Search
English Turkish Sentence Translations Page 157688
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| ...your community to the school for which I need your help. | ...ikna etmek için yardımın gerek. | Swades-2 | 2004 | |
| But it's little difficult sir. | Ama bu biraz zor, bayım. | Swades-2 | 2004 | |
| Well, then your going to America | O zaman senin de Amerika'ya gidişin... | Swades-2 | 2004 | |
| also looks little 'difficult' to me. | ...şimdi biraz zor görünüyor. | Swades-2 | 2004 | |
| I'm ready. Just tell me what I need to do. | Hazırım. Sadece ne yapmam gerektiğini söyle. | Swades-2 | 2004 | |
| Our children and their kids in the same school? Never! | Bizim çocuklarımız onların çocuklarıyla aynı okulda? Asla! | Swades-2 | 2004 | |
| ...what is your background? | ...sosyal sınıfın nedir? | Swades-2 | 2004 | |
| ...what caste are you? | ...hangi kast içindensin? | Swades-2 | 2004 | |
| Then learn to behave like one. | O zaman bizim gibi davran. | Swades-2 | 2004 | |
| We've heard that you eat food, cooked by Mela Ram. | Duyduk ki Mela Ram'ın pişirdiği yemekleri yiyormuşsun. | Swades-2 | 2004 | |
| But what difference does that make? What age are you folks living in? | İyi de bu neyi değiştirir? Bu halk kaç asırdır yaşıyor? | Swades-2 | 2004 | |
| You've fallen, are you out to drag us down too? | Sen alçalmışsın, bizi de mi alçaltacaksın? | Swades-2 | 2004 | |
| And you Nivaaranji, seems like you've switched sides already! | Ya sen Nivaaranji? AnlaşıIan sen de tarafını değiştirmişsin. Ya sen Nivaaranji? Anlaşılan sen de tarafını değiştirmişsin. Ya sen Nivaaranji? Anlaşılan sen de tarafını değiştirmişsin. | Swades-2 | 2004 | |
| I am only doing what I think is right. | Sadece doğru olduğunu düşündüğüm şeyi yapıyorum. | Swades-2 | 2004 | |
| No, not at all. I just came to ask... | Hayır, hayır. Ben sadece... | Swades-2 | 2004 | |
| ...if you would you like to send your children to school? | ...çocuklarınızı okula gönderir miydiniz diye sormaya geldim? | Swades-2 | 2004 | |
| Huzoor, the villagers that do not allow us to work in the village... | Köylüler köyün içinde iş yapmamıza bile izin vermiyor. | Swades-2 | 2004 | |
| ...do you think they will agree to educate our children? | Çocuklarımızı okula göndermemize mi izin verecekler? | Swades-2 | 2004 | |
| Don't worry. Your kids will go to school. | Merak etme. Çocukların okula gidecek. | Swades-2 | 2004 | |
| Also, of what use is studying, now that they are in their marriageable age? | Gitseler de ne için okuyacaklar? Evlilik çağına geldiler zaten. | Swades-2 | 2004 | |
| Child marriage! | Çocuk evliliği! | Swades-2 | 2004 | |
| Can you not see our situation? We barely manage to fill our stomachs. | Hâlimizi görmüyor musun? Karnımızı zor doyuruyoruz. | Swades-2 | 2004 | |
| Who is going to pay their school fees? | Onların okul masraflarını kim karşılayacak? | Swades-2 | 2004 | |
| Gitaji doesn't run the school for money. | Gita okul için para almıyor. | Swades-2 | 2004 | |
| Teaching is her passion... her life! | Öğretmenlik onun tutkusu... Hayatı! | Swades-2 | 2004 | |
| we can assure you that she will help you. | ...sizi temin ederim yardımcı olacaktır. | Swades-2 | 2004 | |
| The village folks don't want to see us around. | Köy halkı bizi oralarda görmek istemiyor. | Swades-2 | 2004 | |
| Just listen to me... | Dinle beni... | Swades-2 | 2004 | |
| Not in my children's destiny. | Çocuklarımın kaderinde yok. | Swades-2 | 2004 | |
| Studies are not going to fill an empty stomach! | Okumak karın doyurmuyor! | Swades-2 | 2004 | |
| Since pottery will be their livelihood | Çömlek işinden geçimimi sağlarken... | Swades-2 | 2004 | |
| Have you made these? They are beautiful. | Bunları sen mi yaptın? Çok güzeller. | Swades-2 | 2004 | |
| Tell me. How much do you sell this pot for? | Söylesene, bu çömleği kaça satarsın? | Swades-2 | 2004 | |
| We won't sell it for less than thirty! | 30 rupiden aşağı olmaz! | Swades-2 | 2004 | |
| Maybe if you people were educated you wouldn't be fooled like this. | Eğer sizler de okumuş olsaydınız kimse sizi böyle aldatamazdı. | Swades-2 | 2004 | |
| I agree that your kids should carry on this tradition. | Çocuklarınızın bu geleneği devam ettirmesini ben de isterim. | Swades-2 | 2004 | |
| But in this day and age, it is crucial for them to be educated. | Ama günümüzde, eğitimli olmaları onlar için çok önemli. | Swades-2 | 2004 | |
| Is it not Nivaaranji? Absolutely. | Değil mi Nivaaranji? Kesinlikle. | Swades-2 | 2004 | |
| Because education will help them take this art to its deserving end... | Çünkü eğitimli olurlarsa bu sanatı hakkıyla devam ettirirler hem de... | Swades-2 | 2004 | |
| ...and earn appropriate prices. | ...hak ettiği parayı kazanırlar. | Swades-2 | 2004 | |
| You are selling us a dream! Don't show us these dreams. | Bize hayal satıyorsun! Bize bu hayalleri gösterme. | Swades-2 | 2004 | |
| Welcome Nivaaranji. Welcome Mohanji. | Hoşgeldin Nivaaranji. Hoşgeldin Mohanji. | Swades-2 | 2004 | |
| I know, I know. Let me tell you... | Biliyorum. İki erkek torunumu da... | Swades-2 | 2004 | |
| Both my grandsons are enrolled in the school. | ...okula kaydettirdiğimi söyleyeyim. | Swades-2 | 2004 | |
| But I have heard that you have two grand daughters as well | Ama iki de kız torununuz varmış. | Swades-2 | 2004 | |
| They have both studied till the fourth grade. | İkisi de 4. sınıfa kadar okudular. | Swades-2 | 2004 | |
| It's time for them to learn household work | Şimdi onlar için ev işleri yapmayı, yemek pişirmeyi... | Swades-2 | 2004 | |
| After all, this is what will help them once they get married. | Evlendiklerinde işlerine yarayacak olan şeyler bunlar. | Swades-2 | 2004 | |
| Education instills confidence in girls. | Eğitim kızların kendine güvenini artırır. | Swades-2 | 2004 | |
| Don't you want to see them study and live their lives | Okuyup kendilerine güvenen, özsaygıları yüksek ve... | Swades-2 | 2004 | |
| with self respect... independence and... self reliance? | ...bağımsız bireyler olmalarını görmek istemez misin? | Swades-2 | 2004 | |
| There's more to a woman than just wearing bangles. | Bir kadın halhal giymekten fazlasını yapabilir. | Swades-2 | 2004 | |
| But Charanpur does not even have a High School | Ama Charanpur'da bu kızların... | Swades-2 | 2004 | |
| for these girls to study in. | ...okuyabileceği lise bile yok. | Swades-2 | 2004 | |
| But Mizwa village does. You could have sent them there. | Mizwa köyünde var. Onları oraya gönderebilirdin. | Swades-2 | 2004 | |
| because Gitaji is planning to open a High School in Charanpur. | Çünkü Gita Charanpur'da bir lise açmayı planlıyor. | Swades-2 | 2004 | |
| No Mohanbabu! Not possible. | Hayır Mohan bey! Mümkün değil. | Swades-2 | 2004 | |
| But how long are you going to control the children's lives on the basis of caste? | Ne zamana kadar çocukların hayatını kasta göre kontrol edeceksiniz? | Swades-2 | 2004 | |
| Who are you to tell us what we should be doing? | Sen kimsin ki bize ne yapmamız gerektiğini söylüyorsun? | Swades-2 | 2004 | |
| How much do you know about the ways and problems of this village? | Bu köyün ne sıkıntıları var biliyor musun? | Swades-2 | 2004 | |
| We understand perfectly what we need to do for the progress of our village. | Köyümüz için yapıIması gerekenleri gayet iyi biliyoruz. Köyümüz için yapılması gerekenleri gayet iyi biliyoruz. Köyümüz için yapılması gerekenleri gayet iyi biliyoruz. | Swades-2 | 2004 | |
| But the only ones who stand to lose are the children. | Ama çocukları düşünen sadece bir kişi var. | Swades-2 | 2004 | |
| For heaven's sake, stay out of the village matters. | Allah aşkına köyün problemlerinden uzak dur. | Swades-2 | 2004 | |
| roam around, enjoy the village... why get into all this? | Gez dolaş. Ne diye bunlarla uğraşıyorsun? | Swades-2 | 2004 | |
| Tonight the Panchayat has organized a movie screening in the village. | Bu gece köy meclisi meydanda bir film gösterimi düzenleyecek. | Swades-2 | 2004 | |
| You must come and watch... you'll enjoy! | Gelip izlemelisin. Seveceksin! | Swades-2 | 2004 | |
| Ok sir, we'll meet later. | Bayım, sonra görüşürüz. | Swades-2 | 2004 | |
| I'll be sitting this side and watching the movie | Bu tarafta oturup izleyeceğim. | Swades-2 | 2004 | |
| By the way, which film are they showing? | Bu arada, hangi film gösterilecek? | Swades-2 | 2004 | |
| Just kidding! It's one of my favorite films. | Şakaydı! Favori filmlerimden biridir. | Swades-2 | 2004 | |
| Please turn off your lanterns the film is about to begin. | Lütfen fenerlerinizi söndürün. Film başlamak üzere. | Swades-2 | 2004 | |
| Dear lords, kind patrons and art lovers! | Beyefendiler ve sevgili sanatseverler! | Swades-2 | 2004 | |
| Mothers must keep a vigilant eye upon children during the screening. | Anneler film gösterilirken çocuklarına göz kulak olsunlar. | Swades-2 | 2004 | |
| And please don't disturb your neighbour. | Lütfen yanınızdakileri de rahatsız etmeyin. | Swades-2 | 2004 | |
| Sing us the song which you always sing on your birthday | Bak doğum gününde sürekli söylediğin şarkı. | Swades-2 | 2004 | |
| Not a power failure again! | Yine mi elektrikler yaa! | Swades-2 | 2004 | |
| How much time will this take? | Bu ne kadar sürecek? | Swades-2 | 2004 | |
| It will take twenty minutes to start the generator. | Jeneratörü çalıştırmamız 20 dakika sürer. | Swades-2 | 2004 | |
| Don't cry now children! | Çocuklar ağlamayın! | Swades-2 | 2004 | |
| All the children on the other side, quiet! Don't cry. | Diğer taraftaki çocuklar sessiz olun! Ağlamayın. | Swades-2 | 2004 | |
| Now, listen to me carefully. | Şimdi beni dikkatlice dinleyin. | Swades-2 | 2004 | |
| Everybody, now look up at the sky and tell me what you see. | Herkes gökyüzüne baksın ve bana ne gördüğünü söylesin. | Swades-2 | 2004 | |
| Now tell me... can you see the stars forming a plough? | Söyleyin. Saban şeklini alan yıIdızları görebiliyor musunuz? Söyleyin. Saban şeklini alan yıldızları görebiliyor musunuz? Söyleyin. Saban şeklini alan yıldızları görebiliyor musunuz? | Swades-2 | 2004 | |
| Plough? | Saban mı? | Swades-2 | 2004 | |
| Yes, plough. Do you see it? | Evet, saban. Görüyor musunuz? | Swades-2 | 2004 | |
| No. I'll help you. | Hayır. Yardım edeceğim. | Swades-2 | 2004 | |
| ...can you see that brightest star in the sky? | ...en parlak yıIdızı görebiliyor musunuz? ...en parlak yıldızı görebiliyor musunuz? ...en parlak yıldızı görebiliyor musunuz? | Swades-2 | 2004 | |
| Along that star on the right are three stars in a line. | O yıIdızın yanında aynı çizgide 3 tane daha var. O yıldızın yanında aynı çizgide 3 tane daha var. O yıldızın yanında aynı çizgide 3 tane daha var. | Swades-2 | 2004 | |
| Now below the third star, five stars form a curve to the left. | Şimdi alttaki 3. yıIdıza bakın, 5 yıIdız sola doğru eğri oluşturacak. Şimdi alttaki 3. yıldıza bakın, 5 yıldız sola doğru eğri oluşturacak. Şimdi alttaki 3. yıldıza bakın, 5 yıldız sola doğru eğri oluşturacak. | Swades-2 | 2004 | |
| Now look at them as one. | Şimdi bir bütün olarak bakın. | Swades-2 | 2004 | |
| Look closely. You will see the plough taking shape. | Bütün olarak bakın. Saban şeklini aldıklarını göreceksiniz. | Swades-2 | 2004 | |
| Yes, plough. | Evet, saban. | Swades-2 | 2004 | |
| ...if we want, these stars | İstersek bu yıIdızlarla... İstersek bu yıldızlarla... İstersek bu yıldızlarla... | Swades-2 | 2004 | |
| ...we can make anything out of them. | ...istediğimizi yapabiliriz. | Swades-2 | 2004 | |
| But if we look at each star, Though it looks beautiful, | Tek bir yıIdıza bakarsak, o da güzeldir ama... Tek bir yıldıza bakarsak, o da güzeldir ama... Tek bir yıldıza bakarsak, o da güzeldir ama... | Swades-2 | 2004 | |
| ...it is only a shimmering lone star. | ...sadece parlayan bir yıIdızdır. ...sadece parlayan bir yıldızdır. ...sadece parlayan bir yıldızdır. | Swades-2 | 2004 | |
| This star, the one yonder and every little star | Buradaki, şuradaki her küçük yıIdız,... Buradaki, şuradaki her küçük yıldız,... Buradaki, şuradaki her küçük yıldız,... | Swades-2 | 2004 | |
| Fancy, the one who would love from afar | Hayal et, ne güzel göründüklerini... | Swades-2 | 2004 | |
| Shouldst these but together shimmer | ...onlar parıIdarsa hep beraber... ...onlar parıldarsa hep beraber... ...onlar parıldarsa hep beraber... | Swades-2 | 2004 | |
| Entire firmament is filled with glimmer | ...gökyüzü ancak o zaman ışıIdar. ...gökyüzü ancak o zaman ışıldar. ...gökyüzü ancak o zaman ışıldar. | Swades-2 | 2004 |