Search
English Turkish Sentence Translations Page 168626
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| We can't be too careful. What are you talking about? | Çok dikkatli olamayız. Neden bahsediyorsun sen? Çok dikkatli davranamayız. Neden bahsediyorsun sen? | The Other Guys-2 | 2010 | |
| This place might be bugged. There's no bugs in here. | Evi dinliyor olabilirler. Dinleme aygıtı yok burada? Bu ev dinleniyor olabilir. Hayır burada hiç dinleme cihazı yok. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| First off, I missed you. | İlk olarak seni özledim. Öncelikle, seni özledim. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| What's going on? Did you hear what I said? | Neler oluyor? Ne dediğimi duydun mu? | The Other Guys-2 | 2010 | |
| Fine, I kind of missed you, too. Thank you. | Ben de seni özledim. Eyvallah. Tamam, ben de seni özledim sayılır. Teşekkürler. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| Okay. I found out whose losses Ershon has to cover. | Ershon'un kayıplarını nasıl örtbas edeceğini buldum. Ershon'un kimin kayıplarını kapatmaya çalıştığını buldum. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| It's Lendl Global. What? | Global Lendl sayesinde yapacak. Ne? Lendl Global. Ne? | The Other Guys-2 | 2010 | |
| Lendl staged the Castien robbery as a distraction | Castian soygunu sadece dikkat dağıtıp... Lendl, Castien soygununu dikkat dağıtmak için yaptı... | The Other Guys-2 | 2010 | |
| so they could break into their own accounting firm next door. | ...yan taraftaki Lendl'i soymak içindi. ...böylece yan taraftaki kendi şirketlerine gizlice girebileceklerdi. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| They then altered all the records to cover the losses | Ershon'un kaybettiği tüm... Sonra da Ershon'un kötü yatırımlarının neden olduğu... | The Other Guys-2 | 2010 | |
| that Ershon had cost them through all of his bad investments. | ...kötü yatırımların belgelerini çalmışlar. ...bütün kayıtları gizlemek için, kayıtları değiştirdiler. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| You're not supposed to be doing this. You're supposed to be walking the beat. | Bunu yapman gerekmiyordu. Şehirde dolanman lazımdı. Bunu yapmaman gerekiyordu. Senin kaldırımları arşınlaman gerekiyordu. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| I know. Pretty tricky, though, huh? | Planları bayağı alengirliymiş değil mi? Biliyorum. Çok kurnazca, ha? | The Other Guys-2 | 2010 | |
| This is bad, Allen. This is bad. | Bu çok kötü, Allen. Bu kötü, Allen. Çok kötü. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| No wonder the captain wanted us to stay out of this. | Bu yüzden amirim bizi bu işten uzak tutmak istedi. Komiserin bizi bu işin dışında tutmaya çalışmasına şaşmamalı. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| Yeah, I bet Beaman started asking questions. | Bahse girerim Beaman'ı soru sormaya... Evet, eminim Beaman da sorular sormaya başladı. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| That's why they killed him. Man. | ...başladığı için öldürmüşlerdir. Adamım. Onu bu yüzden öldürdüler. Dostum. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| Here's the other thing. | Burada ki diğer olay. Bir şey daha var. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| Tomorrow, there's a massive business deal going down. | Yarın burada Ershon'ın önderliğinde... Yarın, büyük bir iş anlaşması yapılacak. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| Ershon's leading it. | ...büyük bir şirket buluşması gerçekleşecek. Ershon'un işi. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| I still can't figure out who the poor sucker is they're making the deal with, | Bu işte kimi kazıklayacaklarını henüz çözmüş değilim ama... Anlaşmayı hangi zavallı enayi ile yapacaklar çözemedim... | The Other Guys-2 | 2010 | |
| but we gotta stop it. | ...buna bir son vermeliyiz. ...ama durdurmamız gerek. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| It's time to let the peacock fly. | Tavuskuşunun uçma zamanı geldi artık. Tavus kuşunun uçma vakti geldi. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| I'm not going, Allen. I like what I do. | Yapamam. Ben işimi seviyorum. Ben yokum, Allen. Yaptığım işi seviyorum. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| So do I. We're cops. | Ben de. Biz dedektifiz. Ben de öyle. Bizler polisiz. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| No. I like what I do now. I like working traffic. It's a great gig. | Hayır. Ben Trafik'te çalışmayı seviyorum. Hayır. Şimdiki işimi diyorum. Trafikte çalışmayı seviyorum. Güzel bir iş. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| I like working traffic. I'm not going with you. | Trafik Şube'de çalışmak hoşuma gidiyor. Seninle gelmiyeceğim. Trafikte çalışmayı seviyorum. Seninle gelmeyeceğim. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| What is this traffic bullshit? | Trafik Şubeymiş hadi be ordan. Bu trafik saçmalığı ne böyle? | The Other Guys-2 | 2010 | |
| What are you talking about? I'm talking about my life. | Neden bahsediyorsun sen? Hayatımdan. Sen neden bahsediyorsun? Hayatımdan bahsediyorum. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| The corner I run on 54th and 3rd Avenue? It hums. | 54. Caddenin köşesi, tıkanmaz. 54. ve 3. caddenin köşesi. Vızır vızır. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| It's Terry's intersection. And the traffic guys? They're good guys. | Çünkü orası Terry'nin bölgesi. Diğer yandan Trafikte ki çocuklar da iyi. Orası Terry'nin kavşağı. Ayrıca trafikte çalışan çocuklar çok iyi. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| There's this one guy, Phillip? He can pee in the urinal from 20 feet. | Hatta şubede Philip diye bir adam var, 6 metre mesafeden işeyebiliyor. Bir adam var, adı Philip. 6 metre öteye işeyebiliyor. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| You've gotta see it, Allen. You've got to. | Onu görmen lazım, Allen. Bunu senin de görmen gerek, Allen. Görmelisin. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| What happened to you? What happened to this being our time? | Ne oldu sana böyle? Hani bunun bizim zamanımız olması lazımdı. Sana ne oldu böyle? Bizim zamanımız geldi olayına ne oldu? | The Other Guys-2 | 2010 | |
| No way, Allen. I'm out. I'm done. | Ben bıktım artık. Ben yokum. Yalan oldu, Allen. Ben yokum. Buraya kadar. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| Get in the car. Come on, Allen. We both know it's wooden. | Bin lan arabaya. Allen, tabancanın ahşap olduğunu biliyorum. Arabaya git. Hadi Allen. Onun tahta olduğunu biliyoruz. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| Apartment pop. Now get in the car. You're not gonna shoot me. | Biniyon mu, binmiyon mu? Beni vurmayacaksın ki. Gerçek tabanca. Şimdi arabaya bin. Beni vurmayacaksın. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| Okay, I'll be honest. This is only the second time I've ever fired this. | Dürüst olacağım. Bu tabancayı ikinci kez kullanışım. Tamam, dürüst olacağım. Bu şeyi ikinci kez ateşliyorum. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| So stop pointing it at me. | Şuna bana doğru tutma. Şunu bana doğru tutmayı bırak. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| Look, tomorrow morning, all I know is I'm going to Mauch, all right? | Yarın sabah Mauch' a gideceğim. Bak, tek bildiğim yarın sabah Mauch'a gideceğim, tamam mı? | The Other Guys-2 | 2010 | |
| For what? He doesn't care. | Ne için? Onun umurunda değil ki. Ne için? Umurunda bile değil. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| He's been dodging this case for too long and I want answers. | O çok uzun zamandır bu davada ve ben artık sıkıldım. Cevapları istiyorum. Bu davadan uzun süredir kaçıyor ve ben bazı cevaplar istiyorum. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| I want him to look me in the eye and tell me why. | Gözümün içine bakıp bana nedenini söylemesini istiyorum. Gözlerimin içine bakıp bana nedenini söylemesini istiyorum. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| Turn on the news, man. Nobody cares. | Haberlere bir bak, kimsenin umurunda değil. Gerçekleri gör artık dostum. Kimsenin umurunda değil. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| I hope I'm not alone. | Umarım bu işte yalnız değilimdir. Umarım yalnız değilimdir. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| Hope you bring it. | Umarım benimlesindir. Umarım yanımdasındır. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| We got a big day out there. Big one. | Bugün çok büyük bir gün. Çok büyük. Önümüzde büyük bir gün var. Çok büyük. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| We got a full moon. People are gonna be amped, all right? | Dışarıda dolunay var insanlar biraz duygusal olacaktır. Dolunay çıktı. İnsanlar heyecanlı, tamam mı? | The Other Guys-2 | 2010 | |
| Let's see what we got on hot tips, all right? | Bugün için bir kaç ipucu vereyim. Bakalım en çok bahşişi kim toplamış? | The Other Guys-2 | 2010 | |
| The new bathmats are in. | Yeni banyo paspaslarımız geldi. Yeni gelen grup toplamış. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| One more thing. We got a serial rapist in Crown Heights. | Başka bir şey daha, Crown High'da çok tehlikeli bir tecavüzcü var. Bir şey daha. Crown Heights'ta seri tecavüzcü. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| Jeez, I'm sorry. That's from my other job. Ignore that. Forget that. | Özür dilerim, bu diğer işimdendi. Bunu duymamış farzedin. Özür dilerim. Bu diğer işimden bir şey. Bunu görmezden gelin. Unutun. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| Well, don't ignore it. | Tabii eğer... Hayır unutmayın. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| If you live in Crown Heights, you know, walk in pairs. | ...Crown High'da oturmuyorsanız. Ayaklı Paris. Crown Heights'te yaşıyorsanız, yalnız başınıza yürümeyin. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| Gene Mauch to kitchen accessories. Gene Mauch to kitchen accessories. | Gene Mauch, Mutfak eşyaları bölümüne, lütfen. Gene Mauch, mutfak bölümüne. Gene Mauch, mutfak bölümüne. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| I gotta go. Go get 'em. Let's be careful out there. | Beni çağırıyorlar. Hadi gidip bir şeyler satın. Dikkatli olun. Benim gitmem gerek. Hadi bakalım. Kendinize dikkat edin. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| The oak. | Meşe ağacından yapılmış ürünler... Meşe ağacı. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| I like to keep the oak together and the maple separately, okay? | ... hepsini bir arada görmek hoşuma gidiyor. Meşe ağaçları bir arada olsun ve akça ağaçları ayırın, tamam mı? | The Other Guys-2 | 2010 | |
| And these chopping boards? | Ve bu tahtaları... Bu kesme tahtaları da... | The Other Guys-2 | 2010 | |
| Hey, Captain. | Amirim. Komiserim. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| Hey, Allen. Hey, how you doing? | Allen, nasılsın? Merhaba, Allen. Nasılsın? | The Other Guys-2 | 2010 | |
| What are you doing here? Are you here for the bathmats? | Ne yapıyorsun burada? Paspas almaya mı geldin? Burada ne yapıyorsun? Banyo paspası almaya mı geldin? | The Other Guys-2 | 2010 | |
| I need you to be straight with me. Straight with us. | Bana karşı dürüst olmanı istiyorum. Ya da bize karşı. Bana karşı dürüst olmanı istiyorum. Bize karşı dürüst. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| Hey, Terry. Look at this. | Terry, şuna da bakın hele. Merhaba, Terry. Şu işe bir bak. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| I thought you were working traffic today. Let them block the box. | Trafik Şube'de olacaksın sanıyordum. Yolları trafiğe kapattım. Bugün trafiktesin sanıyordum. Bırak da trafik tıkansın. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| Besides, partners' code, right? Thanks. | Ayrıca, ortaklar ne için var? Sağ ol. Ayırca, ortak kuralı budur değil mi? Teşekkürler. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| Hey, why have you worked your ass off trying to kill this case? | Neden bizi neredeyse öldürecek dosyayı, çürütmek istiyorsun? Neden bu davayı ortadan kaldırmak için bu kadar çok uğraştın? | The Other Guys-2 | 2010 | |
| All right, fine. I'm gonna tell you guys something. | Pekala, size bir çift sözüm var. Tamam, güzel. Size bir şey söyleyeceğim. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| You really went into deep water on this one. You really went in deep. | Derin sularda yüzüyorsunuz çocuklar. Gerçekten derin. Çok derin sulara indiniz. Derin sularda yüzüyorsunuz. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| Ershon's connected to all the higher ups, | rshon'un bütün üst düzey makamlarda adamları var. Ershon'un yüksek yerlerdeki insanlarla bağlantısı var... | The Other Guys-2 | 2010 | |
| and I gotta save what little ass I have left, okay? | Ve ben kıçımı korumaya çalışıyorum, anladınız mı? ...ve ben de küçük beyaz kıçımı kurtarmak zorundayım, tamam mı? | The Other Guys-2 | 2010 | |
| You keep hiding from shit in the world, | Eğer dünyadan bir şey saklarsan... Bütün dünyadan pisliği saklamaya çalıştın... | The Other Guys-2 | 2010 | |
| and eventually the world comes to your front door. | ...sonunda kapına dayanırlar, biliyorsun değil mi? ...ve sonunda dünya senin kapına dayandı. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| Nice. That's very nice. | Hoş. Bayağı hoş. Güzel. Bu çok iyiydi. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| I heard it in an episode of Touched By An Angel. | 'Touch By an Angel'ın bir bölümünde duymuştum. Touched By An Angel'ın bir bölümünde duymuştum. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| You keep this thing real quiet, and you make sure you have real evidence, | Bu işi gizli tutmanız ve adam gibi deliller bulmanız lazım. Siz bu işi sessizce halledin ve gerçek bir delil bulduğunuza emin olun... | The Other Guys-2 | 2010 | |
| and maybe I'll see what I can do. | O zaman ne yapabileceğime bakarım. ...belki o zaman bir şeyler yapabilirim. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| But if you make a lot of noise | Ama çok gürültü çıkartıp... Ama çok fazla gürültü yaparsanız... | The Other Guys-2 | 2010 | |
| and you attract the media attention, and you bring the DA in on this, | ...medyayı, savcıyı bu işe musallat ederseniz... ...ve bunu basına ya da başsavcıya sızdırırsanız... | The Other Guys-2 | 2010 | |
| I am out, okay? | ...yardımımı unutun, anladınız mı? Ben yokum, tamam mı? | The Other Guys-2 | 2010 | |
| Yeah, we'll go in there like church mice. | Kilise fareleri gibi olacağız. Kilise fareleri kadar sessiz olacağız. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| But there's one case, one case in a career where you go all in. | Bu dosya hayatımızı belirleyecek. Ama ortadaki bu dava, bütün kariyerini yapabilecek bir dava. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| This is it. | Bu kadar. Bu o dava. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| All right. Then you do us proud. | Beni gururlandırın, aslanlarım. Tamam. O halde seninle gurur duyarız. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| 'Cause I don't want no scrubs. | Çünkü bodur hayvan filan istemiyorum. Çünkü başka curcuna istemiyorum. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| You're not aware that's a TLC song? I have no idea what you're talking about. | TLC şarkısı değil miydi bu? Neden bahsediyorsun sen? TLC'nin o şarkısını bilmiyor musun? Neden bahsettiğin hakkında hiç fikrim yok. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| Second time. You said chasing waterfalls, | Hani şu şelaleler falan... İkinci defa oluyor. Daha önce "şelaleri takip etmeyin"... | The Other Guys-2 | 2010 | |
| now you're saying you don't want no scrubs. | ...şimdide bodur hayvan istemiyorum diyorsun. ...şimdiyse "başka curcuna istemiyorum." | The Other Guys-2 | 2010 | |
| I don't even understand the reference. It's like a tic. | Tik gibi bir şey bu sende. Neden bahsettiğini bilmiyorum. Ne dediğim hakkında hiç bilgim yok. Adamda sanki tik olmuş. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| I have no idea what you're talking about. | En ufak bir fikrim bile yok. Neden bahsettiğini bilmiyorum. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| Remember, this thing gets messy, we never talked. | Unutmayın eğer işler yolunda gitmezse, bu konuşma hiç olmadı. Unutmayın, işler karışırsa birbirimizle hiç konuşmadık. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| You can trust us. Real quiet. | Bize güvenebilirsin. Sessiz olun. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| You gotta creep. Creep. | Toz olun. Sürünerek hareket etmelisiniz. Sürünerek. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| You don't say "Creep creep" unless you're quoting TLC. | Daha TLC'nin ne olduğunu bilemeden "toz olun" diyorsun. TLC'den alıntı yapmasan böyle şeyler söylemezsin. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| Hey, guys. | Çoçuklar! Bakın çocuklar. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| You know Danson and Highsmith were not good cops, right? | Danson ve Highsmith'in iyi polisler olmadığını biliyordunuz, değil mi? Danson ve Highsmith'in iyi birer polis olmadığını biliyorsunuz, değil mi? | The Other Guys-2 | 2010 | |
| Yeah, I guess we kind of knew that, but it's a drag. | Sanırım biliyorduk. Başka türlü... Evet, bunu biliyoruz sayılır ama işleri idare ediyorlardı. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| I mean, at a certain point, who's left to be a hero? | ...insan nasıl kahraman olur ki. Asıl konu şu, şimdi geride kalanlardan kim kahraman olacak? | The Other Guys-2 | 2010 | |
| Not to be corny, maybe it's you guys. | Belki siz olursunuz. Öylesine söylemiyorum, belki de siz olacaksınız. | The Other Guys-2 | 2010 | |
| Yeah. Let's go. | Evet. Hadi gidelim. Evet. Gidelim. | The Other Guys-2 | 2010 |