gergin görünüyorsun adamım. Biraz uçmak ister misin? | The Task-1 | 2011 | ![]() |
I've got some good stuff. | Elimde süper bir mal var. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
How we doing? Fixed? | Nasıl gidiyor? Hallettiniz mi? Harika oldu. Nasıl gidiyor? Hallettiniz mi? | The Task-1 | 2011 | ![]() |
Great. Just great. | Harika oldu. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
We are totally ready to go. | Başlamaya tamamen hazırız. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
Test two. Bishop! | Görev iki. Fil! | The Task-1 | 2011 | ![]() |
I would have to say my biggest fear would be being buried alive. | En büyük korkumun canlı gömülmek olduğunu söyleyebilirim. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
Where do I go next? | Şimdi nereye gidiyorum? | The Task-1 | 2011 | ![]() |
Okay, "Go right at the end of the hallway. | Tamam. Koridorun sonundan sağa git. Burası seni Özgürlük Yerine çıkartacak. Tamam. Koridorun sonundan sağa git. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
"This will lead you to Freedom Row". | "Burası seni Özgürlük Yerine çıkartacak". | The Task-1 | 2011 | ![]() |
All right, | Tamam, Özgürlük Yerinin sonundayım. Tamam, | The Task-1 | 2011 | ![]() |
I'm at the end of Freedom Row. | Özgürlük Yerinin sonundayım. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
What do I do next? | Şimdi ne yapıyorum? Ona tekrar sağa gitmesini söyle. Şimdi ne yapıyorum? | The Task-1 | 2011 | ![]() |
Tell him to go right again. | Ona tekrar sağa gitmesini söyle. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
[ANGEL]: Go straight on and then right. | Devam et ve sağa dön. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
Straight and right. Got it. | Düz git ve sağa. Anlaşıldı. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
Oh, shit! | Lanet olası! Ne? Ne oldu? Lanet olası! | The Task-1 | 2011 | ![]() |
[ANGEL]: What? What is it? | Ne? Ne oldu? | The Task-1 | 2011 | ![]() |
I don't know, something just dripped on my forehead. | Bilmiyorum. Alnıma bir şey damladı. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
It's not real blood. | Gerçek kan değil. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
Yeah. No shit, Sherlock. | Evet. Küfür yok, Sherlock. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
I love that girl. | Bu kızı sevdim. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
[ANGEL]: Okay, do you see a door to a staircase... | Solunda merdivenlere doğru bir kapı görüyor musun? | The Task-1 | 2011 | ![]() |
Oh, man, please tell me I get to go up and not down. | Lütfen bana merdivenlerin aşağı değil, yukarı çıktığını söyle. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
[ANGEL]: Sorry. | Üzgünüm. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
"Down one floor to the lowest level... | "İneceğin bir kat aşağısı hapishanenin en alt seviyesidir" | The Task-1 | 2011 | ![]() |
"The level you are going to... | "İneceğin yer mahkumlar arasında İntihar Yeri olarak bilinirdi. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
[ANGEL]: Okay, take approximately 80 paces. | Tamam. Yaklaşık 80 adım git. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
Eighty paces? Who do I look like, a pirate? | 80 adım mı? Neyim ben, korsan mı? | The Task-1 | 2011 | ![]() |
You should see a metal door... | Aşağıya iner inmez parmaklıklı bir kapı göreceksin. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
[DIXON]: Okay. Yeah, I see it. | Tamam. Evet. Gördüm. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
[ANGEL]: It says... | Diyor ki... Lanet olsun! Diyor ki... | The Task-1 | 2011 | ![]() |
"Welcome to solitary confinement, cell number five. | "Hücre cezası birimi, beş numaralı hücreye hoş geldin. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
"Solitary confinement was the most feared cell block... | "Hücre hapsi birimi tüm hapishanedeki en korkunç yerdir. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
"For the violent and frequently insane, | "Uygulanan şiddeti ve deliliği düşünürsek, | The Task-1 | 2011 | ![]() |
"cell number five was the biggest contributor... | "hücre beş, bu ölüm makinesi hücreler "arasında özel bir yere sahipti". | The Task-1 | 2011 | ![]() |
Shit. | Kahretsin. Ne oldu? Kahretsin. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
[ANGEL]: What? What happened? | Ne oldu? | The Task-1 | 2011 | ![]() |
No, nothing happened. This place literally smells like shit. | Yok bir şey. Burası resmen bok kokuyor. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
Look, just tell me what I need to do... | Bana ne yapmam gerektiğine söyle de bu cehennemden hemen çıkayım. Bana ne yapmam gerektiğine söyle de... | The Task-1 | 2011 | ![]() |
so I can get the hell out of here. | bu cehennemden hemen çıkayım. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
Okay, do you see a boiler suit? | Tamam. Orada bir tulum görüyor musun? | The Task-1 | 2011 | ![]() |
[DIXON]: Yeah. Yeah, I see it. | Evet. Evet. Gördüm. Tamam. Şimdi onu giy. Evet. Evet. Gördüm. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
Right, put it on. | Tamam. Şimdi onu giy. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
[MAN]: No! | Hayır! | The Task-1 | 2011 | ![]() |
Ooh. Cool bugs. | Böcekler süper. Teşekkürler. Böcekler süper. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
You guys ever get tired of complimenting each other? | Birbirinize iltifat etmekten yorulmadınız mı? | The Task-1 | 2011 | ![]() |
I don't. Do you? | Yorulmadım. Ya sen? | The Task-1 | 2011 | ![]() |
The things I do. | Şu halime bir bak. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
[DIXON]: Okay, I got it on now. | Tamam. Şimdi giydim. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
It says, "If an inmate failed in his suicide attempt, | Diyor ki, "Bir mahkum intihar eder de başaramazsa, | The Task-1 | 2011 | ![]() |
"he'd be further punished | "sonrasında buradaki çukura koyularak cezalandırılırdı." | The Task-1 | 2011 | ![]() |
"You are to now re enact the torture of a prisoner". (FLIES BUZZING) | "Şu anda sen bir mahkuma verilen cezası yaşayacaksın". | The Task-1 | 2011 | ![]() |
Okay, so where is it? | Tamam, çukur nerede? Ayağının altında. Tamam, çukur nerede? | The Task-1 | 2011 | ![]() |
Under your feet. | Ayağının altında. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
Oh, come on! You gotta be kidding me. | Haydi! Dalga geçiyor olmalısın. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
I mean, this thing is, like, full of shit in here. | Burası resmen ağzına kadar bok dolu. | The Task-1 | 2011 | ![]() |
Money, money, money. | Parayı hatırla. | The Task-1 | 2011 | ![]() |